GÜNDEM - 22 Kasım 2016 Salı 11:30

Mutlu çalışan şirketinin başarısını arttırıyor

A
A
A
Mutlu çalışan şirketinin başarısını arttırıyor

Dünyada ve Türkiye’de kurumlar başarı için birçok eğitim programına yatırım yapıyor. Sonuç alamadıkları zaman da inançlarını yitiriyorlar. Uzmanlar ise eğitimlerin başarısı için önceliğin çalışanda olması gerektiğini vurguluyor ve mutlu çalışanların şirketin başarısını arttırdığını vurguluyor.

Dünyada olduğu gibi ülkemizde de uzun yıllardır kurumsal eğitimlere çok önem veriliyor. Şirketler çalışanları için sayısız eğitim programı düzenliyor ve her kademeden çalışanın bu eğitimlerden faydalanması sağlanıyor.
Son yıllarda bu konuda talep o kadar çok arttı ki; talebi karşılamak üzere yüzlerce eğitim firması açıldı ve sayısız eğitim programı oluşturuldu. Özellikle son 20 yıldır kişisel gelişime yoğun ilgili gösterildiği için bu alanda birçok farklı eğitim verilmeye başlandı. Ancak artık kurumlar bu eğitimlerin faydasına şüpheyle yaklaşmaya başladı. “Kurumlar eğitim için ne kadar para harcarsa harcasın, çalışan kişiler bu eğitimlerin kendisine iyi geleceği için değil, sadece kuruma iyi geleceği için planlandığını düşündüklerinden, ne yazık ki harcanan bütçeler istenen geri dönüşü sağlamıyor.” diyen Madalyon Kurumsal Eğitim Merkezi’nden Uzman Psikolog Hande Cesur,” Eğitimler öncelikle psikoloji odaklı olmalı ve kişilere, ruh sağlıklarını korumak adına beceriler kazandırarak, hem çalışanları, hem kurumları, daha mutlu daha verimli kılmayı hedeflemelidir.”dedi.

“Hem talep hem direnç var.”

Uzman Psikolog Hande Cesur,”Kurumlar eğitime çok önem veriyor ve dolayısıyla eğitime yatırım yapıyorlar. Sonuç alamadıkları zaman da inançlarını yitiriyorlar. Örneğin stresle baş etmek için çalışanlarına eğitimler aldıran onlarca şirketin eğitim direktörü, çalışanlarının stres algısında bir değişiklik olmadığından yakınıyor. Oysa eğitimlerde öncelik kişiye odaklı olmalıdır. Biz özellikle iş yaşamlarıyla ilgili bireysel destek almak için kliniğe başvuran danışanlarımızın sorunlarını ön planda tuttuk. Bizim için önemli olan ilk önce kişinin sonra şirketin verimliliği oldu. Sonunda da eğitim departmanlarının yüzünü güldürmeyi başardık.”şeklinde konuştu.
“Her eğitimde oyun oynatmak, egzersiz yaptırmak veya dans ettirmek bıktırmış.”

“Karşılaştığımız bir başka direnç de katılımcıların artık eğitim almak istememesiydi.” ifadelerini kullanan Hande Cesur açıklamalarına şu şekilde devam etti.” Özellikle bankalar gibi çok fazla çalışanı olan ve sürekli eğitim programı düzenleyen kurumlarda resmen eğitim fobisi olduğunu gördük. Böyle bir fobiyi sadece eğitimlerinizi eğlenceli hale getirerek aşamazsınız. Nitekim katılımcılar artık eğitimlerde oyun oynamaktan da bıkmış. Bundan dolayı öncelikle kişinin ruhuna, çocukluğuna, düşünce yapısına, gelecek algısına, kısaca kalbine dokunmak gerekir. Geldiğimiz noktada aldığımız geribildirimler gösteriyor ki, uzun vadede de fayda sağlayabiliyoruz ve katılımcılar yaşamlarında gerçekten bir değişim yaratabiliyorlar. İnsan psikolojisini, psikologlardan dinlemek ve duygu ve düşüncelerini güvenerek paylaşabileceklerini bilmek hem katılımcılara hem de kurumlara gerçekten çok iyi geliyor.” 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Taksi durağında dehşet anları kamerada Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde evinin geçimini sağlamak için taksi şoförlüğü yapan oğlunun durakta darp edildiğini öğrenen anne şikayetçi oldu. Darp anı ise güvenlik kamerasına yansıdı. İddiaya göre, Karadeniz Ereğli ilçesinde taksi şoförlüğü yaparak geçimini sağlamaya çalışan 19 yaşındaki Özay Kızıl, aynı durakta taksicilik yaptığı öğrenilen T.Y. ve M.A.’nin şiddetiyle karşılaştı. Daha önce geçirdiği motosiklet kazası sebebiyle iki kez beyin ameliyatı geçiren Kızıl, durağın güvenlik kamerasına yansıyan görüntülerinde bir tartışma sonrası darp edildi. Evini geçindirmek için çalışan oğlunun şiddete maruz kaldığını kendisine ulaştırılan güvenlik kamerası görüntüleriyle öğrenen anne Özlem Ak, 2 kişi hakkında Cumhuriyet Savcılığı’na şikayette bulundu. Yaşadıklarını gözyaşlarıyla anlatan anne Ak, “Oğlum eve alın teriyle ekmek getiriyor sanıyorduk meğerse kan teriyle getiriyormuş” dedi. Oğlu Özay Kızıl’ın saldırganlardan korktuğunu söyleyen anne Ak, “Görüntüler elime geldi. Daha önce de çocuğuma üç kez yapılmış aynı kişiler tarafından, benim çocuğum korkuyor. Neyle tehdit ediliyor bilmiyorum. Ben yardım istiyorum. Çocuklarıma hem annelik hem babalık yaptım. Çocuğum küçüklüğünden beri çalışıp bize bakıyor. İki kız kardeşi var. Ben bir yerde çalışmıyorum. Çocuğumun getirdiği parayla geçiniyoruz. Çocuğum alın teri getiriyor derken kan teri getiriyormuş. Neden yani bu, bütün annelere, bütün büyüklere sesleniyorum. Bana yardımcı olun. Çocuğum neden dayak yiyor” diye gözyaşı döktü. Oğlu Özay Kızıl ile görüştüğünde “Konuyu kapat anne” dediğini söyleyen Ak, “Çocuğum korkuyor. Üç aydır çocuğumu tanıyamıyorum. Savcılığa gittik şikayetçi olduk. Ben çocuğumun hayatından endişeliyim. İki yıl önce motosiklet kazası geçirdi. İki kere beyin ameliyatı oldu. Ameliyatlı olduğu halde çalışmaya çalışıyor. Bu dayağın sebebi ne? Benim çocuğum ne yapmış da dayak yiyor. Ben görüntüleri izledikçe içim parçalandı. Anne olarak ne yapacağımı bilmiyorum” dedi. Olay sonrası taksi durağının başkanını aradığını söyleyen anne Özlem Ak, “Durak başkanını aradım. Olay üç gün önce olmuş. Daha hiçbir şey yapmamış. Pazar günü toplantıyı beklediğini ve ceza keseceğini söyledi. Ben de durak başkanına ‘Bu ceza beni tatmin etmez. Bu olayın sebebini öğrenmek istiyorum. Neden benim çocuğum sürekli bunlar tarafından darp ediliyor. Çocuğuma ne yaptırmak istiyorlar. İstedikleri ne, bunu öğrenmek istiyorum’ dedim. Çocuğumu darp edenlerden birinin telefonunu aldım. Kendisini aradım. Çocuğumu neden darp ettiklerini sorup, beyin ameliyatı geçirdiğini hatırlattım. Bana ‘Sen bu konuyu kapat. Sonu iyi olmaz’ deyip kardeşinin de avukat olduğunu söyledi. Ben gariban biriyim ben uğraşamam diye düşündüler. Kardeşi avukat olan önüne geleni darp mı etsin” ifadelerine yer verdi.
Niğde Niğde’de yağışlar tarım arazilerine zarar verdi Niğde Ziraat Odası Başkanı Veli Kenar; son günlerde etkili olan dolu ve yağmur yağışı sonrası birçok tarım arazisinin zarar gördüğünü belirterek, üreticilere TARSİM sigortası yaptırmaları konusunda çağrıda bulundu. Veli Kenar yaptığı açıklamada Niğde’de son günlerde etkili olan dolu ve yağmur nedeniyle tarım arazilerinin zarar gördüğünü belirterek üreticilere yardımcı olunacağına dair beklentilerini dile getirdi. Kenar; "Son günlerde ilimizde yağışlar etkisini gösterdi. Bu etkili olan yağışlar neticesinde bölgesel olarak dolu yağışı, yağmurun etkisini arttırmasıyla sel meydana geldi. Dolu ve yağmur yağışı fazla olan bölgelere baktığımızda Kiledere, Alay ve Ağcaşar’da dolu yağışı nedeniyle tarım arazilerinde zarar meydana geldi. Patates ekimlerinin devam ettiği şu günlerde buğday ve hububat gibi ürünlerimiz meydana gelen selden dolayı zarar gördü. Geçen yıla oranla baktığımızda buğdaylarımızın boyu 20-30 santim olması gerekirken, bu yıl 40-50 santim. Buğdaylarımızın boyu normalinden büyük olunca etkili olan dolu nedeniyle buğday ve arpa gibi hububat ürünlerimizde zarar meydana geldi. Yine ilimizde Aktaş, Ovacık, Ballı ve Güllüce gibi köylerimizde de etkili olan dolu ve yağmur sonrası tarım arazilerinde zarar meydana geldi. Çiftçilerimize her zaman hatırlattığımız gibi TARSİM sigortalarını yaptırmaları konusunda uyarılarda bulunmuştuk. Artık küresel ısınmayla birlikte bu tür yağışların bundan sonra da devam edeceği öngörülüyor. İlimizde meydana gelen tarım arazilerinin zarar görmesiyle ilgili gerekli bilgiler verildi ve gidilip incelemeler yapıldı. Yapılan incelemeler neticesinde devletimizin nasıl bir destekleme yapacağını şuan itibariyle bilmiyoruz ama önümüzdeki günlerde devletimizin yardımcı olacağını tahmin ediyoruz” dedi.