Akgündüz, İslami turizm gelişirken, dünyanın ve kendilerinin bazı meselelerle karşılaştığını belirterek, şunları söyledi: “İslami turizm gelişirken dünya bazı sorunlarla karşılaşıyor, biz de karşılaşıyoruz, İslami tesislerin hangi kriterlerde puanlanacağı, nasıl bir sertifikaya tabi tutulacağı noktasında, Prof. Dr. İsmail İbrahim (Milletlerarası İslami Turizm Standartları Merkezi Başkanı) başkanlığında evrensel hilal standartları kurumu oluşturuldu ve bu kurum üniversite ile işbirliği yaparak otel puanlama modelini ortaya çıkarttı. Gördüğünüz üzere Malezya’da bulunan ve bu sisteme uyan iki otelin müracaatını değerlendirmişler, birine iki hilal, birine üç hilal vermişler ki bu yıldız sayısı ile ilintili bir hilal sayısı değil, örneğin bugün 3 hilal alan otel aslında 5 yıldızlı bir otel, Malezya’da Japonların sahip olduğu, sahipleri Müslüman değil ama bu pazarı gördükleri için müracaat ediyorlar üniversiteye ve bu kurum onların puanlamasını yapıyor ve 3 hilali almış oldular”.
“İLK 5 HİLAL SERTİFİKASI TÜRKİYE’YE GELMİŞ OLDU”
6 Aralık’ta Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur’da yapılan 1. Uluslararası İslami Turizm Standartları Konferansı’nda Caprice Gold’a verilen dünyanın ilk hilal sertifikası konusuna da değinen Akgündüz sözlerine şöyle devam etti:
“Bu kurum otelimize 5 hilal standardını tespit ettiler ve sayın Dr. Mahathir Mohamed (Eski Malezya Başbakanı) tarafından o ödül bize verildi, dünyanın ilk İslami oteli olarak ilk 5 hilal sertifikası Türkiye’ye gelmiş oldu. Gördüğünüz gibi kendi ülkelerindeki oteller ancak iki ve üç hilal standardına gelebildiklerinden, tamamıyla objektif bir akademik çalışma içerisinde bu puanlama yapılıyor, ki buradaki otellere iki ve üç hilal verdikleri halde, Didim otelimize 5 hilal verdiler ve İstanbul’daki şuanda Caprice Gold Bayrampaşa otelimize de, projeyi ve işletme modelini incelediklerinde 7 hilal sertifikasını uygun gördüler. Bunlar 5 hilal sertifikasının bir seri nolu plaketini biz almış olduk bu önemli bir tarihtir. Ve 7 hilalin de 1 seri nolu sertifikası yine bize verilmiş oldu”.
“HİLAL SERTİFİKASI YILDIZ SİSTEMİNE KARŞI BİR DURUŞ DEĞİL, YILDIZ SİSTEMİNE ALTERNATİF, MÜSLÜMANLARIN TIKANDIĞI NOKTALARI AÇAN BİR UYGULAMADIR”
Hilal sertifikasının, yıldız sistemine karşı çıkarılmış bir uygulama olup olmadığı sorusu üzerine Akgündüz, “Bugün turizm tarihi açısından, bence önemli bir kilometre taşının ötesinde bir devrim diyebileceğimiz, bir anons, bir çıkış, bu yıldız sistemine karşı bir duruş değil, yıldız sistemine alternatif, Müslümanların tıkandığı noktaları açan ve önünü daha büyük hedeflere taşıyan bir uygulamanın buradan dünyaya duyurulmuş olması beni de çok mutlu etti” dedi.
Akgündüz, bunun ferdi bir konu olamayacağını çünkü Müslümanların artık resmi standartlarının olduğunu sözlerine ekledi. Akgündüz, “Bizim müşterimiz yıldız bilmez, yıldıza bakmaz, oteldeki verilen hizmete, 500 tane yıldız koysak oradaki içki şişesi olunca müşteri gelmez, dolayısıyla beni etkileyen benim ilgilendiğim bir şey değil, yıldız olsa da olur olmasa da olur ama bundan sonra bu muhafazakar insanlar, hilal sembolünü, bu kurumun verdiği hilal sertifikasını görmeden o otele girmeyeceklerdir. Çünkü buna hassas olan bir kitle” dedi.
“MALEZYA'NIN LANGKAWİ ADASINDA İKİ OTEL YAPACAĞIZ”
Akgündüz ayrıca Malezya’da turizm sahasında bazı yatırımlarının olacağını ifade ederek, sözlerine şöyle devam etti: “Malezya’nın en çok turist çeken adası Langkawi’de iki otel yapacağız. Küçücük bir ada 3 milyon turist alıyor. Böyle başarılı bir çalışmaları var. Tamamen vergisiz, yani bizim orada açacağımız otelin kurumlar vergisi dahil, personel vergisi dahil, hiçbir vergisi yok.”
“KUBBET-ÜS SAHRA CAPRİCE GOLD SARAYI’NA TAÇ OLACAK VE KURAN-I KERİM TİLAVETİ, HAFIZLAR TARAFINDAN CANLI OLARAK VE KIYAMETE KADAR BURADAN DEVAM EDECEK”
Kubbet-üs Sahra Caprice Gold Sarayı’na taç olacağı konusuna da değinen Akgündüz, “Otelimizi, Fatih Sultan Muhammed Han’ın fetihten önce otağını kurduğu Bayrampaşa’da yapıyoruz. Caprice Gold Otelini, o binanın en üst katına, tepesine 170 cm yüksekliğinde bir bant dönüyoruz, bir taç giydiriyoruz binaya. Üzerine de Caprice Gold’un hilal logosunu da o metalden oluşturuyoruz. O tacı giydirdiğimiz andan itibaren, orada Kuran-ı Kerim tilaveti başlayacak, hafızlar tarafından canlı olarak ve kıyamete kadar devam ettireceğiz, Topkapı Sarayı’nda olduğu gibi. Müslümanların ilk kıblesi olan Kudüs’ten getirdiğimiz bu kubbeyi binamızın üzerine giydirerek orada dünyada şu anda tek bir binada kesintisiz Kuranı Kerim yükseliyor ve bu ikinci bina da İstanbul’da olacak ve bu da Caprice Gold Sarayı’nın tepesindeki bu Kuran tilaveti Topkapı Sarayı’ndaki gibi dünyaya yükselen ikinci nokta olarak, İslam toplumuna sunulmuş olacak.”
Akgündüz, sadece bunun bile tek başına, Müslüman turistlerin, hatta diğer turistlerin İstanbul’a olan ilgisi, İstanbul’daki bu kutsal kubbeyi taşıyan binayı görmeleri, orada bulunmaları, orada yatmaları sonucunu getireceğini dile getirdi.
RAİDE ORAL-ABDULLAH COŞKUN
