SAĞLIK - 16 Ekim 2017 Pazartesi 16:37

Meme kanseri hakkında bilinmesi gerekenler

A
A
A
Meme kanseri hakkında bilinmesi gerekenler

Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Sevim Kuşlu Çiçek meme sağlığı ile ilgili bilgiler paylaştı. Çiçek, “Sağlıklı olmak için hasta olmayı beklemeyin” dedi.

Medicana International İstanbul Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Sevim Kuşlu Çiçek, meme sağlığı ile ilgili önemli bilgiler verdi. Kadınlara meme kanseri konusunda bir hekimle konuşulması ve riskin bilinmesi önerisinde bulunan Çiçek, “Aile sağlık öykünüzü öğrenmek için ailenizle konuşun ve hekiminize danışın. Bireysel meme kanseri riskinizi öğrenmek için doktorunuzla konuşun. Yüksek risk grubunda iseniz hangi tarama testlerinin sizin için uygun olduğunu doktorunuza sorun. Risk grubunda değilseniz; 20 yaşını geçtiyseniz, her ay adetten sonraki hafta içinde kendinizi muayene edin,3 yıl arayla bir uzman hekime muayene olun, 35 yaşını geçtiyseniz, her ay adetten sonraki hafta içinde kendinizi muayene edin,her yıl bir uzman hekime muayene olun. 40 yaşını geçtiyseniz; her ay adetten sonraki hafta içinde kendinizi muayene edin, her yıl bir uzman hekime muayene olun, risk grubunda iseniz 1 veya 2 yılda bir mamografi çektirin. 50 yaşını geçtiyseniz; her yıl mamografi çektirin” dedi.

“Sizin için normal olanı bilin”

Çiçek, meme kısmında görüldüğü takdirde doktora başvurulması gereken durumları şu şekilde sıraladı: “Memede kitle, sertlik, koltuk altında kitle, meme dokusunda veya koltuk altı bölgede kalınlaşma, meme büyüklüğünde veya şeklinde değişiklik, meme derisinde gamzeleşme ya da çekinti, meme ucunda kaşıntı, döküntü veya ağrı, aniden başlayan tek taraflı ya da çift taraflı meme ucu akıntısı”.

“Günde en az 2 litre su için”

Çiçek meme kanseri riskine karşı ise şu önerilerde bulundu: “İdeal kilonuzu koruyun, aktif olun ve spor yapın, alkol tüketiminizi azaltın ve sigara kullanmayın, mevsimine uygun sebze ve meyveyi bol tüketin" dedi. Yaş ilerledikçe meme kanserinin gelişme riskinin arttığını dile getiren Çiçek, “Yaşınız 50'nin üzerindeyse meme kanserine yakalanma riskiniz, 50 yaşın altında olan kadınlardan 4 kat daha fazla. Daha önce meme kanseri geçirmiş ve tedavi olmuş kadınlarda, diğer memede kanser gelişme olasılığı normal kadınlara göre 3-4 kat daha fazla.Erken yaşta adet görmeye başladıysanız, menopoza geç girdiyseniz, doğurganlık çağınız uzamıştır. Adet gördüğünüz süre boyunca östrojen hormonuna maruz kalıyorsunuz. Doğurganlık çağınızın uzaması, meme kanseri gelişme riskinizi artırıyor” şeklinde konuştu.

Op. Dr. Sevim Kuşlu Çiçek meme kanserinde risk artırıcı durumları şe şekilde belirtti:

“Doğum kontrol hapı kullanılması

Farklı görüşler olmakla birlikte hafif bir risk artışı olduğu ileri sürülüyor. Uzun süre (5-10 yıl ) doğum kontrol hapı kullanımı hafif bir risk artışı yapabiliyor. İstenmeyen gebeliğin getireceği riskleri göz önüne alırsak, bu risk önemsenmeyebilir.

Östrojen hormonu tedavisi

Menopoz sorunlarını önlemek için kullanılan hormon tedavisi 5 yıldan sonra meme kanseri riskini artırıyor. Hormon tedavisi mutlaka doktor kontrolünde olmalıdır.

Şişmanlık

Menopoz sonrası dönemde fazla kilolara sebep olan yağ dokuları arttıkça, östrojen hormonu üretimi de artıyor. Bunun sonucu meme kanseri riski de artıyor.

Alkol kullanılması

Yüksek dereceli alkol tüketiyorsanız, meme kanserine yakalanma riskiniz hiç içmeyen kadına göre 2 kat daha fazla.

Sigara

Sigara içiyorsanız veya yanınızda içiliyorsa meme kanserine yakalanma riskiniz 2 kat artıyor. Koltuk altından başlayarak, şekilde görüldüğü gibi aynı noktada üçlü daireler çizerek aşağı sınırlara kadar inin. Koltuk altından başlayarak alt sınıra ulaşıldıktan sonra buna paralel bir çizgi üzerinde yukarı çıkın. Şekildeki gibi paralel çizgiler üzerinde 3'lü daireler çizin”.

Muayene ederken hangi parmaklarınızı kullanmanız gerekiyor?

Çiçek, muayene sırasında işaret, orta ve yüzük parmaklarının ön yüzlerinin kullanılması gerektiğini söyleyerek “Parmaklar göğüs duvarına paralel olsun. Muayene ettiğiniz her noktada 1 cm çapında bölgeyi parmak uçlarınız ile daire çizerek hissedin.Memenizi tanımak demek, memenizin nasıl göründüğünü ve nasıl hissettiğinizi bilme demektir. Sizin için normal olanı bilirseniz, en ufak bir değişikliği fark etmeniz kolaylaşacaktır. Her ay kendi kendinizi muayene ederek memenizi tanıyın. Bir değişiklik fark ederseniz meme hastalıkları konusunda uzmanlaşmış bir Genel Cerrahi uzmanına başvurun. Memenizde elinize bir sertlik geliyorsa hemen teşala kapılmayın. Eğer adet dönemi öncesiyse adetiniz bitene kadar bekleyin ve memenizi tekrar muayene edin. Bazen adet dönemi öncesi süratle büyüyerek gelişen bir kist, adetin sona ermesiyle birlikte gerileyebilir. Hala devam ediyorsa bir hekime başvurun” dedi.

Nasıl kontrol etmelisiniz?

Banyoda veya duşta sabunlu ellerle kontrol kontrol yapılabileceğini belirten Çiçek, “Böylece memenizi daha iyi tanıyabilirsiniz. Her ay adet başlangıcından bir hafta sonra, Eğer emziriyorsanız ayda bir kez emzirdikten sonra, artık adet görmüyorsanız her ayın ilk günü kontrol edin” ifadelerini kullandı. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Yalova Yalova’da devre mülk dolandırıcılığı davası Yalova merkezli devre mülk dolandırıcılığı davasında 6’sı tutuklu toplam 38 sanığın yargılanmasına devam edildi. Yalova 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen devre mülk dolandırıcılığı davasının son celsesinde, "tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında dolandırıcılık", "rüşvet vermek" ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" suçlamalarıyla 6’sı tutuklu toplam 38 sanığın yargılanmasına devam edildi. İstanbul, Adana, Aydın, Kütahya ve Balıkesir illerinde düzenlenen operasyonlar sonucu yakalanan tutuklu sanıklardan örgüt lideri olduğu ileri sürülen Karaderili Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Karaderili, Yaprak Dökümü dizisindeki Ahmet rolüyle tanılan ünlü oyuncu Yusuf Kemal Atala, Çağatay Kermen ve Koray Öngen Kocaeli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan SEGBİS aracılığıyla duruşmaya katıldı. Diğer tutuklu sanıklar Kaan Karadereli, Aral Sarıtürk ve avukatlar duruşmada hazır bulundu. Mahkemede örgüt lideri Orhan Karaderili hakkında 2017 yılında açılan dosyanın Yargıtay tarafından bozulması üzerine mevcut dosyayla birleştirildiği bildirildi. 3 müştekili dosya ile ilgili Orhan Karaderili suçsuz olduğunu savundu. Karaderili savunmasında elektronik kelepçe ya da ev hapsiyle yargılanmasının devama edilmesini talep etti. Diğer sanıklar da tutuksuz yargılanmak üzere tahliyelerini talep etti. Duruşmaya ara veren mahkeme daha sonra sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Mahkeme heyeti, dosyadaki eksiklerin tamamlanması için duruşmayı 3 Şubat 2026 tarihine erteledi.
Ankara Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Sosyal yardım bütçesini, 2026 yılında 917 milyar liraya çıkarıyoruz" Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Dünyanın en iyi işleyen, en kuşatıcı sosyal destek sistemine sahip ülkelerinden biri olarak sosyal yardım bütçesini, 2026 yılında 917 milyar liraya çıkarıyoruz" dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, sosyal medya hesabından ekonomi programına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Uyguladıkları ekonomi programının olumlu çıktılarının yansıması olarak gelir dağılımının iyileşmeye devam ettiğini vurgulayan Yılmaz, ekonomide daha dengeli bir yapı oluşmaya devam ettiğini söyledi. TÜİK tarafından gerçekleştirilen ve gelir referans yılı 2024 olan Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması 2025yılı sonuçlarının gelir dağılımdaki eşitsizliğin azaldığına işaret ettiğini söyleyen Yılmaz, "Araştırma sonuçlarına göre 2024 yılında en yüksek eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirine sahip yüzde 20’lik grubun toplam gelirden aldığı pay bir önceki yıla göre 0,1 puan azalarak yüzde 48 olurken en düşük gelire sahip yüzde 20’lik grubun aldığı pay ise 0,1 puan artarak yüzde 6,4 olmuştur" ifadelerine yer verdi. "Ülkemizin sahip olduğu refahı, toplumun tüm katmanlarına yaymaya kararlıyız" Yılmaz, daha adil paylaşım ekonomik istikrar ve sosyal kalkınmanın da temel taşlarından birisi olduğuna işaret ederek, "Gelir eşitsizliğindeki gelişmeleri takip etmek açısından kullanılan toplumun en yüksek gelir elde eden yüzde 20’sinin elde ettiği payın en düşük gelir elde eden yüzde 20’sinin elde ettiği paya oranı şeklinde hesaplanan P80/P20 oranı bir önceki yıla göre 0,2 puan azalarak 7,5’e gerilemiştir. Ayrıca, Gini katsayısı da, bir önceki yıla göre 0,003 puan azalış ile 0,410 olarak tahmin edilmiştir. Tüm bu göstergeler, toplam gelirimizin arttığı bu dönemde, gelir dağılımının da iyileşmeye devam ettiğini göstermektedir. Sosyal devlet ilkesiyle, kapsayıcı kalkınma yaklaşımıyla ve ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’ şiarıyla, ülkemizin sahip olduğu refahı, toplumun tüm katmanlarına yaymaya kararlıyız" açıklamasında bulundu. "Sosyal yardım bütçesini, 2026 yılında 917 milyar liraya çıkarıyoruz" Gelecek yıl bütçesinde toplumun tüm kesimlerini gözeten ve koruyan vatandaş odaklı bir yaklaşım sergilediklerinin altını çizen Yılmaz, "Dünyanın en iyi işleyen, en kuşatıcı sosyal destek sistemine sahip ülkelerinden biri olarak sosyal yardım bütçesini, 2026 yılında 917 milyar liraya çıkarıyoruz. Böylece, 2002 yılında yüzde 0,4 olan sosyal yardım ve desteklerin GSYH’ya oranını 2026 yılında yüzde 1,2’ye yükseltiyoruz. Vatandaşlarımızın daha ucuz elektrik ve doğalgaz kullanabilmeleri için 2026 yılı bütçesinde 373 milyar lira kaynak ayırdık. 2022 yılı Ocak ayından itibaren asgari ücreti vergi dışı tutmakta olup bu imkândan tüm çalışanlarımız yararlanmaktadır. Bu kapsamda yeni açıklanan asgari ücrete göre, 2026 yılında 1 trilyon 166milyar lira vergi istisnası öngörüyoruz. Doğalgaz ve elektrik sübvansiyon destekleri ve asgari ücretin vergi dışı tutulmasını da dikkate aldığımızda sosyal harcamalara ayırdığımız kaynaklar 2 trilyon 456 milyar liraya ulaşmaktadır" ifadelerine yer verdi. Yılmaz, eğitim, sağlık, istihdam ve sosyal destekler başta olmak üzere, kapsayıcı sosyal politikalar ile beşeri sermayeyi güçlendirmeye ve gelir dağılımında kalıcı iyileşme sağlamaya devam edeceklerini kaydetti. Enflasyona karşı kararlı bir mücadele verdiklerini de belirten Yılmaz, sağlanacak kalıcı düşüşlerin, vatandaşımızın refahının artmasına ve gelir dağılımında daha dengeli bir yapının oluşmasına katkı sağlayacağını dile getirdi.
Eskişehir Başkan Önür’den CHP’li Çifteler Belediyesi’ne kandil eleştirisi AK Parti Çifteler İlçe Başkanı Yakup Önür, CHP’li Çifteler Belediyesi’nin kandili tebrik mesajı yayınlamayıp İsmet İnönü’yü anma mesajı yayınlamasını eleştirerek, "Bu toprakların ruhunu yok sayan hiçbir yaklaşım, halkın vicdanında karşılık bulamaz. Unutulmasın: Milletin değerleriyle kavga edenler, er ya da geç milletin vicdanında kaybeder" diye belirtti. Önür, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Çifteler Belediyesi’nin, mübarek kandil gecelerinde tek bir tebrik mesajı dahi paylaşmaması, buna karşın bu milletin inancıyla yıllarca problem yaşamış bir ismi "saygı ve rahmetle" anmayı tercih etmesinin derin bir çelişkinin açık göstergesi olduğunu belirtti. İlçe Başkanı Yakup Önür, "Bu tutum, basit bir protokol tercihi değil; bir zihniyetin yansımasıdır. Bu ülke, nüfusunun ezici çoğunluğu Müslüman olan bir Türk yurdudur. Kandiller, bu milletin asırlardır yaşattığı manevi duraklardır. Kandil gecelerinde sessiz kalmak, milyonların inanç dünyasını yok saymak anlamına gelir. Buna karşılık, tek parti döneminde dini hayatın kamusal alandan silinmeye çalışıldığı, camilerin kapatıldığı, ezanın susturulduğu bir dönemin baş aktörlerinden birini övgüyle anmak, toplumsal hafızaya karşı ciddi bir saygısızlıktır. İsmet İnönü dönemi, müslüman Türk toplumu için sadece bir tarih başlığı değil; baskıların, yasakların ve inancın ötekileştirildiği yılların sembolüdür. Bu gerçeği görmezden gelerek yapılan "rahmet ve saygı" paylaşımları, bugün hâlâ aynı çizgide ısrar edildiğini göstermektedir. Türkiye, İsrail’i 28 Mart 1949 tarihinde devlet olarak tanıdı. Türkiye, İsrail’i tanıyan ilk Müslüman nüfuslu ülke olmuştur. Dönemin cumhurbaşkanı İsmet İnönü’dür. Belediyeler ideolojik vitrinler değil, hizmet ve temsil makamlarıdır. Çifteler Belediyesi’nin, halkının inanç değerlerine bu denli mesafeli durup, toplumun büyük bir kesiminde karşılığı olmayan bir hassasiyeti ön plana çıkarması kabul edilemez. Bu tavır, ne çoğulculuktur ne de tarafsızlık; bu açık bir seçiciliktir. Biz Müslüman Türk toplumu olarak şunu net söylüyoruz: İnancımıza saygı talep etmek bir ayrıcalık değil, en temel haktır. Kandilleri görmezden gelen, milletin değerleriyle bağı kopuk anlayışlara sessiz kalmayacağız. Bu toprakların ruhunu yok sayan hiçbir yaklaşım, halkın vicdanında karşılık bulamaz. Unutulmasın: Milletin değerleriyle kavga edenler, er ya da geç milletin vicdanında kaybeder" diye kaydetti.