EĞİTİM - 25 Ekim 2021 Pazartesi 12:13

Milli Eğitim Bakanı Özer'den okullarla ilgili son dakika açıklaması

A
A
A
Milli Eğitim Bakanı Özer'den okullarla ilgili son dakika açıklaması

Milli Eğitim Bakanı Özer, yüz yüze eğitim yapılan okullar ile ilgili 'Sistemimizde kayıtlı 850 bin sınıf var ve bugün itibariyle sadece bin 817 sınıfta yüz yüze eğitime ara verilmiş' dedi.

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, “Bugün itibariyle birinci doz aşılarını tamamlamış öğretmen oranı yüzde 93, ikinci doz aşısını tamamlamış öğretmen oranı ise yüzde 87. Aynı zamanda aşı olmamış ama bir şekilde hastalığı geçirmiş ve antikor oluşturmuş olan öğretmen oranımız da yüzde 5. Yani sonuç itibariyle en az 2 doz aşı olmuş veya bağışıklık kazanarak antikor oluşturmuş öğretmen oranımız şuan itibariyle yüzde 92. Bu oran Türkiye ortalamasının çok çok üzerinde” dedi.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Türkiye Eğitim Meclisi Toplantısı, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in katılımıyla gerçekleşti. Bakan Özer, burada yaptığı konuşmasında, eğitimde fırsat eşitliği probleminin Türkiye’nin kronikleşmiş sorunu olduğunu ve bununla mücadele ettiklerini belirterek, “Covid süreci, yüz yüze eğitime ara verilmesi kronik sorunumuzu biraz daha kronikleştirdi. Onun için 6 Ağustos’ta görevi aldığımdan itibaren ağırlıklı olarak okulları kapatma lüksümüzün olmadığını, okulların ilk açılması ve son kapatılması gereken yerler olduğunu, hatta sonraki konuşmalarımda da okulların açık kalmasının bir eğitim meselesi değil, bir milli güvenlik meselesi olduğunu vurguladım. Geliştirmiş olduğumuz sistemde okul, ilçe, il bazlı bir sistem geliştirmedik. Tam tersine Sağlık Bakanlığı ile koordineli bir şekilde süreci yürüterek, öncelikle okulların açık kalması için alınması gereken önlemleri belirledik ve bununla ilgili her türlü önlemimizi okullarımızda aldık. 6 Eylül itibariyle tüm kademelerde tüm sınıf seviyelerinde yüz yüze eğitime başladık. Daha sonra Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu ile birlikte herhangi bir vaka çıkması durumunda alınması gereken önlemleri ve onun prosedürlerini belirledik. 10 gün içerisinde bir sınıfta 10 vaka olması durumunda o sınıfta yüz yüze eğitime 14 gün ara verdik. Ama bu defa pasif bir şekilde öğrencileri EBA’ya mahkum etmedik. Tam tersine tüm yüz yüze eğitime ara verilen sınıflarda canlı ders verdik. Öğrencilerimize tablet dağıttık” ifadelerini kullandı.

“Türkiye’nin normalleşmesi için eğitim sisteminin normalleşmesi ve yüz yüze eğitime devam edebilir hale gelmesi gerekiyor”

Türk eğitim sisteminin devasa bir sistem olduğunu vurgulayan Bakan Özer, “Bizim eğitim sistemimiz hakikaten devasa bir eğitim sistemi. Yaklaşık 18 milyon öğrencinin olduğu, 1.2 milyon öğretmenin olduğu, servis şoförleri ve diğer çalışanlar ile birlikte toplam 20 milyonluk bir kitleyi doğrudan, dolaylı olarak da tüm Türkiye’yi etkileyen bir sisteme sahibiz. Dolayısıyla Milli Eğitim Bakanlığı, Türkiye’nin örneklemi değil evrenidir. Türkiye’nin normalleşmesi için eğitim sisteminin normalleşmesi ve yüz yüze eğitime devam edebilir hale gelmesi gerekiyor. Yaklaşık 7 haftayı geride bıraktık ve 8’inci haftaya girdik. Yani 2 ayı tamamlayacağız. Sistemimizde 850 bin sınıf var ve bugün itibariyle 850 bin sınıftan sadece bin 817’si yüz yüze eğitime ara vermiş. Yani oran yüzde 1’in çok çok altında. Yani önlemler alındığı zaman, aşısından PCR’ına kadar, maskeden dezenfektana ve hijyene, sosyal mesafeye kadar tüm önlemler alındığı zaman, bir toplumdaki en korunaklı yerlerin okullar olduğu bariz bir şekilde ortaya çıkmış oldu” şeklinde konuştu.

“Bugün itibariyle birinci doz aşılarını tamamlamış öğretmen oranı yüzde 93, ikinci doz aşısını tamamlamış öğretmen oranı ise yüzde 87”

Öğretmenlerin yüz yüze eğitimin devam etmesi için aşılarını olduklarını ve aşılanma oranlarının çok yüksek olduğunu kaydeden Özer, “Bu süreç içerisindeki en büyük avantajımız öğretmenlerimizin aşılanma oranları. Hakikaten Türkiye öğretmenleri öncelikli aşılama kategorisine alan dünyadaki 23 ülkeden bir tanesi. Aşıların erişimi ile ilgili de çok önemli bir mesafe alındı. Bugün itibariyle birinci doz aşılarını tamamlamış öğretmen oranı yüzde 93, ikinci doz aşısını tamamlamış öğretmen oranı ise yüzde 87. Aynı zamanda aşı olmamış ama bir şekilde hastalığı geçirmiş ve antikor oluşturmuş olan öğretmen oranımız da yüzde 5. Yani sonuç itibariyle en az 2 doz aşı olmuş veya bağışıklık kazanarak antikor oluşturmuş öğretmen oranımız şuan itibariyle yüzde 92. Bu oran Türkiye ortalamasının çok çok üzerinde” diye konuştu.

“Türkiye’de ilk defa 7, 8, 11 ve 12’nci sınıflarda; Türkçe, Matematik ve Fen Bilimlerinde öğrenim kayıplarını tespit etmeye yönelik bir ‘Kazanım Değerlendirme Uygulaması’ başlatıyoruz”

Pandemi sürecindeki eğitim kayıplarının tespiti için Türkiye genelinde ‘Kazanım Değerlendirme Uygulaması’ yapacaklarını kaydeden Bakan Özer, “Yarın ve bir sonraki gün yani 26’sı ve 27’sinde ilk defa Türkiye’de 7, 8, 11 ve 12’nci sınıflarda; Türkçe, Matematik ve Fen Bilimlerinde öğrenim kayıplarını tespit etmeye yönelik bir ‘Kazanım Değerlendirme Uygulaması’ başlatıyoruz. Bu uygulamaya yaklaşık 4 buçuk milyon öğrencimiz katılacak. Yani öğrencilerimiz Türkçe, Matematik ve Fen Bilimlerinde hangi durumdalar? Bulundukları seviyeye göre hangi takviyeleri almaları gerekiyor? Hangi destekleme mekanizmalarını ortaya sokmamız gerekiyor? Onun ölçümlerini inşallah bu hafta içerisinde tamamlayacağız. 7,8,11 ve 12’nci sınıflardaki ‘Destekleme ve Yetiştirme Kurslarının’ ve diğer taraftan diğer destekleyici materyallerimizin içeriğini bu yaptığımız araştırma sonuçlarına göre yeniden şekillendireceğiz” açıklamasında bulundu.

“2023 yılında hedefimiz, 4 ve 5 yaşta okul öncesi eğitime erişimi yüzde 100’e çıkarmaktır”

Eğitimde fırsat eşitliği kapsamında okul öncesi eğitime de ayrı bir ağırlık verdiklerini kaydeden Özer, “Önümüzdeki dönem içerisinde en fazla ağırlık vereceğimiz noktalardan bir tanesi de okul öncesi eğitime erişim olacak. Şuan itibariyle 3 yaşta okul öncesi eğitime ulaşma oranı yüzde 14, 4 yaşta yüzde 35, 5 yaşta ise yüzde 78 seviyesinde. Hakikaten 5 yaşta çok ciddi mesafe aldı Türkiye. Yani 250 binlerden 1.3 milyona kadar yükseldi bu sayı. Önümüzdeki dönem içerisinde 2022 yılının sonuna kadar, 3 yaş grubundaki okullaşma oranını yüzde 14’ten yüzde 50’ye, 4 yaştaki okullaşma oranını yüzde 35’ten yüzde 70’lere, 5 yaştaki okullaşma oranını ise yüzde 78’den yüzde 90’ların üzerine çıkartmayı hedefliyoruz. 2023 yılında ise hedefimiz 4 ve 5 yaşta okul öncesi eğitime erişimi yüzde 100’e çıkarmaktır” dedi.

Hisarcıklıoğlu: “Eğitim beşikten mezara kadar süren bir süreçtir”

Türkiye Eğitim Meclisi Toplantısında bir konuşma yapan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ise “Eğitim beşikten mezara kadar süren bir süreçtir. Anaokulundan üniversiteye kadar uzanan eğitim hayatı; insanı ilmek ilmek işleyen, geleceğe hazırlayan ve katma değerli bir yaşamın anahtarıdır. Bu süreç veli, öğrenci ve okulun işbirliğini gerektiren, bilgi akışının kusursuz olması gereken bir süreçtir. Merkezinde en kıymetlilerimiz, evlatlarımız vardır. İşte bizler, bunun bilinciyle 2006 yılında Türkiye Eğitim Meclisimizi kurduk. Meclisimiz o günden bu yana, insan odaklı yaklaşımı ile eğitimde kaliteyi sağlamak ve bunu sürdürülebilir kılmak için özel sektör ile kamu sektörü arasında köprü vazifesi görmektedir. Sektörel gelişmeleri yakından takip eden meclisimiz, sektör ihtiyaçlarını ve sorunlarını kapsamlı bir şekilde ele almaktadır” ifadelerini kullandı.

“2021 itibariyle yeni eğitim öğretim yılına yüz yüze eğitim ile başlaması sevindirici bir gelişmedir”

TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu ayrıca, “Kapanmalar devam ettiği süre boyunca bir süre uzaktan eğitime devam edilmiş, sonrasında yüz yüze ve hibrit modellerle eğitime hiç ara verilmemiştir. Ancak aşılamada sağlanan gelişmeler ve Sayın Bakanımızın kararlı yaklaşımı neticesinde, okulların 6 Eylül 2021 itibariyle yeni eğitim öğretim yılına yüz yüze eğitim ile başlaması sevindirici bir gelişmedir. Bilinmektedir ki, kaliteli öğrenme açısından yüz yüze eğitimin yerini alabilecek başka hiçbir eğitim şekli yoktur. Temenni ederim ki, bir daha geçmişteki gibi okullarımızın uzun süre eğitime ara vermek zorunda kalacağı bir durum yaşamayız” dedi.
Öte yandan, Hisarcıklıoğlu, TOBB olarak 81 İlde 81 Okul Projesi ile eğitime destek olmaya gayret ettiklerini ve açtıkları mesleki ve teknik liselerle mesleki eğitime katkı vermeye çalıştıklarını kaydetti.

Utku Şimşek
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya Malatya’da imar ve ihya çalışmaları sürüyor Malatya’da, 6 Şubat depremleri sonrası kentin yeniden imarı ve ihyası için başlatılan çalışmalardaki son durumu paylaşan AK Parti Malatya Milletvekili İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak, her yönü ile ayağa kalkmış bir Malatya için çalışmaların durmaksızın süreceğine söyledi. Kent genelinde yaklaşık 50 mahalle rezerv alanı çalışmalarının sürdüğünü belirten AK Parti Malatya Milletvekili İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak, 6 Şubat depremleri sonrası kentin yeniden imarı ve ihyası için başlatılan çalışmalarda ki son durumu paylaştı. Malatya’nın eski günlerine kavuşana kadara durmaksızın çalışmaların süreceğine vurgu yapan Milletvekili Ölmeztoprak, kentteki toplamda hak sahipliği sayısının 72 bin 513 olduğunu ifade ederek, ihalesi tamamlanmış ve inşası devam eden konut sayısının 30 bin 620, ihale aşamasındaki konut sayısı toplamının ise 27 bin 40 olduğunu belirtti. Ölmeztoprak, ihale edilmiş ve inşa edilecek konut sayısının ise 57 bin 660 olduğunu kaydederek, 12 bin köy konutunun ihale sürecinin de tamamlandığı ifade etti. “Mağduriyet oluşumuna izin vermeden çalışmalar devam edecek” 2024 yılının sonuna kadar 6 binin üstünde köy evinin tesliminin planlandığını kaydeden Milletvekili Ölmeztoprak, merkez çarşı projesi kapsamında yaklaşık 6 bin bağımsız bölüm için ihale sürecinin de tamamlandığını aktardı. Ölmeztoprak, inşaat faaliyetlerinin sürdüğü projede zemin iyileştirme çalışmalarının da devam ettiğini kaydederek, "Bölgede üst yapı çalışmaları da ayrıca sürmekte olup çalışmalar tamamlandıkça çarşılar kısım kısım Bakırcılar, Kuyumcular, Şire Pazarı’nın teslimleri yapılacaktır. Ayrıca, Bakırcılar Çarşısı, Şire Pazarı, Kuyumcular Çarşısı gibi birçok ticari alanı içeren Malatya merkezimizdeki çarşı projesi ve iş yerlerimizle ilgili devam eden inşa faaliyetlerimiz ile birlikte tüm sosyal donatı alanlarımızı da detaylarıyla inceledik. Malatya’mızın hafızasını teşkil eden ve Malatya’mızın maneviyatına hizmet eden mekanlarımızın yerleşim alanlarına ve detaylarına odaklanırken, Söğütlü Camimizin kent hafızasını koruyan yerleşim yeri imar ve inşası konusundaki netlikleri tekrar hep birlikte müşahede ettik. Tarihsel doku ve mekânsal planlama açısından tek çözümün ortak akıl olduğu konusunda hemfikirdik. Yerleşim alanlarımız, konutlarımız, ticarethanelerimiz, çarşılarımız ve şehrimizin ihtiyaç duyduğu yol genişletme ile otopark çalışmaları gibi tüm konular tekrar gözden geçirildi. Özellikle depremzede hemşerilerimizin mülkiyet hakları hiçbir şekilde zarar görmeden tekrar inşa faaliyetleri devam edebilsin diye tüm genel müdürlüklerimiz ve belediyelerimizin teknik ekipleriyle bütüncül bir bakış açısıyla ele alındı. Bu konuda şehrimizin hafızasını korumak adına en ufak bir taviz vermeden ve mülkiyet haklarında mağduriyet oluşumuna izin vermeden çalışmalarımıza devam edeceğiz” dedi. “Rezerv alan çalışmaları sürüyor” Rezerv alanları ile ilgili de son duruma ilişkin bilgiler paylaşan Milletvekili Ölmeztoprak, “Afet Yönetim ve Karar Destek Sistemi (AYDES) hak sahipliği rezerv alan kentsel dönüşüm raporumuzun son durumuna göre rezerv alanda yer alan mahallelerimizi de bilgilendirme bazında hemşerilerimizle paylaşmak isterim. Bu arada rezerv alanı ilan edilme süreci ve bu sürecin içerisindeki teknik hususların incelenmesiyle Malatya’mız ölçeğinde halen rezerv alan ilan süreci devam etmektedir. Belirteceğimiz mahallelerimizin teknik incelemeler sonucu bazen bir kısmı bazen de daha geniş alanları ve bölümleri rezerv alan içerisine ilgili bakanlığımızın ve belediyelerimizin ilgili teknik ekipleri incelemeleri sonucunda dahil edilmiştir. An itibariyle incelemesi yapılanlar ve karar verilen rezerv alanları ‘Akçadağ, Başpınar, Doğu mahalleri. Darende, Hacı Derviş Mahallesi. Doğanşehir Yeni ve Doğu Mahalleri. Doğanyol, Çolak, Gökçek ve İsak Mahalleri. Pütürge, Ağalar ve Hatip Mahalleleri. Yeşilyurt, Bentbaşı, Bostanbaşı, Çavuşoğlu, Hoca Ahmet Yesevi, İlyas, Kaynarca, Kiltepe, Melekbaba, Salköprü, Şeyh Bayram, Yakınca, Zaviye mahalleleri. Battalgazi ilçemiz ise Akpınar, Halfeti, Kırçuval, Taştepe, Alacakapı, Hamidiye, Niyazi, Yenihamam, Aslanbey, Hamımınçiftliği, Nuriye, Yıldıztepe, Nuriye, Sancaktar, Cevherizade, Çöşnük, İsmetiye, Saray, Kernek, Dabakhane, İstiklal, Şehitfevzi, Ferhadiye, İzzetiye, Şıkşık, Zafer, Göztepe, Kavaklıbağ, Tandoğan Mahalleleri” diye konuştu
Aydın Aydın’da hava sıcaklıkları mevsim normallerine dönecek Türkiye’nin en sıcak illerinden olan Aydın’da, yeni haftada hava sıcaklıklarının mevsim normallerine dönmesi beklenirken, en yüksek sıcaklığının 30 derece olacağı tahmin ediliyor. Aydın genelinde son günlerde hava sıcaklıkları mevsim normallerinin altına düşerken Meteoroloji Bölge Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamaya göre yarından itibaren hava sıcaklıklarının mevsim normallerinde seyretmesi bekleniyor. Konu ile ilgili Meteoroloji Bölge Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre hava sıcaklıklarının, il genelinde 6 Mayıs 2024 Pazartesi gününden itibaren artarak mevsim normallerinde seyredeceği tahmin ediliyor. Aydın’da en yüksek hava sıcaklığı, 7 ve 8 Mayıs tarihlerinde 30 derece olacak. Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan son değerlendirmelere göre Aydın’da 6 Mayıs Pazartesi günü hava sıcaklığı en düşük 14, en yüksek 28 derece olacak. Kentte gün boyunca az bulutlu hava hakim olacak. 7 Mayıs Salı günü hava sıcaklığı en düşük 14, en yüksek 30 derece olacak. Kentte gün boyunca az bulutlu hava hakim olacak. 8 Mayıs Çarşamba günü hava sıcaklığı en düşük 15, en yüksek 30 derece olacak. Kentte gün boyunca parçalı bulutlu hava hakim olacak. 9 Mayıs Perşembe günü hava sıcaklığı en düşük 14, en yüksek 29 derece olacak. Kentte gün boyunca parçalı bulutlu hava hakim olacak.