Cizre’de 14 Ocak’ta 12 yaşındaki Nihat Kazanhan’ın ölümüne ilişkin 1’i tutuklu 5 polisin yargılandığı davanın 2. duruşmasına, Cizre 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi.
Sabah saat 10.00’da başlayan ve akşam saat 20.00’ye kadar devam eden yargılama sonunda tutuklu sanık M.N.G.’nin tutukluluk halinin devamına, tutuksuz sanıklar komiser yardımcısı U.İ. ve özel harekat polisleri H.V., O.Ç. ve G.T. hakkındaki tutuklama kararının reddine, duruşmanın ise 2 Ekim 2015 tarihine ertelenmesine karar verildi.
Yargılamanın 2. duruşmasında tutuklu sanık M.N.G. SEGBİS sistemiyle mahkemeye ifade verirken, bugün de tutuksuz sanıklar komiser yardımcısı U.İ. ve özel harekat polisleri H.V., O.Ç. ve G.T. ile birlikte 6’si polis 2 sivil ve çocuk olmak üzere toplam 8 tanık mahkeme başkanına ifade verdi. Akşama kadar süren yargılama sonunda mahkeme başkanı davayı 2 Ekim 2015 tarihine erteledi.
Mahkeme sonunda gazetecilere açıklamalarda bulunan Şırnak Baro Başkanı Nuşirevan Elçi, "Nihat Kazanhan duruşması bugün bitti ve duruşma 2 Ekim 2015 tarihine ertelendi. Duruşma seyri içerisinde önceki duruşmada olduğu gibi bizim adalet duygularımızı tatmin eden bir seyir sergilenmemektedir. Temennimiz bundan sonraki aşamalarda hem Şırnak Barosu olarak hem Türkiye’deki insan hakları olan hukukçuların katkısı ile hem Türkiye Barolar Birliği ve diğer barolarımızın katkısı ile bu davayı daha iyi adil bir yargılama seyrine dönüştürme çabamız devam edecektir. Bizim istediğimiz tek bir şey var; burada adil bir yargılamanın yapılması ve bu yapılan hukuk dışı uygulamaların kimsenin yanına kar kalmayıp gelecekte buna benzer katliamların yapılmasına prim vermemektir. Eğer geçmişteki sokaktaki çocuk infazlarının failleri yakalansaydı, bugün bu infazın yargılaması yapılmayacaktı. Biz hukukçular olarak da elimizden geleni yapacağız ancak medya mensuplarından da bu olayı gündemde tutmasını istiyoruz çünkü bu bir toplumsal olaydır. Türkiye’de son dönemlerde sanıkların kamu görevlisi olduğu davalarda gayri hukuki kararlar çıkmaktadır. Burada da böyle bir kararın çıkmaması ve bu suçu işleyenlerin yanına kar kalmaması için ve ileride buna benzer çocuk infazlarının, sokak infazlarının yaşanmaması için buradan çok adil bir kararın çıkması gerekiyor. Bu konuda da biz hukukçular da elimizden geleni yapacağız. Toplumsal olarak da tüm toplumumuzdan ve basın mensuplarından da destek bekliyoruz" dedi.
Elçi, açıklamalarını şöyle sürdürdü: "Bugünkü yargılamada 6 tanık polisin beyanı alındı. Biz bu beyanların hiçbirisinin de doğru olmadığına inanıyoruz. Çünkü mesleki disiplin içerisinde ve arkadaşını suçtan kurtarmak amacıyla düzmece ve mizansen beyanlardır. Nihat Kazanhan’ın iki arkadaşının beyanı da alındı ve o beyanlarda olay açık bir şekilde ortadadır. Çünkü çocukların beyanı yaşları gereği en temiz beyanlardır. Bunu tüm çıplaklığı ile dile getirdiler. Zaten görüntüler de ortaya çıktığı için çok fazla bir şeyin de ortaya çıkmasına gerek yok. Tek bir şey var; adli yargılama iradesinin yargı tarafından gösterilmesidir çünkü her şey ortadır. Cizre’de olayların bitmesi için Hatip Dicle’nin konuşma yaptığı gündü ve herkesin umutlandığı bir gündü. Bizim kanaatimize göre sadece bir kişinin öldürdüğü bir olay değildir. Bu organizedir, orada bulunan tüm polisler bu suça iştirak etmiştir ve hepsinin de kasten adam öldürmekten yargılanması gerekiyor. Eğer adil yargılama yapılacaksa bu şekilde yapılması gerekiyor."
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Şırnak Milletvekili Leyla Birlik ise, "Daha önceki Sinan davasında ciddi anlamda gerçek ve adil bir karar çıksaydı belki bu kadar çocuğun öldürülmesinin önüne de geçilecekti. Bu yüzden umudumuz buradan adil ve adaletli bir kararın çıkmasıdır ve sonuna kadar her türlü bunun takipçisi olacağız" diye konuştu.
