GÜNDEM - 31 Mayıs 2017 Çarşamba 13:54

Menderes Osmanlı Ocakları ilçe Başkanı Mahsun Kuruçay: 'Bir olacağız'

A
A
A
Menderes Osmanlı Ocakları ilçe Başkanı Mahsun Kuruçay: 'Bir olacağız'

Menderes Osmanlı Ocakları ilçe Başkanı Mahsun Kuruçay, ilçede ve bölgede ayrımcı olmadan hoşgörü ve ahlak üzere çalışmalar yapacağını açıkladı.

Ataması yapıldıktan hemen sonra faaliyetlere başlayan Menderes Osmanlı Ocakları ilçe Başkanı Mahsun Kuruçay ilçede ve bölgede ayrımcı olmadan hoşgörü ve ahlak üzere çalışmalar yapacağını duyurdu. Sağcı veya solcu, Alevi, Kürt, Romen ayrımı yapmadan gerçekten Osmanlı medeniyetini özü için birlik ve beraberlik içinde yaşamanın formüllerini arayacaklarını belirten Kuruçay, "Osmanlı Ocakları FETÖ'ye ilk tepki gösteren STK'dır ve hala mücadele etmeye devam etmektedir. Şöyle ki; 15 Temmuz'da ölümüne milli bir duruş gösterirken, 16 Nisan'da yurt genelinde çeşitli faaliyetler düzenleyip milli iradenin yanında halkı bilinçlendirmiş ve teşkilatlarıyla büyük riskler alıp devletinin ve milletinin yanında yer almıştır. Osmanlı Ocaklarını çeşitli zamanlarda engellemek isteyen art niyetli devlet ve millet düşmanları fitne gurupların oyunlar oynansa da başarılı olamamışlardır. Bu oyunları deşifre ettik. 17 ve 25 Aralık'ta FETÖ'ye ilk tepki gösteren Osmanlı Ocakları çeşitli fitne guruplar ve özellikle FETÖ tarafından hedef alındı. Osmanlı Ocaklarının Kurucu Genel Başkanı Kadir Canpolat'ın ilk önce ailesi üzerinden hedef alındı. 15 Temmuz gecesi külliye önümde ve Ak Parti genel merkezi önünde milli iradenin yanında duran teşkilatın lideri yıpratılmalıydı" dedi.

CHP'nin ve HDP'nin saldırılarına maruz kaldıklarını söyleyen Kuruçay, "Kılıçdaroğlu 'Işidçi' derken sürekli açıklamalarında ocağı mafya ve paramiliter güç olarak hedef aldı. Zira daha 10 gün önce CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağababa; "Ak partinin Osmanlı Ocakları milis gücüdür" derken yine engellenmek istenen barış yuvası ocağımızı, HDP tabelalarına yapılan saldırıların sorumlusu olarak sürekli açıklamalarda bulundu. Osmanlı medeniyetinin ne kadar hedef alındığı da bu sayede görülmüş oldu. Almanya'da Alevi derneklerine yazılı saldırıları yine kurumumuza mal etmeye çalışan güruh birlik ve beraberliği vazife edinmiş kurumunuzu bölücü göstermeye çalışsa da kurum tüm yurt genelinde teşkilatlanmasına devam etmiş ve dünya çapında bir teşkilatlanmaya giderek adalet ve hoşgörüyü yeniden muhtaç olan dünyanın hizmetine sunmaya hazırlanmaktadır. Ülkemizde olduğu gibi tüm dünyanın Osmanlı medeniyetini barış adına, adalet adına, hoşgörü adına, kardeşlik ve insanlık adına ihtiyacı olduğu gözle görülmektedir. Bizde önce ilçemizde sonra il ve bölgede bu kardeşliği tesis etmenin çabasında olacağız. Bir olacağız ki güçlü olalım. Siyasetüstü olan kurumunuz Fatih, Osmanlı paşası Atatürk ve dünya lideri Erdoğan gibi ulvi liderlerin izlerini sürecektir. Birleştireceğiz var edeceğiz, töremize, ananemize, kültürümüze yani Osmanlı medeniyetini cumhuriyet değerleri içinde yeniden yaşamaya çalışacağız" şeklinde konuştu. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tunceli Hozat Kadın Kooperatifi doğal üretimle hem toprağı hem kadını güçlendiriyor Tunceli’nin Hozat ilçesinde faaliyet gösteren Hozat Kadın Kooperatifi, bölgenin doğal ürünlerini işleyerek üretime kazandırıyor; kadınların ekonomik bağımsızlığına ve yerel kalkınmaya önemli katkı sunuyor. Tunceli’nin Hozat ilçesinde kadın emeğiyle şekillenen örnek bir üretim hikayesi dikkat çekiyor. Yıllardır doğayla iç içe sürdürülen geleneksel üretim anlayışı, Hozat Kadın Kooperatifi çatısı altında daha güçlü ve sürdürülebilir bir yapıya kavuştu. Bölgenin dağlarında ve bahçelerinde yetişen meyveler, kadınların ortak emeğiyle marmelat, reçel, kurutmalık ve sirke gibi doğal ürünlere dönüştürülüyor. Kooperatif, yalnızca doğal üretime katkı sunmakla kalmıyor; aynı zamanda kırsalda kadınların sınırlı olan çalışma ve ekonomik alanlarını genişleterek toplumsal hayatta daha görünür olmalarını sağlıyor. Önceden arkadaşlarıyla kendi aralarında üretim yaptıklarını daha sonra kooperatifleşmeye karar verdiklerini belirten Hozat Kadın Kooperatifi Başkanı Nermin Akbalık, "Kooperatifi kurmadan önce bizim burada zaten üretimimiz vardı, 6 yıl öncesine dayanıyor. Kadınlarla beraber başladık. Daha sonra ‘kooperatifleşelim’ dedik. Burada kapanmak üzere olan bir kadın kooperatifi vardı. Yeni bir kooperatif kuracağımızı onu devralmak istedik. 5-6 arkadaşla beraber ona üye olduk. Ardından devraldık, 2-3 yıldır devam ediyoruz. Burada, bölgede yetişen meyveleri değerlendirmek için işe başladık. Dağda ya da bahçede yetişen meyvelerimizi toplayıp getiriyoruz, ayıklayıp temizliyoruz. Marmelat, reçel, kuru, sirke yapıyoruz. Bu şekilde değerlendiriyoruz. Bostan ekimi olduğunda turşularımızı yapıyoruz. Daha çok doğal şeyler yapmaya çalışıyoruz. Zaten meyvelerimiz de hep doğal, çoğunlukla yabani meyveleri kullanıyoruz. Kadınların bölgede ekonomik bağımsızlık ve çalışma imkanları bakımında kısıtlı alanımız var. O yüzden bizler de burada kendi çabamızla, yapabildiğimiz kadar üretime katkı sağlıyoruz. Tarım, hayvancılık, bağ bahçe olsun genellikle böyle şeylerle uğraşırdık ama bunu biraz daha ilerletelim dedik. Tunceli’de diğer illerimize göre kadına biraz daha fazla önem veriliyor, kadın erkek eşitliği daha çok ön plana çıkıyor. O yüzden biz bu konularda biraz daha aktifiz ve üretimin içerisinde bulunuyoruz" dedi.