DÜNYA - 08 Nisan 2025 Salı 13:51 | Son Güncelleme : 08 Nisan 2025 Salı 13:57

Microsoft'un Faslı yazılım mühendisi, İsrail protestosu nedeniyle işten çıkarıldı

A
A
A

ABD'li teknoloji devi Microsoft'un, İsrail'e hizmet sağlamasını protesto eden Faslı çalışanı Ibtihal Aboussad'ı işten çıkardığı belirtildi.

ABD'li teknoloji devi Microsoft'un cuma günü düzenlenen 50. yıl dönümü partisinde şirketin İsrail ordusuna sağladığı hizmetlere tepki gösteren yazılım mühendisi Ibtihal Aboussad'ın işine son verdiği belirtildi. Şirket tarafından Ibtihal Aboussad'a gönderilen e-postada, "Microsoft AI CEO'su Mustafa Süleyman'ın, şirketin 50. yıl dönümü etkinliğinde yaptığı bir konuşmada binlerce katılımcının bulunduğu canlı bir izleyici kitlesi önünde bağırıp çağırarak ve parmağınızı ona doğrultarak, ayrıca CEO'ya, şirkete ve genel olarak Microsoft'a karşı düşmanca, sebepsiz ve son derece uygunsuz suçlamalarda bulunarak konuşmasını böldünüz. CEO sakinliğini koruyup konuyu yatıştırmaya çalışırken, sizin davranışlarınız o kadar saldırgandı ki güvenlik görevlileri tarafından odadan dışarı çıkarılmak zorunda kaldınız. Şirket, sizin uygunsuz davranışınızın ün kazanmak ve bu çok beklenen etkinliğe azami zarar vermek için tasarlandığı sonucuna vardı. Şirketten özür dilememiş olmanız da endişe verici ve aslında eylemlerinizin yol açtığı ve açacağı etki için hiçbir pişmanlık göstermediniz" denildi. E-postaya göre Kanada'daki şirkette çalışan yazılımcı Aboussad, pazartesi günü işten çıkarıldı.

Protestodan önce istifa kararı alan ve 11 Nisan'da işinden ayrılmaya hazırlanan diğer bir yazılım mühendisi Hindistanlı Vaniya Agrawal'ın ise istifasının 7 Nisan Pazartesi günü derhal işleme konulduğu ifade edildi.

Protesto

Protestolar, Cuma günü Microsoft yazılım mühendisi Ibtihal Aboussad'ın Microsoft AI'ın üst düzey yöneticisi (CEO) Mustafa Süleyman'ın şirketin 50. yıl dönümü partisinde yaptığı konuşma sırasında sahneye doğru yürümesiyle başlamıştı. Microsoft'un kurucu ortağı Bill Gates ve şirketin eski CEO'su Steve Ballmer'ın da bulunduğu etkinlikte mühendis Aboussad, Süleyman'a, "Sen yapay zekayı iyilik için kullanmayı önemsediğini iddia ediyorsun, ama Microsoft İsrail ordusuna yapay zeka silahları satıyor. 50 bin kişi öldü ve Microsoft bölgemizdeki bu soykırıma güç veriyor" ifadelerini kullandı. Süleyman ise, "Protestolarınız için teşekkür ederim, sizi duyuyorum" şeklinde karşılık vermişti. Aboussad ise Süleyman ve tüm şirketin "ellerinde kan olduğunu" ifade ederek protestosuna devam etti. Elindeki kefiyeyi de sahneye fırlatan mühendis, daha sonra dışarı çıkarılmıştı.

Şirketin yapay zeka bölümünden yazılım mühendisi Vaniya Agrawal ise aynı partideki başka bir etkinlikte eski CEO Steve Ballmer ve Microsoft CEO'su Satya Nadella'nın sözünü keserek, "Hepinize yazıklar olsun, hepiniz ikiyüzlüsünüz" diye bağırmıştı.

Şirketten yapılan açıklamada, "Herkesin sesini duyurabilmesi için birçok yol sağlıyoruz. Önemli olan, bunun işlerin aksamasına yol açmayacak şekilde yapılması. Böyle bir durumda katılımcılardan yerlerini değiştirmelerini istiyoruz. İş uygulamalarımızın en yüksek standartlara uygun olmasını sağlamaya kararlıyız" ifadeleri kullanılmıştı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir ’Otomatik Dikkatin Bilimsel Serüveni’ semineri düzenlendi Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi tarafından düzenlenen ’Otomatik Dikkatin Bilimsel Serüveni: Son 22 Yılda Yanıldıklarımız ve Keşfettiklerimiz’ başlıklı seminer, Turuncu Salon’da gerçekleştirildi. TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi (TOBB ETÜ) Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nart Bedin Atalay’ın konuşmacı olduğu seminere; Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Aslı Aslan’ın yanı sıra öğretim elemanları ve öğrenciler katıldı. Sunumunda bilişsel süreçlerin tarihi gelişimini ve Stroop etkisini ele alan Prof. Dr. Nart Bedin Atalay, dikkatin yalnızca stratejik ve yavaş bir süreç olmadığını, çevresel ipuçlarıyla tetiklenen otomatik bir kontrol mekanizmasının devrede olduğunu ifade etti. Günlük hayattan örneklerle otomatik kontrolün evrimsel önemine değinen Atalay, "Çevre sürekli değişiyor ve biz adapte olmak zorundayız. Eğer her seferinde stratejik ve yavaş bir kontrol mekanizması kullansaydık, hayatta kalmamız zor olurdu. Otomatik kontrol, tehlike anında hızlı karar vermemizi ve enerjiden tasarruf etmemizi sağlar. Beyin enerjiyi verimli kullanmayı sever" dedi. İki dilli bireylerde dikkat süreçleri Konuşmasında laboratuvar ortamında yürütülen deneylere de yer veren Atalay, özellikle iki dilli bireyler üzerindeki dikkat çalışmalarına değindi. Dil hâkimiyetinin dikkat kontrolü üzerindeki etkilerini açıklayan Atalay, yapay zekâ ile insan beyni arasındaki ilişkiye de dikkat çekti. Modern yapay zekâ modellerinin, insan beynindeki hata düzeltme mekanizmalarına benzer şekilde çalıştığını belirten Atalay, buna karşın insan beyninin hâlâ daha esnek bir yapıya sahip olduğunu vurguladı. Seminer, soru-cevap bölümünün ardından Prof. Dr. Aslı Aslan’ın, Prof. Dr. Nart Bedin Atalay’a plaket takdim etmesiyle sona erdi.
Kastamonu Yaşlı adam para ve altınlarla kayıplara karışan eşinden 8 aydır haber alamıyor Kastamonu’da yaşayan 70 yaşındaki adam evdeki altın, para ve kredi kartını alarak ayrıldığı iddia edilen 35 yıllık eşinden yaklaşık 8 aydır haber alamıyor. Yaşlı adam, eşinin hayatından endişe duyduğunu söyledi. Kastamonu’da yaşayan 70 yaşındaki Hüseyin Demirel’in 35 yılık eşi Dudu Demirel’den (50) nisan ayında evdeki 30 bin TL nakit para ile evde bulunan iki adet Cumhuriyet altını ve 40 bin TL limitli kredi kartıyla ayrıldıktan sonra haber alınamıyor. Demirel, 5 çocuk annesi eşinin evden ayrıldıktan sonra kredi kartıyla da altın aldığını iddia etti. Eşini, kaybolduktan sonra telefonla aradığı ve ailecek tanıdıkları F.K. isimli şahısla birlikte olduğunu söylediğini, daha sonra bir daha kendisinden haber alamadığını söyledi. 5 çocuk annesi eşinin kendisini sevdiğini ve büyü yapıldığı için evden ayrılarak kaybolduğunu belirten Hüseyin Demirel, eşinin hayatından endişe duyduğunu söyledi. Eşinin daha önce F.K. ile kaçtığını daha sonra eve döndüğünü söyleyen Demirel, "Ben rahatsızım, içeride odada yatıyorum. Bir gün saat 03.00 gibi kalktım. Eşim yoktu. Telefonla aradım, eşim açtı, ’Dudu neredesin’ diye sordum, ’ben F.K.’nin yanındayım’ dedi. ’F.K.’nin yanında ne yapıyorsun’ diye sorduğumda, ’F.K. ne yaptı etti beni aldı, götürüyor, yoldayız, gidiyoruz’ dedi. ’Nereye gittiklerini sordum, ’nereye gittiğimizi bilmiyorum’ dedi. Sonra avukata boşanma dilekçesi vermiş, mahkemeye çıktık, sadece avukat gelmişti. ’Ben karımdan vazgeçmeyeceğim, ben karımı er ya da geç alacağım’ dedim. Ondan 10 gün sonra eşim geldi. İstanbul’a gidip dilekçe verdi, ’ben kocamı seviyorum, ayrılmak istemiyorum’ dedi ve mahkeme düştü. Altın almıştık, iki tane altın vardı. Altın alınca kart eşimin cebinde kalmış. Kartı da almış, cebimde 60 bin TL para vardı, 30 bin TL’sini de almış. Karttan para çekilmiyor, o yüzden kartla altın almış. Kartın 40 bin TL limiti vardı, hepsiyle altın almışlar. Evde de iki tane Cumhuriyet altını vardı, onları da almış" şeklinde konuştu. Şu an eşinden haber alamadığını belirten Demirel, "Eşimin telefonunu arıyorum, ’numara kullanılmıyor’ diyor. Ben, eşimin geri gelmesini istiyorum, çocuklarımın yanına gelmesini istiyorum. Eşimin bende çok emeği var, bu evi eşim ile birlikte satın aldık. Ben kanser tedavisi gördüm, eşim 3 yıl bana baktı, bir kez ’niye böyle yapıyorsun’ demedi. Benim eşim evini, köyünü bırakacak birisi değildi. Eşim kendisi çıkıp evden gitti ama F.K.’nin eşime büyü yaptırdığını düşünüyorum. Çünkü evden muska çıktı, muskanın içinde de F.K.’nin saçı çıktı. Biz bunu bir hocaya okutturamadık" ifadelerini kullandı.