GÜNDEM - 27 Şubat 2014 Perşembe 09:03

Melih Gökçek: 'İki kaset de benim için salladılar'

A
A
A
Melih Gökçek: 'İki kaset de benim için salladılar'

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, “Ben, 1071 Malazgirt Bulvarı’nın açılışında Başbakanımız hakkında bir konuşma yaptım. Konuşmanın ardından hemen iki kaset de benim için salladılar. İnkar etmiyorum o ses benim. Ama aradaki makaslamalar hariç. İşlerine gelmeyen yerleri kesmişler” dedi.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, TGRT Haber ekranlarında yayınlanan Ankara’nın Gündemi programına konuk oldu. Gökçek, sunuculuğunu TGRT Haber ve İhlas Haber Ajansı Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar’ın yaptığı programda gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Başbakan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen telefon görüşmesinin montaj olduğunu belirten Gökçek, “İnternette yayınlanan tapeleri dinliyorum. Başbakan diyor ki, ‘Oğlum dinleniyorsunuz.’ Ama bu Başbakanımız o kadar saf ki, her şeyi de konuşuyor telefonda. Yani hem ‘dinleniyorsunuz’ diyor hem de dinlendiğini bile bile ‘Oğlum şunu al getir, bunu götür’ falan diyor. Dinlendiğini bilen bir başbakan bunları nasıl söyler. Teknoloji öyle bir şey ki, sesleri yan yana yüklüyorlar, sonra basıyorlar düğmeye, cümleleri kuruyorlar. Bu söylenilenlerin hiçbir mantıkta yeri yok. İnternette yayınlanan ses kaydının ilk yarım dakikasını dinlediğimde ben de şok olmuştum. Ondan sonra dinlemeye devam ettiğimde montaj olduğunu anladım. Şimdi bunu değişik mizansenlerle yeniden desteklemeye çalışıyorlar” diye konuştu.

“İKİ KASET DE BENİM İÇİN SALLADILAR”
Kılıçdaroğlu’nun grup toplantısında internette yayınlanan ses kaydını dinletmesinin suç niteliği taşıdığını ifade eden Gökçek, kendisi ile ilgili yayınlanan kasetler için ise, “Ben, 1071 Malazgirt Bulvarı’nın açılışında Başbakanımız hakkında bir konuşma yaptım. Konuşmanın ardından hemen iki kaset de benim için salladılar. İnkar etmiyorum o ses benim. Ama aradaki makaslamalar hariç. İşlerine gelmeyen yerleri kesmişler. CHP’nin afişlerini sansürlediğimiz yok. Olay şu; ilgili firma, seçim öncesi siyasi bir afiş olacağı için kendi aralarında hukuki olup olmayacağı konusunda tartışmış. Sonra bize de sormuşlar. Bize de sorulunca, ben de bunu Mustafa ile karşılıklı bir diyalog olarak konuştum. O hukuk kısımlarını, tartışma kısımlarını tamamen makaslayıp çıkarmışlar. Oraları söylemiyorlar. Yani bunda ne var şimdi, cinayet mi işliyorum” değerlendirmesinde bulundu.

“BEN HÜSEYİN AYGÜN OLSAM, AYLİN NAZLIAKA OLSAM O YOLDAN GEÇMEZDİM”
1071 Malazgirt Bulvarı’nın Ankara trafiğini rahatlattığını kaydeden Gökçek, yol yapımına karşı çıkan CHP milletvekillerinin eleştirilerine, “Ankaralı her şeye layık. Biz burayı yaparken bazı CHP milletvekilleri bu yola karşı çıktı. Ben Hüseyin Aygün olsam, Aylin Nazlıaka olsam, onur meselesi yapar o yoldan geçmezdim. Bu ODTÜ’deki çocukları kandırdılar. Bu marjinal gruplar gerçekten zavallı çocuklar. Bu marjinal gruplar, o karşı çıktıkları uluslararası sermayenin oyuncağı durumundalar şuanda. Bunları sokağa dökenler, doğrudan doğruya Amerika’daki Neoconlar, İstanbul’daki baronlar. Bunlar sokağa çıkıp devrim yapıyoruz zannediyorlar. Biz oradan 600 küsur tane ağaç tahliye ettik. Bu ağaçların da çoğu çalı grubu. Bizim oraya 105 bin çalı grubu ağaç diktik. 1071 Malazgirt Bulvarı, dizayn açısından şuanda tartışmasız Ankara’nın en güzel bulvarı oldu. Açılış günü üniversitede eylem yapmaya karar verdiler. Bütün Ankara’yı davet ettiler. Hacettepe Üniversitesi dahil herkes geldi. Toplam 600 kişi toplayabildiler. Ankara’daki bütün marjinal grupları davet ettiler. ODTÜ’nün 26 bin nüfusu var. Bunlar zaten ODTÜ’nün içerisinde 250-300 kişi civarında. Bizim bulvarın adı 1071 Malazgirt olduğu için bir tanesi kafasına Bizans yeleği geçirmiş. Adama dokunmuş, Bizans doğumlu mudur nedir, bilmiyorum. Neye karşı çıkıyorlar anlamıyorum. CHP milletvekillerine sesleniyorum. Bizim Ankara’ya kazandırdığımız yeşilin CHP’li belediyeler zekatını yapmamıştır bile. Ben belediye başkanı olduğumda bundan 20 sene önce Ankara’da kişi başına 2 metrekare yeşil alan düşüyordu. Şuanda Ankara’da kişi başına tam 19 buçuk metrekare yeşil alan düşüyor. Eğer nüfus sabit olsa bu oran 39 metrekare olacaktı. Yani, biz Cumhuriyet tarihi boyunca Ankara’ya dikilen ağaç sayısı kadar ağacı her sene dikmişiz” diye cevap verdi.

“ÇAYYOLU, ÇANKAYA’DAN ZERRE HİZMET ALMIYOR”
Yapımı süren Çayyolu ve Keçiören metro hatları ile ilgili bilgi veren Gökçek, Çayyolu’nda yapılan hizmetlerin ideolojik nedenlerden dolayı oy olarak geri dönmediğini belirtti. Gökçek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Çayyolu-Kızılay metro hattını 10 Mart’tan sonra uygun bir günde açacağız. Keçiören metrosu da yıl sonu itibariyle tamamlanacak. Sincan metrosunda vagon sayıları sınırlı. Vagonlar geldikçe daha da rahatlayacak. Çayyolu’na yaptığımız hizmetlerden dolayı bir oy beklentimiz yok. Çünkü maalesef oradaki vatandaşlarımızın ciddi bir kısmı, olaylara tamamen ideoloji bakıyorlar. Hizmet yönünden bakmıyorlar. Ben belediye başkanı olduğumda Çayyolu’nda asfalt yoktu, asfalt getirdik. Kaldırım yoktu, kaldırım getirdik. Bir tane ağaç yoktu, ağaca doyurduk. Doğalgaz yoktu, doğalgaz getirdik. Su, yaz aylarında 2 ya da 3 saat akardı, suyu 24 saat akar hale getirdik. Kızılay’a eskiden 45 dakikada inemezlerdi, trafiğini rahatlattık. Oraya vermediğimiz hizmet kalmadı, fakat oya gelindiği zaman tamamen ideolojik düşünüyorlar. Bu ideolojik kurguyu kırmaları onların gerekliliği. Çankaya’dan da zerre kadar hizmet almıyorlar. Çankaya’dan hizmet almadıkları halde, Çankaya Belediyesi’ne gidiyorlar oy atıyorlar.”

“ANKARA İLÇELERİNDE CHP’NİN BİZDEN ÖNDE OLDUĞU TEK YER ÇANKAYA”
Gökçek, programın son bölümlerinde çeşitli araştırma firmalarının Ankara’da yaptırdığı anketleri paylaştı. CHP Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mansur Yavaş’ın memleketi Beypazarı’nda bile anketlerde önde olduğunu ifade eden Gökçek, “Ankara genelinde yapılan çeşitli anketler var. 21 bin 700 kişi arasında yapılan bir ankette, CHP’nin adayı 34.1, MHP’nin adayı 14.4, Melih Gökçek 47.6 oy almış olarak görünüyor. İkinci bir araştırma ise 3 bin 994 denek ile yapılmış. Orada da Melih Gökçek 44.8, CHP’nin adayı 35.9, MHP 16.3 olarak çıkmış. Ben 94 bin 477 kişi ile anket yaptırdım. Buna göre MHP 9.81, CHP adayı 35.35, Melih Gökçek ise 52.81 çıktı. Ben kendi anketime güveniyorum. CHP’nin Büyükşehir adayı Mansur Yavaş, eskiden Beypazarı’nda belediye başkanlığı yaptı. Ben, Beypazarı’nda gittiğim bir toplantının ardından anket yaptırdım. Sonra anket firmalarına seslendim, Beypazarı’nda anket çalışması yapmalarını istedim. Bazı anket firmalar, bu çağrıma uydu ve Beypazarı’nda anket yaptılar. Bu anketlerden biri bin 40 kişi ile yapıldı. CHP adayı 34.2, ben 54 çıktım. Bin 850 kişiyle yapılan bir başka ankette ise CHP adayı 37.6, ben 56.6 oy almışım. Ankara ilçelerinde CHP’nin bizden önde olduğu tek yer Çankaya” dedi.

ONUR EMRE DURAK

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kırşehir Konya’nın asırlık geleneği Şivlilik, Kırşehir’de yaşatıldı Konya’da yüzyıllardır sürdürülen ’Şivlilik’ geleneği; Kırşehir’de okul ortamına taşındı. Üç ayların başlangıcı dolayısıyla düzenlenen etkinlikte, anaokulu öğrencileri okul içerisinde ’Şivlilik’ diyerek dolaştı, maniler okudu ve hediyelerini aldı. Kırşehir’de 30 Ağustos Zafer İlkokulu’nda gerçekleştirilen etkinlikte Konya’dan gönderilen 100 adet şivlilik paketi, 65 anaokulu öğrencisi ile Muharrem Sayan İlkokulu’nda 1. sınıfta öğrenim gören 17 öğrenciye dağıtıldı. Etkinlik kapsamında öğrenciler, torbalarını alarak okul içinde dolaştı, ’Şivlilik’ diyerek seslendi ve ezberledikleri manileri okudu. Renkli görüntülere sahne olan etkinlikte çocuklar, paylaşma ve dayanışma kültürünü yaşayarak öğrenme fırsatı buldu. Etkinlikle ilgili açıklamalarda bulunan 30 Ağustos Zafer İlkokulu Müdürü Musa Sargın, Konya’da Regaip Kandili ve üç ayların başlangıcında yaşatılan Şivlilik geleneğinin çocuklara önemli değerler kazandırdığını belirtti. Sargın; "Konya, adetlerinden şiviliği okulda yaşattık. Sosyal iletişimin güçlü olması için çalışma başlattık. Kültür köprüsü oluşturmaya çalıştık. Çocuklar hediyelerini alarak sınıflarına gitti" dedi. Şivlilik geleneği; paylaşma, yardımlaşma, birlik ve beraberlik gibi değerleri çocuklara küçük yaşta aktarma özelliğiyle biliniyor. Şivilik paketlerini alan öğrenciler de, Kırşehir’den Konya’ya kültür paketi yaparak aktaracaklarını söyledi. Okulda 2 yıldır şivlilik etkinliği düzenlenirken öğrenciler, eğlenirken aynı zamanda da sosyal beceriler kazanıyor.
İzmir Yaşlılara kış uyarısı: Gizli susuzluğa ve enfeksiyonlara dikkat Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Aile Hekimi Uzmanı ve Sağlıklı Yaş Alma Merkezi (YAŞAM) Birimi Sorumlusu Doç. Dr. Nil Tekin, kış aylarında yaşlı bireylerin karşılaştığı sağlık risklerine karşı uyarılarda bulundu. İleri yaşla birlikte organ rezervlerinin azalmasının kış mevsimini daha kritik hale getirdiğini belirten Tekin, beslenmeden ev ortamına kadar alınması gereken önlemleri anlattı. Kış mevsiminin yaşlı bireyler için yalnızca soğuk hava anlamına gelmediğini ifade eden Doç. Dr. Nil Tekin, bu dönemin aynı zamanda fizyolojik ve ruhsal değişimlerin de yaşandığı bir süreç olduğunu söyledi. Organların rezerv kapasitesinin yaşla birlikte azaldığını ancak fizyolojik sınırlar içinde çalışmaya devam ettiğini belirten Tekin, bu doğal değişimlerin hastalıklarla karıştırılmaması gerektiğini vurguladı. Kış aylarında solunum yolu enfeksiyonlarının arttığına dikkat çeken Tekin, özellikle huzurevi gibi toplu alanlarda yaşayan yaşlıların daha yüksek risk altında olduğunu dile getirdi. Kışın gizli tehlikesi: Dehidrasyon Kış aylarında susama hissinin azalmasına bağlı olarak "gizli susuzluk" olarak tanımlanan dehidrasyon riskine dikkat çeken Doç. Dr. Tekin, yaşlı bireylerin susamayı beklemeden günde 8-10 bardak sıvı tüketmesi gerektiğini söyledi. Ağız kuruluğu, dilde kuruma ve çatlaklar, kafa karışıklığı, baş dönmesi, yürüme güçlüğü ve idrar miktarında azalma gibi belirtilerin dehidrasyonun önemli işaretleri olduğunu belirten Tekin, suya alternatif olarak ıhlamur, ayran ve sebze ağırlıklı ev yapımı çorbaların tercih edilebileceğini ifade etti. Bakım verenlerin idrar rengi ve sıklığını takip etmesinin ve su içmenin saatli bir alışkanlık haline getirilmesinin hayati önem taşıdığını vurguladı. Bağışıklık için protein ve vitamin desteği Bağışıklık sisteminin korunmasında dengeli beslenmenin önemine değinen Doç. Dr. Nil Tekin, kas kayıplarının önlenmesi için günlük protein alımının kontrol edilmesi gerektiğini söyledi. Kırmızı et yerine tavuk ve hindi eti ile haftada en az 2-3 kez balık tüketilmesini öneren Tekin, turşu ve yoğurt gibi fermente gıdaların da bağışıklık sistemini desteklediğini belirtti. Kış aylarında güneş ışığından yeterince yararlanılamaması nedeniyle D vitamini eksikliğinin artabileceğine dikkat çeken Tekin, takviyelerin mutlaka doktor kontrolünde ve önerilen dozlarda kullanılması gerektiğini ifade etti. Mevsimsel duygusal bozukluğa karşı önlem Kış aylarında azalan fiziksel aktivite ve güneş ışığı eksikliğinin mevsimsel duygusal bozukluğa yol açabileceğini belirten Doç. Dr. Tekin, güneş alan pencerelerin yanında vakit geçirilmesini, uygun giysilerle kısa açık hava yürüyüşleri yapılmasını ve ev içinde aktif kalınmasını önerdi. Yaşlı bireyler için oda ısısının ılık tutulması, yatağın sıcak ve konforlu olması gerektiğini ifade eden Tekin, oda havasının kurumasını önlemek için nemlendirici ya da su ile buharlı ortam oluşturulabileceğini söyledi. YAŞAM merkezi kışın güven sağlıyor Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesinde hizmet veren Sağlıklı Yaş Alma Merkezi’nin (YAŞAM), özellikle 80 yaş ve üzeri bireyler için kış şartlarında önemli bir güven merkezi görevi üstlendiğini belirten Tekin, merkezde hekim, gerontolog, hemşire ve fizyoterapistten oluşan bir ekiple bütüncül bir takip yapıldığını söyledi. Durumu ağırlaşan veya fonksiyonel kaybı artan bireylerin hızla Evde Sağlık Hizmetleri’ne yönlendirildiğini ve bakımın kesintisiz sürdürüldüğünü ifade etti. 3 altın kural Doç. Dr. Nil Tekin, kış aylarında yaşlı bireyler için üç altın kuralı ise şöyle sıraladı: "Her mevsim aktif kalınmalı, fiziksel ve sosyal etkileşim sürdürülmeli. Doktor önerisiyle grip ve pnömokok aşıları ihmal edilmemeli. Sağlığın korunması için YAŞAM ve Evde Sağlık birimlerinin sunduğu profesyonel desteklerden faydalanılmalı." Yaşlılığın bir hastalık değil, yaşamın doğal bir dönemi olduğunu vurgulayan Tekin, gerekli önlemler alındığında kış aylarının sağlıklı ve mutlu geçirilebileceğini sözlerine ekledi.
İstanbul 90. Büyük Atatürk Koşusu’nun tanıtım toplantısı gerçekleştirildi Pazar günü gerçekleştirilecek 90. Büyük Atatürk Koşusu’nun tanıtım toplantısı gerçekleştirildi. Türk Hava Kurumu (THK) Müze ve Paraşüt Kulesi’nde gerçekleştirilen 90. Büyük Atatürk Koşusu tanıtım toplantısına Türkiye Atletizm Federasyonu (TAF) Başkanı Dr. Ahmet Karadağ, THK Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Şengönül, Türkiye Amatör Spor Kulüpleri Konfederasyonu Genel Sekreteri Abdullah Albunar, Ankara Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Şube Müdürü Sercan Yiğit ve Ankara Gençlik ve Spor Şube Müdürü Sadık Öztürk katıldı. Ahmet Karadağ: "Dünyanın en köklü yol koşularından bir tanesi" Büyük Atatürk Koşusu’nun 90 yıldır aralıksız düzenlendiğinin altını çizen Türkiye Atletizm Federasyonu Başkanı Dr. Ahmet Karadağ, bu koşuyla birlikte Cumhuriyet değerlerinin spor aracılığıyla gelecek nesillere aktarıldığını söyledi. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Ankara’ya gelişinin 106. yılı vesilesiyle bir kez daha coşkuyla gerçekleştirilecek koşuyla ilgili olarak Başkan Karadağ, "Aynı zamanda dünyanın en köklü yol koşularından bir tanesi. Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Ankara’ya attığı o ilk adım yalnızca bir şehre varış değil, bağımsızlığa, çağdaşlığa ve aydınlık yarınlara yürüyüşün başlangıcıdır. Bu koşu rekabetten önce centilmenliği, dereceden önce emeği, sonuçtan önce inancı temsil etmektedir" dedi. "Herkes için erişilebilir, güvenli ve sürdürülebilir organizasyonlar düzenlemeyi görev biliyoruz" Atletizmin sadece bir spor dalı değil, bir yaşam kültürü olduğunun altını çizen Karadağ, "Bugün Dikmen Keklikpınarı’ndan Ankara Garı’na uzanan bu parkurda koşan her sporcumuz yaşına, derecesine ya da kategorisine bakılmaksızın, Atatürk’ün izinde ilerleyen birer gönül neferidir. Bu koşu profesyonel atletler kadar, halk koşusuna katılan her bireyin de Cumhuriyet değerleriyle buluştuğu bir bayrak yarışıdır. Çocuklarımızdan gençlerimize, elit sporcularımızdan halkımıza kadar herkes için erişilebilir, güvenli ve sürdürülebilir organizasyonlar düzenlemeyi görev biliyoruz" dedi. Başkan Karadağ, organizasyonun hayata geçirilmesinde büyük emekleri olan Gençlik ve Spor Bakanlığına, Ankara Valiliğine, Ankara Büyükşehir Belediyesine, federasyon çalışanlarına, emniyet ve sağlık birimlerine, hakemlere, gönüllülere tüm sporculara teşekkürlerini iletti. Karadağ konuşmasını, "Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Cumhuriyetimizin kuruluşunda emeği geçen tüm kahramanlarımızı rahmet, minnet ve saygıyla anıyor, 90. Büyük Atatürk Koşusu’nun ülkemize, spor camiamıza ve geleceğimize hayırlı olmasını diliyorum" sözleriyle tamamladı. İlki 1936 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ten izin alınarak yapılan koşunun 90’ıncısının startı 28 Aralık Pazar günü saat 11.00’de verilecek. Dikmen Keklik Pınarı’ndan başlayacak yarış, Eski Ankara Tren Garı önünde sona erecek.
Bursa 5 yaşındaki Deniz Sönmez’in ölümüne ilişkin davada karar açıklandı Bursa’da özel bir diş kliniğinde sedasyon altında yapılan diş tedavisinin ardından fenalaşarak hayatını kaybeden 5 yaşındaki Deniz Sönmez’in ölümüne ilişkin davada karar açıklandı. Bursa 44’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, diş hekimi Aleyna S.G. ile anestezi uzmanı Levent O. ’bilinçli taksirle ölüme neden olma’ suçundan 4 yıl 5 ay 10 gün hapis cezasına çarptırıldı. Acılı baba verilen karar sonrası, "Kediyi öldüren 3 yıl ceza aldı, bizim canımız gitti 4 yıl ceza verildi" ifadelerini kullandı. Bursa’nın Osmangazi ilçesinde 2 yıl önce 5 yaşındaki çocuğu Deniz Sönmez’i diş ağrısı şikayetiyle bir diş kliniği zincirinin Hürriyet şubesine götüren Sönmez ailesi, minik Deniz’in tedavi sonrası fenalaştığını fark etti. Küçük çocuğa 4 dolgu ve 1 diş çekimi için narkoz verilerek genel anestezi yapıldı. Anestezi sonrası odaya alınan minik Deniz’in ateşi yükseldi. Annenin ambulans çağırma talebine de olumsuz cevap veren doktorlar durumun ’normal’ olduğunu söyleyerek Deniz ve annesini evine yolladı. Kısa bir süre sonra baba Aydın Sönmez eve geldiğinde oğlunun yarı baygın inleme sesleri çıkarttığını duydu. Bunun ardından baba Aydın, çocuğunu Bursa Dörtçelik Çocuk Hastanesi’ne götürdü. Doktorların çabasına rağmen minik Deniz’in organlarının iflas ettiği öğrenildi. 3 gün boyunca yoğun bakımda kalan Deniz, organ yetmezliğine bağlı olarak hayatını kaybetti. Yaşanan olay sonrası mahkeme süreci başladı. Mahkeme, diş hekimi Aleyna S.G. hakkında 4 yıl 5 ay 10 gün, anestezi uzmanı Levent O. hakkında ise 4 yıl 5 ay 10 gün hapis cezası verdi. Her iki sanık yönünden de hükmün açıklanmasının geri bırakılması, cezanın ertelenmesi veya adli para cezasına çevrilmesi talepleri reddedildi. Mahkeme heyeti, mesul müdür Kerem G.Y.’yi ise taksirle ölüme neden olma suçundan 3 yıl 4 ay hapis cezasına mahkûm etti. Bu ceza, adli para cezasına çevrilerek 97 bin 200 TL olarak belirlendi. İşletme ortakları M.Ç.G., M.Ö.A. ve M.E.K. hakkında ise üzerlerine atılı suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle beraat kararı verildi. Mahkeme sonrası konuşan baba Aydın Sönmez, "2024 Kasım ayından bu zamana kadar süren bir davaydı. Karar açıklandı. 2 yıl çok uzun bir süre, bu sürede çok yıprandık. Bu sürecin sonunda doktorlara verilen cezalar 4 yıl 5 ay 10 gün. Bilinçli taksirden yargılanmalarına rağmen, aldıkları ceza bizi tatmin etmedi. Vicdanımızı kanattı. İtirazlarımız olacak. Masum bir kediyi öldüren 3 yıl ceza aldı, bizim canımız gitti 4 yıl ceza verildi" dedi.
Şırnak Uludere’de alabalık üretim tesislerine denetim Şırnak İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, Uludere barajlarında faaliyet gösteren ve yeni kurulacak olan su ürünleri tesislerini incelemelerde bulundu. Şırnak İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, Uludere ilçesindeki baraj göllerinde faaliyet gösteren ve kurulması planlanan alabalık üretim tesislerine yönelik kapsamlı bir denetim ve teknik inceleme gerçekleştirdi. Şırnak genelinde su ürünleri potansiyelini ekonomiye kazandırmak ve kaliteli üretimi teşvik etmek amacıyla yürütülen saha çalışmaları devam ediyor. Bu kapsamda, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü bünyesindeki uzman ekipler, Uludere ilçesinde bulunan barajlarda mesai yaptı. "Su Ürünleri Yetiştiriciliği Yönetmeliği" çerçevesinde gerçekleştirilen denetimlerde, mevcut tesislerin hijyen standartları, üretim kapasiteleri ve yasal mevzuata uygunlukları titizlikle kontrol edildi. Ekipler, özellikle su kalitesinin korunması ve balık sağlığı konularında işletmecilere bilgilendirmelerde bulundu. Denetimlerin en önemli ayağını ise bölgeye kazandırılması planlanan yeni alabalık üretim alanları oluşturdu. Uzmanlar, yeni kurulacak tesislerin baraj ekosistemine uyumu ve teknik altyapısı hakkında yerinde değerlendirmeler yaparak yatırım sürecine dair raporlamalarda bulundu. Şırnak İl Tarım ve Orman Müdürlüğü yetkilileri, denetimlerin temel amacının çevreyi koruyarak üretim kalitesini artırmak olduğunu belirtti. Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: ’’Su ürünleri sektöründe faaliyet gösteren işletmelerimizin yasal mevzuata uygun çalışması, hem sürdürülebilirlik hem de tüketiciye güvenli gıda ulaştırılması açısından kritik önem taşıyor. Denetimlerimiz düzenli olarak devam edecektir.’’