BAU Hükümet ve Liderlik Okulu (HLO) tarafından bu yıl 20.’si düzenlenen Global Liderlik Forumu (GLF) programına Makedonya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Gjorge Ivanov, Eski Meclis Başkanı ve HLO Danışma Kurulu Başkanı Köksal Toptan, Ekmeleddin İhsanoğlu, BAU Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel ve çok sayıda davetli ile öğrenciler katıldı.
“Sürdürülebilir kalkınma yerine sürdürülebilir savaşı konuşuyoruz”
Programda konuşan Eski Meclis Başkanı ve HLO Danışma Kurulu Başkanı Köksal Toptan, sürdürülebilir kalkınmanın önemine dikkat çekti. Toptan, “Altını çizerek ifade etmek istiyorum; Değişimin zorunluluğunu hala da kafamıza vura vura bizi alışkanlık haline getiren bu üniversite ve yönetecileri, Türkiye'nin geleceğine çok büyük yatırım yapıyorlar. Sürdürülebilir kalkınmanın alt yapısını yapmak lazım. Üzülerek görüyoruz ki sürdürülebilir barışı, huzuru tartışmamız gerekirken sürdürülebilir savaşla karşı karşıyayız. Sınırların yeniden tartışıldığı, milyonlarca insanın evinden, yurdundan edildiği böyle bir savaşın sürdürülebilir olması bir insanlık ayıbıdır. Afrika’da hala çocukların sususluktan ölmesi ve bunun sanki sürdürülebilir bir marifet olarak dünyanın gözünün önünde sergilenmesi bugünkü kuşaklar için ayıptır. Peki sürdürülebilir olmayan ülkelerin refah ve barış içerisinde yaşamasını için neler yapmak lazım? İşte bu seneki tartışmaların ana konusu bu olacak. Yani barış, huzur, sevgi ve karşılıklı güven için hiç durmamak lazım. Durursak düşeriz. Bize bu anlamda çok büyük sorumluluklar düşmektedir. Biz Türkiye'yiz. Biz herhangi bir ülke gibi düşünemeyiz. Herhangi bir ülke gibi davranamayız. O nedenle üniversitelerimize çok iş düşmektedir. 200 tane üniversite kurmak elbette gurur verici bir şey ama 200 tane üniversitenin içinin doldurulması lazım. Bu yolda, bu kavgada Bahçeşehir Üniversitesi’ni yalnız bırakırsak orada bir haksızlık olur” dedi.
“Güvenlik uğruna özgürlüğümüzü feda ediyoruz”
Makedonya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Gjorge Ivanov, ulusal anlamda bir çok ülkenin bölgeler bazında farklı kriz olgusuyla karşılaştığını söyledi. Krizden ziyade tartışılması gerektiğini belirten Ivanov, “Medeniyet çalışmasından ziyade medeniyetlerinden çöküşlerinden konuşabiliriz. Acaba bize yol gösteren haritalar, yanlış mıydı? Masamızdaki haritalara bakarsak dünyanın yuvarlak olduğunu unutuyoruz. Ve bundan dolayı biz dünyayı çizgisel görüyoruz, dairesel görmüyoruz. Dünya Avrupa’yı, terör nedeniyle Rus ruleti gibi görmeye başladı. Ne zaman, neyin olacağını bilmiyoruz. Güvenliğin, özgürlüğün yerine geleceği konuşuluyor. Kısacası krizden bahsettiğimizde üreticilikten bahsedemiyoruz. Yeni Dünya bizi korkutuyor. Bir çok şirket ve bir çok devlette korkuyor. Evlerimizi hırsızdan kurtarmak için video kameralar kullanıyoruz. Hayat sigortası yapıyoruz. Ve bütün bunları yaptığımızda güvenlik uğruna özgürlüğümüzü feda ediyoruz. Korku en büyük konu olmuştur. Dijital bir dönüşümden bahsediyoruz.
Herhalde bizim analog kuşağımızın eski dünyadan yararlandığı sistemler artık kaybolmuştur. Biz de yeni dünyanın potansiyelini anlamış değiliz işte bu dünyada genç insanlar zaten felsefe paylaşıp ekonomi paylaşmaktadırlar artık bireysel tüketiciden konuşmuyoruz. Blockchain kullanıyorlar. Zaman kaybetmek istemiyorlar. Bankalarda bürokratik prosedürlerden uzaklaşmaya çalışıyorlar. Milenyum gençliğine ve Y kuşağına baktığımızda; Onlar şimdi açık Siber mekânın gücünü hissediyorlar bu Siber mekândan bahsettiğimiz zaman esasında sanal bir kütüphaneden bahsediyoruz. Fakat Amazon Ali Baba gibi konulara bakalım, dijital değişim sayesinde gençlerde artık bir Start up zihniyeti var. Dijitalciler, üreticiler ve bu şekilde üreticiliği oluşturan bir azınlık oluşturuyor. Bu üretici azınlık, dünyayı yönetecektir. Yeni bir dünya doğuyor. Medeniyetlerden bahsettiğimiz zaman onların bağlantı kurma gücü vardır. Bahçeşehir Üniversitesi ve BAU Global Liderlik Forumu bu görüşe açık. Bizim yine küresel ahlaki değerlere ihtiyacımız var. Aynı ahlaki topluma İnsan hakları ve özgürlüklerine anlatmamız gerekiyor. Sorunların söylenmesinden ziyade çözümlerin bulunması gerekir” ifadelerini kullandı.
