GÜNDEM - 17 Ekim 2014 Cuma 10:06

Mehmet Pişkin'in intihar videosu ne anlama geliyor?

A
A
A
Mehmet Pişkin'in intihar videosu ne anlama geliyor?

Mehmet Pişkin'in intihar videosunu sosyal medya üzerinden paylaşması, toplumun geleceği adına ne gibi olumsuzluklar teşkil ediyor? Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ali Murat Kırık açıkladı.

Dün sabah saatlerinde web kamerasının karşısına geçen Mehmet Pişkin, intihar etmeden önce sosyal medyaya bir veda videosu yükledi ve yaşadıkları olaylar nedeniyle bunalıma girmesi, onu intihara sürükledi. Peki intihar videosunu sosyal medya üzerinden paylaşması, toplumun geleceği adına ne gibi olumsuzluklar teşkil ediyor?

Düne damgasını vuran en önemli olay 37 yaşındaki bilgisayar yazılımcısı Mehmet Pişkin’in intihar etmeden önceki son görüntülerini ve mesajını sosyal medya üzerinden paylaşması oldu. Türkiye’de yaşanan bu olayın etkilerini, doğurabileceği toplumsal sonuçları Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ali Murat Kırık açıkladı.

Sosyal medyada yaşanan bu intiharın paylaşım ağlarının da etkisiyle seyirlik bir ölüm haline geldiğini aktaran Yrd. Doç. Dr. Ali Murat Kırık; “Aslında sosyal medya ya da internet üzerinden paylaşılan ölüm, intihar mesajları videoları giderek çoğalmaktadır. Yani Mehmet Pişkin’in videosu ne ilkti, ne de son olacağa benziyor. Ancak dikkat çekilmesi gereken nokta Pişkin’in videoyu neden sosyal medya üzerinden paylaşma ihtiyacı duyduğudur. Çünkü sosyal medyanın gerek psikolojik, gerekse de sosyolojik etkileri bulunmaktadır. Bireylerin mutluluklarını, üzüntülerini, korkularını, sıkıntılarını sosyal medya üzerinden paylaşmaları bu ağların toplumsal ve bireysel boyutunu gözler önüne sermektedir. Facebook’un kullanıcılara sunmuş olduğu “nasıl hissediyorsun” özelliği de bu durumu tetiklemektedir. Kullanıcılar smiley dediğimiz ifadelerle ruh hallerini yansıtabilmektedirler.” dedi.

BU OLAYLAR GEÇMİŞTE DE YAŞANDI

Kırık; Mehmet Pişkin’in intihar vakasına benzer olayların geçmişte de yaşandığını ifade etti: “Hatırlanacağı üzere bu tarz bir olay 2012 yılında Kanada’da da yaşanmıştır. Amanda Todd isimli Kanadalı genç kız YouTube’den paylaştığı görüntü ardından intihar etmiştir. Todd, intihar nedenini “Facebook üzerinden yaşadığı istismar, çıplak resimlerinin internet üzerinde paylaşılması, kendi kendisine zarar verme ve çevresinden gördüğü dışlanma” şeklinde ifade etmiştir. Todd’un intiharının kökeninin internet olduğu kendi ifadelerinden anlaşılabilmektedir. Yine geçtiğimiz mart ayında Çin’in başkenti Pekin’de yaşayan ve erkek arkadaşından ayrılması nedeniyle ruh hali bozulan kadının intihar etmeden önceki son fotoğraflarını Instagram’dan paylaşması sosyal medyada bu tarz intiharların sıkça yaşandığını gözler önüne sermektedir.”

Yrd. Doç. Dr. Kırık; Mehmet Pişkin’in bozuk ruh halini sosyal medyaya yansıttığını belirterek şunları kaydetti: Pişkin’in intihar notu izlendiği vakit, mutsuz ve ruh halinin bozuk olduğu açık bir şekilde görülmektedir. Ancak sosyal medyadan bu videoyu paylaşırken sonunda vermiş olduğu "Hoşçakalın. Aşkla yaşayın. Çok güzel olsun hayatınız” sözü dikkate değerdir. Bu videonun intihar ettikten sonra yüz binlerce kişi tarafından izleneceğini bilmektedir. Kısacası sosyal medyanın gücünün farkındadır. Bu olayın Türkiye’de yaşanmasının olumsuz etkiler doğuracağını söylemek mümkündür. Günümüzde sosyal medya kullanımının giderek yükselmesi kısa bir zaman dilimi içerisinde bu videonun milyonlarca kişi tarafından izlenmesini sağlamıştır. Twitter üzerinden gönderilen iletilerden, Facebook aracılığıyla yapılan paylaşımlardan toplumun aşırı bir şekilde etkilendiği görülmektedir. Bu durum gelecek adına kaygı vericidir. Videoyu izleyen ve aynı ruh halini taşıyan insanların olduğu düşünülürse kaygıların yersiz olmadığı anlaşılacaktır. Yine hatırlanacağı üzere Murat Kekilli’nin “Bu Akşam Ölürüm” isimli parçasını dinleyen çoğu genç intihar etmişti. Dolayısıyla bu tür olaylar yaşanıyor ve yaşanacak gibi görünüyor. Sosyal medya gündelik hayattan kaçışı sağlamakta ve sanal dünyada bireyin olduğundan farklı bir ruh haline bürünmesine neden olmaktadır. Pişkin’in kaçışı ise intiharıyla noktalanmış. Ne yazık ki bu durum eşine az rastlanan trajik bir olaydır. Ayrıca Pişkin’in intiharının sosyal medya gündemine damga vurması ve Twitter’da “Mehmet Pişkin”in top tweet olması da konunun derinliğini gözler önüne sermektedir.

SOSYAL MEDYA EĞİTİMİ GEREKLİ

Bu tarz olayların gelecekte yaşanmaması adına sosyal medya eğitimine gereken önemin verilmesi gerektiğini ifade eden Kırık; “Türkiye’de Medya Okur Yazarlığı’na gereken değerin verilmediğini belirterek “İletişim mezunlarının işsiz gezdiği, Medya Okur-Yazarlığı derslerine sosyal bilgiler öğretmenlerinin girdiği bir ortamda bu tip olayların tekerrür etmesi kuvvetle muhtemeldir. Ancak tek başına Medya Okur-Yazarlığı dersi de bilgilendirilme için yeterli değildir. Medyanın da bu konuya ağırlık vermesi şarttır. Sosyal medya artık başlı başına bağımsız bir inceleme konusu durumundadır. Bu nedenle Sosyal Medya Okur-Yazarlığı, Medya Okur-Yazarlığı’ndan bağımsız bir ders olarak işlenmeli ve bu dersi iletişim fakültesi mezunları vermelidir.” diyerek sözlerini noktaladı.

MEHMET YILDIZ
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya ALKÜ’den üniversite deneyimi yaşamayanlara "Herkes için bir kampüs deneyimi" daveti Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi, (ALKÜ) 26-30 Ocak 2026 tarihinde düzenleyeceği, "Benim Üniversitem Projesi" kapsamında üniversite deneyimi yaşamamış 40 ila 60 yaş arası bireylere kapılarını açarak üniversite deneyimi yaşatacak. Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi, sosyal sorumluluk ve farkındalık projelerini tüm hızıyla yapmaya devam ediyor. 3 yıl önce başlayan 60+ Tazelenme Üniversite ile yaş almış bireylerin gözdesi olan ALKÜ, şimdi de 40-60 yaş arası hiç üniversite deneyimi olmamış bireylere üniversite deneyimi yaşatacak. 26-30 Ocak 2026 tarihinde gerçekleştirilecek proje için kayıtlar 1-20 Ocak 2026 tarihlerinde yapılacak. Katılımcılar proje kapsamında Kestel Yerleşkesi’nde derse girecek, laboratuvarlarda deneyim yaşayacak ve etkinlikler düzenleyecek. Katılmak isteyenler için başvurular, Kestel Yerleşkesindeki ALKÜ Tazelenme Üniversitesi Ofisi’nde yapılacak. İlk kez üniversiteli olacaklar Benim Üniversitem Projesi Koordinatörü Doç. Dr. Özgür Nalbant proje hakkında verdiği bilgilerde, "’Herkes İçin Bir Kampüs Deneyimi’ sloganıyla yapılacak Benim Üniversitem Projesi ile hiç üniversite deneyimi yaşamamış 40-60 yaş arası bireylerin üniversite ortamını tanıması, kendine güven ve aidiyet duygusunu geliştirmesi, yaşam boyu öğrenme motivasyonunu artırması ve Alanya’daki toplumsal bütünlüğe ve kuşaklar arası öğrenmeye katkı sağlaması amaçlanıyor. Katılımcılar 40-60 yaş arası, en fazla lise mezunu, üniversite deneyimi olmayan ancak öğrenmeye açık bireylerden seçilecek. Katılımcılar arasından kadınlar, esnaf, turizm çalışanları, ev hanımları, çiftçiler veya erken yaşta eğitim hayatını sonlandırmış bireylerin olmasında öncelik aranacak. Ücretsiz olarak yapılacak proje sonunda katılımcılara ALKÜ Sürekli Eğitim Merkezi tarafından katılım belgesi verilecek" dedi. Rektör Türkdoğan: "ALKÜ herkese kampüs deneyimi sunuyor" ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan, ALKÜ’nün hayat boyu öğrenme temelli eğitimlere büyük önem verdiğini söyleyerek bu kapsamda ALKÜ 60+ Tazelenme Üniversiteyle 60 üstü yaş almış onlarca bireye eğitim verdiklerini hatırlattı. Benim Üniversitem Projesi ile hiç üniversite deneyimi yaşamayan bireylere 5 günlük bir eğitim programıyla bu deneyimi en iyi şekilde yapacaklarını belirten Rektör Türkdoğan, "ALKÜ olarak şehrimizle ortak projelere her zaman önem veriyoruz. Bu kapsamda vatandaşlarımızın yanında olarak güzel projeleri üretmeye devam ederken son olarak Benim Üniversitem Projesi ile herkese kampüs deneyimi sunmayı amaçlıyoruz. Projenin vatandaşlarımıza büyük bir güven getireceği düşüncesiyle 40-60 yaş arası herkesi başvuruya davet ediyorum" dedi.
Aydın Aydın emniyeti suç ve suçlulara geçit vermiyor: 114 aranan şahıs yakalandı Aydın İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerince son 1 haftada il genelinde gerçekleştirilen kapsamlı uygulama ve denetimlerde suç ve suçlulara göz açtırılmazken, 114 aranan şahıs yakalandı. Edinilen bilgiye göre, yapılan çalışmalarda 15 Aralık ile 21 Aralık 2025 tarihleri arasında toplam 44 bin 194 şahıs sorgulandı. Çeşitli suçlardan aranması bulunan 114 kişi yakalandı. Adli mercilere sevk edilen şahıslardan 57’si tutuklanarak cezaevine gönderildi. Asayiş ekiplerinin titiz çalışmaları sonucunda faili meçhul 27 hırsızlık olayı da aydınlatıldı. Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin yürüttüğü çalışmalarda ise 34 şahıs hakkında adli işlem yapılırken, yasa dışı faaliyet yürüttüğü tespit edilen 80 internet sitesine erişim engeli getirildi. Uyuşturucu ile mücadele kapsamında gerçekleştirilen operasyonlarda 128 gram uyuşturucu madde, 144 adet uyuşturucu hap, 4 adet tabanca, 1 adet kuru sıkı tabanca ile 53 adet fişek ele geçirildi. Trafik denetimlerinde de yoğun mesai harcayan ekipler tarafından 18 bin 537 araç ve motosiklet sorgulandı. Kurallara uymadığı belirlenen 133 araç trafikten men edilirken, 5 bin 766 sürücüye cezai işlem uygulandı. İl Emniyet Müdürlüğü yetkilileri, halkın huzur ve güvenliğini sağlamak amacıyla denetim ve uygulamaların kararlılıkla sürdürüleceğini bildirdi.
Bursa GUHEM’de "En Uzunnn Gece" Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) öncülüğünde, faaliyetlerini sürdüren Gökmen Uzay ve Havacılık Eğitim Merkezi (GUHEM), yılın en uzun gecesi olan 21 Aralık’ta düzenlediği "En Uzunnn Gece" etkinliğiyle bilimi ve keşif duygusunu ziyaretçileriyle buluşturdu. Alanında Avrupa’nın en büyük, dünyanın ise sayılı merkezlerinden biri olan GUHEM, genç kuşağın uzay ve havacılık alanlarına ilgisini artırmaya yönelik çalışmalarına bir yenisini daha ekledi. En uzun gece olan 21 Aralık’ta düzenlenen etkinlik kapsamında; oryantiring çalışmaları, bilim gösterileri, Mars 2050 içerikli anlatımlar ile uzay ve havacılık deneyimlerinden oluşan, gün boyu süren bir program gerçekleştirildi. Programda farklı yaş gruplarından katılımcılara hem öğretici hem de keyifli bir deneyim sunuldu. "Her detayıyla çok etkileyici bir deneyim yaşadık" GUHEM’i ziyaret eden edebiyat öğretmeni Nil Bahar Şekerçi, "Biz uzayı ve fiziği çok seven bir aileyiz. Bursa’da böyle bir merkezin varlığını biliyorduk ancak ilk kez ziyaret etme fırsatı bulduk. Her detayıyla çok etkileyici bir deneyim yaşadık. Simülasyonlar oldukça başarılı, kullanılan materyaller ise hem kaliteli hem de eğitici. Uzay materyalleri, görseller ve çocukların birebir dokunarak öğrenebileceği uygulamalar sayesinde bilgiler çok daha kalıcı oluyor. Çocuklar gördüklerini ve deneyimlediklerini akıllarında tutuyor; bu da ileride bilimi sevme ve bilimle ilgilenme açısından çok önemli. Bilimin Anadolu topraklarında filizlenmesi adına bu tür merkezleri çok değerli buluyoruz. Özellikle çocukların ilgisini çekecek ve bilimi sevdirecek şekilde tasarlanmış olması çok kıymetli. Emeği geçen herkesi tebrik ediyor, teşekkür ediyoruz." dedi. "Tekrarı olursa yarın bile gelirim" Etkinliğe katılan öğrencilerden Mehmet Akif Şekerci, "GUHEM’i çok sevdim, gerçekten çok beğendim. Tekrarı olursa yarın bile gelirim. Etkinlikler çok güzeldi; özellikle tiyatro ve yarışmalar çok keyifliydi. Söyleşilerdeki sorular da gerçekten çok eğlenceliydi. Soru sorulurken ben soru alanına koşarak gidiyordum. Benim için çok farklı ve eğlenceli bir deneyim oldu. Özellikle benim gibi fiziği seven çocukların mutlaka gelmesini öneriyorum. Burayı yapanlara ve emeği geçen herkese çok teşekkür ederim." dedi. "Bizim için çok güzel bir etkinlik oldu" Etkinliğe katılan öğrencilerden İrem Yılmaz ise, "Bu gece çok güzeldi. Bu programda çok şey öğrendim. GUHEM’deki tüm düzenekleri çok beğendim. Soru-cevap bölümü de çok keyifliydi. Sorular zor ama eğlenceliydi. Buradaki bilim gösterilerini de çok beğendim. GUHEM ve uzay katı çok güzel. Herkesin burayı gezip görmesi lazım." ifadelerini kullandı.
Isparta Kendini ifade etmekte zorlanan genç şair duygularını kitaplaştırdı 8. Isparta Kitap Fuarı’nda genç yazarlar da yerini aldı. Yazar Eylül Ertuğrul ve Yunus Emre Kılıç’ın yazdığı kitaplar da sergilendi. Genç yazarlar kitaplarını anlatırken heyecanları da yüzlerine yansıdı. Birçok yayınevi ve onlarca yazarın yer aldığı 8. Isparta Kitap Fuarı kitapseverleri ağırlamaya devam ediyor. Fuarda genç yazarlar da yerini aldı. Yazar Eylül Ertuğrul, okuma azmini yazma sanatıyla birleştirdi. Okumaktan ve diğer yazarlardan ilham alan Yazar Ertuğrul, genç yaşına rağmen çıkardığı Artemis isimli kitabıyla okumanın ve yazmanın yaşının olmadığını bir kez daha gösterdi. 15 yaşındaki Ispartalı yazar ilk kitabını okurlarla buluşturdu Yazar Eylül Ertuğrul, okumanın ve diğer yazarların kendisine ilham verdiğini belirterek, "Isparta Güzel Sanatlar Lisesi’nde okuyorum. İlk kitabımı bu yıl çıkardım. 15 yaşında Ispartalı bir yazar olmaktan son derece mutluluk duyuyorum. 6. sınıftan bu yana yazarlık yapıyorum. Kitap okumayı sevdiğim için yazarlık yapmaya da başladım. Beni kitap yazmaya teşvik eden şey, yazarların okuyucularıyla buluşuyor olması. Kendime yeni bir dünya kurmak çok hoşuma gidiyor. Yazarken çok zevk alıyorum. Artemis isimli kitabımı da bu sayede yazdım" dedi. Kendini ifade etmekte zorlanan genç şair duygularını kitaplaştırdı Genç yazarlardan Yunus Emre Kılıç da 8. Isparta Kitap Fuarı’nda yazdığı şiir kitabını sergiliyor. Kendisini ifade etmekte zorlandığı için şiirler yazdığını belirten Yazar Kılıç, bu nedenle şiirlerini kitap haline getirdiğini söyledi. Yazar Kılıç, "Önceleri kendimi ifade etmekte zorlanıyordum. Kimseye kendimi ifade edemiyordum. Bir tane şiir yazarak başladım ve devamı geldi. Öğretmenim sayesinde de hayal dünyamı geliştirerek şiirler yazmaya başladım ve kitap haline getirdim. Şiir yazmaya ve kitap haline getirmeye devam edeceğim. Kitabımda yüzün üzerinde şiir var. Bundan sonra yazacağım kitaplarda kendimi daha çok ifade edeceğime inanıyorum" diye konuştu.