ASAYİŞ - 07 Ekim 2015 Çarşamba 10:09

Minik Nehir’in ölümü aydınlatılamadı

A
A
A
Minik Nehir’in ölümü aydınlatılamadı

Van’ın Gürpınar ilçesinde 29 Ekim 2014 tarihinde evinin önünde oynarken ortadan kaybolan ve 4,5 ay sonra cesedi bulunan Nehir Aslan’ın esrarengiz ölümü aydınlatılamadı.

Gürpınar’a 40 kilometre uzaklıktaki Kırkgeçit Mahallesi’nde oturan 6 kişilik Aslan ailesinin kızları 4 yaşındaki Nehir Aslan, 29 Ekim 2014 tarihinde öğle saatlerinde evinin önünde oynarken ortadan kaybolmuştu. Günlerce mahalle ve çevresinde hiç ara vermeden Nehir’i bulmak için seferber olan askerler, AFAD ve UMKE ekipleri ile korucular bir sonuç elde edememişti. Yapılan aramalarda, minik Nehir’in evine yaklaşık 300 metre uzaklıkta sadece ayakkabıları bulunurken, o günden sonra uzman ekiplerin de katıldığı arama çalışmalarında yine hiçbir sonuca ulaşılamamıştı. Aslan ailesinin evlerine yaklaşık 100 metre uzaklıktaki bir su parkının içinde 4,5 ay sonra yüz üstü duran çocuk cesedi bulunmuştu. Baba Erkan Aslan’ın cesedin minik Nehir’e ait olduğunu teşhis etmesinin ardından ön otopsi raporunda şiddet ve cinsel saldırı bulgusuna rastlanmadığı açıklanmıştı. Kesin otopsi raporu bir türlü çıkmayan ve nasıl öldüğü bilinmeyen minik Nehir’in ölümündeki esrarengiz perde hala aralanmadı.

“KIZIMIN NASIL ÖLDÜĞÜNÜ BİLMEK İSTİYORUM”

29 Ekim’de kaybolmasından bu yana bir yılı dolacak olan minik Nehir’in annesi hiç mezarlığa gitmezken, baba Erkan Aslan ise sürekli mezarlığa giderek kızının mezarı başında dua ediyor. Minik Nehir’in mezarında biten otları temizleyen baba Aslan, kızının nasıl öldüğünü bilmek istediklerini ve kesin otopsi raporunun bir an önce açıklanmasını beklediklerini kaydetti. Nehir’siz neredeyse bir yılın dolmasına sayılı günler kalmasına rağmen henüz bir sonuç elde edemediklerini anlatan baba Aslan, “Net bir sonuç alamamışım, bu da beni üzüyor. Allah’ın takdiri ise zaten yapılacak bir şey yok ama eğer bu olayın başka bir şeyi varsa bunun ortaya çıkmasını istiyorum ve yetkililerin bu konuda bize yardımcı olmalarını istiyoruz. Nehir’siz her günümüz giderek daha da kötüye gidiyor. 17 Aralık’ta Nehir’in doğum günüydü. Ondan sonra bir kızımız daha oldu. İsmi Irmak, bizde Nehir’e yaptığımız doğum gününü Irmak’a yapabilir miyiz diye düşündük ama yapamadık. Annesi mezarlığa gelmiyor. İki defa zorla getirdik, gelince çok kötü oluyor. Nehir’siz bir hayat bizim için çok zor, hele annesi için daha da zor” dedi.

“NEREDEYSE BİR YIL DOLACAK AMA NET BİR ŞEY YOK”

Ön otopsiden bu yana kendilerine henüz net bir bilginin verilmediğini de anlatan baba Erkan Aslan, “Sadece ön otopside ne bir darp izi, ne şiddet ve ne de cinsel saldırı bulgusuna rastlanmadığı söylenmişti. Ama benim içimi rahatlatacak hiçbir şey alamadım. Olayın üzerinden bir yıl geçmesine rağmen ben kızım ile ilgili net bir bilgi alamadım. Beni rahatlatacak bir bilgi almak istiyorum. Kızımın olmadığı bir bayram ve okulların açıldığı bir dönem geçirdik. Nehir’siz bir okul, Nehir’siz bir bayramda büyük bir acı yaşadık. Annesi zaten bitkindir, ama bende ayakta durmaya çalışıyorum. Nasıl durduğumu da bilmiyorum. Şükrediyorum, ama en azından kızımın o gün kendiliğinden düştüğünü bilsem Allah’ıma şükreder hayatımıza devam ederiz. Ama öyle değilse bir an önce şu olaya el atan yetkililerden bilgi istiyorum. En azından kızımla ilgili artık ne ise onun ortaya çıkmasını istiyorum” ifadelerini kullandı.

MEHMET SALİH AKKUŞ - SERKAN ASLAN

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yenidoğan Çetesi davasında sanıkların yargılanmasına devam edildi İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın 7. duruşmasına devam edildi. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’ne yönelik düzenlenen 2. dalga operasyona ilişkin geçtiğimiz günlerde iddianame hazırlanmıştı. Çete lideri olduğu iddia edilen Fırat Sarı ile birlikte hareket ettikleri belirlenen şahıslara yönelik hazırlanan ve ana dava dosyası ile birleştirilen iddianame ile sanık sayısı 61’e yükselmişti. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nce adliyenin konferans salonunda görülen 7. duruşmanın 2. gününde devam edildi. Duruşmaya, 6’sı tutuklu bir kısım tutuksuz sanık ile tarafların avukatları hazır bulundu. Bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ise duruşmaya, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Duruşmada, sanıklar yoklamalarının ardından savunma yaptı. Duruşmada savunma yapan ve iddianamede ismi örgüt lideri olarak geçen tutuklu sanık Fırat Sarı, "Tutukluluğumuz 20 aydır, soruşturma ise 3 yıldır sürüyor. Hayatını çocuklara adamış insanlar burada bebek katili oldu. Ben 20 aydır içerideyim, beni sonsuza kadar burada mı tutacaksınız? Elinizde bir taş yani somut bir delil var mı?" ifadelerini kullandı. "Herkes bizi potansiyel bebek katili zannediyor" Savunmasının devamında sanık Sarı, "Bu dosya medyaya çok farklı lense edildi, medyada bu dosyayı korkunç bir biçimde cinayet işler gibi ele aldı ve biz bu durumdayız. Halime bebek, beyin ölümü ile doğmuş bir bebektir. Ben hastaya ne yapmışım, ben canavarım, korkunç bir hekimim ya hani, ben Halime bebeğe tomografi çektirmeye gönderdim. 20 dakika boyunca canlandırmakla uğraştım. Ben bebeğe MR çektirmediğim için suçlandım. Bebeğin beyin ölümü gerçekleşmiş canlandırmaya çalışıyoruz neyin MR’ını çekelim, hastanın damar yolu kalmadı. Bunu sorgulamadılar. 112 bu bebeği neden Çorlu Reyap Hastanesine sevk etti? Herkes bizi potansiyel bebek katili zannediyor. Emrullah Erdinç’in uyuşturucudan gözaltına alınması tesadüf değildir. Seher Cuhadar ve Erol Vural gibi isimler çıktı şimdi ortaya. Ben bu insanları tanımıyorum, hayatım boyunca da görmedim. Ben bu duruşmada ev hapsi talep ediyorum, bunu ilk kez istiyorum" şeklinde konuştu. Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Zeki Ötünç, "Bebek için gerekli olan her şeyi yaptım, ihmal yok. Annelerin içi rahat edebilir. Bunu mahkemeye kanıtlayacağım. 1986 yılından beri doktorluk yapıyorum. 18 yıldır yenidoğan yoğun bakıma bakıyorum. Bana, cinayet işlediğim söyleniyor. Bunun basında çıkan haberlerin etkisi olduğunu düşünüyorum. Cezaevine girdiğimde çok sinirlenmiştim, diğer mahkumlar neden buradasın dediğinde duvarlara vurarak ’bebek öldürmüşüm ben’ demiştim. Bunun ne kadar kötü bir durum olduğunu bilemezsiniz. Bebekler anne karnından doğar doğmaz biz görmüyoruz. Doktorlar doğum işlemi sonrası bize teslim ediyor. Bu yüzden doğum sırasında yaşanan bir ihmal olmuş mu ya da başka bir durum oldu mu bilemiyoruz. Biz doğum sonrası ortaya çıkan olaylardan sorumluyuz. Bu bebeklerin sorunlarının doğum sırasında meydana gelmediğini nereden biliyoruz? Ben yenidoğan doktoruyum ve bir bebeği öldürmekle suçlanıyorum, bunu da para için yaptığım söyleniyor. Bu korkunç bir şey, kimseyi öldürme kastım yoktur" dedi. Savunma yapan tutuklu sanık Hakan Doğukan Taşçı ise, "Opara bebek hakkında ismimin geçtiği tek yer var, o da bebeğin ölüm bilgisini aile ile paylaşmak. Bunu da şu şekilde açıklıyorum; bebeğin ölüm bilgisini aile ile paylaşacak doktorun olmaması. Ben sorumlu hemşireyim, gece vefat eden bir bebeğin ölümünü ben haber veremem mesai saatimin dışında. Ne yaparsam yapayım ömür boyu bu dosyadan kurtulamayacakmışım gibi hissediyorum. Herkes çocuklara ben müdahale etmedim diyor, bu çocuklara kim müdahale etti ben çok merak ediyorum. Şeyhmus Çelik, 44 gün yatan bebek için ben görmedim dedi, 60 yaşına gelmiş adam bunu söyledi" şeklinde konuştu. Duruşmada görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına ve eksik hususların giderilmesini talep etti. Mahkeme heyeti, sanıkların savunmalarının alınmasına devam etmek için duruşmayı yarın saat saat 10.00’a erteledi.
Sinop Batı Karadeniz’de fırtına uyarısı: Soğuk ve kar kapıda Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Batı Karadeniz için fırtına ve ardından etkisini artıracak soğuk hava dalgasına karşı uyardı. Yapılan son değerlendirmelere göre bölgede rüzgâr bu geceden itibaren doğu ve kuzeydoğudan 6 ila 8 kuvvetinde (50–75 km/saat) fırtına şeklinde esecek; fırtınanın Perşembe akşam saatlerinden sonra etkisini kaybetmesi bekleniyor. Yetkililer, ulaşımda yaşanabilecek aksamalar başta olmak üzere olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunmasını istedi. Öte yandan 26 Aralık Cuma gününden itibaren bölge genelinin soğuk ve yağışlı havanın etkisi altına girmesi öngörülüyor. Yağışların iç kesimlerde karla karışık yağmur ve kar şeklinde olacağı tahmin edilirken, halen mevsim normalleri civarında seyreden sıcaklıkların bölge genelinde 4 ila 10 derece azalacağı bildirildi. Soğuk havanın önümüzdeki hafta boyunca da etkisini sürdürmesi bekleniyor. Bu süreçte özellikle gece ve sabah saatlerinde sıcaklıkların düşmesine bağlı olarak iç kesimlerde buzlanma ve don olaylarının görülebileceği, buna bağlı olarak kara, hava ve deniz ulaşımında aksamalar yaşanabileceği değerlendiriliyor. Tarımsal faaliyetlerin sürdüğü bölgelerde ise soğuk hava ve don olaylarının zirai don riskini artırarak ürün kayıplarına yol açabileceği uyarısı yapıldı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü, 26 Aralık 2025 ile 2 Ocak 2026 tarihleri arasında bölgeye bağlı il merkezlerinde en düşük hava sıcaklıklarının eksi değerlere kadar düşebileceğini belirterek, yayımlanacak tahmin ve meteorolojik erken uyarıların yakından takip edilmesinin önem taşıdığını vurguladı.