Yeraltına ait kızılötesi görüntüleri, aynı zamanda bini aşkın mezar ve 3 bin tarihi yerleşimi ortaya çıkardı. Yapılan ilk kazılar, aralarında iki piramidin de olduğu görüntüleri doğruluyor. Doktor Sarah Parcak, "Bir piramidin kazısına katılmak her arkeoloğun hayalidir" diyor. Amerika'nın Alabama eyaletinde, NATO'nun desteklediği bir laboratuardan, uzay arkeolojisi çalışmalarını yürüten Parcak da bu kadar önemli sonuçlar elde etmelerine şaşırdığını söylüyor.
"Bir yılı aşkın süredir çok yoğun bir şekilde araştırma yapıyoruz. Yavaş yavaş verilerin ortaya çıktığını fark ediyordum, ancak geri adım atıp da tüm bulgularımıza baktığımızda, Mısır'ın çeşitli yerlerinde ne kadar fazla yer tespit ettiğimize inanamadım." diyor Parcak. Araştırmacılar, 700 kilometre uzaklıkta, dünyanın yörüngesinde dönen uydulardan aldıkları görüntüleri analiz etti. Uydulara takılan kameralar, dünya yüzeyindeki milimetrelik cisimleri tespit edebilecek kadar güçlü. Yerin altındaki cisimlerin tespit edilebilmesi için ise kızılötesi ışınlar kullanıldı.
Test kazıları başladı
Eski Mısırlılar evlerini ve binaları çamur tuğlalarla inşa ediyordu. Bu tuğlalar, etraflarındaki topraktan çok daha yoğun olduğu için, ev, tapınak ve mezarların şekilleri görülebiliyor. Parcak, "Bu araştırma eski yerleşimlerin boyutlarını ne kadar hafife alabildiğimizi gösteriyor" diyor. Parcak, keşfedilmeyi bekleyen başka tarihi eserler olduğuna da inanıyor: "Bunlar yalnızca yüzeye yakın olan bölgeler. Nil yatağı boyunca binlerce başka yerleşim var. Daha işin başındayız."
Parcak'ın uydu görüntülerine dayanarak yaptığı ilk "endişeli" kazılara, BBC kameraları da eşlik etmişti. Sakkara bölgesini ziyaret eden Parcak'ın bulgularıyla yetkililer önce ilgilenmedi. Ancak araştırmacının iki piramit tespit etmiş olabileceğini söylemesinden sonra yapılan test kazıları, bölgenin Mısır'ın en önemli arkeolojik yerlerinden biri olabileceğine işaret ediyor. Parcak için ise "en heyecan verici an Tanis'teki kazıları ziyaret etmek" olmuş.
"Uydu görüntülerine dayanarak 3 bin yıllık bir eve ulaşmışlardı ve evin hatları görüntülerle neredeyse tamı tamına uyumluydu. Bu, teknolojinin gerçek bir sağlaması oldu." diyor Parcak. Mısırlı yetkililer, bu teknolojiyi ülkenin arkeolojik mirasını korumak için de kullanmayı düşünüyor. Yakın geçmişte yaşanan Mısır devriminde, yağmacıların bazı arkeolojik alanlara ulaştığı biliniyor. "Resimlerden bir mezarın yağmalandığını tespit edip, Interpol'e bu mezara ait tarihi eserlerin satışı konusunda dikkatli olmaları uyarsını yapabiliriz" diyor Parcak.
Parcak, yeni teknolojinin gençlerin bilime olan ilgisini artırmasını umduğunu da ekliyor.
