Antalya’nın Manavgat İlçesi’nde yaşayan 37 yaşındaki Gültekin-Necla Gümüştekin(37) çiftinin ilk bebekleri 2 yaşındaki Taha Gümüştekin, anne karnında kordona dolaşması sonucu, nörolojik epilepsi hastası olarak sezaryenle dünyaya geldi. Minik Taha’nın, anne karnında kordona dolanması ve ardından kordonun beyin üzerindeki kemiği çökertmesi nedeniyle kısa süreli oksijensiz kaldığı ve yutkunma refleksini kaybettiği belirlendi. Hastalığı nedeniyle beynin iki bölümünde çukurluk bulunan ve sadece parmaklarını oynatabilen minik Talha, beslenmesini midesindeki hortumdan, solunumunu ise solunum makinesine bağlı Trakeostomi(cerrahi yollarla soluk borusuna giden bir delik açılması) yöntemi ile sağlıyor. 5 makineye bağılı şekilde kullandığı 14 ilaçla yaşama tutunmaya çalışan minik Talha’nın ailesi çocuklarını tedavisi için ilçeden Antalya merkezde kiralık bir taşındı. Anne Necla Gümüştekin, çocuğunun tedavisi için işini bırakmak zorunda kaldı. Antalya’ya gelince işsiz kalan baba Gültekin Gümüştekin, önce arabasını, ardından son olarak da evlilik yüzüğünü satmak zorunda kaldı.
Aile, bir taraftan çocuklarının iyi şartlarda tedavisini sağlamaya çalışırken diğer taraftan epilepsi ameliyatı için uygun hastane araştırması yapıyor. Beslenme, solunum ve kalp olmak üzere 5 adet cihaz kullanan minik Taha’nın vücudu 14 ilacında etkisi altında. Haftada iki kez Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’ne kontrole götürülen Talha bebeğin öncelikle epilepsi ameliyatı olması gerekiyor. Bugüne kadar 2 ameliyat geçiren Talha’nın epilepsi tedavisinin ardından nörolojik bir ameliyatla sağlığına kavuşabileceği belirtildi. Ekonomik olarak zorluk çeken aile Taha için verilen bakıcı parası ile geçimini sağlarken, çocuklarının epilepsi ameliyatı için kendilerine uzanacak yardım elini bekliyor.
Çocuğunun başından biran olsun ayrılamayan anne Necla Gümüştekin, hamileliğini 8 ayında sorunların başladığını ve doktorların sorunu tespit edemediğini savundu.
“DOĞUMDA ANLADILAR”
Kontrollerinde bebeğinin her zaman sağlıklı olduğunun kendisine bildirildiğini aktaran anne Gümüştekin, “ 8’nci ayın sonuna doğru ben birden rahatsızlandım, doktora gittik. İncelemelerin ardından kordonun beyne dolandığını ve çocuğu hemen almaları gerektiğini söylendi. Ben sadece orasını hatırlıyorum. Öğrendiğimiz kadarıyla 8 gün kordonu beynine dolanmış şekilde kalmış. Bunu doktorumuz doğum esnasında anladı. Doğum yaptığım zaman bebeğimi yanımda bulamadım. Ben bebeğimin bu durumda olduğunu ertesi gün öğrendim” dedi.
“5 TANE CİHAZLA YAŞIYOR”
Gümüştekin şöyle konuştu: “ Anne karnında kordonu kafasına dolandığı için beynine baskı yapmış. Kemik beyin üzerine çökmüş, bunun sonunda bebeğim anne karnında oksijensiz kalmış. Daha önceleri biraz olsun hareketleri vardı. Şimdide oturup kalkmaya mücadele ediyor. Beyin gelişimi olmadığı için artık beyni bazı organların işlevine cevap vermiyor. 22 aydır mideden besleniyor. Akciğer yetmezliği çekiyor. Vantilatör cihazı ile nefes alıp veriyor. Şuanda 5 tane cihaza bağlı olarak hayata tutunmaya başlıyor. Ben istiyorum ki çocuğum bana anne desin. Bu çok acı bir durum. Bakımı çok zor, sabaha kadar hiç uyumuyorum. Onu hayatta tutabilmek için bütün fedakarlıklarımı yaptım” dedi.
Bebeğinin tedavisi için varını yoğunu ortaya koyan baba Gültekin Gümüştekin, “ Bizim çocuğumuzun şuan en büyük sorunu nörolojik. Bu da bütün vücudunu etkilemiş durumda. Diğer taraftan epilepsi hastası ve 14 tane ilaç kullanıyor. Bunların 5 tanesi ağır ilaçlar. Bunun yanında cihazlara bağlı olarak hayata tutunuyor. 2 yaşında olmasına rağmen 2 ayrı ameliyat geçirdi” dedi.
Antalya’ya taşındıktan sonra işsiz kaldığını ifade eden baba Gümüştekin, “ Çocuğum hayatta kalması için bankadan kredi çektim. Her ay bankaya 1600 TL para ödüyorum. Parmağımdaki yüzüğümü sattım, arabam vardı onu sattım. Taha’nın sürekli başında bekliyoruz, eşimde bende onu hayatta tutabilmek için bütün her şeyimizden vazgeçtik. Taha’nın hayatta kalması için günlük sadece ilaçlara harcadığımız ücret 70 TL. Taha’nın ameliyat ile yaşama şansı olduğunu doktorlar bize söyledi. Taha’mızın öncelikle epilepsiden kurtulmasını istiyoruz. Taha’nın yürümesini ve bana baba demesini istiyorum. Böyle bir duygu daha yaşamadım. İnşallah Sağlık Bakanlığı bize yardım eder” diye konuştu.
İSA AKAR-ERTUĞRUL GÜN
