TEKNOLOJİ - 25 Temmuz 2014 Cuma 11:18

Nasa ve Obama’dan sonra sıra sizde

A
A
A
Nasa ve Obama’dan sonra sıra sizde

NASA ve Obama’nın siber güvenliğini emanet ettiği Comodo şirketi, SecureBox isimli güvenlik paketi ile yeni bir bilgi güvenliği devrimine imza atmaya hazırlanıyor.

Dünyanın en önemli siber güvenlik şirketlerinden Comodo'nun SecureBox isimli güvenlik paketi ile şirketlerin müşterilerine sorunsuz bağlanması, web sunucusunun korunması, zararlı yazılımların temizlenmesi gibi önemli güvenlik sorunları ortadan kalkacak. Sistemle ayrıca uzaktan ele geçirme, tuş kaydedici, SSL yakalama, bellek okuma, 0 gün zararlı yazılımı, fon transferi dolandırıcılığı, veri sızıntısı gibi önemli bilinen tehditler de sorun olmaktan çıkacak.

OBAMA DA GÜVENLİĞİNİ EMANET ETTİ
ABD son başkanlık seçimleri sırasında Obama ve rakibi Mitt Romney’in, NASA’nın, IBM ve Western Union gibi dünya devlerinin siber güvenliğini emanet ettiği şirket, hazırladığı SecureBox isimli güvenlik setiyle uzaktan ele geçirme, tuş kaydedici, SSL yakalama, bellek kazıma, 0 gün yazılımı, veri ekstrafilistrasyonu gibi bilinen tehlikelere karşı bilgisayarları korumakla kalmayacak, tarayıcıya müdahale, fon transferi dolandırıcılığı gibi telafisi güç güvenlik sorunlarını da önleyecek.

Setin içinde işleyen uygulamalar ile hacklenmeye, dolandırıcılığa ve veri sızıntısına karşı üstün koruma sağlayacak olan sistem, geleneksel güvenlik çözümlerinin bıraktığı boşlukları doldurarak şirketlerin müşterilerinin hizmetlerine sorunsuz bağlanmasına yardımcı olacak. Bütün uygulama pencerelerini kapsayan SecureBox, masaüstü ve Windows masaüstü arasında kolay geçiş imkanı tanımak gibi ekstra hizmetlerin yanı sıra hafif bulut, anti virüs yazılımı, herhangi bir oturum başlatmadan önce bilinen etkin zararlı yazılımları da temizleyerek, olası sorunları baştan engellemeyi amaçlıyor.

Hackerların SSL bağlantısına sızarak son kullanıcıya geçersiz sertifika vermesini de engelleyecek sistem, izinsiz izleme üzerinden yapılan saldırıları bertaraf ederek, kredi kartı dolandırıcılığını da imkansız hale getiriyor.

KİMLER SECURE-BOX KULLANMALI?
Bankacılık ve Finans Kurumları: Ürün kişinin, çalışanlarının ya da müşterilerinin arasında yüksek güvenlikli etkileşim sağlayarak dolandırıcılık kaynaklı finansal kayıplar kaynaklı mali sorumluluğun önüne geçiyor.
Satış Noktası (POS) Sistemleri: Perakendecilerin, yiyecek hizmeti veren şirketlerin ve sağlık kurumlarının, otellerin vs. POS sistemlerini güvenli hale getirerek kredi kartı bilgilerini koruyor. ATM’ler: ATM’lere müdahaleyi veya hacklenme durumlarını işletim sistemi düzeyinde güvenliği sağlayarak engelliyor.

Devlet Kurumları: Devlet çalışanı ve görevlilerinin kullandıkları önemli uygulamaların güvenliğini sağlayarak yüksek düzeyde hassasiyet taşıyan verilerin sızdırılmasını engelliyor. İşletmeler: Kendi Cihazını Getir (BYOD) politikalarını ve uzaktan çalışma alanlarını destekleyerek yönetilen ve yönetilmeyen masaüstlerinde kurumsal etkinliklerin güvenliği sağlıyor.

Nasa ve Obama’dan sonra sıra sizde

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.