EĞİTİM - 03 Aralık 2020 Perşembe 11:33

Motivasyon kaygıyı yener

A
A
A
Motivasyon kaygıyı yener

Uzaktan eğitim başladı ve okul yeniden eve taşındı. Bu eğitim öğretim yılını kayıpsız hatta yeni beceri ve kazanımlarla tamamlamanın mümkün olduğuna dikkat çeken Uğur Okulları PDR ve Ar-Ge’den Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Barış Sezgin “Disiplinli olmak ve planlı çalışmak yolumuzu aydınlatır. Bireyi kaygıdan uzak tutacak en önemli unsur motivasyondur” dedi.

Covid-19 tedbirleri kapsamında, tüm kademelerde uzaktan eğitimin başlamasıyla birlikte okul yeniden eve taşındı. Uğur Okulları PDR ve Ar-Ge’den Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Barış Sezgin, öğrencilerin uzaktan eğitim sürecini daha iyi yönetebilmesi, ebeveynlerin ise çocuklarına destek olabilmek adına dikkat etmesi gerekenleri anlattı. Geçtiğimiz yıl edinilen tecrübeler ışığında, bu eğitim öğretim yılını kayıpsız hatta yeni beceri ve kazanımlar edinerek tamamlamanın mümkün olduğuna dikkat çeken Uğur Okulları PDR ve Ar-Ge’den Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Barış Sezgin “Kaygının en büyük düşmanı motivasyondur” dedi.

Geçtiğimiz mart ayından bu yana yaşanan süreçte en çok sınav gruplarının kaygıya kapıldığını dile getiren Sezgin “Disiplinli olmak ve planlı çalışmak yolumuzu aydınlatır. Bireyi kaygıdan uzak tutacak en önemli unsur motivasyondur. Öğrenciler kendilerine öncelikle kısa süreli hedefler koymalı. Bu hedeflere ulaşıldıkça içsel motivasyon artacaktır. Unutmayalım ki motivasyon her zaman kaygıyı yener. Öte yandan öğrencilerin hayatının bundan sonraki sürecinde etkili olacak bu dönemde kaygı yaşamalarını da normal karşılıyoruz. Ancak kaygı korkuya, korku dehşete dönüşürse bu durum öğrenmenin önüne geçer” diye konuştu.

Rutinler bireyin kendini güvende hissetmesini sağlar
Evde yaşam düzeninin ve kurallara bağlı bir rutinin oluşturulması gerektiğini söyleyen Barış Sezgin sözlerini şöyle sürdürdü: “Kriz durumlarında rutinler, insanın kendini güvende hissetmesini sağlar. Aileler günlük rutinini oluşturmalı. Kahvaltı saati, ders saati, film saati gibi günlük ya da haftalık planlar yapılmalı. Bu rutin içinde ders programının öğrenci ve aile tarafından ortak gündem ile takip edilmesi oldukça önem taşıyor. Bu öğrencinin hem kendini daha güvende hissetmesine hem de akademik verimliliğinin artmasına yardımcı olur. Öğrenci için olabildiği kadar sade ve dış etkenlerden arınmış bir çalışma ortamı oluşturulmalı. Öğrencilerin ders sırasında gerekli tüm kitap defter tablet gibi araç gereçleri yeterli düzeyde yanlarında olmalı. Unutmayalım ki ev özel yaşam merkezi, okul ya da iş yeri ise kamusal yaşam merkezidir. Bu iki alan birbirine karıştırılmamalı. Hatta çocukların ruhsal sağlığını desteklemek adına ev kıyafetleriyle de online derse katılmanın doğru olmadığını düşünüyorum.”

Ebeveyn evde öğretmene dönüşmemeli
Dijital dünyada, anne ve babanın çocuğa rol model olması gerektiğini ifade eden Barış Sezgin sözlerini şöyle sürdürdü: “Ebeveynler çocuğun kendi öz düzenleme becerilerini geliştirmesine destek olmalı. Çocuğun bir gününü planlayıp, o günü yaşayıp, günün sonunda değerlendirmesine ve ertesi gün için kendisine hedef koymasına, kendi sorumluluklarını yerine getirmesine, bununla ilgili kendine motivasyon oluşturmasına öz düzenleme denir. Öte yandan anne ve baba evde bir öğretmene dönüşmemeli. Yönlendirici, teşvik edici ve motive edici olmalı. Eğer tamamen bir öğretmene dönüşürse bu ebeveyn ve çocuk ilişkisine zarar verir.”

Küçüklere sorumluluk gençlere özgürlük
Küçük yaş gruplarına sorumluluk vermenin çocuk gelişimini olumlu desteklediğini belirten Sezgin “Özellikle pandemi sürecinde küçük yaş gruplarında ‘regresif’ tavırlarla karşılaşılıyor. Ebeveynler çocukların sorumluluklarını üstlendikçe, çocuklarda istediğini ağlayarak yaptırma ya da kendi problemlerini ebeveynine çözdürme gibi davranışlar ortaya çıkıyor. Hatta anne ve babayla beraber uyumaya başlayan çocuklar var. Bu tip durumlarda anne ve babanın bu davranışları kontrol altına alması gerekiyor. Çünkü ‘regresyon’ kar tanesiyle başlayıp bir kar topuna dönüşebilir. Küçük çocuklara odasını toplama, birlikte yemek hazırlama, tamirat gibi sorumluluklar verilmeli. Öte yandan ergenlik dönemindeki gruplara ise özgürlük alanı sağlanmalı. Bireysel özgürlüklere saygı gösterilmeli. Birbirine saygı gösteren bireylerin pandemi sürecini daha sağlıklı geçirdiğini gözlemliyoruz” diye konuştu.

‘Ders anlatmak yerine çok soru sorun’
Çocuktaki merak duygusunu uyandırarak küçük yaş grupları ile daha sağlıklı iletişim kurulacağını dile getiren Sezgin sözlerini şöyle sürdürdü: “Çocuk ne kadar çok merak ederse o kadar hızlı öğrenir. Öğretmen bir konuyu uzun uzun anlatmak yerine çocuklara sorular sorarak merak duygusunu uyandırabilir. Bu nedenle öğretmenlerimize ‘bol bol anlatmayın, bol bol sorun’ önerisinde bulunuyoruz. Çocukların mesleği oyunculuktur ve uzaktan eğitimin içinde de mutlaka oyun olmalıdır. Böylece öğrenme eylemini bir çekim merkezi haline dönüştürebiliriz. Uzaktan eğitim sürecinde küçük yaş gruplarını sosyalleşme konusunda da desteklemek gerekiyor. Çünkü en çok sosyal gelişim yönünden eksik kalıyorlar. Öğretmenlerimiz ders aralarında çocukların arkadaşlarıyla sohbet etmesi için konular oluşturabilir, ya da birlikte oyunlar oynanabilir.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya Geçit: “Çağdaş yaşam koşullarına sahip bir Yeşilyurt inşa edeceğiz” ‘Başkanım Yanımda’ projesi kapsamında Kaynarca Mahallesi’nde düzenlenen istişare toplantısında mahalle sakinleriyle bir araya gelip, talepleri yerinde dinleyen Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit, ilçenin 81 mahallesinin gelişmişlik seviyesini aynı düzeye çekip, tüm vatandaşların yaşam kalitesini artıracaklarını söyledi. Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit’in ev sahipliğinde Sabri Akdağ Kültür ve Sanat Merkezinin ön kısmında düzenlenen istişare ve değerlendirme toplantısına AK Parti Yeşilyurt İlçe Başkanı Ramazan Yaylacı, Yeşilyurt Belediyesi Meclis Üyeleri ve Yeşilyurt Belediyesi Başkan Yardımcıları, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, AFAD, MASKİ, AKSA Doğalgaz ve TEDAŞ Yetkilileri, Kaynarca Mahalle Muhtarı Mehmet Güner ile çok sayıda vatandaş katıldı. Toplantının oldukça verimli geçtiğini söyleyen Kaynarca Mahalle Muhtarı Mehmet Güner, “Vatandaşlarla bire bir irtibata geçerek sorunları yerinde dinleyen ve çözüm üretmeye gayret eden Belediye Başkanımıza tüm mahalle sakinleri adına teşekkürlerimi sunuyorum. Mahallemiz İlhan Başkanı seviyor ve kendisine umut bağlamıştır. İnşallah güzel işler yapılacak, bizler buna inanıyoruz” dedi. AK Parti Yeşilyurt İlçe Başkanı Ramazan Yaylacı ise, "İlçemizin her noktasının gelişimi bizim için önemlidir. Çevre yolunun alt tarafı diye tabir edilen tüm yaşam alanlarının hak ettiği değere kavuşması içinde ne gerekiyorsa yapıyoruz” ifadelerini kullandı. Yeşilyurt’ta deprem yaralarını sarmak adına başlattıkları planlı, sistemli ve koordineli çalışmalara vatandaşların taleplerine göre şekil verdiklerini ifade eden Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit ise en büyük hedeflerinin daha güzel ve daha çağdaş yaşam koşullarına sahip bir Yeşilyurt inşa etmek olduğunu söyledi. Yeşilyurt’un her noktasına kaliteli ve kalıcı hizmetler götürmek için özveriyle çalıştıklarını ifade eden Başkan Geçit, ortak amaçlarının 81 mahallenin tamamının yaşam kalitesini aynı düzeye getirmek olduğunu söyledi. “Ayırmadan, ayrıştırmadan, var gücümüzle Yeşilyurt için çalışıyoruz” sözleriyle konuşmasını devam ettiren Başkan Geçit, Yeşilyurt’u yeniden inşa ederken her türlü yenilikçi fikre açık olduklarını hatırlatarak, “İlçemizin 81 mahallesi bizim için ayrı bir değer ve kıymet taşımaktadır. Bizim öncelikli hedefimiz ilçemizin tüm yaşam alanlarının gelişmişlik düzeyini aynı seviyeye getirmektir. 81 mahallemizin aynı kalitede hizmetlere kavuşmasıyla birlikte bütün hemşerilerimizin güzel, modern ve yaşanabilir alanlarda güvenli bir hayat sürmesidir. Belediyedeki ekiplerimizle, il ve ilçe teşkilatlarımızla ve kurum temsilcilerimizle hemşerilerimizin her daim emrindeyiz. Geçtiğimiz yıl yaşadığımız büyük depremler yüreğimizi dağladı, büyük acılar yaşadık ancak bize radikal dönüşüm fırsatı da getirdi. Deprem bölgelerini önceleyen ve çok büyük yatırımların bu bölgeye gelmesini sağlayan merkezi hükümetimizin de destekleri neticesinde ilçemizin dört bir tarafındaki deprem yaralarını el birliğiyle sararak, gelecek nesillere daha müreffeh, daha yaşanabilir bir ilçe emanet etmek için çalışıyoruz" şeklinde konuştu. Başkan Geçit, hep birlikte hareket ederek güzel işlerin altına imza atacaklarını da ifade ederek, “Kaynarca ile bu bölgemizin sorunlarını ve çözüm yollarını hep birlikte ele aldık, iletilen sorunların çözümü için hemen harekete geçeceğiz. Bu birliktelik ve ortak gayretle Kaynarca Mahallemizi ileriye taşıyarak, daha iyi bir yaşam alanı haline getirmek için kararlıyız. Vatandaşımızın memnuniyeti için ne kadar çalışsak azdır, bize duyulan güveni boşa çıkarmamak için gece gündüz demeden çalışıyoruz. ‘Başkanım Yanımda’ projemiz ile de vatandaşlarımızın ayağına kadar giderek, sorunları bire bir dinliyoruz, hep birlikte çözüm yollarını ele alıyoruz, çok verimli görüşmeler yapıyoruz. ‘Hemşerilerimizle Birlikteyiz’ demek, sadece yan yana olmak değil, birbirimize değer katmayı, zor zamanlarda birlikte mücadele etmeyi ve mutlu anları paylaşmayı içermektedir. Bu birlik, bugün ve gelecekte güç ve kararlılıkla yol almamızı sağlayacaktır, buna eminiz. Çünkü biz bu yola çıkarken Yeşilyurt’u iki yıl içerisinde yeniden ayağa kaldıracağız diye sözler verdik, bu sözü yerine getirmek içinde ne gerekiyorsa yapıyoruz, durmak asla yok haftanın yedi günü 24 saat Yeşilyurt için çaba sarf ediyoruz” diye konuştu. Kaynarca mahalle sakinlerinin taleplerini paylaştıkları ‘Başkanım Yanımda’ projesi çerçevesinde gerek Yeşilyurt genelinde gerekse de Kaynarca bölgesinde yapılacak yeni düzenlemeler, imar plan uygulamaları ve rezerv alanlarla ilgili karşılıklı fikir alış verişin de bulunuldu. Mahalle sakinlerinin tek tek söz alarak talep ve isteklerini paylaştıkları toplantıda Yeşilyurt ilçesindeki rezerv alanları, afet konutları, alt yapı çalışmaları ve imar planlamalarına ilişkin olarak mahalle sakinlerinin taleplerine detaylı yanıtlar verildi.
Bolu Yangından geriye sadece 120 lirası ve 7 köpeği kaldı Bolu’nun Göynük ilçesinde iki katlı ahşap evde çıkan yangında ev ve eşyalar kullanılamaz hale gelirken, kumbara olarak kullanılan pet şişedeki 120 TL zarar görmedi. Maddi kayıp yaşayan ev sahibinin tek tesellisi ise, "Onlar benim dünyam" dediği 7 köpeğin yangından etkilenmemesi oldu. Sünnet köyü Yapraklı Mahallesi’nde ikamet eden Mehmet Alataş’a ait iki katlı ahşap evde gece saatlerinde yangı çıktı. Dumanları fark eden Alataş yangına kendi imkanlarıyla müdahale etti, vatandaşlar ise 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarda bulundu. Adrese gelen itfaiye ekipleri, evde soğutma çalışması yaptı. Ev ve eşyalar kullanılamaz hale gelirken, Alataş’ın kumbara olarak kullandığı ve bir miktar para biriktirdiği pet şişe zarar görmedi. Şişenin içerisinde toplamda 120 TL olduğu öğrenildi. Tüm evi ve eşyaları küle dönen Alataş’ın tek tesellisi ise beslediği 7 köpeğin yangın sebebiyle zarar görmemesi oldu. Gece saatlerinde uyuduğu sırada koku duyduğunu söyleyen Mehmet Alataş, "Dışarıya çıktım. Dışarıda bir şey olmadığını görünce yeniden içeri girdim ve tavanda hafif bir duman fark ettim. Ateşi gördüm. Kesim motoru ile çatıdaki ahşap parçasını kestim. Yangın söndürme tüpleri de vardı. İkisi de doluydu. Yangını söndürmemde tüpler çok etkili oldu" dedi. Yangında eşyalarının kullanılamaz hale geldiğini ancak kumbara olarak kullandığı pet şişesinin yanmadığını ifade eden Alataş, "Mutfak dolabının altında duruyordu. Herhalde mutfak dolabı yanmasını engellemiş. Elime geçen bozuk paraları biriktiriyordum. Paralarım yandı, hiç param kalmamıştı" diye konuştu. "Onlar benim dünyam" Mehmet Alataş bahçesinde 7 köpek beslediğini de belirterek, "Köpeklerin her gün yemeklerini, sularını veririm. Bu memlekette herkes bilir. Bunlar benim çocuklarımdır. Çok şükür köpeklere bir şey olmadı. O zaman çok üzülürdüm. Onlar benim dünyam, her şeyim" ifadelerini kullandı.
Gaziantep Şahinbey Belediyesi temizlik videosuyla gündem oldu Yıllardır çevreye duyarlılık videoları ve projeleri üreten Şahinbey Belediyesi’nin vatandaşların çevreyi temiz tutması yönünde çektiği video sosyal medyada viral oldu. Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, çevre temizliği konusunda gösterdiği hassasiyet bir kez daha ülke gündemine oturdu. Daha önce Bankam Atık, Yeşil Düdük ve evinin önünü temiz tutana temizlik seti hediyesi gibi projeler yaparak vatandaşları çevre temizliği konusunda bilinçlendiren Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, çevre temizliği konusunda sosyal medyasından yayınlattığı video büyük ses getirdi. Atma projesine Şahinbey damgası Türkiye’nin sokaklarını temiz tutmak amacıyla Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un eşi ve ATMA Derneği Başkanı Pervin Ersoy öncülüğünde başlatılan “Atma” kampanyasında Şahinbey Belediyesi’nin projeleri ilgi gördü. Özellikle sosyal medyada temizlik üzerine yapılan çekimler ATMA Derneği Başkanı Pervin Ersoy’un beğenisini ve takdirini kazandı. "Önemli bir kampanya" Atma Derneği’nin düzenlediği programda çevre temizliği konusunda yaptığı çalışmaları anlatan Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu “Belediyelerin görevi çöpleri toplamaktır. Belli başlı noktalardan bunları zaten topluyoruz. Bununla ilgili bir sıkıntı yok. Ama her kişinin arkasına, her sokağın başına bir tane temizlik görevlisi koyulursa belediyenin diğer faaliyetleri yapılamaz. Bu nedenle yıllardan beri bizim de kullandığımız bir slogan vardı ‘En güzel temizlik, kirletmemektir’ diye. Bunu hep anlatmaya çalıştık. Bu yüzden Atma projesini önemsiyoruz. Bu programı düzenleyen, destekleyen herkesi yürekten kutlarım” ifadelerini kullandı. “En güzel temizlik kirletmemektir” Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu vatandaşları çevre duyarlılığı konusunda bilgilendirici çalışmalar yaptıklarını belirterek, “Çevre temizliğini çok önemsiyoruz ve yıllardır da bunun mücadelesini veriyoruz. Çevre temizliği konusunda çocukları bilgilendirmek için tüm okulları kendim ziyaret ettim ve çocuklara ‘en güzel temizlik kirletmemektir’ dedim. Sokaklar evimiz evimizi temiz tutmamız gerekiyor. Mesela evinizin içerisinde otururken halının üzerine yediğiniz çekirdeğin kabuğunu atıyor musunuz? Madem evimizin içerisine atmıyorsak, Şahinbey de evimiz bu nedenle ilçemizin sokaklarını, caddelerini okullarını ve parklarını temiz tutmamız gerekiyor. Sosyal medyada paylaştığımız videoda çektiğimiz şeyler yaşamın içerisinde yaşadığımız birçok şeyden bir kaçıydı. Bunu canlandıralım dedik. Zaten parklara gittiğimizde bankların ve kamelyaların altlarına hep çekirdek kabuğu atıyorlar veya yerlere sigara izmariti atıyorlar. Onları taşların arasından toplamak çok zor. Temizlik anlamında farkındalığı yakalamak için okullarda yeşil yelek giyip ellerimize eldiven takarak çocuklarla sokak temizlikleri yapıyoruz. Böylelikle atılan çöplerin yerden ne kadar zor toplandığını gören çocuk bir daha yere çöp atmıyor. Çocuklara ne kadar küçük yaşta bu eğitimi verirsek o eğitim kalıcı hale geliyor. Bizim çöp diye attığımız birçok şey geri dönüşüm malzemesi olarak kullanılabilecek atıklar. Cumhurbaşkanımızın eşi Emine Erdoğan Hanımefendinin başlattığı geri dönüşüm projesini teşvik etmek için kalabalık noktalara Bankam Atık noktaları oluşturduk. Vatandaşlarımız kendi evlerinde ve iş yerlerinde biriktirdikleri geri dönüşüm malzemelerini Bankam Atık noktalarına getiriyorlar ve getirdikleri malzemeler için verilen puanlar karşılığında hediyeler veriyoruz. Böylelikle sokağa atılan çöp miktarı da azalıyor. Bir taraftan geri dönüşümü teşvik ederken bir taraftan da sokaklara çöp atılmamasını teşvik ediyoruz. En güzel temizlik kirletmemektir” diye konuştu.