ASAYİŞ - 01 Nisan 2010 Perşembe 16:39

Minik Ebru'yu köpekler parçaladı

A
A
A
Minik Ebru'yu köpekler parçaladı

Bursa'nın Karacabey ilçesinde evinin önünde oynarken kaybolduktan 2 gün sonra cesedi boş arazide bulunan 2 yaşındaki Ebru Çakaloğlu'nu köpeklerin parçaladığı ortaya çıktı.

REFİK FİDAN/BURSA

Olay, Orhaniye köyünde 3 ay önce meydana geldi. 2 yaşındaki Ebru Çakaloğlu, annesinin komşuya gitmesi üzerine evinin önünde oynamaya başladı. Ancak minik kız çocuğu bir anda ortadan kayboldu.

Ailesi, Sivil Savunma, AKUT ve köylüler tarafından aranan minik Ebru'nun cesedi, 2 gün sonra evlerine 6 kilometre uzaklıktaki boş arazide bir ağacın altında bulundu. Jandarma, yaptığı ilk araştırmada ceset üzerindeki kesi izlerinden yola çıkarak cinayet ihtimali üzerinde durdu. Ekipler,
kayınpederi ile arası açık olan ve karısından da ayrı yaşayan çocuğun babası Güven Çakaloğlu, annesi Pakize Çakaloğlu, dedesi Burhan Diken ile birlikte çobanları gözaltına aldı.

Şahıslar, alınan ifadelerinin ardından serbest bırakıldı. Adli Tıp Kurumu ceset üzerindeki otopsiyi tamamladı. Ebru Çakaloğlu'nun köpek ve kemirgen hayvanlarca parçalandığı belirlenirken, tecavüz izine rastlamadı.

Ebru'nun cesedinden 500 metre uzaklıkta bulunan ayakkabılarında da köpek dişi izleri bulunduğu, minik kızın hayvanlar tarafından buraya taşındığı tespit edildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Gelin görünce iç çekiyordu, yıllar sonra hayali gerçek oldu Antalya’nın Serik ilçesinde yıllar önce düğün yapmadan evlenen Akbaş çiftine çocukları duygulandıran bir sürpriz yaptı. 56 yıl sonra ilk kez gelinlik giyen Fatma Akbaş, "Yıllardır bir gelin görsem içim titriyordu, ağlıyordum. Şimdi 56 sene sonra gelinlik giydim, çok mutluyum" dedi. Serik ilçesi Yanköy Mahallesi’nde yaşayan 5 çocuk ve 27 torun sahibi Akbaş çifti, yıllar önce birbirlerini görmeden mahalle halkı tarafından evlendirilmişti. Çocukları, anne ve babalarına unutulmaz bir sürpriz hazırlayarak onlara ilk kez gelinlik ve damatlık giydirdi. "O gün gelinlik giymemiştim, hep içimde ukde kalmıştı" Gelinlik giymenin hayalini kurduğunu belirten Fatma Akbaş (73), "Eskiden ‘gelin olacaksın’ dediler, ata bindirip getirdiler. Eve geldim, ağlıyordum çünkü ne anam ne de babam vardı, öksüzdüm. Eşim de bana ‘ağlama hanım, ben de öksüzüm’ dedi. O gün gelinlik giymemiştim, hep içimde ukde kalmıştı. Kızım ‘anne hiç gelinlik giydin mi’ diye sordu. Giymediğimi ama çok mutlu olacağımı söyledim. Şimdi 56 yıl sonra bu mutluluğu yaşadım" ifadelerini kullandı. "56 yıl sonra tekrar gelin damat olmanın heyecanını yaşadık" Evlendiği günü anlatan Süleyman Akbaş (74) ise, "O gün sabah tarlaya gidiyordum, köyden bir amca ‘seni bugün evlendiriyoruz’ dedi. Şaşkınlık içinde kaldım. Gelini atın üzerinde getirdiler, tekbirler eşliğinde eve getirdik. Hiç düğün yapmadan sıfırdan bir hayat kurduk. Şimdi 56 yıl sonra tekrar gelin damat olmanın heyecanını yaşadık. Çocuklarımızın sürprizi oldu, çok mutluyuz" dedi. "Annem hiç gelinlik giymediğini anlatınca içime dokundu" Anne ve babasının mutluluğu için bu sürprizi hazırladıklarını söyleyen kızları Gülba Yılmaz ise, "Annem hiç gelinlik giymediğini anlatınca içime dokundu. Kardeşlerimle birlikte ona bu anı yaşatmak istedik. Onların mutluluğu bizim mutluluğumuz" diye konuştu.
Mardin Jeoloji mühendisinden Ege Bölgesi depremleri ve tsunami uyarısı Jeoloji Mühendisi Fahri Çelik, Ege Bölgesi’nde artan deprem hareketliliği ve muhtemel tsunami tehlikesi hakkında, "Tsunami oluşursa, Yunan adalarındaki yüksek kesimlere zarar vermesi beklenmez. Ancak, kıyı bölgelerinde, özellikle İzmir gibi yerleşim alanlarında etkili olabilir" dedi. Çelik, Ege Denizi’nde muhtemel volkanik patlamaların, bölgedeki deprem riskini azaltabileceğini belirtti. Hem Türkiye, hem de Yunanistan açısından volkanik bir patlamanın, deprem enerjisinin boşalmasını sağlayarak bölgedeki deprem riskini azaltabileceğini değerlendiren Çelik, özellikle İzmir, Aydın ve Muğla bölgelerinde oluşabilecek depremlerin etkilerinin patlama ile hafifleyebileceğini ifade etti. Çelik, tsunamilerin Ege Bölgesi’ne olan potansiyel etkilerine de dikkat çekerek, "Tsunami oluşursa, Yunan adalarındaki yüksek kesimlere zarar vermesi beklenmez. Ancak, kıyı bölgelerinde, özellikle İzmir gibi yerleşim alanlarında etkili olabilir. Bununla birlikte, tsunami riski taşıyan bölgelerden uzak durulması gerekiyor. Santorini bölgesinde son dönemde artan depremler, bu tür depremlerin büyük yıkımlara yol açmayacağını öngörmekteyim. Santorini’deki depremler genellikle küçük ölçekli oluyor ve Ege bölgesinde meydana gelecek bir depremin büyük bir yıkıma yol açacağını düşünmüyorum" diye konuştu. Yunanistan’daki yapıların tek veya iki katlı eski yapılar olduğunu, bu nedenle Yunan adalarında oluşacak bir depremin Türkiye’den daha az hasara yol açabileceğini, ancak Türkiye’deki yüksek katlı binaların daha büyük zarar görmesine neden olabileceğini belirten Çelik, depremler konusunda paniğe kapılmamak gerektiğini, ancak tsunami riskine karşı dikkatli olunması gerektiğini vurguladı.