GÜNDEM - 24 Kasım 2014 Pazartesi 10:07

Madenci çocuğundan sorumlulara ‘idam’ talebi

A
A
A
Madenci çocuğundan sorumlulara ‘idam’ talebi

Ermenek’teki maden faciasında hayatını kaybeden Bahri Üzer’in oğlu Mustafa Üzer, sorumluların cezalandırılması için seslendiği yetkililerden; “Sorumlular idam edilsin” talebinde bulundu.

Karaman’ın Ermenek ilçesine bağlı Güneyyurt beldesinde 28 gün önce meydana gelen maden ocağındaki facianın acısı geride kalanların akıttığı gözyaşlarıyla dinmeye yetmiyor. Yürekleri yanık eşlerin, yetim kalan çocukların ve madencilerin mesai arkadaşları ve insanlık kara toprağa uğurladıkları cansız bedenler sonrasında sorumluların cezalandırılması için tek yürek olmaya devam ediyor.

“DENETLEMEDEN GİDERLERDİ”
Geçim derdi nedeniyle yerin metlerce altına inen madencilerin evlerindeki yas sorumlulara karşı duyulan öfkeyi beraberinde tutuyor. Gözyaşının öfkeye karıştığı ocaklardan biri de Üzer ailesinin evi oldu. Faciadan önce iki aydır madene gitmediği ve acı olayın yaşandığı gün mesaiye başladığı öğrenilen 43 yaşındaki dört çocuk babası Bahri Üzer'in eşi 39 yaşındaki Dursun Üzer; eşinin zaman zaman maden ocağının denetimine ilişkin kendisiyle sohbetler gerçekleştirdiğini ifade ederek; “Bizim ocağımız çok eski bir gün patlayacak, yıkılacak. Bizim ocağımız denetleyicisi iyi değil. ‘Geldiler mi denetlemeden giderler’ diye söylerdi. Ocağa denetlemeye gelecekler diye haber verirlermiş. Sonra ocağı denetlemeden giderlermiş diye söylerdi. Haberlerde geçiyor. Suyu tadarak denetleme yaparız diye söylüyorlardı. O su nasıl tadılırsa şimdi de içirsinler o adama. O dereden akan suyu şimdi de içirsinler. Tatmayla o ocağın suyunun ne olduğu belli olur mu? Benim dört çocuğum var dördünü de hangi birini nereye yerleştireyim. Hadi bugün yarın olur, oturursun. Ben bu çocukları nasıl eğiteceğim, ne yapacağım. Nasıl okula gidip gelecekler” diye konuştu.

“İDAM ETSİNLER”
Bahri Üzer’in 18 yaşındaki en büyük oğlu Mustafa Üzer de annesi gibi sorumluların cezalandırılmasını istedi. İstediklerinin faciadan sorumlu olan kişi ya da kişilerin hak ettikleri cezayı bulması olduğunu belirten Mustafa Üzer; şunları söyledi: “O adamları hapse atsınlar ben hiçbir şey istemiyorum. Bu adamlar cezasını çeksin bana 5 kuruş para da vermesinler, hiç yardım yapmasınlar. Yeter ki, çıkmasınlar dışarıya. 100 sene hapis cezası verecekler bir sene yatacak ikinci sene af çıkacak. Gerekirse idam etsinler. Devlet ‘arkanızdayız’ diyorsa bu adamların suçlarının cezasını çekmesini sağlasın. Bu 18 kişiyi kim götürdüyse onlar da çeksin cezasını onların götürmek gibi bir hakkı yok. Bu insanlara bir şey olsa haklarını ödeyebilir mi? ödeyemez. Bu adam da çeksin cezasını. Benim babamın bu şerefsizlere beş kuruş hakkı kalmayacak.”

“BABAM KREDİ BORCU YÜZÜNDEN MADENE İNDİ”
Babasının kredi borcu yüzünden madene gittiğini belirten Üzer, “Babamın tarlaları amcamın borcundan dolayı şu anda ipotekli. Babam da bu olaydan önce ihaleyle 3 bahçe aldı, sonra borcu çıktı. Bu maden olayından dolayı onun da günü geçmiş, ilgilenemedik. Banka müdürü de babanızın yatırdığı para hazineye kaldı diyor. Tarlalar ipotekten kurtulmuyor. Babam bu borcu ödemek için gitti madene” ifadelerini kullandı. 

SELMAN AYAS - MEHMET DAĞLI

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Yerlikaya: “BTÖ’ye yönelik düzenlenen ‘Bozdoğan-30’ operasyonlarında 147 örgüt üyesi şüpheli yakalandı” İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Bölücü Terör Örgütüne (BTÖ) yönelik düzenlenen “Bozdoğan-30” operasyonlarında 147 örgüt üyesi şüphelinin yakalandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, İl Jandarma Komutanlıklarınca Adıyaman, Ağrı, Aydın, Burdur, Diyarbakır, Edirne, Erzurum, Gaziantep, Giresun, Hatay, İstanbul, Kocaeli, Kilis, Osmaniye, Rize, Siirt, Şırnak, Tekirdağ ve Van’da operasyonlar düzenlendi. Jandarma tarafından 19 ilde düzenlenen operasyonlarda şüphelilerin, sosyal medya hesapları üzerinden terör örgütü propagandası yaptıkları, terör örgütüne üye olma ve terör örgütüne yardım ve yataklık etme suçlarını işledikleri tespit edildi. Emniyet Müdürlükleri tarafından ise İstanbul, Mersin, Ankara, Antalya, Aydın, Denizli, Elazığ, İzmir, Kilis, Manisa, Mardin, Sivas, Şanlıurfa, Şırnak ve Van’da operasyonlar düzenlendi. İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü, İstihbarat ve TEM Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu İstanbul merkezli Ankara ve Şanlıurfa’da düzenlenen operasyonlarda şüphelilerin, bölücü terör örgütünün “Basın Yapılanması” içerisinde faaliyet gösteren, terör örgütüyle bağlantılı ve terör örgütü lehine yayın yapan haber sitelerinde faaliyet yürüterek propaganda içerikli program ve haberler yaptıkları, sosyal medya hesapları üzerinden terör örgütü propagandası yatıkları ve terör örgütünün basın komitesi içerisinde faaliyet yürüterek, örgüte yönelik yayın yapan kanallarda muhabirlik yaptıkları tespit edildi. Emniyet ekipleri tarafından diğer illerde yapılan operasyonlarda ise şüphelilerin, nevruz etkinliklerine katılarak terör örgütünün propagandasını yaptıkları, 2022 yılı içerisinde ülkemize illegal yollardan geçtikleri tespit edilerek yakalanan terör örgütü mensuplarına ülkemize geçişleri sırasında yardım ettikleri, geçmiş dönemlerde terör örgütü içerisinde faaliyet yürüttükleri ve haklarında kesinleşmiş hapis cezası ve aranma kayıtları bulundukları tespit edildi. Operasyonlar sonucunda çok sayıda ruhsatsız tabancaya, çok sayıda av tüfeğine, plastik el bombası ve çok sayıda dijital materyal ve örgütsel dokümana el konuldu.
Bayburt Çoruh’un su seviyesi yağışlarla birlikte yükseldi etrafında çay keyifleri başladı Bayburt kent merkezinin ortasından geçen, Türkiye’nin en hızlı, dünyanın ise ikinci hızlı akan nehri unvanına sahip Çoruh Nehri’nin su seviyesi, kar sularının erimesiyle ve bahar yağışlarının bol olmasıyla birlikte yeniden yükseldi. Kışın donan, bu aylarda ise kar sularıyla beslenerek artan debisiyle güzel görüntüler oluşturan Çoruh’a karşı Bayburtluların çay keyfi başladı. Havaların ısınmasıyla beraber nehir kenarında bulunan çay evlerini dolduran Bayburtlu vatandaşlar Çoruh’a karşı çay içerek, dondurma yiyerek keyifli vakit geçiriyorlar. Bahar aylarında su seviyesi bir hayli artan, yaz aylarında suyu çekilen nehir kenarında vatandaşlar hem yürüyüş yapıyorlar, hem de dalga sesleri eşliğinde çay içerek sohbet ediyorlar. Dalga sesleriyle huzur bulan Bayburtlular, nehrin önceki yıllarda taştığını şimdilerde ise su seviyesinin yeterli olduğunu belirttiler. Çoruh’a karşı arkadaşlarıyla birlikte çay içmeye gelen Kemalettin Demir isimli vatandaş, havaların biraz daha ısınmasıyla nehrin suyunun giderek yükseleceğini, debisinin artacağını belirterek, "Çoruh’un suyunun daha yüksek olduğu zamanlarda, su köprünün alt kısmına vururdu. Su köprüden taşardı, çarşı sele uğrardı. Şu an su seviyesi normal aşırı değil ancak kurumuş da değil. Yağmur sularıyla nehir beslendi, havalar biraz daha ısındıkça su seviyesi daha da çoğalır. Çoruh’a karşı çay içmeyi çok seviyorum. Benim işim çay içmek. Çoruh’un kenarı, temiz hava, suyun sesi bundan iyisi mi var? Çoruh’a karşı çay içmek sevdiğim bir aktivite, ben seviyorum. Nehir boyunca siz de insanları görürsünüz herkes Çoruh kenarında, genellikle Çoruh’a karşı oturuyorlar" dedi. Temiz havada rıhtımda çay keyfi yapan Orhan Çınar isimli Bayburtlu, "Dağdaki karların erimesinden dolayı, Nisan yağmurlarının yüksek yerlere yağmasından dolayı nehrimizin suları yükseldi. Biz de rıhtımda çay keyfi yapıyoruz. Çoruh kenarında hava almak, çay içip sohbet etmek benim için büyük bir zevk" diyerek konuştu. Bahar yağmurları ve kar sularıyla Çoruh’un debisinin arttığını belirten Adem Aka, "Yağan yağmurlar, kar sularının nehire karışması sonucu Çoruh’umuzun su seviyesi bayağı bir arttı. Önceki yıllarda suyun köprünün üzerinden taştığı zamanları da hatırlıyorum. Bu sene su seviyesi yüksek ama taşkına neden olmaz. Şu an Çoruh’un bu durumu ideal, su seviyesi bir hayli yüksek" ifadelerini kullandı. Su seviyesinin bir ay daha yükseleceğini tahmin eden Fatih Demirer isimli vatandaş ise, "Eriyen karlarla, yağmur sularıyla beraber kaynaklar çoğaldı, Çoruh Nehri’nin debisi yükseldi. Eskiden bu köprünün üzerinden suların taşarak taşkına neden olduğunu bizler iyi biliyoruz, hatırlıyoruz. Bu yükseliş hemen hemen bir ay daha devam eder. Mayıs ayından sonra sulama sezonu başlayınca biraz daha su seviyesi düşer. Bundan sonra yağışlarla beraber sel baskınları da olabilir" şeklinde konuştu.
Erzincan Annesini ayı yiyen ve ölmekten gazeteci tarafından kurtarılan keçi yavrusu büyüdü Erzincan’da yaklaşık 1 ay önce annesini ayı yiyen ve ölmekten gazetecinin sayesinde kurtulan oğlak büyüdü. Kendisini ziyarete giden gazeteciyle adeta hasret giderdi. Erzincan’ın Çağlayan beldesinden Munzur Dağlarına trekking yapmak için yaklaşık 2 bin metre rakıma çıkan Murat Aydemir ve beraberindeki arkadaşı doğadan gelen inleme sesi üzerine irkildi. Bir süre etrafa bakınan Aydemir, yarısı yenmiş kalan kısmı da toprağa gömülen keçiyi ve kış uykusundan uyanan ayının ayak izlerini gördü. Ayı tarafından öldürülen keçinin yanına giden Aydemir ve arkadaşı çalılıkların dibinden bir ses duymaları üzerine baktıklarında kısa bir süre önce dünyaya gelen keçi yavrusunu fark ettiler. Murat Aydemir, bitkin ve ölmek üzere olan keçi yavrusuna, şeffaf eldivenin parmak kısmını biberon gibi kullanıp içerisine ılık su ve şeker katıp süt niyetine içirdi. Bir süre sonra karnı doyan yavru keçi kendini toparladı. Sırt çantasına yavru keçiyi koyarak köye dönen Aydemir, keçinin sahibi olan Çağlayan Beldesinden Abdullah Anlar’a ulaştı. Munzur Dağından köye yaklaşık 2 saatlik yolu gazetecinin sırt çantası içerisinde gelen yavru keçi, kanguru yavruları misali çantayı barınağı gibi sahiplendi. Şirinliğiyle mutluluk kaynağı olan yavru keçi, dışarı çıkarıldığında dönüp dolanıp çantanın yanından ayrılmak istemedi. “O oğlak büyüdü” Murat Aydemir aradan geçen yaklaşık 1 ay sonra oğlağı görmek için Abdullah Anlar’ın ağılına gitti. Diğer oğlaklarla birlikte gayet sağlıklı görünen keçi yavrusu, hayatını kurtaran insana adeta vefa gösterisinde bulundu. Aydemir ile hasret gideren oğlak tebessüm ettirdi.