ASAYİŞ - 13 Nisan 2012 Cuma 19:18

Minibüsü sudan çıkarma çalışmaları

A
A
A
Minibüsü sudan çıkarma çalışmaları

Zonguldak'ın Çaycuma ilçesinde köprü çökmesi sonucu suya düşerek kaybolan yolcu minibüsü, 6 saatlik çalışmanın ardından sudan çıkartılabildi.

ERSİN TURAN - SELAHATTİN ADIGÖZEL - SERHAT DEMİR
ZONGULDAK

Çaycuma ilçesinde meydana gelen köprü faciasının 6. gününde, suya düşen minibüsün yeri Zonguldak Valisi Ayyıldız'ın hisleri ile tespit edildi. Olayın ilk günü minibüsün suda görüldüğü yönündeki ihbarı üzerine, Vali Ayyıldız her gün tekrar tekrar incelenmesi talimatını verdi. Vali Ayyıldız adına bölgedeki çalışmaları yürüten ve her gün aynı talimatı alan Zonguldak AFAD Müdürü Ahmet Güngör, ihbarı alınan yerde su derinliğinin 5 metreye ulaşması nedeniyle bir türlü sonuç alamadıklarını ifade etti.

Her gün atılan çapaların kısa gelmesi nedeniyle bugüne kadar minibüse denk gelmeyen ekipler, olayın 6. günü öğlen saatlerinde attıkları 4 metrelik çapada, minibüsün kapısına ait olan ve 'fitil' olarak bilinen lastik, su yüzeyine çıktı. Bunun üzerine balık adamlar tarafından tüplü dalış yapılan bölgede, bir dalgıcın ayağı, balçıktan görülmeyen minibüsün üst kaportasına çarptı. Dalgıcın ifadesi üzerine yeri tespit edilen minibüsü kurtarmak için öğleden sonra ise tam bir seferberlik başlatıldı. 1 helikopter, 5 bot, 2 iş makinesi ve 1 adet vincin yanı sıra 100'ü aşkın kurtarma ekibi tarafından kurtarma çalışmaları başlatıldı.

KÜTÜK, PANİĞE SEBEP OLDU

Gerilen çelik halatlar ile minibüs, 2 adet iş makinesine bağlanarak kayması engellendi. Vincin ucuna bağlanan 2 adet kanca ile minibüs çekilmeye çalışıldı. Kurtarma çalışmalarını ulusal ve yerel medya mensuplarının yanı sıra yüzlerce kayıp yakını ve meraklı vatandaşlar izledi. Suda birden beliren siyah bir cisim vatandaşları heyecanlandırdı. Görevlilere sesini duyuran vatandaşlar, suda giden cismin kütük olduğunu öğrenince rahat bir nefes aldı.

TÜPLÜ DALGIÇ AKINTIYA KAPILDI

Minibüs, 2 denemede kurtarılamazken, atan kancalar ise gerdirmek için kullanılan halatlara ve botların çapalarına takıldı. Suyun altına dalış yapmak isteyen bir dalgıç ise akıntıya kapıldı. Kurtarma ekiplerini büyük panik yaşadığı anda ırmağın kıyı kesiminde bulunan dalgıçlar, arkadaşlarını tutarak, sürüklenmesini önledi. Kancaları kurtarmak için gözlükleri ile suya dalan başka bir dalgıç da, akıntı nedeniyle zor anlar yaşadı. Sudaki dalgıç ve yanına yaklaşan botun üzerindeki dalgıçların yardımıyla güçlükle halat, vincin kancasından kurtarılabildi. İkinci denemede de halat ve ağlara dolanan kancayı boşandırmak için hareket eden bir bot ise kancaya çarptı. Çarpışmanın ardından botun motoruna gerilen halat dolandı. Halat bir süre sonra motordan boşandırıldı. Her iki denemede de atan kancalar nedeniyle kurtarılamayan minibüsün etrafı halatla çevrilerek, boğma denilen bir yöntem denendi.

Çalışmalar devam ederken kararan hava nedeniyle çevreye güçlü ışıklar kuruldu. Havadan da destek veren ışıklı helikopter vasıtasıyla da araçtan çıkacak olası cesetler izlemeye alındı. Başken Elektirik A:Ş'ye ait spot ışıklarını taşıyan kamyonet, çamura saplandı. Yeri değiştirilmek istenen kamyonen çamura saplanması nedeniyle hareket edemedi. Birkaç kurtarma ekibi tarafından itilmeye çalışan kamyonetin vakit kaybı olmaması için yeri değiştirilmedi.

HALAT KONTROL EDİLDİ

Vinç yardımıyla yukarıya doğru çekilmeye başlanan minibüsün bir parçası suyun yüzeyine çıkarılırken, büyük bir kısmı suyun altında kaldı. Etrafına dolanan çelik halatın minibüsten boşandığı zannedilmesi üzerine, halat yeniden kontrol edildi. Çelik halatın minibüsü çevrelediği görülmesi üzerine çekmeye devam edildi. Minibüsün tamamı gece saat 22.00 sıralarında sudan çıkartıldı. Minibüsün sudan çıkartılması ile içindeki cesetlerde alınmaya başlandı. Bir ceset alınarak, cenaze aracına yüklenirken, 2 cesedin ise minibüse sıkıştığı görüldü. Olay yerindeki itfaiye ekiplerinde bulunan kaza kırma aracı yardımı ile cesetler sıkıştığı yerden alındı. Saniye saniye kameralarla kayıt altına alınan kurtarma çalışmalarında, kayıp yakınlarının cesetlerin durumunu görmemesi için ise görevliler tarafından battaniye ile perdeleme yapıldı.

BAKANLAR HAVADAN İZLEDİ

İnceleme yapmak için bölgeye gelen Orman ve Su işleri Bakanı Veysel Eroğlu ile Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, incelemelerinin tamamlanmasının ardından ise hava yoluyla bölgeden ayrıldı. İki bakanı taşıyan helikopter, çalışmaların yürütüldüğü ve çöken köprünün bulunduğu bölgede bir süre tur attı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Bilim Kafe’de her yönüyle Mehmet Akif konuşuldu Düzce Üniversitesi, Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın öncülüğünde başlatılan ve üniversitelerde üretilen akademik bilginin toplumun her kesimiyle buluşturmayı amaçlayan ‘Bilim Kafe’ buluşmalarına bir yenisini daha ekledi. Bilim İletişimi Ofisi ile Toplumsal Katkı Koordinatörlüğü tarafından 27 Aralık Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü’ne ithafen düzenlenen "Her Yönüyle Mehmet Akif" başlıklı bilim kafe Düzce Belediyesi Konuralp Antik Tiyatrosu Seyir Terası Çadırı’nda gerçekleştirildi. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç’in konuşmacı olarak yer aldığı bilim kafe etkinliğine; Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Duygu Ekinci, Toplumsal Katkı Koordinatörü Doç. Dr. Hande Bulut, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recai Özcan ve öğrenciler ile vatandaşlar katılım sağladı. Programın açılış konuşmasını yapan Toplumsal Katkı Koordinatörü Doç. Dr. Hande Bulut, Mehmet Akif Ersoy’un yalnızca bir şair değil; yaşadığı dönemi, toplumsal sorunları derin bir sorumluluk bilinciyle ele alan çok yönlü bir düşünce insanı olarak ele alınması gerektiğini vurgulayarak bu kapsamda düzenlenen bilim kafe etkinliğine katılımı için Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç’e teşekkürlerini sundu. "Her zaman zihnimde Mehmet Akif idealizmi vardı" Programa konuşmacı olarak katılım sağlayan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Mehmet Akif Ersoy’a duyduğu hayranlığın ilkokul yıllarında başladığını belirterek, zihninde her zaman bir "Mehmet Akif idealizmi"nin yer aldığını dile getirdi. Mehmet Akif’in 1873 yılında Osmanlı Devleti’nin siyasi, sosyal ve fikrî açıdan sarsıntılı bir döneminde dünyaya geldiğini belirten eden Prof. Dr. İlhan Genç, Balkanlar ve Türkistan kökenli bir aile yapısı içinde yetişmesinin, onun düşünce dünyasına çok yönlü bir bakış kazandırdığını ifade etti. Doğu ile batıyı birleştiren güçlü sentez Mehmet Akif’in eğitim hayatına da değinen Prof. Dr. Genç, Akif’in modern mektep eğitimi ile dinî ilimleri birlikte sürdürdüğünü, Baytar Mektebi’nde kazandığı sebep–sonuç temelli bilimsel bakış açısını hayatının her alanına yansıttığını aktardı. Akif’in yalnızca Doğu kaynaklarını değil; Batı edebiyatını da yakından takip ettiğini vurgulayan Prof. Dr. İlhan Genç, Victor Hugo, Tolstoy ve Emile Zola gibi isimleri okumasının, onun fikri derinliğini ve sentez gücünü artırdığını belirtti. "Mehmet Akif, neden–sonuç ilişkisini en güçlü kuran şairlerdendir" Konuşmasında Mehmet Akif’in şiir ve yazılarında sürekli olarak "neden geri kaldık?" sorusunun peşinden gittiğini ifade eden Prof. Dr. Genç, Akif’in olaylara duygusal olduğu kadar rasyonel ve analitik bir perspektiften yaklaştığını söyledi. Akif’in yalnızca bir şair değil aynı zamanda toplumsal sorunlara çözüm arayan bir fikir ve aksiyon insanı olduğunun altını çizen Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Sırat-ı Müstakim ve Sebilürreşad dergilerindeki faaliyetlerine de değindi. Bu yayınlar aracılığıyla memleketin meselelerini ele aldığını, maddi imkânları sınırlı olmasına rağmen idealizminden ve sorumluluk bilincinden asla ödün vermediğini ifade etti. Akademik bilgiyi toplumla buluşturarak toplumsal farkındalığın artırılmasına önemli katkılar sunan Bilim Kafe etkinliği, katılımcıların sorularının yanıtlanmasının ardından sona erdi.
Kırşehir Esnaf Odaları çağrı yaptı, küçük esnaf destekledi Kırşehir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği; yeni yıl öncesi şehir halkına çağrıda bulunarak hediye ve günlük alışverişlerde küçük esnafın tercih edilmesini istedi. Öztürk’ün çağrısı, kentteki esnaf tarafından da destek buldu. Birlik Başkanı Bahamettin Öztürk; yaptığı açıklamada Kırşehir’in küçük bir şehir olduğunu belirterek, internet satışları ve büyük mağazalara karşı yerel esnafın korunmasının önemine dikkat çekti. Öztürk; "Hediyeleşmelerin yoğun olduğu bu dönemlerde vatandaşlarımıza sesleniyorum. Alışverişlerinizi küçük esnaftan yapın. Bu hem esnafımıza hem de şehir ekonomimize katkı sağlayacaktır" dedi. Yapılan çağrının ardından küçük esnaf arasında da olumlu bir hava oluştu. Esnaflardan Bektaş Yıldırım, vatandaşlarda yerel esnafa yönelik bir duyarlılığın oluşmaya başladığını ifade ederek; "İnsanlar artık küçük esnafın ayakta kalması için destek olunması gerektiğinin farkına varıyor" şeklinde konuştu. Bir diğer esnaf İsa Yılmaz ise, halkın yerel esnafa karşı daha duyarlı olması gerektiğini vurgulayarak; "Büyük zincirler yerine mahalle esnafının tercih edilmesi hepimizin yararına" dedi. Kırşehir’de süs eşyaları satışı yapan esnaf Müberra Can da özel günlerde yerel esnafın tercih edilmesinin önemine dikkat çekti. Can; "Anneler Günü, yeni yıl, Sevgililer Günü gibi özel günlerde yerli esnafın tercih edilmesini çok önemsiyoruz" ifadelerini kullandı. Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Bahamettin Öztürk; küçük esnafın desteklenmesinin şehir ekonomisinin canlı kalması açısından büyük önem taşıdığını belirterek, vatandaşları alışverişlerinde yerel esnafı tercih etmeye davet etti.