GÜNDEM - 12 Ocak 2019 Cumartesi 12:01

Muhterem Nur, 'Artık yeter, yeter diyorum' diyerek savcılığa başvurdu

A
A
A
Muhterem Nur, 'Artık yeter, yeter diyorum' diyerek savcılığa başvurdu

Müslüm Gürses'in eşi Muhterem Nur Akbaş, Müslüm filminde kullanılan yüzük ve gömleğin imitasyon olmasına rağmen gerçekmiş gibi açık arttırmayla satıldığı iddiasıyla savcılığa başvurdu.

 Engelsiz Yaşam Vakfı ve Müslüm filminin yapımcısı Mustafa Uslu hakkında suç duyurusunda bulunan Akbaş, "Eşimin ismini paramparça ediyorlar. Gerçek yüzük parmağımda. Dünyanın en büyük parasını verseler vermem" dedi. 

Merhum sanatçı Müslüm Gürses'in eşi Muhterem Nur Akbaş, geçtiğimiz günlerde Engelsiz Yaşam Vakfı’nın “9.Yılın En İyileri Ödül Töreni”nde Müslüm Gürses’in gömleği ve zümrüt taşlı yüzünü açık arttırmayla satışa çıkarmasını savcılığa taşıdı. Akbaş, avukatı Bahar Can Milli ile birlikte Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayına gelerek Engelsiz Yaşam Vakfı ve Müslüm filmi yapımcısı Mustafa Uslu hakkında “nitelikli dolandırıcılık” iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.

Satıldığı iddia edilen gömlek Şanlıurfa'daki müzede 

Akbaş, savcılığa verdiği ifadesinde Engelsiz Yaşam Vakfı'nın 8 Ocak 2019'da bir otelde düzenlenen ödül töreninde Müslüm Gürses'e ait olduğu iddia edilen gömlek ve yüzüğün açık arttırmayla satışa çıkarıldığını, hem kamuoyu hem de şahsının dolandırıldığını öne sürdü. Gürses'in yaşamı boyunca parmağından hiç çıkarmadığı iddia edilen ve açık arttırmayla satılan yüzüğün sahte olduğunu, gerçek yüzüğün şu anda parmağında olduğunu dile getiren Akbaş, satıldığı iddia edilen gömleğin ise Şanlıurfa'daki müzede bulunduğu söyledi.

"Hatıralarımın malzeme olmasından ve paraya dönüşmesinden rahatsızım" 

İfadesinde, sahte eşyaların satışı yapılarak şahsi menfaat sağlandığını kaydeden Akbaş, "Samimi olsalardı amaç gerçekten vakıf yararına yardım olsaydı, yapımcılar kazandıkları parayla şahsi yardım yaparlardı. Hatıralarımın malzeme olmasından ve paraya dönüşmesinden oldukça rahatsız olmaktayım. Vakfın araç olarak kullanılması suretiyle insanları dolandıran şüpheli şahısların tespit edilerek cezalandırılmasını istiyorum. Şikayetçiyim" dedi.

"Bizi çok fena parçalıyorlar, eşimin ismini paramparça ediyorlar" 

Muhterem Nur Akbaş, suç duyurusu ve ifade işleminin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Satıldığı kaydedilen yüzüğün gerçeğinin, parmağındaki yüzük olduğu söyleyerek yüzüğü gösteren Akbaş, "Eşimin imitasyon gömleği ve yüzüğünün gerçekmiş gibi açık arttırmayla satılıp bağışta bulunuluyor. Böyle şeylerden çok zedeleniyorum. Bizi çok fena parçalıyorlar. Sözleşmede böyle bir madde olmadığı halde, bana danışmadan onayımı almadan bu tür bir işe başvurmuşlar. Onları suçlu buluyorum bu nedenle. Filmden oldukça büyük bir para kazandılar. O paranın içinden bağışta bulunsalar daha çok makbule geçerdi. Kırıntı parayla 10 bin liraya 20 bin liraya yüzük, gömlek satılacak. Herkes bunu yapabilir ama milyonlar kazanan bir insan bunu yaparsa benim için çok üzücü olay. Eşimin ismini böyle paramparça ediyorlar, eşimi kullanıyorlar. Artık yeter. Yeter diyorum" ifadelerini kullandı.

"O kadar para kazansam paranın yarısını veririm" 

Muhterem Nur, yapımcı Mustafa Uslu'nun bağışta bulunmak için etkinlikte yüzüğü satışa çıkardığını ancak bunun bir reklam olabileceğini ifade etti. Gömleğin Gürses'in değil, filmde giyilen gömlek olabileceğini aktaran Nur, "Yaptıklarını duyduğum gün ofislerine gittim. Bana danışabilirlerdi doğru mu değil mi diye. Ben de o zaman 'Dünyanın parasını kazandınız, bu paranın içinden veremez miydiniz?' yani. Ben bunu konuşacağım zaman şehit ailelerinin karşıma çıkar diye söylendi. Ben şehit aileleri için çok üzülüyorum. O kadar para kazansam paranın yarısını veririm" dedi.

"Bu yüzüğü 38 yıl önce aldık, dünyanın en büyük parasını verseler vermem" 

Parmağındaki yüzüğü Müslüm Gürses ile 38 yıl önce aldıklarını söyleyen Akbaş, "Bu yüzüğü 250 liraya yaptırdık. Kendisini kaybedeli 6 sene oldu. Bu yüzük parmağımda. Dünyanın en büyük parasını verseler ben bu yüzüğü vermem" dedi. Akbaş, kendisinde dahi Müslüm Gürses'in gömleği olmadığını, bütün gömleklerini geçmiş yıllarda Şanlıurfa'daki Müslüm Gürses Müzesi'ne bağışladığını söyledi. Müzeden bir tane bile gömlek verilemeyeceğini anlatan Akbaş, Gürses'in balmumu heykeli yapılacağında müzeden ricayla bir gömlek istediğini ancak 'olmaz' yanıtı aldığını, bu nedenle o gömleğin de gerçek olmayacağını söyledi.

"Yüzük, Muhterem Hanım'ın parmağında, gömlek de müzede" 

Avukat Bahar Can Milli ise yaptığı açıklamada, "Engelsiz Yaşam Vakfı'nın düzenlediği törende açık arttırmada da Müslüm Gürses’e ait olduğu iddia edilen yüzük ve gömlek satılmış. Bu gömlek ve yüzük tamamen sahte. Yüzük, Muhterem Hanım'ın parmağında, gömlek de müzede. Başsavcılığa suç duyurusunda bulunduk. Mustafa Uslu ve söz konusu vakıf hakkında ifade verdik" ifadelerini kullandı.  

Yusuf Melikoğlu
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Meclis üyesini sıkıştırıp, aracı yumrukladı… O anlar kamerada Bursa’da Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, trafikte yol verme tartışması sonrası saldırıya uğradı. İddiaya göre yol vermediği gerekçesiyle öfkelenen şüpheli sürücü, Bodur’u takip ederek aracına saldırdı. O anlar kameraya yansırken, şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Hamitler Mahallesi Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı üzerinde seyir halinde olan Özlem Bodur, yol verme meselesi nedeniyle tanımadığı bir sürücünün tepkisiyle karşılaştı. İddiaya göre şüpheli sürücü, bu nedenle trafikte Bodur’u sıkıştırarak sinkaflı el hareketlerinde bulundu. Sıkıştırma nedeniyle durmak zorunda kalan Bodur, bu sırada araçtan inen şahıs A.G.’nin saldırısına uğradı. Şüpheli önce aracın aynasını kırdı, ardından araca yumruk atıp olay yerinden uzaklaştı. O anlar kameraya yansırken, şüphelinin "Seninle görüşeceğiz, seni öldürürüm" şeklinde tehditlerde bulunduğu iddia edildi. Olay sonrası polis merkezine başvuran Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, maddi zarar oluşmadığını ancak hakaret ve tehditlere maruz kaldığını belirterek şikâyetçi oldu. Yapılan araştırmada söz konusu aracın sahibinin A.G. olduğu tespit edildi. Şüpheli A.G.’nin ifadesinde suçlamaların bir kısmını kabul ettiği öğrenildi. Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda adliyeye sevk edilen şüpheli A.G., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan, olayın ardından AK Parti ve MHP’li milletvekillerinden ve Meclis üyelerinden Özlem Bodur’a destek mesajları geldi. Milletvekilleri, trafikte şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak sürecin yakından takip edileceğini ifade etti.
Aydın Bir kişinin öldüğü kaçak define olayında 1 tutuklama Aydın’ın Efeler ilçesinde iddiaya göre define aramak için kaçak kazı yaparken girdiği tünelde mahsur kalan şahıs ekiplerin saatler süren arama çalışmasının ardından ölü olarak bulunurken, tünelin dışında bekleyen diğer şahıs ise jandarmadaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, sabaha karşı Kalfaköy Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, define aramak için kaçak kazı yaptıkları iddia edilen şahıslardan biri açtıkları tünele girdi. Dışarıda kalan T.Y. (44) içerideki Sezer Ayhan (32) isimli arkadaşından uzun süre haber alamayınca durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye jandarma, AFAD, UMKE, Jandarma Arama Kurtarma Ekibi (JAK) yönlendirildi. Kısa sürede bölgeye gelen ekipler tünel içerisindeki Ayhan’a ulaşmak için çalışma başlattı. Yaklaşık 20 metre uzunluğundaki tünelin uzun ve dar olması ekiplerin çalışmalarını güçleştirirken, saatler süren kurtarma çalışmalarının ardından Ayhan ölü olarak bulundu. İzmir İl Afet Müdürlüğü’nden getirilen temiz hava besleme sistemi ile mahsur kaldığı tünelden ölü olarak çıkarılan Ayhan’ın cansız bedeni hastane morguna kaldırılırken, kesin ölüm nedeni yapılacak olan otopsinin ardından belli olacak. Tutuklandı Tünel dışında kalan T.Y. isimli şahıs jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen T.Y. çıkartıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul Emre Belözoğlu: "Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var" Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, minimum 7-8 transfer yapılması gerektiğini söyledi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Kasımpaşa deplasmanda oynadığı Galatasaray’a 3-0’lık skorla yenildi. Mücadelenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, "Galatasaray’a karşı yapabileceğimiz net bir şekilde detaylandırdığımız yerler vardı. Oyunu tutmak adına bence elinden geldiğince uygulamaya çalışan bir oyuncu grubum var. Oyunu 1-0 tuttuk. Galatasaray geçiş yaparken, topu kaptırdığınızda geçişe geçişte güçlü bir takım. Set hücumunda güçlü bir takım. İki tarafı da çok iyi oynayabilen bir takım. Bunun hazırlığını yapmıştık. 1-0 giderken 65-70’te hamle yaptık. Hamlenin karşılığında da biraz daha cüretkar oynamaya çalıştık. Böyle olunca da biraz daha onların daha rahat alan bulmasını vesile oldu. Hücum anlamında isteklerimizi yapamadık. Defans anlamında belli alanlarda Galatasaray’ı sıkıştırdık. Oyuncularımın isteğini, arzusunu görebiliyorum. Devreyle beraber değişmemiz gerekiyor. Kasımpaşa ilk defa sahasında maç kazanmadan devreyi bitirdi. O yüzden takımımızda değişim kaçınılmaz gibi duruyor. Hemen yarından itibaren 3 gün antrenman yapacağız. 2 Ocak’ta kampa gideceğiz. Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var. İnşallah bunu yaparız" diye konuştu. Gelmeden önce kadroyla ilgili ekibiyle değerlendirme yaptığını ifade eden Belözoğlu, "Buna rağmen en iyisini yapmak için buradayız. Kadroyu güçlendireceğimizi düşündüğümüz bir devre arası var. Bence Kasımpaşa’nın bunu yapması gerekiyor. Kerem (Demirbay) iyi bir oyuncu. İsmi geçen oyunculardan biri de o. Topu tutmada, yönlendirmede o benim istediğim oyunu ortaya çıkabilecek bu tarz oyunculara ihtiyaç var gibi görünüyor. Ceyhun Bey’le görüştük, başkanlarımızla görüştük. Takımın güçlenmesi adına bir şeyler yapabileceğimizi düşünüyorum. 17 maçın minimum 8-9 galibiyet çıkarabilecek bir takım inşa edeceğiz. Şikayet edecek durumda değilim. Şikayet etmemeliyim bu kadroya geldiysem. Bugün planlarımızın bazıları tuttu, bazıları tutmadı. Karşımıza güçlü bir takım vardı" şeklinde konuştu. "Elimde peynir, domates varken, kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli" Elindeki kadroyla iyi işler çıkarmaya çalıştığını vurgulayan Emre Belözoğlu, "Elindeki malzemeyle en iyi lezzeti çıkarabilecek oyunu yapmak durumundayım. Elimde peynir, domates varken, ben sadece peynirli domatesli en güzel pizzayı yapmalıyım. Kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli. Bu işin gerçeği budur. Teknik adamlar bir şeyleri konuşurken biraz daha gerçekçi yaklaşmalılar. Ben burada elimdeki mevcutla bile en iyi neyi yapabilirim, bunun derdindeyim. Ofansif anlamda kesinlikle değişmemiz gereken, gelişmemiz gereken yerler var" ifadelerini kullandı. Her çalıştırdığı takımın kendisine tecrübe olduğunu aktaran Belözoğlu, "Elimizdeki güce göre en lezzetlisini yapmak zorundasınız. Ankaragücü’yle yaşadığımız süreç tamamen bence hakemlerin organize ettiği bir süreçti. Antalyaspor, geçen sene bence yine ligin en sıkıntılı kadrolarından bir tanesiydi ama bence iyi iş çıkardık. Lige çok iyi başladık. 4 maçta 9 puan aldık. Camia mutsuz, 4 maçın 4’ünü de kazanmamız gerekiyor diyorlardı. Ben o yüzden bıraktım. Çünkü bazen ülkede gerçeklerle karşılaşmak istemeyen bir grupla karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Gerçekçi bakacağız. Bunları tecrübe olarak görüyoruz. Teknik adamlık kariyerimde iyi de gitse kötü de gitse hedeflerimden vazgeçmeden yoluma devam edeceğim. Bu bir tecrübe. Hep böyle bakarım" diyerek sözlerini tamamladı.
Eskişehir Aynı anda aynı caddede 4 kaza: Başka kaza olmasın diye çaba gösterdiler Eskişehir’de yağmurun etkisiyle aynı yolda aynı anda toplam 4 ayrı kaza meydana gelirken, çekici bekleyen sürücüler diğer araçların kaza yapmaması için yoğun çaba gösterdi. Bir otomobilin duvara çarptığı kazada 1 kişi yaralanırken, aracını pert eden oğluna kızan baba, "Gece vakti burada ne işin var?" diyerek tepki gösterdi. Odunpazarı ilçesi Yenikent Mahallesi Zümrüt Caddesi üzerinde aynı anda 4 ayrı kaza meydana geldi. Edinilen bilgilere göre ilk kazada, Mustafa S.K. (19) idaresindeki 06 BM 8846 plakalı otomobil, yağmurdan dolayı kayganlaşan yolda kontrolden çıktı. Virajı alamayan otomobil, yol kenarındaki duvara çarptı. Kullanılamaz hale gelen araçta bulunan 4 arkadaştan B.E. isimli şahıs kazada yaralanırken, sürücü haricindeki 2 kişi kaza mahallinden uzaklaştı. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. B.E. isimli yaralı, ilk müdahalesinin ardından Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırıldı. Aracı pert eden oğluna kızdı Kazanın ardından şoka giren araç sürücüsü Mustafa S.K. (19) kullanılamaz hale gelen aracı üzülürken, olay yerine gelen yakınları arkadaşını, "Cana geleceğine mala gelsin" diyerek sakinleştirmeye çalıştırdı. Mustafa S.K.’nın olay yerine gelen babası Mustafa K. ise, "Gece vakti burada ne işin var?" diyerek oğluna tepki gösterirken, diğer aile ferleri bu kez de babayı sakinleştirmeye çalıştı. Aynı yolda kaza yapan sürücülerden diğer araçlara örnek hareket Öte yandan, aynı cadde üzerinde bahse konu kazaya sadece 300 metre uzaklıkta 3 ayrı kaza meydana geldi. 2 araç ve 1 motosiklet daha kontrolden çıkarak şarampole devrildi. Bahse konu 3 kazada da yaralanan olmadı. Motosiklet sürücüsü kalkıp yoluna devam ederken, şarampole saplanan 39 FB 525 plakalı otomobil ve 65 HC 935 plakalı kamyonet sürücüleri çekici beklerken, diğer sürücüleri kaza yapmamaları için uyardı.