SAĞLIK - 18 Aralık 2017 Pazartesi 11:43

Modern yaşamla gelen Metabolik Sendrom’a dur de

A
A
A
Modern yaşamla gelen Metabolik Sendrom’a dur de

Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Üstün Çelikler, Metabolik sendrom hakkında önemli bilgiler verdi.

1940’lı yıllardan beri bilinen Metabolik sendrom’un, tipik belirtisi olmayan bir hastalık olduğunu, kişilerin kiloları arttıkça Metabolik sendrom riskinin arttığını, bu sebeple kilo artışına dikkat edilmesi gerektiğini, Metabolik sendrom’dan korunmanın en önemli yolunun ise düzenli hayat tarzından geçtiğini belirtti. Daha çok masabaşı işlerde görüldüğünden bahseden Çelikler; kilo artışınında etkilediği ver birçok hastalığı tetiklediğinden bahsetti.

Masabaşı işlerde çalışan kişilerde daha çok görülmektedir

Metabolik sendrom’un daha çok hareketsiz işlerde çalışan kişilerde görüldüğünü söyleyen Uzm. Dr. Üstün Çelikler, sendromun modern yaşamın getirdiği en önemli sağlık sorunlarından biri olduğunu belirtti. Metabolik sendrom’un yüksek tansiyon, yüksek kan şekeri, göbek çevresi şişmanlığı, kolestrol yüksekliği ve yine kan yağlarının bir türü olan trigliserid yüksekliği ile oluştuğunu belirten Uzm. Dr. Üstün Çelikler, bu sayılan durumların tümünün değil sadece birinin olması halinde hastalık riskinin artacağını belirterek şunları söyledi: “1940’lı yıllardan beri bilinmekte olan Metabolik sendrom birçok hastalık riskini de arttırmakta, yaşam tarzı değişikliklerinin günlük hayata uygulanmasıyla hastalık riskinde azalmalar görülebilmektedir. Metabolik sendrom’un riskini arttırdığı hastalıkların başında kalp damar hastalıkları ve felç gelmektedir. Sendrom 60 yaş ve üzerindeki kişilerde sık görülmektedir. Bu sendrom, Metabolik sendrom, Sendrom X ve Dismetabolik Sendrom adları ile bilinmektedir”dedi.

Kilo artışı metabolik sendrom riskini arttırıyor

Metabolik Sendrom’un 60 yaş ve üzerinde görülme oranının yüzde 40’ı aştığını söyleyen Uzm. Dr. Üstün Çelikler, sendromun bileşenlerinin her birini genetik faktörlerin de etkilediğini belirtti. Şişmanlığın Metabolik sendrom riskini arttırdığını söyleyen Uzm. Dr. Üstün Çelikler, vücut ağırlığı normal olan kişilerde Metabolik sendrom’un yüzde 5, kilo fazlalığı olan kişilerde yüzde 22, obez kişilerde ise yüzde 60 oranında görüldüğünü ifade etti. Uzm. Dr. Üstün Çelikler şöyle devam etti: “Kilo arttıkça risk artar. Metabolik sendrom’un menopoz sonrası kadınlarda görülme sıklığı fazladır. Aynı zamanda hareketsiz yaşam tarzı ve aşırı karbonhidratlı beslenme de riski arttırır. Gebelik diyabeti olanlarda ve ailesinde Tip 2 diyabet olanlarda metabolik sendrom gelişme riski fazladır. Alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanması olanlarda, polikistik over sendromu bulunan kadınlarda da metabolik sendrom olasılığı artar.”

 Birçok hastalığı da beraberinde getirmektedir

Uzm. Dr. Üstün Çelikler, kan şekeri anomalileri olmadıkça Metabolik sendromun çoğu kez tipik bir belirtisinin olmadığını söyledi. Kan şekerinin arttığı hallerde susuzluk hissi, ağız kuruluğu, halsizlik, idrar sıklığında artış, gece idrara kalkma gibi belirtilerin görüldüğünü belirten Uzm. Dr. Üstün Çelikler, Metabolik sendrom’un Amerika’da görülme sıklığının yüzde 38, Avrupa ülkelerinde ise yüzde 25 olarak hesaplandığını belirtti. Bu sendromun kalp hastalığı ve inme dışında yol açabileceği diğer durumların karaciğer yağlanmasına bağlı siroz, böbrek hasarına bağlı böbrek yetmezliği, uyku apnesi, yaşlılıkta demans riskinin artması olduğunu ifade etti.

 Metabolik sendrom tanısı kriterleri

Tanının konulacağı kriterlerden bahseden Çelikler, aşağıda sayılan kriterlerden üçünün bulunduğu durumlarda tanı konulduğunu söyledi.

Göbek çevresinin erkeklerde 102, kadınlarda 88 cm’yi geçmesi, kanda trigliserid düzeyinin 150 mg/dl’yi aşması, HDL kolestrolün düşük olması (erkeklerde 40 mg/dl, kadınlarda 50 mg/dl), kan basıncının 130/85’in üzerinde olması, kan şekerinin 100 mg/dl’nin üzerinde olması durumlarından tanı konulur dedi.

 Uzm. Dr. Üstün Çelikler: “Metabolik Sendrom’dan korunabilmek için düzenli egzersiz yapın”

Hayat tarzı değişiklikleri ile Metabolik sendrom’un önlenebileceğini, bunun yeterli olmadığı durumlarda tansiyon ve kan şekerini düzenleyici, kolesterolü düşürücü ilaçlara başvurulması gerektiğini belirten Uzm. Dr. Üstün Çelikler sözlerine şöyle devam etti: “Günlük 30 dakikalık hafif egzersiz veya haftada en az 5 kez tempolu yürüyüş yapılmalı, kilo almamaya özen göstermeli, fazla kilolar verilmelidir. Kilo kaybı ile insülin direnci düşer ve bu durumda da diyabet riski azalır. Kişiler Akdeniz Diyeti’ni uygulamaya özen göstermeli, sebze ve meyve tüketimini arttırarak sağlıksız yağlardan uzak durmalıdır. Kalp damar hastalıkları için önemli bir risk faktörü olan sigarayı bırakmalıdır.

 Metabolik sendromda stres ile baş etmek önemli bir durumdur. Stres ile baş edebilmek için fiziksel aktivite, iş dışı uğraşlar edinme ve düzenli uyku önemlidir.

 Kişilerin hiçbir şikayeti olmasa bile ailesinin bazı hastalıklara yatkın olması, metabolik sendrom riskini artırmaktadır. Bu sebepten düzenli aralıklarla sağlık kontrolleri yaptırılmalı; en önemlisi de düzenli egzersiz yapmaya ve sağlıklı beslenmeye özen göstermelidir”dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Dere ıslahı ve su güvenliği sağlayacak ‘Büyük Su Projesi’ başladı Sel taşkınlarına ve doğal afetlere karşı çözüm bulmak adına önemli bir proje olan ve DSİ tarafından yapılan “Büyük Su Projesi”nde çalışmalar başladı. Hacılar Belediyesi, ilçe için öneme sahip olan dere ıslahı ve su güvenliği projesinde yapım çalışmaları devam ediyor. Hacılar Belediye Başkanı Bilal Özdoğan, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından, yaklaşık 200 milyon TL’lik bir yatırımla ilçedeki tüm derelerin ıslah edilerek taşkın su kanallarının oluşturulması için çalışmaların hızla devam ettiğini belirtti. Özdoğan, yaptığı açıklamada, "Dere ıslahı ve su güvenliği bizim için önemli ve üzerinde sıklıkla durduğumuz, çalıştığımız konulardan birisiydi. Devlet Su İşleri Bölge Müdürlüğümüz tarafından, Beğendik Mahallesi Gizem Sokak’ta geçtiğimiz yıl yapımı tamamlanan, Güney istikametine doğru 700 metrelik bir kanal yapılmıştı. Yine bu kanalın devamında güney istikametinde yaklaşık 2 km’lik bir kısmın yapımına devam ediliyor. Aksu Deresi’nin memba kısmında 1.869 metre çift taraflı beton ağırlıklı taşkın kontrol kanalı ve 11 adet menfez, mansap kısmında 595 metre çift taraflı beton ağırlıklı taşkın kontrol kanalı ve 3 adet menfez, Lara Deresi’ne 74 metre çift taraflı beton ağırlıklı taşkın kontrol kanalı ve duvar üstlerine pano panel tel çit yapılacak" dedi. Aksu Deresi ve Lara Deresi’nin Hacılar ilçesi içerisinden Erciyes’in eteklerinden inerek Beğendik Bağları, Organize Sanayi Bölgesi’nin güneyinden geçerek Boğaz köprüye ulaştığını ifade eden Başkan Özdoğan, “Bu bütün çalışmalar, ilave projelerle birlikte 3 kilometrelik bir taşkın koruma kanalını 2024 yılında tamamlamış olacağız. Böylelikle küresel iklimdeki değişiklikler, meydana gelebilecek sel baskınları ve ani yağışlarında vatandaşımızın herhangi bir can ve mal kaybına uğramasını engellemiş olacağız” dedi.
Sivas "Babam çekirdeğinden büyüttü" dediği ağaca öyle bir not astı ki gören 2 kez düşündü Sivas’ta bir esnaf, baba yadigârı ağacı korumak için ilginç bir yönteme başvurdu. Meyvelerini alırken vatandaşların zarar vermesinin önüne geçmek isteyen esnaf, ağacın dalına ilginç bir not astı. Sivas’ta Çarşıbaşı Mahallesi’nde bir esnafın beton binalar arasında yetiştirdiği kayısı ağacı, görenlerin ilgisini çekiyor. Yaklaşık 13 yıl önce meyve çekirdeğinden ekilip taşıma suyu ile büyütülen kayısı ağacının meyveleri için zarar görmeye başladı. Dallarındaki meyveleri alırken ağaca zarar verildiğini gören esnaf Mesut Gülle, ağacın zarar görmesini engellemek için ilginç bir yönteme başvurdu. Ağacı ilaçlatan Gülle, yazdığı notta, "Ey iman edenler, dokunmayın çok fenayım. Bakımlarımı yeni yaptırdım. Ben sizin saçınızı sakalınızı yolmuyorsam bir zahmet siz de bana dokunmayın" ifadelerine yer verdi. "Babamızın yadigârı ağaca sahip çıkmaya çalışıyoruz" Yaz geldiğinde vatandaşların hem bu ağacın meyvesinden hem de gölgesinden yararlandığını söyleyen Mesut Gülle, “Bu çevrede hiç ağaç yok. Babam bu kayısı ağacını çekirdekten büyüttü. Çevrede su bile yok, bu ağaca su taşıdı. Biz de babamızın yadigârı ağaca sahip çıkmaya çalışıyoruz. Bu ağaca yazıyı asmamızın sebebi de insanların ağaca zarar vermesi. Meyve yemek adına ağacın dallarını kopartıyorlar. Bu durumun önüne geçmek için kendimizce bir önlem almak istedik ve ‘Ey iman edenler, dokunmayın çok fenayım. Bakımlarımı yeni yaptırdım. Ben sizin saçınızı sakalınızı yolmuyorsam bir zahmet siz de bana dokunmayın’ yazısını yazarak aslında ağacı dillendirdik” dedi. “Yazıyı görüp kıranlar da oluyor” Yazıyı görenlerin şaşırdığını ifade eden Gülle, “Tebrik edenler de var, yazıyı okuduğu halde gelip ağacın dalını kıranlar da var. Her mevsim geçişlerinde ağacın soğuktan etkilenmemesi için ağacı tamamen naylonla kapatıp tedbir alıyoruz. Ağaca özen gösteriyoruz ama insanlar biraz duyarsız. Çevrede hiç ağaç yok ve burada kısıtlı bir alan var. Yaz aylarında bu ağacın gölgesinde insanlar oturuyor, dinleniyor. Fakat meyve yemek adına ağaca çok zarar veren var” şeklinde konuştu.
Kütahya Kütahya’da 2022, 2023 ve 2024 yılı hırsızlık olay sayıları açıklandı İl Emniyet Müdürlüğü 2022, 2023 ve 2024 yıllarında il merkezi hırsızlık olay sayılarını açıkladı. Yapılan açıklamaya göre, 2022 yılında il merkezinde, açıktan hırsızlık 92, evden hırsızlık 108, işyerinden ve kurumdan hırsızlık 82, motosiklet hırsızlığı 44, oto hırsızlığı 11, otodan hırsızlık 43 ve diğer hırsızlıklar 47 olmak üzere toplam 427 olay meydana geldi. Bu suçlardan toplam 34 fail (8 yaşı küçük, 26 yaşı büyük) adli merciler tarafından tutuklandı. “2023 yılı” 2023 yılında, açıktan hırsızlık 118, evden hırsızlık 42, işyerinden ve kurumdan hırsızlık 40, motosiklet hırsızlığı 22, oto hırsızlığı 12, otodan hırsızlık 34 ve diğer hırsızlık suçlarından 38 olmak üzere toplam 306 adet hırsızlık olayı meydana geldi. Bu olaylardan toplam 73 fail (9 yaşı küçük, 64 yaşı büyük) adli merciler tarafından tutuklandı. “2024 Yılı” 2024 yılında, açıktan hırsızlık 27, evden hırsızlık 7, işyerinden ve kurumdan hırsızlık 6, motosiklet hırsızlığı 6, oto hırsızlığı 4, otodan hırsızlık 6 ve diğer hırsızlık suçlarından 2 olmak üzere toplam 58 adet hırsızlık olayı meydana geldi. Bu olaylardan toplam 16 fail (5 yaşı küçük,11 yaşı büyük) adli merciler tarafından tutuklandı. 2024 yılında 4 oto hırsızlığı suçu meydana geldi. Bu olayların hepsi aydınlatılırken, çalıntı araçlar bulunarak sahibine teslim edildi. 2023 yılında 12 oto hırsızlığı suçu meydana geldi. Bu olaylardan 10 adet oto bulunarak sahibine teslim edildi. 2 t otonun bulunmasına yönelik çalışmalar devam ediyor. 2023 ve 2024 yılları(26.04.2024 tarihine kadar) hırsızlık olayları karşılaştırıldığında il merkezinde, evden hırsızlık olaylarında yüzde 50, motosiklet hırsızlığı olaylarında yüzde 33, işyerinden ve kurumdan hırsızlık olaylarında yüzde 63, otodan hırsızlık olaylarında yüzde 70, açıktan hırsızlık olaylarında yüzde 51 olmak üzere toplam hırsızlık olaylarında yüzde 55 oranında azalma meydana geldi.