Müsilaj, atık suların Marmara Denizi’ne yeteri kadar arıtım yapılmaksızın deşarj edilmesinin en belirgin sonuçlarından birisi olarak ortaya çıktı. Marmara Belediyeler Birliği Çevre Yönetimi Koordinatörü Ahmet Cihat Kahraman, Marmara Denizi’ne yapılan deşarj hakkında bilgiler verirken, ‘Marmara Denizi Koruma Eylem Planı’ içerisinde en önemli hususun atık su arıtması olduğunu vurguladı.
''Günlük 5,7 milyon metreküp atık su oluşurken bunun yüzde 90'ı kentsel atık sulardan oluşuyor''
Marmara Denizi’ne yapılan deşarj hakkında bilgi veren Ahmet Cihat Kahraman, ''Marmara Denizi’ne deşarj yapan 445 evsel, kentsel ve endüstriyel atık su arıtma tesisi bulunmakta. Günlük 5,7 milyon metreküp atık su oluşurken bunun yüzde 90'ı kentsel atık sulardan oluşuyor. Ancak bu atık sular deşarj standartlarını sağlayabilecek seviyede arıtılamıyor. Bunun birinci nedeni atık su arıtma tesisi yetersizliği, ikinci nedeni de mevcut arıtma tesislerinin enerji maliyetleri nedeniyle işletilmesinden kaçınılması olarak görülüyor. Bu da atık su arıtma tesislerinde enerji verimliliği proseslerinin önemini gösteriyor'' şeklinde konuştu.
Bu tespitleri yapan Kahraman, Marmara Denizi’nde mevcut durumun çevre yönetimi parametreleri açısından sürekli izlenmesi ve online raporlanması gerektiğini de söyledi. Kahraman, “Tüm bu verileri girdi olarak kullanarak modelleme yapabilecek sistemler adeta erken uyarı sistemi görevi görerek teknik idarecileri Marmara Denizi’nde karşılaşmaları muhtemel risklere karşı hazırlıklı kılacaktır” dedi.
''Marmara Denizi Koruma Eylem Planı içerisinde en önemli husus atık su arıtması''
22 maddelik Marmara Denizi Koruma Eylem Planı içerisinde en önemli hususun atık su arıtması olduğuna işaret eden Kahraman, “Eylem Planı’nda belirtilen, Marmara Denizi’ne biyolojik giderim yapılmaksızın hiçbir arıtılmış suyun deşarj edilmemesi çok önemli bir eylem maddesi. Atık su arıtma teknolojilerinde yer verimliliği artık çok daha önemli ve daha mütevazi alanlarda daha yüksek debilerin arıtıldığı yüksek verimli arıtma teknolojileri sürdürülebilir şehirler için vazgeçilmez konumda” ifadelerini kullandı.
Marmara Denizi’nde müsilajla mücadele konusunda merkezi yönetim, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları, meslek organizasyonları ve üniversitelerin birlikte çalıştığına dikkat çeken Kahraman, “Umut vadeden bir beraberlik oluşturdular. Bu halkaya teknoloji üreticisi özel sektör çözüm ortaklarının katkısı ise verimli kurtarma senaryoları için olmazsa olmaz” diye konuştu.
Verilen bilgiye göre, bu yıl 1-3 Ekim tarihlerinde 2’ncisi gerçekleştirilecek Marmara Urban Forum (MARUF) kapsamında gerek doğrudan Marmara Denizi’ne odaklı belediye başkanlarının yer alacağı oturumlar ve uzman araştırmacıların yer alacağı oturumlar gerekse MADEP maddeleriyle ilişkili atık su arıtım teknolojileri, yüzey ve dip temizleme teknolojilerinin konuşulacağı oturumlar yapılacak.
