POLİTİKA - 27 Temmuz 2020 Pazartesi 19:11

MHP Genel Başkanı Bahçeli'den sert tepki

A
A
A
MHP Genel Başkanı Bahçeli'den sert tepki

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerif’in ibadete açılması münasebetiyle Müslüman’ın mabediyle, caminin cemaatiyle kucaklaşmasını ağır mağlubiyet olarak görenler yanlışa gömülmekle kalmamışlar, altından kalmayacakları bir hesap hatası yapmışlardır” dedi.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerif’in ibadete açılması ve siyasi gündemle ilgili basın açıklaması yaptı. Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerif’in müstesna bir kararlılık eşliğinde muazzam bir katılımla aslına uygun bir şekilde ibadete açılmasının yakın tarihin en önemli olayı olduğunu belirten Bahçeli, "Müslüman Türk milleti inanç haklarına sahip çıkmanın yanında irade ve istiklal haysiyetini cesaretle savunmuştur. 1930’lu yılların kasavet dolu iç ve dış siyasi şartlarında müze yapılan Ayasofya’nın nihai aşamada camiye dönüştürülmesi aynı zamanda aziz ecdadımıza saygının bir nişanesi, fetih mirasımızı bihakkın muhafaza dirayetidir. Ancak 24 Temmuz 2020 tarihinde kılınan Cuma Namazıyla kilitleri kırılan, kapıları açılan Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerif’in inananlarla buluşmasını hazmedemeyen iç ve dış odakların varlığı hem düşündürücü hem de düzeysizliğin açık kanıtıdır” dedi.

24 Temmuz Cuma günü Yunanistan’da matem havasının hakim olması durumunu akıl ve izan tutulması olarak değerlendiren Bahçeli, “Müfteris ve müfteri zihniyetlerin felaket tellağına heveslenerek tehlikeli itham ve isnatları seri halde tedavüle sokmaları yalnızca fütursuzluk değil, bundan daha fazlası olan ahlaki kopuş, vicdani kırılmadır. Milli ve manevi değerlerimize kör bir taassupla ve köhne bir tahammülsüzlükle cephe alanların içine düştükleri ilkel ve ibretlik haller vahamet sınırlarından hızla taşmaktadır. Türkiye’nin egemen devlet vasfına kategorik bir saldırı alenen mesafe almaktadır. Yeminli Türk ve İslam düşmanları mimarı oldukları karanlık kampanyayı devamlı ileriye taşımaktadır. Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerif’in ibadete açılması münasebetiyle Müslüman’ın mabediyle, caminin cemaatiyle kucaklaşmasını ağır mağlubiyet olarak görenler yanlışa gömülmekle kalmamışlar altından kalmayacakları bir hesap hatası yapmışlardır. Esasen bu hesap hatasının fail ve figüranları iki ana ayakta temerküz ve tezahür etmişlerdir. Birinci ayakta Yunanistan’ın başını çektiği ülkelerin haddi ve hududu aşan şuursuzlukları, dayanaksız ve temelsiz suçlamaları yer almıştır. 24 Temmuz günü Yunanistan’da matem havasının hakim olması tam bir akıl ve izan tutulmasıdır. Atina yönetiminin egemen ve meşru sınırlarımız içinde bulunan bir camiimiz üzerinde fiili hak iddiası sadece husumetle tarif ve tefrik edilemeyecek, tarihsel akışın 567 yıl öncesinde donup kaldığını da temellendirip delillendirecektir. Bu ülkede bayrakların yarıya indirilmesi, kiliselerde devamlı çan çalınması elbette kendi meseleleridir ve Türkiye’yi hiçbir şart altında ilgilendirmeyecektir” ifadelerini kullandı.

Selanik’te Türk bayrağının ateşe verilerek yakılmasına ilişkin de Bahçeli, “Selanik’te Türk bayrağını alçakça ateşe verecek kadar gözlerini kan ve nefret bürümüş olan Yunan Faşistlerinin sıradan Bizans artıklarından başka bir özellikleri olmadığı da bizim nazarımızda açık bir gerçektir. Yunanistan’ın bu tutumu ne istikrara, ne huzura, ne de barışa hizmettir. İstanbul üzerinde spekülasyon yapanlar, Konstantinopolis özlemi çekenler, milletimizin sinir uçlarıyla oynayacak kadar hezeyan ve hezimet çıkmazındadır. Türk milletinin ayranı kabarırsa muhasım çevrelerin kaçacak delikleri bile olamayacaktır. Ayrıca Yunanistan Başpiskoposu’nun din ve medeniyetler arasında kışkırtmalar yapması ayıplı ve ahlaksız bir komplonun izharıdır. İstanbul dünyanın en büyük Türk kentidir. Bu tarihi gerçek Kıyamet Günü’ne kadar baki kalacak milli bir hakikattir. Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerif Türk milletinin 567 yıldır emanetinde olan fetih sembolü, zafer simgesi, iman ve inanç ziynetidir. Bizans kokuşmuşluğunun varisleri ne derse desin, ne yaparsa yapsın bu gerçek Türk milletinin namusudur. Provokatör Yunanistan yönetimi Ege ve Akdeniz’de tırmandırdığı gerilim ve tahriklerden de derhal vazgeçmelidir. Kurtuluş Savaşı’nda başı ezilen Megali İdea anlayışı, yeri ve zamanı gelirse cüretinin bedelini tekrar ödemek zorunda kalacaktır” dedi.

“İkinci ayakta ise Yunanistan’ın yanında hizaya giren, Yunan tezlerini ısrarla selamlayıp iffetsizce sahiplenen işbirlikçiler bulunmaktadır. Diyanet İşleri Başkanı’nın cuma hutbesi esnasında Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerif’in minberinde yaptığı değerlendirmeleri bağlamından koparıp Atatürk’e lanet şeklinde tavzih ve tevil edenler bu ülkeye en büyük kötülük yapan sorumsuzlardır” diyen Bahçeli, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı, istiklal mücadelesinin lideri, Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e lanet okuyacak birinin henüz anasının karnından doğmadığını belirtti. Bahçeli, “Atatürk’e hakaret ve hıyanet vatan hainliğidir. Herkes susup seyretse bile böylesi bir rezilliğe Milliyetçi Hareket Partisi’nin sessiz kalması, seyirci olması varlığını inkârdır. Aziz Atatürk’e lanet değil, rahmet okunur, dua edilir, minnet, şükran hisleriyle muhterem hatırası yad edilip emanetlerine sahip çıkılır. Atatürk’e lanet okunduğu yalanıyla imal ve inşa edilen kutuplaşma zalim bir bölücülüktür, Türkiye’yi uçuruma çekmenin zehirli hazırlığıdır. Lekeli dostlarıyla iktidar olmak için hedef koyan CHP’nin, arada ve arafta kalmanın sancısını çeken İP’in, kendilerine bizzat Cumhuriyet’in bekçisi rolü vermiş kişi ya da grupların Atatürk ve Laiklik üzerinden yeni bir mevzi arayışları boşuna bir çırpınıştır” ifadelerini kullandı.

Türkiye Cumhuriyeti devletin8in 29 Ekim 1923 kuruluş ruhuna bağlı ve sadık olduğunu vurgulayan Bahçeli, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türk milletinin iftihar ve itibar zirvesidir. Hiç kuşku yok ki İstanbul’u fetheden yüksek iman kadar işgalden kurtaran muhteşem irade de değerlidir, yok sayılması düşünülemeyecektir. Şayet Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerif’ten ezanlar yükselip tevhid inancımızın sancağı dalgalanıyorsa bunun şeref payesi hem Fatih Sultan Mehmet Han hem de Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tedir. Osmanlı İmparatorluğu ile Türkiye Cumhuriyeti birbirinin zıttı, tarihin iki ayrı devlet modeli, birbirine yabancı iki egemenlik anıtı değildir, olamayacaktır. Osmanlı İmparatorluğu Oğuz neslinin devamı, Türkiye Cumhuriyeti bu neslin varisidir. Fatih neyse Atatürk odur. II. Abdülhamid Han nasıl değerliyse Atatürk de bir o kadar değerlidir. Yunanistan Başbakanı ile Yunanistan Başpiskoposu’nun üslubuyla konuşanlar kaleyi içten düşürmeye azmetmiş iç işgal cephesidir. Bunların oyunları bozulacak, milli birlik ve dayanışma iradesi en büyük güvence olacaktır. Nitekim bu müfsit emellere asla göz yumulmayacaktır” dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerif’in ibadete açılmasına Ortaçağ çamuru sıçratmak, Cumhuriyet’in ve Laikliğin cenaze namazı yaftası vurmak vesayetçi bir dil, mütehakkim bir dayatma, nifak saçan bir ağızdır. Hilafet tartışmalarını böylesi nazik bir ortamda kızıştıranlar ise Türkiye Cumhuriyeti’ne büyük bir bühtan içindedir. Bu mesele kapanmış, tartışmaların üzeri küllenmiştir. Yeniden hilafet demek yeni bir cepheleşme, önü arkası kestirilemeyen iç kargaşa demektir. Buna da hiç kimsenin hakkı yoktur. Türkiye Cumhuriyeti, Anayasa’nın ikinci maddesinde vurgulandığı gibi; demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Milli marşı ‘İstiklal Marşı’dır. Başkenti Ankara'dır. Atatürk ortak değerimizdir. Türkiye Cumhuriyeti 1923 felsefesiyle nice asırlara birlik, beraberlik, kardeşlik ve vatandaşlık irfanıyla ulaşacaktır. Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür. Türklük ırki bir aidiyet değil; kültür, tarih, inanç ve ülkü birliğinin potasında yoğrulmuş ve süzülmüş kutlu bir mensubiyet halidir. Türkiye’nin varlığına ve güvenliğine zarar vermedikten sonra herkesin inanç ve düşünce hürriyeti vardır ve kutsaldır. Camiiyle Cemevi arasında fitne üretmek Türkiye’ye ihanet, milli dokumuza suikasttır. Kimin nerede ibadet edeceği, kimin neye inanacağı devletin konusu değildir. Türkiye’de hukukun üstünlüğü asıl ve egemendir. Türkiye özgür dünyanın onurlu bir üyesidir. Ülkemizde hangi dini inanıştan, hangi mezhepten, hangi etnik kökenden, hangi yöreden gelirse gelsin, hiç kimse ikinci sınıf insan görülemeyecektir. Türk milleti hayranlık verici bir kaynaşma ve kucaklaşma halinin mecmuudur. Bu nedenle Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerif etrafında fitne çıkaran, insanlarımızı birbirine düşürmeye çalışan, ayrımcılığı teşvik ve tahrik eden her kim olursa olsun tarih, maneviyat ve millet nezdinde suç işlediği ortadadır. İkinci yüzyılı hedefleyerek 13 maddelik kopya çağrı bildirisi açıklayan CHP Genel Başkanı’nın bu sarih gerçeklere muvafık hareketi mecburiyettir.”

CHP’nin 37’nci Büyük Kurultayı hakkında da açıklamalarda bulunan Bahçeli, “İktidar parolasıyla 37’nci Büyük Kurultayı da atlatan Kılıçdaroğlu’nun HDP’ye zeytin dalı uzatan, PKK’ya gülücükler saçan, FETÖ’yü umutlandıran, Türkiye düşmanlarına köprü olan politikalarından geri dönüşü de hem ülkemiz hem kendi hayrına olacaktır. Türk milleti ahlaki bir uzlaşmayla her sorunu çözecektir. Saygı kültürünün olgunlaşıp genişlemesiyle her güçlük aşılacaktır. Birbirimizi dinleyerek, birbirimize kenetlenip hoşgörüyle yaklaşarak, birbirimizin düşüncelerine meşru ve adil sınırlar içinde hürmet ederek milli birliğimiz çelikten farksız hale bürünecektir. Geleceğin büyük gücü Türkiye Cumhuriyeti’dir. Türk milleti nasıl ki geçmişteki badireleri yenmişse, bugün karşısına çıkanları da alt edecek, istiklalini ve istikbalini imrenilecek adanmışlıkla savunacaktır. Bu savunma hattı Ötüken’den Ankara’ya asırlar içinde nice fedakârlıkla uzanmış, aynı zamanda kırılması ve küflenmesi imkansız beka zinciridir. Milliyetçi Hareket Partisi milli bekayı, milli varlığı, milli huzuru, milli refahı, milli tarihi ve milli haklarını müdafaaya sonuna kadar yeminlidir. Mersin’in Mut ilçesinde askerlerimizi taşıyan bir otobüsün şarampole devrilmesi sonucunda şehit düşen kahramanlarımıza Cenab-ı Allah’tan rahmet; ailelerine, silah arkadaşlarına ve aziz milletimize sabır ve başsağlığı diliyorum. Yaralanan ve tedavi altına alınan kahramanlarımıza da şifalar temenni ediyorum” diye konuştu.

Emin Kuvat

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Büyükşehirden Erciyes’e hafta sonu ulaşım kolaylığı Kayseri Büyükşehir Belediyesi, Erciyes Kayak Merkezi’ne yapılan otobüs seferleriyle Kayserililerin kayak tatilini daha kolay erişilebilir hale getiriyor. Cumartesi ve Pazar günleri hizmete sunulacak ulaşım seferleri, Erciyes’e ulaşımda büyük kolaylık sağlayacak. Kayseri Büyükşehir Belediyesi, Erciyes Kayak Merkezi’ne ulaşımı kolaylaştırmak amacıyla yeni otobüs seferleri başlatacak. Kayseri Erciyes A.Ş. tarafından yönetilen Erciyes Kayak Merkezi’ne, artık her hafta sonu düzenlenecek olan seferlerle ulaşım daha pratik ve rahat hale geliyor. Kayseri Büyükşehir Belediyesi Ulaşım A.Ş. tarafından işletilen 004 hat kodlu otobüs seferleri, Cumartesi ve Pazar günleri olmak üzere haftanın iki günü hizmet verecek. Kale önü duraklarından hareket edecek olan otobüsler, sabah saat 09.00, 10.00 ve 11.00’de Erciyes Kayak Merkezi’ne yol alacak. Erciyes’ten dönüş saatleri ise 15.00, 16.00 ve 17.00 arasında şehir merkezine yapılacak. Bu sayede Kayserililer, hafta sonlarını Erciyes’te kayak yaparak geçirebilecek, ulaşım konusunda herhangi bir zorluk yaşamayacak. Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç’ın öncülüğünde başlatılan bu uygulama, Erciyes Kayak Merkezi’ne ulaşımı hem kolaylaştırıyor hem de kayak turizmini destekliyor. Yeni otobüs seferleri, Erciyes’i keşfetmek isteyenler için büyük bir fırsat sunacak.
Aydın Aydın Büyükşehir Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi Didim’de hizmete açıldı Aydın Büyükşehir Belediyesi tarafından Didim ilçesine kazandırılan Atatürk Kültür Merkezi, yapımı tamamlanarak hizmete açıldı. Didim’in sanat ve kültür yaşamına büyük değer katan merkez, modern yapısı ve geniş kullanım alanlarıyla dikkat çekiyor. Didim Atatürk Kültür Merkezi; kültür, sanat ve eğitim alanında kente yeni bir soluk getirecek. Tiyatrodan konsere, sergilerden kültürel etkinliklere kadar birçok organizasyona ev sahipliği yapacak şekilde tasarlanan bu önemli yatırım, Didim’i kültür ve sanat alanında bölgenin cazibe merkezlerinden biri haline getirecek. Merkez bünyesinde tiyatro oyunları, konserler, söyleşiler ve çeşitli sahne sanatlarının sergileneceği dev bir sahne ve 735 kişi kapasiteli salon yer alıyor. Teknik donanımıyla öne çıkan salon, ulusal ve yerel etkinliklerin gerçekleştirilebileceği şekilde tasarlandı. Kültür merkezinde çocuklar, gençler ve yetişkinler için müzik, resim, dans, tiyatro, halk oyunları, spor ve eğitim gibi onlarca farklı branşta kursların düzenleneceği sınıflarda yer alıyor. Sergiler, atölye çalışmaları ve çeşitli kültürel etkinlikler de merkezde gerçekleştirilecek. Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, kent genelinde yatırımları devam edeceğini belirterek, "Kentimiz genelinde altyapıdan ulaşıma, kültür ve sanattan eğitime kadar her alanda yatırımlarımıza devam ediyoruz. Didim ilçemize kazandırdığımız Atatürk Kültür Merkezi’nin tüm vatandaşlarımıza hayırlı olmasını diliyorum. Aydınımız için çalışmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Kayseri Şehitler hatırasına anlamlı buluşma: Başkan Yalçın’a teşekkür yağmuru Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın, 17 Aralık Şehitlerini Anma Programı kapsamında, Erciyes Mavi Kartalları Dayanışma Yardımlaşma ve Kültür Derneği üyeleri ve aileleri ile Türkiye Muharip Gaziler Derneği İstanbul Avcılar 3. Bölge Şubesi mensuplarını Talas’ta misafir etti. Gerçekleşen anlamlı buluşma, duygu dolu anlara sahne oldu. Programa Talas İlçe Kaymakamı İlyas Memiş ve Zincidere 1. Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Mesut Koçak da katılarak bu anlamlı günde birlik ve beraberlik mesajı verdi. Programa katkı sağlayan Talas Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Alaattin Kayabaşı da hazır bulundu. Başkan Yalçın’ı duygulandıran buluşma Şehit aileleri ve gazilerle yakından ilgilenen Başkan Mustafa Yalçın, yaptığı konuşmada vefa ve minnet duygularını güçlü ifadelerle dile getirdi. Başkan Yalçın, "Ülkemizin acı bir gününün yıl dönümünde her vakit burada olmanız bizi gururlandırıyor. Sizin için ne yapsak az. Talasımıza, Kayserimize hoş geldiniz. Sizlerin vatan, millet ve Kur’an adına verdiğiniz fedakârlığa ne kadar teşekkür etsek karşılayamayız. Duygularımı ifade etmekte zorlanıyorum. Allah hepinize sağlıklı, uzun ömürler versin. Bu acı günümüzde farklı vilayetlerden gelerek yanımızda olduğunuz için teşekkür ediyorum. Devletimiz var olsun. Sizlerle bir arada olmaktan onur duyuyorum" dedi. Kaymakam Memiş’ten Başkan Yalçın’a teşekkür Talas İlçe Kaymakamı İlyas Memiş de Başkan Yalçın’ın ev sahipliğine dikkat çekerek, "Sağ olsun belediye başkanımız misafirlerimizi en güzel şekilde ağırladı. Kendisine teşekkür ediyorum. Şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz. Onların fedakârlıkları sayesinde bu güzel vatanda huzur ve güven içinde yaşıyoruz. Aziz hatıralarını daima yaşatacağız" ifadelerini kullandı. Duygulandıran misafirperverlik Programda söz alan Türkiye Muharip Gaziler Derneği İstanbul Avcılar 3. Bölge Şube Başkanı Nurettin Ağaoğlu, misafirperverliği ve hassasiyeti dolayısıyla Başkan Yalçın’a teşekkür ederek, 81 ilin toprağından bir araya getirilen anlamlı bir hediyeyi takdim etti. Erciyes Mavi Kartalları Dayanışma Yardımlaşma ve Kültür Derneği Başkanı Ercan Agan da şehitleri rahmetle anarak Başkan Yalçın’a teşekkürlerini iletti ve plaket sundu. Ayrıca dernek üyeleri de yöresel ürünlerden oluşan hediyeler sundu. Anlamlı hediye Başkan Mustafa Yalçın ise her iki dernek başkanına, Bandırma Vapuru’nun Talas Zincidereli kaptanı İsmail Hakkı Durusu’nun yer aldığı özel bir plaket ile Kıbrıs Barış Harekatı’na Kayseri’den gidenlerin yer aldığı Kayseri-Girne Hattı kitabını hediye ederek bu anlamlı buluşmayı tarihe not düşürdü. Çanakkale Müzesi’ni gezdiler Öte yandan Kayseri’ye gelen gaziler ve şehit yakınları, Talas Belediyesinin şanlı Türk tarihinin altın sayfalarından birisini yansıttığı Çanakkale’den Cumhuriyete 100. Yıl Müzesini gezdi. Müzeden çok etkilendiklerini ifade eden gaziler, yeniden askerlik yapma duygularının kabardığına dikkat çektiler.
Kırşehir Engelli ve ailelerinin yaşam kalitesini artırma çalıştayı Kırşehir İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nce, paydaş kurumlarla birlikte engelli bireylerin ve ailelerinin sorunlarının tespit edilmesi ile sürdürülebilir çözümler üretilmesi amacıyla bir Engelli Çalıştayı düzenlendi. Kırşehir Öğretmen Evi’nde düzenlenen çalıştaya engelli bireyler, aileleri ve ilgili sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile kamu kurumları katıldı. Çalıştayda engelli bireylerden Helin Coşkun, Kırşehir’in engelli vatandaşlar için daha kullanılır bir şehir olması gerektiğini ifade etti. Bir başka katılımcı Turgay Demir de, "Engelliler ve ailelerinin sorunlarının ele alındığı bu çalıştayda ciddi meseleler konuşuluyor; kamuda ve sivil toplumda önemli mesafeler kat edildiğini görüyoruz" dedi. Çalıştayın önemine dikkat çeken İl Millî Eğitim Müdürü Yasin Güleşen, engelli çocuklar ve ailelerinin karşılaştıkları sorunların belirlenip çözüm önerilerinin geliştirilmesinin, ailelerin ve çocukların yaşam kalitelerinin artırılması anlamına geldiğini söyledi. Güleşen, "Her paydaş eksiklikleri tespit edecek ve öneriler sunacak. Böylece yarın bugünden daha yüksek ve kaliteli olacak" ifadelerini kullandı. Etkinlik kapsamında engelli bireylerin eğitimden sağlık hizmetlerine, erişilebilir şehir planlamasından istihdam ve sosyal hayata kadar farklı alanlarda görüşleri alındı ve çözüm odaklı değerlendirmeler yapıldı.