EKONOMİ - 03 Temmuz 2021 Cumartesi 08:50

Milyonları ilgilendiren IBAN kararı

A
A
A
Milyonları ilgilendiren IBAN kararı

Milyonlarca kişiyi ilgilendiren emsal bir karara imza atan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, bankanın IBAN ile havale alıcısının isminin aynı olup olmadığını kontrol etme yükümlülüğü bulunmadığına hükmetti.

Banka havalelerinde vatandaşların mağdur olmaması adına Yargıtay’dan önemli bir karar çıktı. Yüksek mahkeme; IBAN numarasının alıcıya ait olup olmadığını kontrol etme gibi bir sorumluluğunun bulunmadığına hükmetti. Milyonlarca havale işlemi için emsal teşkil edecek karara konu olan olay, uluslararası bir şirketin Kore merkezli şirkete para göndermek istemesiyle gerçekleşti.

Bir banka şubesine müracaat eden şirket yetkilisi, ticari ilişkisi olduğu ve Kore'de faaliyet gösteren şirket ile yaptığı işle ilgili olarak bu şirkete 15 bin Dolar havale gönderdi. 21 gün sonra yine aynı IBAN numarası ile 15 bin Dolar daha gönderdi. Parayı banka yetkilisine veren şirket yetkilisi, aynı zamanda gönderilmesini istediği şirketin adını ve İnternational Bank Account Number (IBAN)’ı verdi. Aradan geçen zamana rağmen paranın müşterinin eline geçmediğini öğrenen şirket yetkilisi hayatının şokunu yaşadı. Bankadan paranın iadesini talep eden şirket yetkilisi, talebi geri çevrilince Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yolunu tuttu.

Davalı bankanın ücret karşılığı yaptığı işlemler sırasında ihmâl ya da kastı sonucu zarara uğradığını belirten davacı iş adamı, ticari itibarını zedelendiğini, zararın tahsili için icra takibi yapıldığını ancak takibe haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile icra takibinin devamına, alacağın yüzde 40 oranından az olmamak üzere icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etti.

Davalı banka ise bankaya husumetin yöneltilemeyeceğini, davacının zarardan bizzat sorumlu olan Voguers Co. Ltd. Şti.'den talepte bulunması gerektiğini, davacının 30 bin Dolar ithalat bedelinin ihracatçı dava dışı şirkete transfer edilmesi için satışa ait proforma fatura ile birlikte iki adet ithalat bedeli transfer formunu şubeye ilettiğini dile getirdi. Bankanın yazılı talimat ve proforma faturada bulunan banka bilgilerine göre davacının talep ettiği IBAN’a transferi gerçekleştirdiğini, bankanın davacının talimatı doğrultusunda hareket ettiğini, dava dışı şirketin mail adresini ele geçiren hackerlerin sahte proforma fatura ve IBAN oluşturduklarının öğrenildiğini öne sürdü.

IBAN’ın dava dışı şirkete ait olmadığını, davacının uluslararası dolandırıcılık sonucu uğradığı zararını kusuru bulunmayan bankadan talep etmeye çalıştığını, müvekkili bankanın lehtar banka ile yazışma yaptığını ancak lehdar bankanın kendi kanunlarına göre transfer işleminin lehdar ismine göre değil IBAN üzerinden yapılmış olması sebebiyle iade talebinin yapılamayacağını bildirdiğini, müvekkili bankanın olayda herhangi bir kusurunun olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istedi.

Mahkeme; havalenin IBAN kullanılarak yapıldığı, dava konusu havalenin yapılmasında muhabir ve lehtar bankanın davalı bankanın alt vekili ve ifa yardımcısı olarak görev aldığı, bankanın teknolojinin sağladığı imkânı kullandığı, müşteri banka ilişkisinde bankanın sözleşmenin ekonomik anlamda güçlü tarafı olduğuna dikkat çekti. Bankanın finans sektöründe faaliyet gösteriyor olması ve uzmanlık alanı nedeniyle daha fazla özen yükümlülüğü altında bulunduğu, davacı IBAN’ı yanlış bildirmiş olsa da sistemin sağladığı kolaylıktan faydalanan bankanın ifa yardımcısı konumundaki havale alıcısının bulunduğu banka vasıtası ile en azından müşteri ismi ve hesap numarası eşleştirmesini yapması ve havale işlemini bu doğrultuda gerçekleştirmesinin mevduat sahiplerinin korunabilmesi açısından hukuk düzeninin beklediği bir özen yükümlülüğü olduğuna hükmetti.

Mahkeme olayda her iki tarafın eşit kusurlarıyla zarara sebebiyet verdikleri gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalı bankanın yüzde 50 kusuruna tekabül eden 15 bin Dolar esas alınarak itirazın bu miktar üzerinden iptaline, davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verdi. Kararı davalı banka temyiz edince devreye giren Yargıtay 19. Hukuk Dairesi, mahkeme hükmünü bozdu. Bozma kararında; “Davalı banka tarafından davacının yazılı talimatında belirtilen iban numarası gözetilerek havale yapılması olayında davalıya atfedilebilecek bir kusur bulunmamasına rağmen mahkemece somut olayın değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir” ifadesi yer aldı.
Yeniden yapılan yargılamada Asliye Ticaret Mahkemesi, ilk kararında direnince bu kez devreye Yargıtay Hukuk Genel Kurulu girdi. Emsal nitelikte bir karara imza atan Hukuk Genel Kurulu, mahkeme hükmünü bozdu. Kararda;

“Banka tarafından davacının yazılı talimat ve proforma faturada bulunan banka bilgilerine istinaden davacının talep ettiği IBAN’a para transferi gerçekleştirilmiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda, IBAN sistemi ile ilgili açıklamalara yer verilmiş olup, uluslararası banka hesap numarasının İngilizce karşılığı olan kelimelere ait ilk harflerden oluşan IBAN ile yapılan havale işleminde, bu numaranın verilmesinden sonra banka ismi, ülke ismi, hesap numarası ve bunun gibi ek bilgilere ihtiyaç olmadığı, yirmi iki adet harf ve rakamdan oluşan bu sistemde havale işlemi sırasında bir rakamın yanlış girilmesi hâlinde sistemin yanlış IBAN uyarısı vereceği, sistemin tam güvenli olup, rakamların değerinde veya sırasında yapılacak bir yanlışlığı kabul etmediği belirtilmiştir.

Paranın gönderildiği İngiltere’deki banka hesabının gerçekten ithalatçı şirkete ait olup olmadığının belirlenmesinin mümkün olmadığı, İngiliz hukukunda para transferi gerçekleştirilirken IBAN ile alıcının isminin uyuşup uyuşmadığını araştırma yükümlülüğünü öngören bir kanun hükmüne rastlanılmadığı belirtilmiştir. Dosya içerisindeki bilirkişi raporunu düzenleyen bilirkişilerin nitelikleri de dikkate alındığında rapor düzenlenmeye ehil oldukları, davalı bankanın davacı şirket tarafından verilen IBAN bilgilerine göre havale işlemlerini gerçekleştirdiği, paranın gönderildiği IBAN ile havale alıcısının isminin aynı olup olmadığını kontrol etme yükümlülüğünün bulunmadığı anlaşılmaktadır.

Yapılan ilk havale işleminden sonra, davacı şirketin basiretli tacir olarak paranın gönderilmek istendiği alıcı şirket ile irtibata geçerek paranın alıcının hesabına geçip geçmediğini teyit etmeden aradan 20 günden fazla süre geçtikten sonra aynı IBAN’a havale işlemi yapılmasını talep etmesinde kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Hâl böyle olunca; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Mahkeme kararı oy çokluğu ile bozulmuştur.”

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bilgi Güvenliği Derneği yeni yönetim kurulunu belirledi Türkiye’nin alanındaki ilk sivil toplum kuruluşu olan Bilgi Güvenliği Derneği, genel kurulunu gerçekleştirdi ve yeni yönetim kurulunu belirledi. Bilgi güvenliği alanında, ulusal ve uluslararası düzeyde faaliyet gösteren ‘tarafsız, güvenilir, etkin ve kamu yararına çalışan’ bir sivil toplum kuruluşu vizyonu ile çalışan Bilgi Güvenliği Derneği, insan kaynağı ve yeteneklerinin artırılmasını teminen; kurs, seminer, panel gibi eğitim faaliyetleri düzenlemek, inceleme ve araştırma yapmak, uluslararası faaliyetlerde bulunmak, kamu kurum ve kuruluşları ile görev alanlarına giren konularda ortak projeler yürütmek, toplumda farkındalık ve nitelikli iş gücü oluşturmak amacıyla eğitim ve sertifika programları düzenlemek, konferans, panel, çalıştay, sempozyum ve benzeri etkinlikler düzenlemek ve katılmak, Siber Güvenlik Yaz Kampları düzenlemek, rapor ve bildiri yayınlamak gibi faaliyetler yürütüyor. 2007 yılında kurulan dernek, “Dijitalin Yüzyılında Teknoloji Üreten Türkiye” vizyonuyla, 2030 ve sonrası için makro seviyede hedefler ve politika önerilerinin ortaya konulacağı Türkiye 3. Bilişim Şûrası kapsamında da, “Dijital Egemenlik ve Dayanıklılık” çalışma grubuna başkanlık ediyor ve koordinasyonunu sağlıyor. Dernek yine Türkiye’de ilk, dünyada da öncülerden bir konferans olan “ISC Türkiye” Uluslararası Bilgi Güvenliği ve Kriptoloji Konferansı’nı da düzenliyor. Bu yıl 17.‘si düzenlenecek konferans ile konu başlıkları altında daveti konuşmacılar, paneller ve onlarca akademik bildirinin sunulacağı bildiri oturumları gerçekleşecek. Derneğin büyük katılımla yapılan genel kurulunda yeni seçilen yönetim şu şekilde oluştu: “Prof. Dr. Mustafa Alkan: Yönetim Kurulu Başkanı (Gazi Üniversitesi) Aysel Kandemir: Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı (Düzenlemelerden Sorumlu), (Ulaştırma Bakanlığı Haberleşme Genel Müdürü) Prof. Dr. Ali Aydın Selçuk: Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı (Üniversiteler, BGD Genç ve Siber Topluluklardan sorumlu), (TOBB ETÜ) Prof. Dr. Şeref Sağıroğlu: Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı (Etkinlikler ve Projelerden sorumlu), (Gazi Üniversitesi) Taha Yücel: Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ASELSAN Genel Müdür Yrd. ( Kurumsal ve Sektörel İlişkilerden Sorumlu), (Aselsan A.Ş.) Oğuz Yılmaz: Genel Sekreter (Labris Teknoloji A.Ş. Genel Müdürü) Cevdet Atalay: Genel Muhasip (T.C. Cumhurbaşkanlığı Bilgi İşlem Daire Başkanı) Mert Özarar - Üye (Hazine Maliye Bakanlığı Bilgi Sistemleri Genel Müdürü) Mustafa Canlı - Üye (MEB YEĞİTEK Genel Müdürü) Salih Talay - Üye (HAVELSAN Siber Güvenlik Direktörü) Prof. Dr. Aslıhan Tüfekçi - Üye (Gazi Üniversitesi Bilişim Enstitüsü Müdürü).”
Karabük Eflanispor BAL mücadele edecek Karabük 1. Amatör ligde şampiyon olan Eflanispor 19 Mayıs Pazar günü Bölgesel Amatör Lig (BAL) Play Out maçında Safranboluspor ile karşı karşıya gelecek. Eflanispor Kulüp Başkanı İrfan Topçu, 19 Mayıs pazar günü oynanacak olan Bölgesel Amatör Ligi Play Out maçında hedeflerinin galip gelerek BAL’a çıkmak olduğunu ve tüm spor severleri maça davet etti. Son iki sezondur futbol anlamında Karabük’e renk kattıklarını ve başarılı bir grafik çizdiklerini ifade eden Başkan Topçu, “İlk senemizde A Takımımız ile Play-Of yarı finali, U18 takımımız ile yerel ligde şampiyonluk yaşayıp Sinop’ta düzenlenen U18 Türkiye şampiyonasına katıldık. Şampiyonada Kastamonu Özel İdareyi yenerken, Samsun Büyükşehir Belediyespor’a mağlup olduk ve turnuvayı tamamladık. İkinci senemizde ise A takımımız ile şampiyonluk yaşarken U18 takımımızla yerel ligde 1 gol averajıyla şampiyonluğu kaçırdık. Tabiki şampiyonluktan gerisi bizi başarılı saymaz. Gönül isterdi ki diğer alt yaş kategorilerinde de liglere katılalım ama maalesef bu sene olmadı. İnşallah önümüzdeki senelerde olacaktır. Amatör takımlar sponsorları ve şahsi destekçileri var ise ayakta kalırlar. Bu sebeple ana sponsorlarımız sezon başından beri bizlerden desteğini esirgemeyen tüm destekçilerimize teşekkür ediyorum. Sezon başında koyduğumuz Amatör lig şampiyonluk hedefine ulaştık. Sıradaki hedefimiz Bölgesel Amatör Ligi Play Out maçını yenerek BAL’a yükselmek. Ben teknik ekibime ve futbolcularımıza inanıyorum ve güveniyorum. Bu hedefimizi de gerçekleştireceklerdir. BAL Play Out maçı zorlu ve keyifli bir maç olacaktır. Rakibiz Safranboluspor Bal liginde Karabük çapında iyi puan topladı. Ligi 8. sırada bitirdiler Kendileri tebrik ederim. Zorlu bir sezonu başarılı bir şekilde tamamladılar. Yarın oynayacağımız maçta tüm spor severleri bu zorlu müsabakada takımımıza destek vermeye bekliyorum” dedi.