POLİTİKA - 01 Temmuz 2025 Salı 11:44 | Son Güncelleme : 01 Temmuz 2025 Salı 12:59

Bahçeli: "İslamofobi tehdidine karşı hukuki bir eylem planı hazırlanmasını önemli görüyorum"

A
A
A

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Efendimiz Resulullah (Sallallahü teala aleyhi sellem)’e yapılan iğrenç saldırıyı nefretle lanetliyor, İslamofobi tehdidinin ülke içine kadar sızmasına karşı siyasi, stratejik ve hukuki bir eylem planı hazırlanmasını önemli görüyorum" dedi.

MHP lideri Devlet Bahçeli, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Bir mizah dergisinde Hazreti Muhammed (Sallallahü teala aleyhi sellem)’in karikatürünü yayımlayan dergiyi kınayarak sözlerine başlayan Bahçeli, "Yabancı benzerlerini aratmayacak ilkellikte yayın yapan sözde bir mizah dergisinde Efendimiz Resulullah (Sallallahü teala aleyhi sellem)’e yapılan iğrenç saldırıyı nefretle lanetliyor, İslamofobi tehdidinin ülke içine kadar sızmasına karşı siyasi, stratejik ve hukuki bir eylem planı hazırlanmasını önemli görüyorum" ifadelerini kullandı.

"Türkiye ve dünya gündemini yakinen takip ve not ettik"

Geçirdiği rahatsızlık sebebiyle yaklaşık 5 aylık bir ayrılık yaşadığını dile getiren Bahçeli, "Çalışmalarımızı kesintisiz sürdürdük. Türkiye ve dünya gündemini yakinen takip ve not ettik. İhtiyaç olan her durumda görüş ve düşüncelerimizi aziz milletimizle paylaştık. Ancak fitne durur mu, elbette durmadı, duraklamadı, yayılım ateşine ara vermedi. Yapay zekâyla konuştuğumu ileri süren kabak kafaları, özürlü beyinleri, zehirli dilleri şaşkınlıkla izledik. Dublör kullanılıyor, o değil, yerine robot yapılmış, gerçekler gizleniyor, çoktan öldü diyen şarlatanlara ne yalan söyleyeyim hayretler içinde şahit olduk. Bilmiyorlar ki, taşıdığımız can emanetini alacak sadece ve sadece hikmetinden sual olunmayacak Yüce Allah’tır" diye konuştu

"Orman yangınlarına neden olan faillerin gözünün yaşına bakılmasın"

Her yaz mevsiminde çıkan orman yangınlarında ormanlık alanların küle döndüğünü belirten Bahçeli, "Ormanlar milli servettir. Ormanlar manevi berekettir. Bir ağacın yanması, bir ormanın yok olması esasen ülke ve millet varlığına kast etmektir. İhmalkârlıktan, dikkatsizlikten, düşüncesizlikten, tedbirsizlikten, pervasızlıktan, magandalıktan veya sabotajlardan kaynaklı yangınlar artık tahammül sınırlarından taşmıştır. Geçen hafta ülkemizin farklı il ve ilçelerinde çıkan orman yangınları olağanüstü önlemlerin alınmasını mecburi hale getirmiştir. Yaz aylarında acaba ormanlarımız yine yanacak mı sorusunun devamlı surette aklımıza gelmesi, sonra da korktuğumuzun başımıza gelmesi rutinleşen ve milletimizi derinden yaralayan bir kısır döngü halini almıştır. Başta piknik ateşiyle sigara izmaritinin tutuşturduğu yangınlar sabır taşını bile çatlatacak boyutlardadır. Yalnızca izmarit atılmasından 81, piknik ateşinden de 50 yangının çıkması, sorarım sizlere ihanet değil midir? İzmir Buca’da benzin dökerek kasten orman yangınına sebep olan alçağın menfur eylemi düşmanlık değil midir? Sorumluların en ağır şekilde cezalandırılması, şayet mevzuatta boşluklar varsa derhal takviye ve telafi edilmesi acilen sağlanmalıdır. Bu kapsamda uyulması gereken kanunlar vardır ve bellidir. Yeter ki tam ve eksiksiz tatbik edilsin, yeter ki orman yangınlarına neden olan faillerin gözünün yaşına bakılmasın. Birisi sönen diğeri sökün eden orman yangınlarının Adana, Antalya, Osmaniye, İzmir, Mersin, Muğla, Hatay, Balıkesir, Bilecik, Sakarya, Manisa’yı alevler içinde bırakması hepimizi kahretse de, inanıyorum ki, yanan ormanlarımızın tekrar yeşillenmesi, tekrar eski güzelliğine kavuşması elbirliğiyle mümkün olacaktır. Çünkü yeşil vatanımızı milli namus görüyoruz" şeklinde konuştu.

Yangınlarla mücadelede aktif olarak devreye giren ve sahada çalışan görevlilerle koordineli biçimde faaliyet gösteren Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı’na teşekkür eden Bahçeli, orman varlığını, orman canlılarını yakıp kavuran yangınlara karşı devletin her kurumuyla dayanışma halinde olduklarını kaydetti.

"CHP artık kartel partisidir"

CHP’nin 38’inci kurultayıyla ilgili mutlak butlan davasının ve bu dava duruşmasının 8 Eylül tarihine ertelenmesinin kendileri adına herhangi bir değeri olmadığını aktaran Bahçeli, "CHP’nin kendi içinde birlik ve dirlik halinde olması, iç huzur ve dengeyi yakalaması Türk demokrasisinin hayrına olacağı kanaatindeyim. Sosyalist Enternasyonal’in yörüngesinde sorgusuz sualsiz dönerek değil Atatürk’ün izinden yürüyerek istikrarsızlıktan ve sonu meçhul kargaşalardan kurtulacakları düşüncesindeyim. 8 Eylül’den bir gün sonra tarihi bir gün olan 9 Eylül’e bir ve bütün halinde ulaşması CHP için demokratik bir fırsattır. Eğer bu samimi tavsiyelerimiz gerçekleşmezse, bu parti Türk siyasetini nedensellik muhtevasında yozlaştıracak ve yıpratacaktır. Hem siyasi varlığına yazık edecek, hem de Türk demokrasisini zedeleyecektir. Maalesef CHP artık kartel partisidir, yani siyasi hedefleri için devletin kaynaklarını kanun dışı yollardan kullanacak ve şebeke oluşturacak kadar çizmeyi aşmıştır. Bununla mündemiç olmak üzere dehşet veren kanunsuzluk, hukuksuzluk ve yolsuzluk markası olmaya da açık ara namzettir. CHP Genel Başkanı’nın Avrupa’da Türkiye’nin aleyhine konuşması karanlık üslubun, kararmış ve katılaşmış mensubiyet bilincinin somut yankısından başka bir şey değildir. Neymiş, bu zat Alman Sosyal Demokrat Partisi’nin kongresinde ayakta alkışlanmış. ‘Ya hep beraber ya hiç birimiz’ demiş. Geçiniz bu masalları, gelin de külahıma anlatın bu zırvaları. Yabancıların karşısından nabza göre şerbet veren bir siyasetçinin ülkesini ve milletini tartışması, hatta kötüleme yarışına girmesi utanç duyulacak bir ilkesizlik ve itibarsızlıktır. CHP’nin geleceğini dış güçlerin insaf ve merhametine terk edenlerin Kuvayı Milliye’den kuvayı milliyetsizliğe geçiş yapmaları oldukça üzücüdür" ifadelerine yer verdi.

"PKK’nın silah bırakma sürecini tamamlaması bir an evvel sağlanmalı"

Bugüne kadar ödenen bedellere, yürekleri kavuran acılara tekrar katlanılması ve yeniden muhatap kalınmasının söz konusu olmadığını dile getiren Bahçeli, "Türkiye yeni bir döneme geçmiştir. Bu nedenle PKK’nın silah bırakma sürecini tamamlaması bir an evvel sağlanmalı, provokasyon mahiyetli ve hiç kimsenin altından kalkamayacağı yeni çatışmalara yol açacak sivri tahriklere karşı azami derecede dikkat edilmelidir. Onun bunun ne dediğinin, yürüyen kervana taş atmak için nasıl bir pozisyon aldığının hiçbir ehemmiyet ve evveliyatından bahsedilmeyecektir. 27 Şubat İmralı açıklamasına müzahir şekilde, PKK örgütsel varlığını feshettiğini ve silahları bıraktığını 12 Mayıs’ta açıklamıştır. DEM Parti’nin sorumlu ve sonuç odaklı temasları ise kayda değerdir. Kanlı süreç bütünüyle sonlanmalıdır. Kara bir dönem açılmamak üzere kapanmalıdır. Umutlar kabarmalı, barış havası hakim olmalıdır. Bundan geriye dönüş yoktur. Aksi halde doğacak sonuçların bedeli vahim ötesidir. Çağları aşıp gelmiş büyük bir milletin vizyonuna sahip olarak mücadele ahlakımızı diri tutacağız, barış ve kardeşliği kucaklayıp istikbalin yol haritasını çizeceğiz. Milletimizin her ferdine elimizi uzatıp ferah ve selamet dolu bir geleceğin mimarisini Cumhur İttifakı olarak temin edeceğiz" diye konuştu.
Yeni bir dünya savaşının fitilini tutuşturmak için planlı bir rekabet oluşturulduğunu belirten Bahçeli, "Nükleer silahların kullanımıyla ilgili iddialar feci tehditlerin varlığına işarettir. Uçuşan füzeler, hedeflerine çarpan insansız hava araçları, semaları kapatan savaş uçakları, istihbarat kapışmaları, ölen siviller, kaybolan değerler, harap olan medeniyetler, yeryüzünden silinmek istenen Gazze, emzik yerine kanını emen bebekler, kefenlenmiş çocuklar, rezil rüsva olmuş bir dünya gerçeği karşımızdadır. İşte bu ibretlik gerçeğe karşı terörsüz Türkiye milli varlığımızın, iç barış ve huzurumuzun ebedi güvencesi, aşılması mümkün olmayan kale duvarıdır. Siyonist-Emperyalist barbarlığın maksadı bellidir, Türkiye’nin etkisizleştirilmesini temin etmektir. İmajı ve iradesi pırıl pırıl parlayan, A’dan Z’ye gücüne güç katan, savunma sanayinde altın çağını yaşayan, milli birlik ve beraberliğini perçinleyen Türkiye’mizi çekemeyen, rahatsız ve huzursuz olmasını hedefleyen zulüm projeleri devrededir. Bu habis projeleri Allah’ın izniyle yırtıp atacağız. Türkiye’yi canımız ve kanımız pahasına koruyacağız. ‘Türk’süz Türkiye, düzensiz devlet’ yalan ve iftirasına bel bağlayan ucubelerin önce kim olduklarını, neye ve kimlere hizmet ettiklerini açıklamaları siyasi ahlaklarının gereğidir" diye konuştu.

Oğuzhan Halil Özbek - İbrahim Berat Yılmaz

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu Kastamonu Üniversitesi’nin kayın kontrplak üretimine yönelik çalışması tescillendi Kastamonu Üniversitesi’nin hak sahipliğinde hazırlanan "Vidalama Tork Değeri Artırılmış Kayın Kontrplak Üretimi İçin Toz Haldeki Cam Lifi Takviyeli Fenol Formaldehit Tutkalı Karışımı" başlıklı çalışma, Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescillendi. Kastamonu Üniversitesi hak sahipliğinde başvurusu yapılan ve Orman Fakültesi Orman Endüstri Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Önder Tor ile yüksek lisans mezunu Gökhan Kayacık’ın buluşçusu olduğu "Vidalama Tork Değeri Artırılmış Kayın Kontrplak Üretimi İçin Toz Haldeki Cam Lifi Takviyeli Fenol Formaldehit Tutkalı Karışımı" başlıklı çalışma, Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescillendi. Patent, ahşap esaslı levha üretiminde kullanılan kontrplakların vidalama performansını artırmaya yönelik yenilikçi bir yaklaşım sunuyor. Geliştirilen tutkal karışımının, özellikle kayın kontrplak üretiminde teknik ve uygulamaya dönük katkılar sağlaması hedefleniyor. Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, Kastamonu Üniversitesi’nin bilgi üretme ve bu bilgiyi tescilli çıktılara dönüştürme yönündeki çalışmalarının kararlılıkla sürdüğünü belirterek, "Akademik birikimin uygulamaya aktarılması açısından patent çalışmalarını son derece kıymetli buluyoruz. Üniversitemiz bünyesinde ortaya konulan bu tür nitelikli buluşlar, hem bilim dünyasına hem de ilgili sektörlere katkılar sunmaktadır" ifadelerini kullandı. Rektör Topal, patentin tescillenmesinde emeği geçen Prof. Dr. Önder Tor ve Gökhan Kayacık’ı tebrik ederek, akademik ve yenilikçi çalışmalarının devamını diledi.
İstanbul Zes, Alkaş ile AVM’lerde şarj istasyonu ağını büyütüyor Zes, alışveriş merkezlerindeki gücünü artıracak önemli bir iş birliğine imza attı. AVM konsept yönetimi ve kiralama alanında sektörün önde gelenlerinden Alkaş ile iş birliği anlaşması yapan Zes, alışveriş merkezlerindeki elektrikli araç şarj istasyonu ağını stratejik olarak genişletiyor. Türkiye’de elektrikli araç kullanımının yaygınlaşmasına öncülük edenlerden ve 1.800’den fazla lokasyonda 5 bini aşkın elektrikli araç şarj istasyonuyla hizmet veren Zes, alışveriş merkezlerindeki varlığını güçlendirecek önemli bir iş birliğine imza attı. Markanın AVM’lerde daha erişilebilir, kaliteli ve kullanıcı dostu bir şarj deneyimini Türkiye genelinde yaygınlaştırmasını destekleyecek iş birliği anlaşması, Electrip Global CEO’su İnanç Salman ve Alkaş Yönetim Kurulu Başkanı Avi Alkaş’ın katılımıyla gerçekleştirildi. Yapılan açıklamaya göre marka, Türkiye’de AVM konsept yönetimi, kiralama ve yönetim kültürünü sektöre kazandıran Alkaş ile 5 yıllık bir iş birliği anlaşması imzaladı. Bu iş birliği, Zes’in AVM ağı stratejisine önemli bir ivme kazandırırken, kullanıcı odaklı ve erişilebilir şarj deneyiminin daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlayacak. Alkaş’ın liderliğinde yürütülecek çalışma kapsamında, markanın AVM lokasyonlarının doğru şekilde konumlandırılması ve yeni lokasyon fırsatlarının tespiti süreçlerinde, şirket adına danışmanlık ve temsil görevi üstlenecek. Electrip Global CEO’su İnanç Salman, Alkaş ile yapılan iş birliğinin Zes’in AVM’lerdeki elektrikli araç şarj istasyonu ağını stratejik olarak büyüteceğini vurgulayarak şunları söyledi: "Şirket olarak uçtan uca hizmet verme kapasitemizi güçlendirmek ve e-mobilite dönüşümü hızlandıracak akıllı sistemlerle Türkiye’nin net sıfır hedeflerine katkı sağlamak için önemli iş birliklerine imza atıyoruz. Alkaş ile kurduğumuz uzun soluklu ortaklığın hem şirketimize hem de ülkemizin geleceğine değer katacağına inanıyoruz. Bugüne kadar Türkiye’nin farklı bölgelerinde 1600’dan fazla lokasyona şarj istasyonu kurduk. Hedefimiz, bu sayıyı önümüzdeki dönemde daha da artırmak. Bu iş birliği sayesinde, ülkemizin dört bir yanındaki AVM’lerde şarj istasyonu ağımızı genişleterek güçlü bir büyüme ivmesi yakalamaya devam edeceğiz." Alkaş Yönetim Kurulu Başkanı Avi Alkaş, iş birliğine ilişkin şu değerlendirmede bulundu: "Elektrikli araçlar ve sürdürülebilir ulaşım artık geleceğin değil, bugünün gerçeği. Alışveriş merkezleri ise bu dönüşümün en önemli temas noktalarından biri. Zes ile gerçekleştirdiğimiz bu 5 yıllık stratejik iş birliğiyle, AVM’lerde elektrikli araç şarj altyapısının doğru lokasyonlarda, doğru kapasiteyle ve kullanıcı deneyimini merkeze alan bir yaklaşımla yaygınlaşmasını hedefliyoruz. Şirket olarak, mekânları sadece ticaret alanı değil; yaşamın, dönüşümün ve sürdürülebilirliğin bir parçası olarak konumlandırıyoruz. Bu iş birliğinin hem sektöre hem de Türkiye’nin enerji dönüşümüne uzun vadeli değer katacağına inanıyorum."
Sivas Piyango konusunda Başvaizden net açıklama: "Haramdır, caiz değildir" Yeni yıla sayılı günler kala Milli Piyango bileti alanların sayısı arttı. Milli Piyango’nun bir kumar olduğu ifade eden Başvaiz Saffet Bölükbaşı, "Kumardan elde edilen kazanç açık ve net bir şekilde söylemek gerekirse haramdır, caiz değildir. İnsan hayır yapacaksa kendi kazancı ile hayır yapmalıdır" dedi. Yeni yıla girmeye sayılı günler kala Milli Piyango bilet satışları arttı. Halkı ikiye bölen piyango bileti hakkında açıklamalarda bulunan Sivas Müftülüğü Başvaizi Saffet Bölükbaşı, bunun haram olduğunu söyledi. Piyango ikramiyesiyle yapılacak hayır işlerinin kabul olmayacağını ifade eden Bölükbaşı, "Bu yapılan İslam’a taban tabana zıt bir durumdur" ifadelerini kullandı. "Haramdır, caiz değildir" Maide Suresi’nden örnek veren Başvaiz Saffet Bölükbaşı, "Yüce Rabbimiz -"Ey iman edenler! İçki, kumar, dikili taşlar, fal okları şeytan işi iğrenç şeylerden ibarettir. Bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz- diye ifade ediyor. Dolayısıyla kumardan elde edilen kazanç açık ve net bir şekilde söylemek gerekirse haramdır, caiz değildir. Peygamber Efendimizin (Sallallahü teala aleyhi ve sellem) de bu konuda dikkat çekici bir hadisi var. -İnsanoğlu elinin emeğinin karşılığında kazandığından daha değerli bir şey yememiştir- buyuruyor. Davut aleyhisselam da bizzat elleriyle yaptığı zırhlardan elde ettiği parayla geçimini sağlardı. Dolayısıyla insan için en değerli şey, bizzat alın teri dökerek zihnini, kafasını, bedelini kullanarak elde ettiği gelirdir. Bu yüzden kumar kolayca kazanılan bir şey olduğu için İslam dininde haram olarak kabul edilmiştir" dedi. "Haramın binası olmaz" Piyango ikramiyesi çıkması durumunda hayır işleyeceklerini söyleyen vatandaşlara da tavsiyede bulunan Bölükbaşı, "Atalarımız ‘Haramın binası olmaz’ derler. Dolayısıyla o kişinin ilk önce yapması gereken, o harama tevessül etmemesi, bulaşmamasıdır. Onun yaptığı hayır, kesinlikle Allah katında makbul değildir. İnsan hayır yapacaksa kendi kazancı ile hayır yapmalıdır. Cenab-ı Hak kendi imkanı olmayıp kazanamayan insanlardan böyle bir hayır istememektedir. Dolayısıyla bu yapılan, İslam’a taban tabana zıt bir durumdur. Maide Suresi’ndeki ilgili ayette Cenab-ı Hak bunun haram olduğunu ifade ediyor. Peygamberimiz de Davut aleyhisselam gibi bir kral peygamberin bile devlet gelirlerinden değil, bizzat kendi emeği ile yemesini ifade ediyor. Onun için bize düşen şey, Allah’ın verdiğine razı olup rızkın peşinde koşarak alın teri sonucunda elde edeceği yemeği yemelerini tavsiye ediyoruz" diye konuştu.
Tekirdağ Tekirdağ merkezli dolandırıcılık operasyonu: 6 tutuklama, milyonlarca liralık vurgun ortaya çıkarıldı Tekirdağ’ın Çerkezköy ilçesinde kendilerini kamu görevlisi olarak tanıtarak yaşlı kadını dolandıran suç örgütüne yönelik JASAT ve KOM ekiplerince düzenlenen projeli ve takipli operasyonda 6 şüpheli tutuklandı, yaklaşık 5 milyon 127 bin 650 TL değerinde para ve ziynet eşyası ele geçirildi. Tekirdağ İl Jandarma Komutanlığı JASAT ve KOM Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, 6 Aralık 2025 tarihinde Çerkezköy ilçesi Gültepe Mahallesi’nde 70 yaşındaki S.Ç.’nin, kendilerini kamu görevlisi olarak tanıtan şahıslar tarafından yaklaşık 1 milyon 390 bin TL değerinde dolandırıldığı belirlendi. Olayın ardından başlatılan soruşturmada, mağdurdan altın ve paraları elden alan ve "eldenci" olarak tabir edilen 1 şüpheli, 11 Aralık 2025 tarihinde yapılan ara yakalama sonucu tutuklanarak cezaevine teslim edildi. Soruşturmanın derinleştirilmesiyle birlikte dolandırıcılık şebekesine yönelik 17 Aralık 2025 tarihinde İstanbul ve Tekirdağ’da 7 adrese eş zamanlı operasyon düzenlendi. Operasyonlarda 7 şüpheli yakalanırken, yapılan aramalarda 9 cep telefonu, 15 sim kart, 2 para sayma makinesi, 1 hassas terazi ile suçtan elde edildiği değerlendirilen 773 bin 400 TL, bin 655 euro, 11 bin 577 dolar, 32 altın bilezik, 5 altın zincir kolye, 11 çeyrek altın, 1 yarım altın, 5 tam altın, 4 adet 1 gram 22 ayar altın, 3 adet 1 gram 24 ayar altın ve 3 adet 0,5 gram altın ele geçirildi. Ele geçirilen mal varlığının toplam piyasa değerinin yaklaşık 5 milyon 127 bin 650 TL olduğu bildirildi. Ele geçirilen para ve ziynet eşyaları, işlemlerin ardından mağdur S.Ç.’ye teslim edildi. Gözaltına alınan şüpheliler 19 Aralık 2025 tarihinde adli makamlara sevk edilirken, dosya kapsamında 2 şüpheli adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı, 6 şüpheli ise tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Elazığ Keban’da çiftçilere makine dağıtıldı Elazığ’ın Keban ilçesinde çiftçilere çapa, badem silkeleme ve ceviz soyma makineleri dağıtıldı. DAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığının desteğiyle Tarım ve Orman İl Müdürlüğü tarafından yürütülen DAP Elazığ Tarımsal Üretim Geliştirme Projesi sürüyor. Proje kapsamında Keban ilçesinde düzenlenen törenle hak sahibi üreticilere 110 çapa makinesi, 60 badem silkeleme ve 60 adette ceviz soyma makinesi teslim edildi. Proje kapsamında bir araya geldiklerini aktaran İlçe kaymakamı Furkan Atalık, "Çapa, ceviz soyma ve badem silkeleme makinelerini vatandaşlarımıza dağıtacağız. Geçen yıl bölgemizde ciddi bir kuraklık yaşandı. Ondan dolayı üretim rekoltemiz düşüktü. İnşallah gelecek yıl güzel bir rekolte elde edip, bu ürünlerimizi de kullanırız. Vatandaşlarımızın daha iyi bir üretim yapmasını gönülde istiyoruz" dedi. İl Tarım ve Orman Müdürü Saadettin Taşkesen ise "Bu tür kırsal alanlarda arazilerimizin çok büyük bir kısmı küçük ve parçalıdır. Burada büyük tarımsal aletlerin kullanılması mümkün değil. Bizim açımızdan da küçük ve parçalı alanların da tarıma kazandırılması, işlenmesi ve katma değer oluşması çok önemlidir. Bir karış arazimizin boş kalmaması için il müdürlüğümüz, bakanlığımız elinden gelen tüm çalışmaları göstermektedir. Bu kapsamda ilçe müdürlüğümüz küçük parçalı arazilerin işlenmesi için proje hazırladı. Bu proje çerçevesinde 110 çapa makinesi, 60 badem silkeleme ve 60 adette ceviz soyma makinesi var. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum" diye konuştu.