SAĞLIK - 27 Temmuz 2022 Çarşamba 15:27

Modern çağın büyük sorunu: ‘Erteleme hastalığı’

A
A
A
Modern çağın büyük sorunu: ‘Erteleme hastalığı’

Halk arasında erteleme hastalığı olarak bilinen "Procrastination", son yıllarda artmaya başladı. Modern çağda artan hastalığa dikkat çeken Klinik Psikolog ve Psikoterapist Murat Paker “Son 10-20 yılda psikoterapide de giderek daha fazla karşılaştığımız hastalık yeni bir şey değil. Her zaman var olan ancak modern çağda gitgide daha fazla görülen bir problem olduğu için yeni olduğu sanılıyor” dedi.

Erteleme sorunuyla ilgili iki temel eğilimden bahsetmek mümkün olduğunu kaydeden Paker, “Bir tanesi çoğu insanın kendi yeteneklerine hitap eden şeylerden ziyade yapmak zorunda kaldığı işler, gitmek zorunda kaldıkları okullar, yaşamak zorunda oldukları ortam, mekan vb. şeyler yüzünden tatminsizlik dozunda artış var. Diğeri ise sosyal medya ile her şeyi görüyoruz, başka hayatlara tanık oluyoruz. Yaşadığımız bilgi çağında bilgisayarların, sosyal medyanın, reklamların, dizi filmlerin çok hızlı değişen ve bizim bir sürü arzumuzu hızlı ve yoğun biçimde uyaran ve dikkatimizi kolayca dağıtabilecek çok zengin bir dünya var. Bu dünyanın içinde bir sürü şeye tanık oluyoruz. Kendi hayatlarımızda yaptığımız işlerde yabancılaşmışken, sıkıcılık dozu artmışken o sıkıcılığı giderebilecek başka hayatlara sanal olarak çok kolayca erişebiliyoruz. Zengin dünyalar, parlak dünyalar, renkli hayatlar, acayip zenginlikler, varlıklar bunları çok kolay herkes görebiliyor eskiden bunlar bu kadar görülmüyordu.

Dolayısıyla kendi hayatlarımızın sıkıcılığının altında daha da fazla eziliyoruz. Günümüzde çocuklar tablet, telefon, diziler gibi etkenlerle can sıkıntısına tahammül etmeyi pek öğrenmeden büyüyor. Böyle yetişen yeni nesiller sıkıntı gerektiren işlerle karşılaştıklarında o işlere girişmek ve uğraşmak yerine o işleri olabildiğince erteleme yolunu daha kolay seçebiliyorlar. Bu genel olarak bir öz disiplin sorunu. Erteleme probleminin en ciddi sonuçlara yol açtığı alanlardan biri de sağlık alanıdır. Birçok insan kendi sağlık kontrollerini yaptırmayı ertelemekte ve bu yüzden ağır sonuçlarla karşılaşabilmektedir. Bu konuda burada bahsettiğimiz dinamiklere ek olarak daha karmaşık başka dinamiklerin varlığından da bahsetmek mümkündür” dedi.

Modern çağın büyük sorunu: ‘Erteleme hastalığı’

“Mükemmelliyetçilerin erteleme problemine yakalanma ihtimalleri yüksek”

Mükemmelliyetçilik özelliğine sahip insanların erteleme problemine yakalanma ihtimalleri yüksek olduğunu ifade eden Paker, “Bu kişilik özelliği iki kişilik tarzında ön planda görüldüğü söylenebilir. Bunlardan biri obsesif (takıntılı) kişilik tarzı. Katı, fazla kuralcı bir tarz. Mesela sınav var çalışılması lazım, ama çalışmaya başlanabilmesi için, evin, odanın, masanın çok derli toplu, düzgün temiz olması lazım, onlar olmadan çalışmaya başlanamıyor. Bu yüzden aşırı zaman harcanabiliyor, boyun erteleme yapılabiliyor. Ya da narsisistik kişilik tarzında mükemmeliyetçilik bu sefer kendini gösterme, hayran olunabilecek derecede bir performans gösterme ihtiyacı üzerinden ortaya çıkabiliyor. Bu düzeyde bir performans garantisi yoksa bolca erteleme davranışı devreye girebiliyor” şeklinde konuştu.

Tedavide erteleme dozu önemli

Hastalığın tedavisinde erteleme probleminin dozunun önemli olduğunu kaydeden Paker, “Hafif dozlarda, hayatı zorlaştıran ama çok ağır olmayan dozlarda oluyorsa profesyonel yardıma gerek olmadan kişinin kendi düşünerek yakın çevresi ile konuşarak dikkat etmesi yeterli olabilir. Ancak erteleme problemi kronikleşmiş ve çok ağır problemler çıkartıyorsa o zaman profesyonel bir yardım gerekli olabilir. Profesyonel yardımda da tabii bir sürü alt tipi, alt mekanizması, dinamiği olduğu için o kişinin neden böyle bir probleme sahip olduğu, nasıl bir problemi olduğu, hangi kaynaklardan beslendiğinin iyi anlaşılması gerekir. Bunun ne tür bir duygusal arka plana sahip olduğunun iyi anlaşılıp oradaki gerilimlere çatışmalara oradaki çeşitli ilişki örüntülerine yönelik bir terapi çalışmasının yapılması gerekir. Değişik terapi yöntemleri kullanılabilir. Ama burada önemli olan yüzeysel düzeyde sadece bazı ödevler vererek, basit bazı müdahalelerle kişinin kendisini zorlayarak davranış değişiklikleri yapmak yerine, altta yatan nedenlerin anlaşılıp o kişiye özel bir ilişkisellik içinde yaklaşabilen terapi modellerin kalıcı değişiklik oluşturabilme düzeyinde daha etkili olabileceğini söyleyebiliriz” dedi.

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muş Bakan Yardımcısı Eminoğlu, Muş’ta sporun geleceğini gençlerle konuştu Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Enes Eminoğlu, Muş Spor Lisesi’ndeki öğrencilerle bir araya geldi. Muş Spor Lisesi Öğrencileriyle Söyleşi programı kapsamında buluşan Eminoğlu, Sultan Alparslan’ın şehrinde olmaktan büyük mutluluk duyduklarını ifade etti. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’ın birkaç ay öncesinde Muş’ta milli sporcularla bir araya geldiğini söyleyen Eminoğlu, "Özellikle spor lisemizde genç arkadaşlarımızla buluşmak istedik. Dereceye giren arkadaşlarımıza yürekten tebrik ediyorum. Biz bu buluşmalarda sizleri dinlemek istiyoruz. Sizlerden gelen geri dönüşleri, sizlerin önerileri, katma değerleri, eleştirileri varsa onları dinlemek istiyoruz. Gerçekten spor anlamında Türkiye son 20 yılda, çok büyük şansımız var, Sayın Cumhurbaşkanımız sporu seviyor, futbolu seviyor, bütün branşları seviyor. Medyadan takip ederseniz her ay başarılı olan dünya şampiyonlarımızı külliyede misafir ediyor. Dünyada sporu böyle yakından takip eden ve seven belki nadir cumhurbaşkanlarından biri. Muş’ta, Bitlis’te, Van’da, 81’in tamamında sporda sessiz bir devrim yaşandı. Bugün baktığımızda spor tesisleri, yüzme havuzları, gençlik merkezlerimiz var" dedi. "Son 20 yılda, 200 yıllık iş yapıldı" Eminoğlu, "2002’de yurt kapasite sayısı 100 bindi, şimdi 1 milyonu geçti. Gençlik Merkezi sayısı 9’du, 600’e yaklaştı. Son 20 yılda, 200 yıllık iş yapıldı. Burada Sayın Cumhurbaşkanımızın gençlere verdiği değerin en büyük karşılığıdır. Balkanlar, Avrupa, dünya ve olimpiyatlara katılacak arkadaşlarımız bu sıralardan çıkacak. Ülkemizi en güzel şekilde temsil edecekler ve bayrağımızı göndere çekeceksiniz. İstiklal Marşı’mızı bütün dünyaya okuyacaksınız. O yüzden yaptığınız iş çok önemli arkadaşlar. Diğer genç arkadaşlarımıza rol model oluyorsunuz. Bu büyük bir emek, büyük bir özveri. O yüzden her birinizi hayranlıkla tebrik ediyorum. İnşallah daha güzel başarılar da imza atacaksınız. Bu ülkede sporda sessiz bir devrim yaşandı. Hala da devam ediyor. Yatırımlar, tesisler her alana gittiğinizde Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın özellikle yatırımları görünüyor. Havuzlar, sentetik sahalar, basketbol salonları, atletizm pistleri, statlar vesaire baktığımızda doğusu, güneyi, batısı, kuzeyi tamamen tesislerle çevrilmiş vaziyette. Bu oranları da artırmamız lazım. Spor ile meşgul olan gençler, dijital, madde ve diğer bağımlılıkta önleyici faktör olarak bir rol oynuyorsunuz. Ben her birinizi tebrik ediyorum" ifadelerini kullandı. "Spor lisesinde geçtiğimiz dönemde ilimizin gururu oldular" Muş Valisi Avni Çakır da, Muş’un genç ve dinamik nüfus yapısının sporu doğal olarak ön plana çıkardığını belirterek, ilde sporun hem eğitimle hem de sosyal hayatla bütünleştiğini ifade etti. Vali Çakır, "Hem ilimizdeki gençlerimizin beklentileri, hayalleri, hem Muş’un spordaki konumu, durumu, hem ihtiyaçları çok güzel bir söyleşi olmuştu. Muş bir öğrenci şehri. Türkiye’nin en genç nüfuslarından birine sahip bir ilimiz. Nüfusumuz yaklaşık 400 bin. Bunun 200 bini 22 yaş altı diye söyleyebiliriz. Genç yoğun nüfusuna sahip olunca da bu da spor demek. Hem eğitimde hem de sporda çok güzel adımlar atıldı. Spor lisesinde geçtiğimiz dönemde ilimizin gururu oldular. Diğer branşlarda sporcu kardeşlerimiz var. Çok tercih edilen okulumuz. Sporla bütünleşmiş bir şehir. Spor yatırımları anlamında da çok iyi bir imkanlara sahibiz. Özellikle spor alanının güzel yatırılar yaptığı için teşekkür ediyoruz. Amacımız gençleri yarınlara çok daha güçlü bir şekilde hazırlamak" şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından sporcuların talep ve önerileri dinlendi. Söyleşiye, Muş Gençlik ve Spor Müdürü Yusuf Kılıç, İl Milli Eğitim Müdürü Abdulkadir Altay ve sporcular katıldı.