SAĞLIK - 12 Eylül 2020 Cumartesi 10:53

Nefes darlığı ve çabuk yorulma ‘kalp yetersizliği’ belirtisi olabilir

A
A
A
Nefes darlığı ve çabuk yorulma ‘kalp yetersizliği’ belirtisi olabilir

Gün içinde çabuk yoruluyorsanız ve nefes darlığı yaşıyorsanız, ‘kalp yetersizliği’ sorunu ile başa çıkmak zorunda kalabilirsiniz.

Çabuk yorulma ve nefes darlığı gibi şikayetler, kalp yetersizliğinin başlıca belirtileri olarak öne çıkıyor. Birçok vatandaşın korkulu rüyası olan kalp yetersizliğinde ise kullanılan ağrısız ve acısız yöntemler ile hasta sağlığına kavuşabiliyor. Acıbadem Eskişehir Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Utku Şenol, konu ile alakalı önemli bilgiler verirken, el bileğinden yapılan anjiyo ile hatların 2 saat içerisinde gündelik hayatlarına dönebileceklerini ifade etti.

“Kalp yetersizliği özellikle nefes darlığı ve buna eşlik eden çabuk yorulma gibi sebeplerle ortaya çıkmaktadır”
Kardiyoloji Uzmanı Şenol, kalp yetersizliğinin en önemli belirtilerinin çabuk yorulma ve nefes darlığı olduğuna dikkat çekerek, “Hastalarda en çok karşılaştığımız sebep, nefes darlığı ve çabuk yorulma ile birlikte ileri dönemlerde bacak şişliği, karın şişliği, hazımsızlık şikayetleri gece uykuda nefes darlığı ile uyanma şikayetleri oluyor. Eğer kalp yetersizliği şüpheleri varsa hastaların, bu bulguları hissediyorlarsa, mutlaka bir kardiyoloji hekimin başvurmaları gerekmektedir. Bize başvuran hastalardaki en büyük şikayet sıklığı nefes darlığı ve çabuk yorulma şekilde oluyor. Bu hatlar geldiğinde yapılması gereken ilk iş kalbe ultrason yaparak tanısının konulması gerekmektedir. Eğer kalp performansında bir düşüklük saptarsak, kalp yetmezliği tanısı koyarsak bunun alt nedenlerinin yüzde doksanı kalp damar problemleridir. Bu hastaların mutlaka kalp damar sağlıklarına bakarak anjiyo grafiklerinin değerlendirilmesi gerekir. Anjiyo grafiği sonrası eğer kalp damarları tıkalı ise, yapılan balon stent uygulaması ile damar açıldıktan sonra, hastaların optimal tedavileri başladıktan sonra, kalp yetersizliğinin tedavisi başlanmış olur” ifadelerini kullandı.

“El bileğinden anjiyoda işlemden 2 saat sonra hastanın normal hayatına dönebiliyor”

Son dönemlerde en çok el bileğinden anjiyonun tercih edildiğini ve hastanın işlemden 2 saat sonra normal hayatına devam edebileceğini belirten Kardiyolog Şenol, “Yüzde 10 gibi hastalarda ise direk kendi hastalığına bağlı damar problemi olmaksızın kalp yetersizliği görülür. Bu hastalarda onlar özel ilaç tedavileri, özellikle son dönemlerde kalp yetersizliği için çıkan yeni ilaç tedavileri başta olmak üzere kalbi destekleyeni kalp şoklama cihazları dediğimiz kalp pilleri ile birlikte tedavi programlarının planlanması gerekmektedir. Kalp anjiyosunu yapmamızın pek çok nedeni var ama bunların başında damar hastalıkları şüphesi olan hastalarda, kalp krizi geçiren hastalarda, kalp yetersizliği olan hastalarda kalp anjiyoları yaparak tedavi planlamalarını yapmaktayız. Anjiyo için iki temel yol var. Bir tanesi kasıktan, diğeri ise el bileğinden yapılıyor. Kasıktan olan daha klasik bir yöntem. Kasık damarı hekimler için işlem kolaylığı sağlamakla birlikte Hasta konforu ve komplikasyon açısından, işlem sırasında hastanın başına gelebilecek yan etkiler açısından daha riskli olduğu için artık el bileğinden anjiyoyu tercih ediyoruz. El bileğinden anjiyonun avantajı el bileğini kesen 2 ayrı damar olduğu için bir damar hasarı olduğu zaman diğer damarın eli beslemesi ve problem çıkmasının önüne geçmesini sağlıyor. El bileğinden anjiyo yapılan hastalar için sadece bir kan alır gibi iğne hissi dışında bir rahatsızlığın olmaması, işlem süresinin kısalması ve işlemden 2 saat sonra hastanın normal hayatına dönebilmesi sebebiyle ciddi bir hasta konforu sağlıyor. Aynı zamanda kanama riski açısında kasıktan yapılan anjiyo açısında çok daha az risk bulunuyor. El bileğinden anjiyo işlemlerinde hastaya bir uyutma işlemi yapılmasına gerek yoktur. Hastalarla daha çok konuşarak yapılan bir işlemdir. Aynen kan almak gibi basit bir işlemdir. Risk itibariyle normal anjiyolardan bir farkı bulunmamaktadır” açıklamalarında bulundu.

Burak Tekin
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Başkan Pehlivan: "Menemen, Şehit Kubilay ve silah arkadaşlarını bağrına bastı" Şehit Asteğmen Kubilay ile şehit bekçiler Şevki ve Hasan, şehadetlerinin 95. yıl dönümünde Menemen’de törenle anıldı. Menemen Belediye Başkanı Aydın Pehlivan, "Asteğmen Kubilay’ın, kent dışından gelen karanlık odaklar tarafından şehit edilişinin hiçbir izahı yoktur. Ancak Menemen, o günden bu yana Şehit Kubilay’ı ve silah arkadaşlarını bağrına basmış, aziz hatıralarını her zaman saygı, minnet ve sevgiyle yaşatmıştır. Her 23 Aralık’ta aynı inanç ve kararlılıkla burada olmaya devam edeceğiz" dedi. Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı, Menemen dışından gelen bir grubun ilçede başlattığı ayaklanma girişiminde şehit düşen Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay, Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki, Yıldıztepe’de bulunan Kubilay Anıtı’nda anıldı. Düzenlenen törende Şehit Kubilay ve silah arkadaşları anılırken, Kubilay Anıtı’na çelenk sunuldu ve şehitlikte yatan vatan evlatlarının kabirlerine karanfil bırakılarak dualar okundu. "Şehit Kubilay’ı rahmet ve minnetle anıyoruz" Törene katılan ve 95 yıl önce bayraklaşan şehadetiyle İnkılap Şehidi olarak hafızalara kazınan Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay’ın aziz hatırasını her daim yaşattıklarını ifade eden Menemen Belediye Başkanı Aydın Pehlivan, "Her 23 Aralık’ta burada, bu şehitlikte aynı inanç ve aynı kararlılıkla olmaya devam edeceğiz" dedi. "Dinmeyecek acı" Başkan Pehlivan, "İnkılap şehitlerimiz Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay, Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki; bu ülke için hiçbir zaman dinmeyecek bir acıdır. İlçemiz Menemen içinse tam anlamıyla derin bir yaradır. Asteğmen Kubilay’ın, kent dışından gelen karanlık odaklar tarafından şehit edilişinin hiçbir izahı yoktur. Ancak Menemen, o günden bu yana, Şehit Kubilay’ı ve silah arkadaşlarını bağrına basmış, aziz hatıralarını saygı, minnet ve sevgiyle yaşatmayı görev bilmiştir. Bu topraklarda doğan her Menemenli bilir ki; Şehit Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay sadece bir asker değildir. O, bir fikrin, bir inancın, bir Cumhuriyet idealinin temsilcisidir. Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün en büyük eserim dediği Cumhuriyetimiz, uğruna şehit ve gazi olanların bizlere mukaddes bir emanetidir. Bu nedenle Şehit Kubilay’ı anmak, bu toprakların bağımsızlık ve özgürlük ruhuna olan bağlılığımızı tazelemektir. Onları hatırlamak, bu toprakların bağımsızlık ve özgürlük ruhuna olan sarsılmaz bağlılığımızı yeniden ifade etmektir. Şehit Asteğmen Kubilay’ın aziz hatırası bize, karanlığa karşı uyanık olmayı, ayrışmaya karşı birlik olmayı, umutsuzluğa karşı inancı korumayı öğretir. 23 Aralık tarihi, Menemen İnkılap Şehitleri’nin yası, saygıyla anıldığı günün adıdır. Bu ve bunun gibi anmalar, siyasete malzeme yapılamayacak kadar kıymetli ve ağır konulardır. Tıpkı dinimiz, kutsal kitabımız, bayrağımız, vatanımız ve elbette Atamız gibi, siyaset üstüdür. Bu nedenlerle bizler, tıpkı 10 Kasım’da Atatürk’ü andığımız gibi, her 23 Aralık’ta da Şehit Kubilay’ın yasını tutuyor, saygı ve minnetle anıyoruz. Ülkesi ve milleti için karanlığa karşı bedenini siper eden tüm şehitlerimizi bir kez daha saygı, minnet ve hürmetle anıyorum. Böylesine karakterli, cesur ve vatanına adanmış evlatlar yetiştiren kıymetli ailelerine de şükranlarımı sunuyorum" dedi.