EKONOMİ - 18 Kasım 2014 Salı 11:18

Mart soğukları vurdu, ceviz tavan yaptı

A
A
A
Mart soğukları vurdu, ceviz tavan yaptı

Türk yemek kültüründe, tatlıdan tuzluya sayısız kullanım çeşitliliğiyle sofralarımızın vazgeçilmez süsü olan cevizin ithalatı, iç üretimdeki yetersizlik nedeniyle giderek artarken, fiyatı da sınırları zorluyor.

Türkiye’nin 2011 yılında 87 milyon dolar olan ceviz ithalatının bu yıl 150 milyon dolar düzeyinde gerçekleşmesi beklenirken, mart soğuklarının da etkisiyle, cevizin tanesi 50 kuruşa dayandı.

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi’nden 2012 yılında, Maraş-18 ve Sütyemez-1 adıyla tescillediği ceviz çeşitlerinin fidan üretim hakkını 20 yıllığına satın alan Aksu Tarım Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mustafa Ciğer, ceviz ithalatımızın giderek arttığını söyledi.Tüketim geleneğimizde çok önemli yeri olmasının yanı sıra sağlığa olan faydasının her geçen gün daha iyi anlaşılmasının cevize olan talebi arttırdığını kaydeden Mustafa Ciğer, “Buna bağlı olarak yıllar içinde ithalatımız da artıyor. Ceviz, şu an Türkiye’nin önemli ithalat kalemleri arasında” dedi.

"ÜRETİM TÜKETİMİ KARŞILAMIYOR"
Gen kaynağı Anadolu ve İran olan cevizin en büyük ihracatçılarının ABD, Şili, Ukrayna ve Özbekistan olduğunu belirten Ciğer, Bulgaristan, Romanya gibi ülkelerden de bolca ceviz ithal ettiğimizi kaydetti.
Yıllar içindeki ceviz ithalat rakamlarımız konusunda bilgi veren Ciğer, 2011 yılında 87 milyon dolar kabuklu ceviz ithalatımız olduğunu, 2012’de ise 115 milyon dolar ithalat yaptığımızı bildirdi. Ciğer, 2013’te 116 milyon dolar ithalatımızın bu yıl şu ana kadar 78 milyon dolar düzeyinde olduğunu yıl sonunda ise 150 milyon doları bulmasının tahmin edildiğini ifade etti. Ciğer, “Buluruz çünkü bu yıl ceviz yok” dedi.
Bu yılki ceviz yokluğunu mart soğuklarının etkisine de bağlayan Ciğer, “Özellikle Mart ayının son günü seçim gecesi olan soğuk, çok gariptir ki iyice alçak rakımdaki cevizleri bile vurdu. Tam da cevizler sürgündeydi. Çiçekler açmak üzereydi. O dönem yaşanan don, cevizin yanı sıra kayısı ve diğer meyveleri de vurdu.Şu an Maraş’ta insanlar ceviz bulamıyorlar” diye konuştu.

Soğuktan kendi üretimlerinin de büyük kayba uğradığını bildiren Ciğer sözlerini, “Aksu Tarım olarak, 2011’de 100 bin, 2014’te 250 bin, 2015’te ise 500 bin hedef koymuştuk. Bu yıl biz hedefimizi tutturup 250 binden fazla aşı yaptık. Ama ne yazık ki, Mart soğukları çıplak köklü fidanlarımızın aşılarının yüzde 90 yaktı. Hepsini telef etti” diye sürdürdü.

"CEVİZDE NET ÜRETİM RAKAMI YOK"
Türkiye’nin ceviz üretim rakamlarının Orman Bakanlığı’nın Ceviz Eylem Planı'nda 200 bin ton olduğu ancak ABD verilerine göre ise 80-90 bin ton olduğunu belirten Ciğer, şöyle devam etti:
“Bakanlık bile net rakam veremiyor. Ürettiğimiz kadar ithal ediyoruz. Net ithalatçı pozisyonundayız. Cari açık diyoruz ya işte biz de 100 milyon doları sırf cevize vererek bu açığa katkıda bulunuyoruz.”
Türkiye’de her bölgede ceviz yetişebileceğini, cevizin alçak ve yüksek rakımlara uygun çeşitleri olduğunu kaydeden Ciğer, “Bin 800 metrede de deniz kenarında da yetişebilecek ceviz türleri var. Son yıllarda ceviz yetiştiriciliğine büyük bir ilgi başladı. Ancak, üretimin bilinçli yapılması gerekiyor. Eskiler ‘ceviz eken, meyvesini yiyemez’ derdi. Tohumdan yapılan fidanlarla bu doğrudur. Günümüzde üretilen aşılı sertifikalı ve adına doğru fidanlarla kurulan bahçelerde 5. yıldan itibaren hasat yapılabilmektedir” dedi.

"KAYIT DIŞI SATIŞ ÜRETİMİ VURUYOR"
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın ceviz üretimine destek sağladığını belirten Mustafa Ciğer, fidan satışlarında zaman zaman denetimsizlikten kaynaklanan sıkıntıların yaşadığını kaydederek, “Özellikle mavi sertifikalı fidan kullanan çiftçiye dekara 230 lira destek var. Ancak burada korsan üretimin önüne geçmek gerekiyor. Biz üretim hakkı için üniversiteye 905 bin lira ödedik. Ayrıca her aşı gözü için üniversiteye para ödüyorum. Ancak, kayıt dışı üretim yapanlar hem haksızlığa yol açıyor hem de üreticiye ‘kaliteli’ diye kalitesiz fidan satabiliyorlar. Çiftçi bunu ancak 3 yaşına geldiğinde anlayabilir. Emekleri boşa gidiyor” diye konuştu. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te kar sevinci Son yıllarda ciddi kuraklığın yaşandığı Gaziantep’te gece saatlerinde başlayan ve sabah saatlerinde etkili olan kar kentte sevince neden oldu. Gaziantep’te günlerdir etkili olan dondurucu soğuk, kar yağışının artmasıyla beraber etkisini yitirirken, gece saatlerinde başlayan kar yağışı sabah saatlerine doğru etkisini iyice artırdı. Kentte uzun bir aradan sonra yoğun kar yağışı etkili oldu. Gece saatlerinden itibaren başlayan yoğun kar yağışı kadar devam ediyor. Yoğun kar yağışı nedeniyle okulların tatil edildiği kentte karın tadını en çok çocuklar çıkardı. Kar yağışı kenti beyaza bürürken, geçtiğimiz hafta sonundan itibaren etkili olan soğuk havanın etkisi ise kar yağışı ile etkisini azda olsa azalttı. Kar yağışının 2 gün boyunca devam etmesi bekleniyor. İş dönüşü araçları ile evlerine gitmek isteyen vatandaşlar, kar yağışı sonrası kayganlaşan yollarda zor anlar yaşadı. Kentin bazı noktalarında trafikte yoğunluk yaşanırken, araçlarını bulundukları yerden çıkaramayan sürücüler ise toplu taşıma araçlarını tercih etti. Şehirlerarası yollarda ulaşımda aksaklıklar yaşanmaması için ekipler çalışmalarını yoğunlaştırdı. Hava sıcaklığının eksi 3 derece olarak ölçüldüğü kentte, gün boyu ve yarın da kar yağışının devam etmesi bekleniyor. Yoğun kar yağışı nedeniyle trafikte sürücüler zorluk çekerken, araçlarına kış lastiği ve zincir takmayan sürücüler trafikte zor anlar yaşadı. Yoğun kar yağışı nedeniyle eğitim-öğretime de bir gün ara verilirken, yetkililer sürücülerin kesinlikle kış lastiksiz ve zincirsiz yola çıkmamaları hususunda uyarılarda bulundu. Uzun bir aradan sonra kar yağmasını sevinçle karşılayan vatandaşlar, kar yağışının tadını çıkardı. Kar yağışı en çok çocukları mutlu ederken yetişkinler de kar keyfinden geri kalmadı. Kar yağışı sebebiyle yol kenarında park halinde bulunan otomobillerin üstleri de kar ile kaplandı. Kar atarak şakalaşan vatandaşlar kimi zaman da dengesini kaybederek yere düştü. Sabaha kadar kenti beyaza bürüyen kar yağışı nedeniyle mutlu olduklarını belirten vatandaşlar, kar yağışından dolayı duydukları mutlulukla birlikte fıstık ve zeytin gibi tarım ürünleri için kar yağışının fayda sağlayacağını dile getirdiler. Uzun bir aradan sonra kar görmenin mutluluğunu yaşadıklarını dile getiren vatandaşlar, kar yağışının keyfini çıkardıklarını söyledi.
Gaziantep SANKO Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Dağlı: "Dayanışmanın güçlendiği ve ortak vicdanı hakim olduğu bir gelecek en büyük temennimizdir" SANKO Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Güner Dağlı, yeni yıl nedeniyle yayımladığı mesajında, "Dayanışma kültürünün güçlendiği ve ortak vicdanın hâkim olduğu bir gelecek, en büyük temennimizdir" dedi. Günümüz dünyasında bilimin, aklın ve insani değerlerin her zamankinden daha fazla önem kazandığına vurgu yapan Prof. Dr. Dağlı, "Karşı karşıya olduğumuz küresel sorunlar ancak bilimsel düşünce, sağduyu ve sorumluluk bilinciyle aşılabilir" dedi. "Barışın, adaletin ve karşılıklı anlayışın sağlanması yalnızca belirli toplumların değil, tüm insanlığın ortak sorumluluğudur" diiyen Prof. Dr. Dağlı, "Daha adil, daha huzurlu ve sürdürülebilir bir dünya; ancak ortak değerler etrafında kenetlenerek ve geleceği birlikte inşa etme iradesi göstererek mümkün olacaktır. SANKO Üniversitesi olarak; kurulduğumuz günden bu yana eğitim, araştırma ve topluma katkı alanlarında önemli çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Akademik ve idari personelimize ve öğrencilerimize bu başarılardaki katkılarından dolayı teşekkür ediyorum. Yeni yılda da eğitimde kaliteyi artırmaya yönelik çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz" ifadelilerini kullandı. Yeni yılın yeni hedefler ve yeni fırsatlar sunduğunu belirten Prof. Dr. Dağlı, "2026 yılının ülkemiz, yüce milletimiz ve tüm insanlık için barış, umut ve güzel gelişmelere vesile olmasını diliyor; birlik, beraberlik ve dayanışma ruhunu güçlendirmesini temenni ediyorum" ifadelerine yer verdi.