EKONOMİ - 23 Mart 2018 Cuma 11:12

Mehmet Şimşek’ten döviz açıklaması

A
A
A
Mehmet Şimşek’ten döviz açıklaması

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin dünyaya net bir döviz borcunun olmadığını ifade ederek, “Dünyadan döviz alacağı var. Yani bizim varlıklarımız borçlarımızdan yüksek. Hane halkının çok büyük bir döviz fazlası var çünkü biz hane halkının döviz ile borçlanmasını yasakladık. Çok doğru yapmışız” dedi.

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Uludağ Ekonomi Zirvesi’nde konuştu. Küresel verimlilikte aşağı yönlü bir trend söz konusu olduğunu ifade eden Şimşek, “Dünya büyük bir borç batağında bunu abartmıyorum. Çünkü dünya toplam borcunun milli gelire oranı neredeyse yüzde 320’lere yaklaşmış durumda. Şimdi bugün bir sorun yok, ama faizler yükselirse bu borçların geriye ödenmesinde sıkıntı olacak. O zaman dünya faizleri kalıcı olarak bir sürekli yükseltemez çünkü yükseltirse yavaşlayacak. Böyle bir durumla karşı karşıyayız. Bizim aslında bu dönemde kaldıraç oranını azaltmamız gerekiyor” diye konuştu.

“Türkiye Avrupa Birliği milli gelirde kişi başı ortalamasını 14 yılda yakalayacak” 

Türkiye’nin çok hızlı büyüdüğüne dikkat çeken Şimşek, “Dünyadan daha hızlı büyüdü. Türkiye son 15 yılda ortalama yüzde 5.7 büyüdü. Bu kadar şok, bu kadar olumsuz gelişmelere rağmen yani Ortadoğu’daki kaosa, teröre, hain darbe girişimine, bir sürü soruna rağmen Türkiye ortalama 5.7 büyümüş. Diyebilirsiniz ki cumhuriyet tarihimizin ortalamasına oranla 1 puandan fazla büyümüşsünüz ama 1 puan 2.6 katlık fark oluşturur. Bu büyüme sayesinde Türkiye’nin görecelik performansı da oldukça iyi. Çin ve Hindistan hariç gelişmekte olan ülkelere büyük fark atmışız, dünyaya büyük fark atmışız. Biz yüzde 231’in üzerine çıkmışız, dünya yüzde 178’e çıkmış. O nedenle Türkiye’ye baktığınız zaman kişi başına milli gelirde. Amerika ile arayı 20 puan, AB ile arayı 28 puan kapatmışız. Böyle giderse Türkiye Avrupa Birliği milli gelirde kişi başı ortalamasını 14 yılda yakalayacak. Dolayısıyla gerçekten uzun bir süredir Türkiye’nin en önemli hedefi olan Avrupa ile arayı kapatma hedefi gerçek oluyor. Bir rüya gerçeğe dönmüş oluyor” açıklamasını yaptı.
“Şu anda Türkiye gördüğünüz gibi gerçekten Amerika ile arayı yıllık 3.6 puan gibi çok yüksek bir dozda arayı kapatıyor” diyen Şimşek, şunları söyledi: 

“Dolayısıyla bizim zaman içinde Amerika’yı da hızla yakalamamız mümkün olacak. 2018 de iyi olacak. Geçen sene Türkiye muhtemelen yüzde 7-7,5 arasında bir büyüme ile yılı kapattı. Bu sene de büyüme bizim öngörümüz yüzde 5,5 çünkü yatırımlar artacak, özel tüketim güçlü ve dışa talep güçlü. Yatırımlar artacak çünkü kapasite kullanım oranı çok güçlü, yatırımlar artacak çünkü çok muazzam teşvikler var. Yatırım başvuruları rekor düzeyde. Bu yatırımlar artacak.”

“Türkiye maalesef şu anda enflasyonda uzun bir aradan sonra tekrar yüzde 10’un üzerinde” 

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Türkiye’nin son 10 yılda 8,7 milyon vatandaşına iş bulduğunu belirterek, “Dile kolay, büyük bir rakam. Avrupa’nın nüfusu 512 milyon yaklaşık olarak ve net bazda 2007 sonrasında Avrupa’daki 28 ülke sadece 5,2 milyon iş buldu. Bu hakikaten muazzam bir başarı. Sadece Avrupa ile karşılaştırılınca değil bütün dünyaya ile. İç talep iç turizm toparlanıyor. Dış talep de toparlanıyor. AB, uzun bir aradan sonra güçlü büyüyor. Bu bizim için haber. Dış talep güçlü olacak dolayısıyla Türkiye hem dış hem iç taleplerinin güçlü olduğu bir dönemde. Turizmde toparlanıyor. Tabi ki bu kadar güçlü büyürseniz bir takım yan etkileri oluyor. Yani bu kaçınılmaz bir şekilde. Türkiye maalesef şu anda enflasyonda uzun bir aradan sonra tekrar yüzde 10’un üzerinde. Bu karşı karşıya olduğumuz en büyük sorunlardan bir tanesi. Bunu tek haneye indirmek için güçlü bir çaba içerisindeyiz. Bunun en önemli sebebi liradaki değer kaybı. Maalesef Türk Lirası cinsinden gördüğünüz gibi çok net, ara malı, ithal ettiğimiz ürünlerin fiyatları neredeyse yüzde 30’un üzerinde arttı geçen sene. En büyük sorun bu. Liradaki değer kaybı tamamen ekonomiyle bağlantılı mı? Kısmen bağlantılı. Ama kısmen de bizde ve dışarıdaki siyasi gelişmeler. Sebebi ne? Kürsel ilişki ağımızda bizim haklı davalarımızda yanlış bir şekilde bize karşı tutumlar da var. Örneğin Suriye’de bizim ciddi bizim kaygılarımız var ama bunu anlamakta zorlanan müttefiklerimiz, dostlarımız var. Bu bizim küresel ilişki ağımızı olumsuz etkiliyor” ifadelerini kullandı.

“Devletin dünyaya net bir döviz borcu yok, dünyadan döviz alacağı var” 

Türkiye’nin aşırı borçlu bir ülke olmadığını vurgulayan Şimşek, şöyle devam etti: 

“Türkiye’nin bütün borcunun milli gelire oranı yüzde 41. Aslında kamunun netini almanız lazım. Kamunun neti yüzde 8 olduğu için yüzde 28 yerine onu 20 puan daha düşürebilirsiniz. Dolayısıyla kamuya baktığınız aman yüzde 28,5’luk brüt borç var. Hane halkının yüzde 18, finans sektörünün yüzde 24 civarında bir tek reel sektörün borcu nispeten yüksek. Reel sektörün milli gelire oranı yüzde 69. Dünyada bu oran yüzde 87 ama biz dünyaya bakamayız. O nedenle biz önümüzdeki dönemde reel sektör olarak da bir miktar bu noktada hassasiyet göstermemiz gerekecek. Burada en önemli konu döviz borcudur. Devletin dünyaya net bir döviz borcu yok, dünyadan döviz alacağı var. Yani bizim varlıklarımız borçlarımızdan yüksek. Hane halkının çok büyük bir döviz fazlası var çünkü biz hane halkının döviz ile borçlanmasını yasakladık. Çok doğru yapmışız. Bankacılık sektörü d tanım gereği nötr olmak zorunda. Çünkü bilanço içi bilanço dışı ile bu işi yürütüyorlar. Esas sorun burada reel sektör şirketlerinde. Reel sektör şirketlerimizin döviz açığı net pozisyonu 213 milyar dolar. Bu büyük bir rakam. Çok da büyütmek istemiyorum çünkü bunların varlıkları da var ama yine de bu konu önemli. Kısa vadede akıllı davranmış bizim firmalar. Kısa vadede döviz biriktirmişler. 1 yıllık vade ile şirketlerimizin net döviz açığı yok ama bu orta vadedeki sorunu ortadan kaldırmıyor. O nedenle biz tedbir alıyoruz. Peki ne yapacağız? Meşhur Amerikan Başkanı J.F. Keneddy’nin bir sözü var. ‘Çatıyı hava güneşliyken tamir etmek lazım’. Şu anda dünyada büyüme var, likidite bol sayılır. Faizler düşük sayılır. Şimdi bizim çatıyı onarma zamanımız çünkü yağmur yapacak. Belki yarın, belki daha uzun vadede ama elinde sonunda bu küresel senkronize büyüme devam etmeyecek. Etmemiş geçmişte. Bunları dönem dönem yaşadık. Büyüklüğünü bilemem ama yağmur yağacak belki fırtına olacak. Bugünden evimizi sağlamlaştırmamız, çatımızı sağlamlaştırmamız lazım.” 

Birçok reformlar yaptıklarını belirten Şimşek, bu noktada bankalara da çağrıda bulundu. Şimşek, “Sermaye piyasaları gelişmeden artık bu hızla devam edemeyiz. Sermaye piyasaların gelişmesi için de arz ve talep gerekiyor. Şu anda şartlar elverişli. Henüz yağmur yok, fırtına yok. Şirketlerinizi halka açın. Dünyada ve Türkiye’de halka açın. Yeni ortaklar alın. Bu şekilde büyümeyi daha sağlıklı kaynaklarla finanse edin. Biz ne gerekiyorsa her türlü desteği vereceğiz. Sermaye Piyasası Kurulu ile sorununuz olursa gelin. Mutlaka önünüzü açacağız. Amacımız daha çok tabana yayılmış bir sermaye ile bu işi götürmek. Çünkü bankacılık sektörünün finans sektöründeki payı yüzde 82. Bu oran çok yüksek. Bankacılık sektörümüz çok sağlam. Ekonomiyi destekliyor ama sermaye piyasaları bir o kadar değil. Bir de bankalara bir çağrım var. Aslında her bankanın bir aracı kuruluşu var ama yetmez. Gerçek anlamda niye yatırım bankası kurmuyorsunuz. Gelin biz size yardımcı olalım. Yatırım bankaları kurun. Mevduata dayalı bir modelden geniş, toptan kaynağa dayalı modelle gelin biz size yardımcı olalım. Özellikle start up’lara gelecek vaat eden şirketlere yatırım yapın, daha çok kazanırsınız. Riski yüksek ama gelecek orada. Geleneksel sektörle de kar marjları düştü. Geleneksel sektörlerde rekabet çok yoğun. Biz oralara da yardımcı oluyoruz ama gelin gelecek vaat eden şirketlere daha çok kaynak koyalım. Gelin bunu yetişmiş insanları içerisinde barındıran bankacılarla yapalım. Onun için bankalarımıza da buradan çağrımız olacak” dedi.

"Hiç kimse Türkiye'yi Avrupa'dan koparıp atamaz" 

Batı ile ilişkilerde bir kopmaya gitmeyeceklerini anlatan Şimşek, “Biz yüzyıllardır Avrupa’nın bir parçasıyız. Hiç kimse Türkiye’yi Avrupa’dan koparıp atamaz. Avrupalılar bile biz bile yapamayız. Çünkü Avrupa ile Batı ile bizim ilişkilerimiz çok güçlü. Evet dönem dönem yanlış anlaşılmalar var, anlaşmazlıklar var. Olabilir. Ama olsun bu sorunlar çözülür. Biz oradan kopmuyoruz. Bazen diyorlar ki; Türkiye Avrupa’da değil. Türkiye’nin Trakya nüfusumuz 11 milyon. Türkiye’nin Avrupa’sının nüfusu bir sürü Avrupa ülkesinden daha fazla. Kim Avrupalı kim Avrupalı değil tartışmasına fiziki olarak da girseniz bu harita size bir şeyler anlatıyor. 1959’dan beri görüyorsunuz bir yolculuk var. Bu yolculukta ister istemez uzun süreli olunca ufak tefek çatışmalar oluyor. Özetle Avrupa’nın Türkiye’ye ihtiyacı var. Gerçekten ihtiyacı var şaka söylemiyorum. Ekonomi, güvenlik yani birçok konuda Avrupa’nın Türkiye’ye ihtiyacı var. Tabi Türkiye’nin de Avrupa’ya ihtiyacı var. Türkiye, Avrupa’nın en büyük 5’inci ticaret ortağı. 160 milyar dolardan fazla bir ticaretten bahsediyoruz. Avrupa’nın güvenliği Türkiye’den geçer, enerji güvenliği de Türkiye’den geçer. Türkiye, NATO’nun en güvenilir, en güçlü ülkelerinden bir tanesi. NATO’da en büyük 2. orduya sahibiz, NATO’ya en çok katkı veren 4’üncü ülkeyiz. Türkiye’nin de Avrupa Birliği’nden referans olarak ihtiyacı var. Bizim de hukuk devletini güçlendirmemiz, demokratik standartlarımızı iyileştirmemiz, kurumsal kaliteyi yükseltmemiz açısından ne güneyde ne doğuda başka ilham alacağımız kimse yok. Avrupa Birliği bizim hala ilham kaynağımız. Özetle Türkiye Avrupa’nın stratejik ortağıdır. Bunu kimse değiştiremez” şeklinde konuştu.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Artvin Hopa Belediyesi’nden sokak hayvanlarına kısırlaştırma, küpelenme ve mikroçip Hopa Belediyesi Sokak köpeklerinin kısırlaştırma, küpelenme ve mikroçip uygulamasına başladı. Artvin’in Hopa ilçesinde Belediye Veteriner hekimleri ve gönüllülerle birlikte sokak köpeklerinin kısırlaştırma işlemlerine bugün itibariyle başladı. İlk olarak barınakta bulunan erkek köpeklerin kısırlaştırılması, küpelenmesi ve mikroçip takılması işlemleri gerçekleştirildi. Hopa Belediyesi Başkanı Utku Cihan sokak hayvanlarını kısırlaştırarak kontrol altına alınabileceğini dile getirerek “Yaklaşık 300 tane sokak köpeği olduğunu düşünüyoruz. Bu yaptığımız çalışmayla bir envantere de ulaşmış olacağız. Dolayısıyla bu çalışmanın bir diğer amacı da bu. Tam sayıyı tespit edeceğiz. Sadece sokakta gezen değil bahçelerimizde olanları da tespit edeceğiz. Yarı ev yarı bahçede yaşayan hayvanlarımız var. Onların kısırlaştırılması için de çağrılarımız olacak. Aynı zamanda evdeki hayvanlarımızın da kısırlaştırılmasına yönelik destek olmak istiyoruz. Bütün Hopa’da ki sokak hayvanlarının, bahçedekilerin, evdekilerin tamamının kısırlaştırılması sayesinde ancak sayıyı kontrol altına alabiliriz. Hepsinin bir envantere girmesiyle sayıyı kontrol altına alabiliriz. Bu yüzden de bu süreci takip edeceğiz. Bütün vatandaşlarımıza da bu sürece katılmaları için çağrıda bulunacağız. Vatandaşlarımızın da besledikleri hayvanlar varsa onların da kısırlaştırılması için bizimle iletişime geçmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı. Sokak hayvanlarının verdiği huzursuzluğu 6 ay içerisinde çözmeyi planladıklarını ifade eden Cihan “Bir yasa tasarısı var. Sokak hayvanlarının barınaklarda 30 gün boyunca tutulması ve sahiplendirilmeye çalışılması. Sahiplendirilmezlerse uyutulması, diğer anlamıyla öldürülmesi ile ilgili bir yasa tasarısı var. Biz bunun doğru olmadığını düşünüyoruz. Bunun alternatifleri var. Biraz ilgilenerek. Gönüllüler ile hayvan severlerle iş birliği yapılarak sokak hayvanları ile mücadele edilebilir. Dolayısıyla biz bunun örneğini burada gösteriyoruz. Sayıyı kontrol altına alma şansımız var. Bakınca bu bir maliyet meselesi değil. Bütçe meselesi değil. Sadece bir yol haritası yapılması lazım. 1910 yılında da benzer bir köpeklerin toplanması ve öldürülmesi süreci olmuştu. Gelin görün ki bir sonuç olmamış. Yine aynı şey yapılsa bile bir sonuç alınmayacaktır. Bunun en önemli çözümü gerekli kurumların gerekli iş birliklerini yaparak bu sorunu devamlı takip etmek. Biraz vatandaşların eğitilmesi, biraz kurumların görevlerini yerine getirmesi halinde gönüllülerin de desteği ile sorunu çözebiliriz. Biz bunu Hopa çevresine yapmaya çalışıyoruz. Bu sürecinin sonunda da sayılarını kontrol altına alarak sokaklarda yaşanan huzursuzluğu 6 ay içerisinde çözmüş olacağımızı düşünüyoruz” şeklinde konuştu. Cihan sözlerinin devamında, “Tarım ve Orman Bakanlığının tahsis ettiği ve isteyen her belediyeye olumlu olarak baktıkları bir süreç yaşanmış. Burada bir tahsis var. Burada bizim yaptığımız barınaklar var. Onun üzerine bizim yaptığımız alanlar var. Bu alanları biz doğayı fazla tahrip etmeden yapıyoruz. Bu alanı biraz daha genişletmek istiyoruz. Sokak hayvanlarının, sokak köpeklerinin serbest olarak gezdiği ve yine yapı yapmayacağımız alanlar tahsis ettirmek istiyoruz. Sokak hayvanlarının aşıları yine Tarım ve Orman bakanlığı tarafından yapılıyor. Kurumlar aslında iş birliği yaptığı zaman bu işin çözümü çok kolay yapılıyor” ifadelerini kullandı.
Aydın Söke’de Karadeniz Yayla Şenlikleri’nin 19’uncusu coşkulu geçti Aydın’ın Söke ilçesinde bu yıl 19.’su düzenlenen Karadeniz Yayla Şenlikleri, Ovacık Yaylası’nda gerçekleştirildi. Karadeniz kültürünün doyasıya yaşandığı şenlikte, sanatçılar tarafından seslendirilen Karadeniz türküleri büyük beğeni topladı. Yöresel kıyafetler giyen vatandaşlar, tulum ve kemençe eşliğinde horon oynayarak etkinliğe renk kattı. Horona katılanlar arasında Söke Kaymakamı Ali Akça ve Söke Belediye Başkanı Dr. Mustafa İberya Arıkan da yer aldı. Şenlik boyunca vatandaşlar, Karadeniz’in coşkulu ve enerjik atmosferinde buluşmanın keyfini yaşadı. Söke Karadenizliler Derneği Başkanı Salih Çelik, etkinliğin her yıl olduğu gibi bu yıl da büyük bir katılımla gerçekleşmesinden memnuniyet duyduklarını ifade ederek, şenliğin Karadeniz kültürünü tanıtma ve yaşatma amacını başarıyla sürdürdüğünü belirtti. Söke’nin birçok kültür farklılıklarını kucaklayan bir ilçe olduğunu belirten Söke Belediye Başkanı Dr. Mustafa İberya Arıkan, şenliklerin sürmesi için Söke Belediyesi olarak destek vermeyi sürdüreceklerini ifade etti. Anadolu’nun zenginlikleri içinde barındıran vatan olduğunu belirten Kaymakam Ali Akça, kültürün yaşatılması ve tanıtımı için emek veren herkese teşekkür etti. Güzel bir havada Ovacık Yaylasında buluşan herkes piknik yaptı, şenliğin tadını çıkardı. Şenliğe, Söke Kaymakamı Ali Akça, Söke Belediye Başkanı Dr. Mustafa İberya Arıkan ve Söke Jandarma Komutanı Mehmet Emre Mengi başta olmak üzere çok sayıda davetli ve vatandaş katıldı.
İstanbul Esenyurt Belediye Başkanı Özer’den spora ve sporcuya tam destek Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, 4. Uluslararası Performans Ritmik Jimnastik Turnuvası’na katılarak spora ve sporcuya verdiği desteğe vurgu yaptı. Başkan Özer, “Gençler kırmızı çizgimiz, çocuklarımız bizim geleceğimiz. Her türlü kültür, sanat ve spor alanında onlar için Esenyurt Belediyesi’nin imkanlarını sonuna kadar kullanacağımızın sözünü veriyorum” dedi. Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, spora ve sporcuya verdiği desteği sürdürerek, 10 ülkeden 700 ritmik jimnastik sporcusunun yarıştığı, 4. Uluslararası Performans Ritmik Jimnastik Turnuvası’na katıldı. Performans Ritmik Jimnastik Spor Kulübü ev sahipliğinde düzenlenen ve üç gün süren program Beylikdüzü Spor Kompleksi’nde gerçekleşti. Çok sayıda miniğin başarılı jimnastik performansı ile renkli anlara sahne olan turnuvayı izlemeye gelenler arasında Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, İstanbul 3. Bölge Milletvekili Seyithan İzsiz, Beylikdüzü İlçe Gençlik ve Spor Müdürü Göksun Öz vardı. Performans Ritmik Jimnastik Spor Kulübü Başkanı Mehmet Hanifi Kaya, katılımından dolayı Başkan Özer’e plaket takdim etti. “Esenyurt’u bir kültür, sanat ve spor şehri yapmak için önümüze hedefler koyduk” Düzenlenen turnuvadan ve sporculara verilen destekten dolayı mutluluk duyduğunu belirten Esenyurt Belediye Başkanı Prof Dr. Ahmet Özer, Esenyurt’taki sporculara verdikleri desteklerin de artacağının da altını çizerek, “Bu turnuvayı düzenleyen Esenyurt’umuzun değerli Kent Konseyi Başkanı sevgili Mehmet Hanifi Kaya’ya ve emeği geçen herkese huzurunuzda teşekkür ediyorum. Bugün değerli Beylikdüzü’ndeyiz. Daha önce Beylikdüzü’nde bugün İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni büyük bir başarıyla yöneten belediye başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu Beylikdüzü’nde bu dediğim alanlarla ilgili bir yürüyüş başlatmıştı. Ondan sonra sevgili Mehmet Murat Çalık bunu devam ettirdi ve yeni başarılarla taçlandırdı. Biz onların çalışmaları, başarılarıyla gurur duyuyoruz ve huzurunuzda kendilerini tebrik ediyoruz. Komşu ilçe olarak Esenyurt’umuzda bu anlamda çok ve çeşitli çalışmalar yapılıyor ve yapılacak. Biz de Esenyurt’u bir kültür, sanat ve spor şehri yapmak için önümüze hedefler koyduk. Ben geldiğim günden beri uluslararası alanda dünya birinciliği kazanmış sporcularımızı ödüllendirdim. Triathlon spor dalında Esenyurt’umuz bir dünya şampiyonu çıkardı. Ardından atletizmde Avrupa şampiyonları, jimnastikte, dövüş sanatlarında peş peşe bir ay içinde 12 tane sporcumuzu ödüllendirdik. Bu son derece önemli bir şey. Çünkü çağımızda bu tür başarıların bir şehri temsil etmesi ve onu dünyaya tanıtması parayla, pulla yapılacak bir şey değil. Trilyon verirseniz bu tanıtımı yapamazsınız. Ama gencecik bir delikanlı ya da bir genç kızımız çıkıyor, dünya şampiyonu oluyor, o ilçemizi, o ilimizi bütün dünyada tanıtıyor. Bu çok önemli bir şey. Biz de Esenyurt Belediyesi olarak bu anlamda bu sporları yapan kardeşlerimizi destekleyeceğiz. Sadece bununla yetinmeyeceğiz. Gazi Mustafa Kemal’in de dediği gibi, ‘Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur’ şiarıyla halkımızın da spor yapması yürüyüş alanlarını, spor alanlarını çoğaltmak durumundayız. Bununla ilgili birtakım projelerimiz var. Onların üzerinde çalışıyoruz ve geliştireceğiz. 14 tane salonumuzda 28 dalda 41 bin 739 kişiye spor hizmeti vermişiz. Ve bunu çoğaltarak devam ettireceğiz. Güncel olarak 6 çocuğumuza jimnastik dalında destek veriyoruz. Hem onları destekliyoruz hem eğitim veriyoruz, hem salonlarımızı açıyoruz hem de spor malzemesi anlamında katkıda bulunuyoruz. Bugün Beylikdüzü’nde böyle bir etkinliğin içinde bulunmaktan dolayı son derece mutlu olduğumu, gençlerle birlikte heyecan duyduğumu ve gençlerle birlikte olduğumuzda gençleştiğimizi de söylemek isterim. Gençler bizim kırmızı çizgimiz, çocuklarımız bizim geleceğimiz. Her türlü kültür, sanat ve spor alanında onlar için Esenyurt Belediyesi’nin imkanlarını sonuna kadar kullanacağımızın sözünü veriyorum” ifadelerini kullandı.
Eskişehir Halk Dansları Topluluğu’nda muhteşem yıl sonu gösterisi Odunpazarı Belediyesi Halk Dansları Topluluğu, yıl sonu gösterisi yaptı. Odunpazarı Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü’ne bağlı Halk Dansları Topluluğu, yıl sonu gösterisi yaptı. Yunus Emre Kültür ve Sanat Merkezi’nde (YKSM) gerçekleşen yıl sonu gösterisini, çok sayıda Eskişehirli izledi. Eğitmenliğini Oktay Şahin’in yaptığı Halk Dansları Topluluğu, yıl boyunca aldığı eğitimler sonunda hazırladığı gösteriyi gerçekleştirdi. Minikler, yıldızlar ve yetişkin olmak üzere 3 kategoride gerçekleşen gösteride Ankara, Eskişehir, Kütahya, Gaziantep, Bilecik, Burdur, Adana, Denizli ve İzmir yörelerinden halk dansları sahnelendi. Birçok yörenin halk danslarının sahnelendiği gecede, Odunpazarı Belediyesi Halk Dansları Topluluğu büyük alkış topladı. Halk Dansları Topluluğunun yıl sonu gösterisi, Ankara Seğmen Halk Oyunları Ekibinin gösterisi ile başladı. Eskişehir Kız Halk Oyunları Ekibinin gösterisi ile devam eden gecede, minik dansçı Arda Avcı solo olarak, Kütahya yöresinden Ferace Zeybeği’ni oynadı. Gecede Gaziantep Halk Oyunları ekibi, Bilecik Halk Oyunları ekibi, Bilecik Yöresi Küçükler Oyun ekibi, Burdur Halk Oyunları ekibi, Adana Yıldızlar Halk Oyunları ekibi ve İzmir Yöresi Büyükler Halk Oyunları ekibi muhteşem gösterilere imza attı. Gecenin bir diğer solo gösterisini Denizli yöresinden Yağar Yağmur Zeybek oyununu icra ederek Mustafa Batar yaptı. Halk Dansları Topluluğu’nun Yıl Sonu Gösterisi, izleyicilerin büyük bir beğenisini kazandı.