POLİTİKA - 13 Mayıs 2021 Perşembe 14:00

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'dan Yunanistan'a tepki!

A
A
A
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'dan Yunanistan'a tepki!

Milli Savunma Bakanı Akar: “Yunan komşularımızın provokasyonlardan, tehdit dilinden, yalan yanlış açıklamalardan vazgeçmesi gerekiyor. Türkiye’ye ‘yayılmacı’ diyenler, 1821 ile 2020 arasındaki haritaya baksınlar, kim yayılmacı?” dedi.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ile sınırın sıfır noktasındaki üs bölgelerinde Mehmetçik ile bayramı kutladı. Akar ve TSK komuta kademesi ilk olarak Irak sınırında kritik öneme sahip 2143 rakımlı Berkur Tepe Üs Bölgesi’ne gitti. Burada Mehmetçik ile bayramlaşan Bakan Akar ve komutanların bir sonraki durağı Gürvil Üs Bölgesi ile Hava Radar Kıta Komutanlığı oldu.

Askerlerle bayramlaşan Bakan Akar, buralardaki konuşmasında ülkemizin, hudutlarımızın ve milletimizin güvenliği için Türk Silahlı Kuvvetlerinin büyük bir mücadele içinde olduğunu belirtti. Terörle mücadelede önemli mesafelerin kat edildiğini, en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar mücadelenin devam edeceğini ifade eden Akar, karada, denizde ve havada devam eden yoğun faaliyetlere dikkat çekti.

Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’taki gelişmelere de değinen Akar, şunları kaydetti:

“Kıbrıslı kardeşlerimizin haklı davasında bugüne kadar yanlarında olduk, bundan sonra da yanlarında olmaya devam edeceğiz. Egemen, bağımsız bir devlet kurmaktan başka bir çare olmadığı artık açık bir şekilde ortaya çıkmıştır. Bunun gerçekleşmesi için Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak yapılması gereken ne varsa yaptık, yapmaya devam edeceğiz. Bu çerçevede de Türk Silahlı Kuvvetlerine ne görev düşerse bunları yerine getireceğiz. Diğer taraftan Yunan komşularımızın da provokasyonlardan, tehdit dilinden, yalan yanlış açıklamalardan vazgeçmesi gerekiyor. Türkiye’ye ‘yayılmacı’ diyenler, 1821 ile 2020 arasındaki haritaya baksınlar. Kim yayılmacı? Bu son derece yanlış, iyi komşuluk ilişkileriyle, uluslararası hukukla bağdaşmayan gerçeklere aykırı beyanlar, tahriklerdir. Gerilimi artırıcı, tırmandırıcı bu ve benzer dilden Yunan komşularımızın kurtulmasını bekliyoruz. Ege’de, Akdeniz’de ve Kıbrıs’ta kardeşlerimizin ve kendi haklarımızın korunması ve kollanması için yapılması gereken ne varsa yapacağız. Biz diyalogdan, hukuktan, iyi komşuluk ilişkilerinden yanayız ama hiçbir şekilde ne Kıbrıs’ta ne Ege’de ne Doğu Akdeniz’de hakkımızı çiğnetmedik, çiğnetmeyeceğiz. Herhangi bir taviz vermemiz söz konusu değil, kimse böyle bir şey beklemesin.”
Yunan yöneticilerinin yaptıklarını “kabul edilemez” olarak nitelendiren Akar, “Biz bütün bunlara rağmen ısrar ve inatla tahriklere kapılmadan istikrarlı bir şekilde kendi politikalarımızı sürdürmek suretiyle bugünlere geldik, bu da siyasal görüşmelerin önünü açtı. Bir taraftan istişari görüşmeler, diğer taraftan ayrıştırma usulleri görüşmeleri, temennimiz önümüzdeki günlerde de güven artırıcı önlemler çerçevesinde Türkiye-Yunanistan arasında askeri konularda da görüşmelerin başlaması” dedi.

“İlişkilerin düzelmesinin iki tarafa da faydalı olacağını, özellikle Türkiye-Libya-Mısır arasındaki ilişkilerin tüm ülkelere, taraflara ciddi yararlar sağlayacağının görülmesi lazım”

Mısır ile ilişkilerin düzelme yoluna girdiğine vurgu yapan Akar, “Türkiye ile Mısır arasındaki ilişkilerin çok köklü tarihi var, ortak değerlerimiz var. Buradan hareketle bu ilişkilerin düzelmesinin iki tarafa da faydalı olacağını, özellikle Türkiye-Libya-Mısır arasındaki ilişkilerin tüm ülkelere taraflara ciddi yararlar sağlayacağının görülmesi lazım. Bu konuda bize düşen görevleri yerine getirdik, getirmeye devam ediyoruz. Umudumuz tüm tarafların bu anlayışla konuya yaklaşmaları ve bir an önce ilişkilerimizin olması gereken seviyeye gelmesidir” dedi.

“Burada yapılan çalışma ülkemizin ve milletimizin hava ve füze sistemlerine karşı savunulması konusundaki bir zorunluluktur"

Türkiye’nin bölgesel hava savunma sistemi ihtiyacının karşılanmasına yönelik süregelen çalışmaları anlatan Akar, “ABD’lilerden, Fransızlardan olumlu cevap alınamadığı için tespit ettiğimiz kriterlere olumlu cevap veren Rusya’dan alındı. Dolayısıyla burada yapılan çalışma ülkemizin ve milletimizin hava ve füze sistemlerine karşı savunulması konusundaki bir zorunluluktur. Dolayısıyla bunun bu şekilde anlaşılması lazım” diye konuştu.

“Tek derdimizin ülkemizin ve milletimizin hava ve füze savunması”

S-400 tedarikine yönelik çalışmalarda Türkiye’nin gizli bir gündeminin olmadığını vurgulayan Akar, şunları aktardı:

“Tek derdimizin ülkemizin ve milletimizin hava ve füze savunması olduğunu herkesin bilmesi lazım. Bunun anlaşılması, görülmesi lazım. Bu bir hava savunma sistemi olduğu için herhangi bir şekilde füze, hava saldırısı olunca ona karşı kullanılacak bir sistem. Bunun taarruzi bir yönü yok. Bu sistemin durduğu yerde herhangi bir şekilde kimseyi tehdit etmesi söz konusu değildir. Kimse için risk, tehdit veya tehlike değildir.”
Personelin Ramazan Bayramı’nı kutlayan Akar, “TSK, binlerce yıllık şanlı tarihimizden süzülüp gelen milli, manevi ve mesleki değerleriyle, aklın ve bilimin ışığında, anayasa çerçevesinde, yasalar ve Sayın Cumhurbaşkanımızın direktifleri doğrultusunda sıralı amir ve komutanların emir ve komutasında, milletinin emrinde, görevinin başındadır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın” ifadelerini kullandı.

Konuşması sonrasında Akar, üs bölgelerindeki personelle tek tek sohbet ederek bayramını kutladı. Bu sırada Akar ve bir astsubay arasındaki diyalog dikkat çekti. Akar’ın sorusu üzerine Kayserili olduğunu belirten Astsubay Başçavuş Arif Top, üç çocuğunun olduğunu ve uzun süredir ailesini görmediğini ifade etti. Bunun üzerine Bakan Akar, Başçavuş Top’u Kayseri’ye götürme teklifinde bulundu. Akar’ın davetine teşekkür eden Top, vatanın ve milletin korunmasına yönelik önemli bir görev icra ettiklerini ve görev bölgesini terk edemeyeceğini dile getirdi. Bunun üzerine Bakan Akar, Astsubay Top’u tebrik etti.

Mustafa Cenik - Engin Yağcı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Kelime-i Tevhid yazılı bayrakla yürüyen şahsa müdahale eden şüphelinin ifadesi ortaya çıktı Eskişehir’de yapılan Gazze’ye destek yürüyüşünün ardından elindeki ‘Kelime-i Tevhid’ yazılı bayrakla yürüyen kişiye müdahale ettiği gerekçesiyle tutuklanan şahsın ifadesinde “Sosyal medyada benim üzerinde bir linç kampanyası var” dediği öğrenildi. 23 Nisan Cumartesi günü Eskişehir Gazze Platformu tarafından İsrail’in saldırısı altındaki Filistin’e destek amacıyla yürüyüş gerçekleştirildi. Yürüyüşün ardından ‘Kelime-i Tevhid’ bayrağıyla yürüyen Y.U. isimli şahsa çevredeki vatandaşlar tarafından tepki gösterildi. Oluşan kargaşa esnasında Y.U.’ya yönelik tehdit ve küfür içerikli saldırı gerçekleştirdiği belirlenen H.K.T. adlı kişi, olaya ait görüntülerin sosyal medyada yer almasının ardından Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma ile gözaltına alındı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan H.K.T., ‘Halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama’ ve ‘Nitelikli yağmaya teşebbüs’ suçları çerçevesinde adliyeye sevk edildi. Savcılık ifadesinin ardından Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edilen H.K.T., ‘Nitelikli yağmaya teşebbüs’ suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi. “Bayrağın ne olduğunu bilmiyordum” Sulh Ceza Hakimliği’nde verdiği ifadede müdahale ettiği olaydaki bayrağın üzerinde Kelime-i Tevhid yazdığını bilmediğini belirten H.K.T., suçlamaları kabul etmedi. Sosyal medyada kendisi üzerinden bir linç kampanyası yürütüldüğünü de belirten H.K.T., ifadesinde şunları söyledi: “Kamera görüntülerindeki kişi benim, ben olayın sonunda oradaydım. Olay yeri çok kalabalıktı, bende buradan git burası karışacak şeklinde uyarmak için gittim. Ona, ‘Burada problem çıkar linç ederler’ dedim. Görüntülerde bu kısım kesilmiş ne bayrağı olduğu konusunda bir fikrim yoktu. Benim olayından haberim yoktu. Ben dükkanda müşterimle ilgileniyordum. Kalabalığı gördüm, arkadaşım da kalabalığın içerisindeydi, ben de arkadaşımı kalabalığın arasından çıkarmak için gittim. Şu an sosyal medyada benim üzerinde bir linç kampanyası var. Olay saptırılıyor. O gün Filistin yürüyüşü olduğunu dün akşam öğrendim. Arkadaşın elinde tuttuğu bayrak Tevhid bayrağıymış, bayrağın ne olduğunu bilmiyordum. Tehditvari hiçbir eylemde bulunmadım, orada ortalığı karıştıran başkasıdır. Ben oradaki kimseyi tanımıyorum, 14 yıldır o sokaktayım, şu ana kadar hiçbir problem olmamıştır. Suçlamaları kabul etmiyorum”
Bursa Bursaspor Divan Kurulu Toplantısı 8 Mayıs’ta yapılacak Ertelenen Bursaspor Divan Kurulu Toplantısı, 8 Mayıs Çarşamba günü gerçekleşecek. Bursaspor Divan Başkanı Galip Sakder, birçok önemli ismin toplantıya katılması için de çağrıda bulundu. Bursaspor Divan Başkanı Galip Sakder, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: "Her seçimli genel kurul öncesi alışıla geldiği üzere gerçekleştirdiğimiz divan kurulu toplantımız, 8 Mayıs 2024 Çarşamba saat 18.00’de, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde yapılacaktır. ’Şehrin Takımı için Kent Birlikteliği’ çağrısı ile ziyaret ederek davette bulunduğumuz başta Büyükşehir Belediye Başkanımız ve İlçe Belediye Başkanlarımız olmak üzere; Bursa Ticaret ve Sanayi Odası, Ticaret Borsası, Organize Sanayi Bölgesi Başkanlarımızın da bu bütünleşme toplantısına katılımını bekliyoruz. 20 yılın üzerinde kıdemi bulunan üyelerimizin oluşturduğu Bursaspor’un istişare organı olan Divan Kurulumuz, kulübün kurumsal hafızasını teşkil ederken; bağımsız Denetim Kurulumuzun, mevcut durum analizini paylaşacağı istişare toplantımıza; geçmiş dönemlerde sorumluluk üstlenen Başkanlarımız, eski yöneticilerimiz ve Bursaspor için mücadele veren dernek başkanlarımızın katılımını önemsiyoruz. Divan Kurulumuz seçim sonrası da görevin gerekliliği olarak seçilecek yönetimle sürekli diyalog halinde olacak doğru bildiği yolda desteklerini sürdürecektir.”
Adıyaman Yeni Kale’deki restorasyon çalışmalarında sona gelindi Restorasyon çalışmalarında sona gelinen Adıyaman’ın Kahta ilçesindeki 2 bin yıllık Yeni Kale’nin (Eski Kahta Kalesi) 2 ay içerisinde yeniden turizme açılması bekleniyor. Kocahisar köyü sınırları içerisinde yer alan Yeni Kale, 2005 yılında turistlerin güvenliği nedeniyle turizme kapatılarak, restorasyon çalışmasına başlanıldı. 3 etap halinde yürütülen restorasyon çalışmalarının tamamlanmasıyla 2022 yılının Ağustos ayında Yeni Kale turizme açıldı. Ancak 6 Şubat depremlerinde, kalenin savunma, çarşı ve saray bölümü depremde hasar gördü. Hitit Dönemi’nden günümüze kadar 5 medeniyete ev sahipliği yapan 2 bin yıllık kalede depremden hemen sonra Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 4. etap restorasyon çalışmaları başlatıldı. 2023 yılı Temmuz ayında başlayan restorasyonda sona gelindi. Kalenin çarşı kısmında yıkılan duvarların tekrar yapılması ve bazı alanda yapılacak derz çalışmasının ardından 2 ay içerisinde kalenin yeniden turistlerin ziyaretine açılması bekleniyor. Turistlerin Nemrut Dağı, destinasyonunda yer alan Yeni Kale’nin turizme yeniden açılmasıyla turistlerin önemli ziyaret noktalarından birisi olacak. Adıyaman Müze Müdür Yardımcısı Mustafa Çelik, 6 Şubat Depremleri sonrasında Kültür ve Turizm Bakanlığının çok hızlı bir şekilde refleks göstererek, restorasyona başladığına dikkat çekerek, “Yeni Kale, farklı dönemlerde farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış, Osmanlı Dönemine kadar önemini korumuş kaledir. Kommagene Döneminde temelleri atılmış ancak günümüze ulaşan haliyle Memlüklülere ait bir çok yapı var. Yeni Kale, 2005 yılında güvenlik sebebiyle turizme kapatılmış ancak daha sonra üç farklı restorasyon çalışmasıyla 2022 yılında tekrar turizme açıldı. 6 Şubat depremleri kalede ciddi hasara sebep oldu. Bakanlığımızın çok hızlı aksiyon göstererek restorasyon çalışmalarını hemen başlattı. Yakın zamanda turizm sezonuna yetiştirip, tekrar açılması planlanmaktadır” dedi.