GÜNDEM - 27 Kasım 2015 Cuma 21:15

Numan Kurtulmuş: 'Rus uçağı olduğunu bilseydik bu olay olmazdı'

A
A
A
Numan Kurtulmuş: 'Rus uçağı olduğunu bilseydik bu olay olmazdı'

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş Türkiye-Rusya krizine ilişkin yaptığı açıklamada 'Rus uçağı olduğunu bilseydik bu olay olmazdı' dedi.

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Rus tarafının bile bile, isteyerek, Türkiye'ye düşmanca tavır içinde olmayacağını bildiğimiz için 'Rus uçağı olduğunu bilseydik böyle olmazdı' diyoruz. Yani, Ruslar buradan geçiyordu, zaten Ruslar da herhalde gelip uçaklarıyla Türkiye'yi bombalar diye endişe etmeyiz, Türkiye'ye zarar verir' diye endişe etmeyiz. Dolayısıyla, diplomatik anlamda, bu söz söylenmiştir" dedi.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, 64. hükümetin ilk Bakanlar Kurulu toplantısında alınan kararlarla ilgili açıklama yaptı. Kurtulmuş, Türkiye'nin 1 Kasım seçimlerinden sonra önemli demokrasi süreçlerini tamamladığını ve yeni parlamentonun göreve başladığını ifade etti. Yarın hükümet programı hakkında Meclis'teki parti gruplarının müzakeresinin gerçekleştirileceğini anlatan Kurtulmuş, hükümet programının genelinden 64. hükümetin reform ağırlıklı bir hükümet olduğuna işaret etti. Kurtulmuş, sadece hükümet programı değil, hükümet programından çıkartılacak icra programıyla birlikte hükümetin çalışmalarına başlayacağını dile getirdi.

Suriye sınırından düşürülen uçağa ilişkin değerlendirmede bulunan Kurtulmuş, "4 temel hususun altını çizmek istiyorum. Birinci olarak, bu uçak düşürüldüğü andan milliyeti bilinmeyen, sonradan öğrenilen uçak Türk hava sahasına yaklaşmaya başladığı andan itibaren defaatle ikaz edilmiştir. Hem de herhangi bir savaş uçağında pilot göreve başladığında telsiz kanalını açtığında ortak kullanılan kanaldan bu ikaz yapılmıştır. Angajman kuralları çerçevesinde Türk hava sahasına yaklaşan cisimler için bu ikazlar yapılmıştır. Bu olay ortaya çıktıktan sonra Rusya Federasyonu tarafından herhangi bir ikaz yapılmadığı yönünde açıklamalar geldiğini görüyoruz, bu doğru değildir. Türkiye, 10 kez ikaz etmiştir" diye konuştu.

İkinci temel meselenin, vurulan uçağın Türkiye kara sınırları içinde vurulduğunu belirten Kurtulmuş, "Uçağın bazı parçaları Türkiye ve Suriye sınırları içine düşmüştür" dedi.

Üçüncü olarak, uçak vurulduğunda uçağın milliyetinin belli olmadığına dikkati çeken Kurtulmuş, "Milliyeti bilinmeyen uçağa karşı olan ikazlar karşılıksız kaldığı için bu olay vuku bulmuştur" diye konuştu.
Kurtulmuş, 3-4 Ekim ve ondan sonraki ihlaller sonrası Rusya Federasyonu'nun bütün askeri ve diplomatik kaynaklarla uyarıldığını belirterek, bu uyarıların bir kere değil, defahatle tekrarlandığını söyledi. Kurtulmuş, bu dört hususun daha önce de ifade edildiğini ve konunun uluslararası alana taşınan kriz haline geldiğini ve bunun kamuoyu tarafından bilinmesi gerektiğini ifade etti.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ve ilgili komutanların Bakanlar Kurulu'nda Türkiye'nin askeri hassasiyetlerini toplantıda paylaştığını belirten Kurtulmuş, YAŞ toplantısında da Türkiye'nin muhtemel tehditler, imkan ve fırsatlarının masaya yatırıldığını ifade etti.

"BU, KASITLI BİR OLAY, HUSUS DEĞİLDİR"
Suriye sınırında uçağın düşürülmesiyle ilgili olarak Kurtulmuş, bunun kasıtlı bir olay olmadığını belirterek, "Böyle bir olayın gerçekleşmesinden üzüntü doyduğumuzu ifade etmek isterim. Ancak, Türkiye Cumhuriyeti kendi sınırları ve egemenliği koruyacak güce sahiptir. Keşke böyle bir ihlal olmasaydı, angajman kuralları çerçevesinde cevap verilmeseydi. Bu krizin çözülmesi için askeri ve diplomatik kanalların açık tutulmasını isteriz. Ne Türkiye ne Rusya Federasyonu bu durum sonucu ilişkilerini gözden çıkaracak değiliz. Biz, bu krizini daha da büyümemesini temenni ediyoruz. Yeni krizin ortaya çıkmaması için azami şekilde dikkat gösterdiğimizi ifade ediyoruz. Türkiye'nin egemenliğini koruyacak, teyakkuz içinde olduğumuzun bilinmesini istiyoruz. Türkiye ve Rusya iki komşu dost müttefik olarak bu krizin sonuçlarını ortadan kaldıracak adımları atar. Diplomatik ve askeri kanalları açık tutar diye düşünüyoruz” dedi.

TÜRKİYE İLE RUSYA ARASINDA VİZE SERBESTİSİ
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un, Türkiye ile Rusya arasında vize serbestisinin 1 Ocak'tan itibaren askıya alacağını duyurmasının' hatırlatılması üzerine Kurtulmuş, "Vize muafiyeti konusu, Rus turistlerin Türkiye'ye gelmesi, Türkiye'den Rusya'ya gidenler, tarım ürünlerinin karşılıklı olarak ithalat ve ihracatı ile ilgili gelişmeler, Rus gazının Türkiye'den geçmesiyle ilgili gelişmeler...Türkiye ile Rusya arasında sadece vizelerin ortadan kaldırılmasıyla ilgili ilişki yok, çok sayıda ekonomik ilişki var. Olayın sıcaklığı dolayısıyla Rus tarafından bazı tedbirler alınabilir. Bunların uzun sürmeyeceğini temenni ediyoruz. Böylesine bir olay sebebiyle Rusya'nın Türkiye ile olan ilişkilerini tamamen gözden çıkaracağını düşünmüyoruz" dedi.

ÇÖZÜM SÜRECİ
Bir gazetecinin, çözüm sürecine ilişkin sorusuna Kurtulmuş, "Yasa gereği bundan sonraki Milli Birlik ve Kardeşlik, Terörün Sona Erdirilmesi ve Kardeşliğin Sağlanması ile İlgili Yasa Gereği Başbakanın koordinasyonunda, ilgili Başbakan Yardımcılarının ve ilgili Bakanların katıldığı bir kurul, Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'nden sorumlu olacaktır bundan sonraki süreçte" karşılığını verdi.

"UMUT EDERİZ Kİ MAHKEME, OBJEKTİF VE ADİL DAVRANIR"
Gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül'ün tutuklu yargılanmasına ilişkin bir soruya Kurtulmuş, "Biz, Türkiye'de hiçbir basın mensubunun tutuklu yargılanmasını istemeyiz. Ancak, biz yürütme tarafıyız, yargı tarafı ise yürütmeden bağımsız olarak işlerini sürdürüyorlar. Devam etmekte olan bir süreç var. Sayın Can Dündar ve Erdem Gül'ün gazeteci olma vasfı ayrıdır, ortada henüz bir iddia vardır, bu iddia çerçevesinde iki gazeteci arkadaşımızın yargılanma süreci devam ediyor. Savcılığın iddiasındaki esas şey, bu arkadaşlarımızın devletin gizli kalmış sırlarını ifşa etmek konusundan itham ediliyor. Bu ithamın mahkemede görüleceği süreç var. Umut ederiz ki mahkeme, objektif ve adil davranır. Keşke, bu süreç tutuksuz yargılanmayla sürdürebilseydi" karşılığını verdi.

YAŞ TOPLANTISINDA ALINAN KARARLAR
Yaş toplantısında alınan kararların hatırlatılması üzerine Kurtulmuş, "Teenni ve teyakkuz, teenni ortaya çıkan krizleri çözebilecek aklı ortaya koymayı, teyakkuz ise ülkenizin ulusal bütünlüğünü gerekli kılar. Bu, her ikisiyle birlikte ilave hangi adımların atılacağı konuşuldu. Biz, teenni ve teyakkuz içinde, bu sürece zarar vermeden, süreci atlatacağımızı düşünüyoruz" şeklinde konuştu.

"BU SÜREÇTE HER İKİ TARAFIN YETKİLİLERİ KARŞILIKLI OLARAK SÖZLERİNİ DİKKATLE SEÇİYORLAR"
"Rusya'nın Türkiye'den bir özür beklentisi var, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz" şeklindeki sorusuna Kurtulmuş, "Her bir kelimenin dile getirilen her bir ifadenin her cümlenin bir de diplomatik anlamı var. Aslında bu uçağın vurulduğu anda, milliyetinin bilinmediğini ve böyle bir olayın eğer bir Rus uçağı olsaydı, biz böyle bir olayla karşılaşmayacak olduğumuzu devletin en üst kademesinden bu görüşleri dile getirdik. Bu, aslında bu konuda ne kadar titiz davrandığımızın da diplomatik olarak açık bir ifadesidir ama bundan sonra bu süreçte karşılıklı olarak her iki tarafın yetkilileri karşılıklı olarak sözlerini dikkatle seçiyorlar. Türkiye, bunu çok açık ifade etmiş oldu. Yani, eğer bunun bir Rus uçağı olduğu bilinseydi, böyle bir olay vuku bulmazdı, eğer bu uyarılar yapıldığında karşı taraf, 'Biz, Rus uçağız' diye en azından ikazda bulunsaydı, bizim ikazlarımıza mukabil ikazlar olsaydı böyle bir olay vuku bulmazdı. Biz, nasıl Rus uçağının milliyetini bilseydik böyle bir şey olmazdı' diyorsak, şuna güvenerek söylüyoruz. Rusya ile bu kadar yakın ilişkilerimiz var, bu kadar stratejik ortaklıklarımız, ticari olarak gelişme potansiyeli çok yüksek ticari ortaklık alanımız var, aramızda hiçbir sorunumuz yok. Böyle ikili ilişkiler içinde olan ülkeler, Rus tarafının bile bile, isteyerek, Türkiye'ye düşmanca tavır içinde olmayacağını bildiğimiz için 'Rus uçağı olduğunu bilseydik böyle olmazdı' diyoruz. Yani, Ruslar buradan geçiyordu, zaten Ruslar da herhalde gelip uçaklarıyla Türkiye'yi bombalar diye endişe etmeyiz, Türkiye'ye zarar verir' diye endişe etmeyiz. Dolayısıyla, diplomatik anlamda, bu söz söylenmiştir. Türkiye'nin en üst devlet kademelerinden söylenmiştir. Doğrusu da budur, bunu söylerken de sözler dikkat edilerek seçilmiş, hem olayın hakikati ortaya konulmuştur" cevabını verdi. 

ENİSE YAPAR

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Giresun Giresunspor - Sakaryaspor maçının ardından Trendyol 1. Lig’in 32. haftasında Giresunspor, konuk ettiği Sakaryaspor’a 3-2’lik skorla mağlup oldu. Karşılaşmanın ardından teknik direktörler açıklamalarda bulundu. Mücadele sonrası düzenlenen basın toplantısında konuşan Giresunspor Teknik Direktörü Serhat Güller, son dakikalarda yedikleri gollerle mağlup olmalarının üzücü olduğunu belirtti. Güller, maça kazanabilecekleri bir karşılaşma olarak hazırlandıklarını ifade ederek şunları dile getirdi: “Öncelikle son dakikalarda yediğimiz gollerle mağlup olduğumuz için tabii ki üzgünüz. Bu maç kendi adımıza kazanabileceğimiz bir karşılaşmaydı. Çok alan bulacağımızı tahmin ederek oynadığımız, hazırlandığımız bir karşılaşmaydı. İlk yarıda attığımız iki gol ile devreyi 2-1 önde kapattık. Fakat daha sonra özellikle ilk yarıda yanlış tercihlerden dolayı gol olması gereken iki tane daha pozisyonumuz vardı. Bunları değerlendiremedik. Genç takım olduğumuz zaman bunları tabii ki doğru tercihler yapmakta biraz sıkıntı yaşıyoruz. İkinci yarıda genel anlamda oyunu tutmaya çalıştık. Daha çok Sakaryaspor’un stoperlerini boş bırakarak onların oyuna girmesini ve oluşacak alanlarda da hızlı hücumlar yapmayı planlamıştık. İşin aslına bakarsanız onların oyun şablondaki tüm oyuncuları iyi bir şekilde marka ettik. Taa ki son dakikalara kadar. Uzatmalarda yediğimiz gol var. Kendi kalemize attığımız gol var. Daha önce de söylemiştim. Özellikle bizim gibi tecrübesiz takımlarda kişisel hatalar çok oluyor. Kişisel hataların da yine ağır bir bedelini ödedik. Sakaryaspor’a başarılar diliyorum. Yani biz her türlü olumsuzluğa rağmen, kulübümüzün içinde bulunduğu duruma rağmen ligi bırakmadan en iyi şekilde oynamaya Giresunspor’u en iyi şekilde temsil etmeye çalışıyoruz. Güzel bir karşılaşma oldu. Kaldı iki maçımız. Bu iki maçımızı da en iyi şekilde ciddi bir şekilde havlu atmadan oynamaya çalışacağız. İnşallah o maçı da kazanma şansımız olur. Sonuçta elden bir şey gelmiyor. Bazen saha içerisindeki hataları önlemek adına elden bir şey gelmiyor. Yapacak bir şey yok.” Turgay Karslı: "Kötü oynarsınız ama 3 puan alırsınız. Bu onlardan bir tanesiydi" Sakaryaspor Teknik Direktörü Turgay Karslı ise kötü bir oyun sergilediklerini söyledi. Karslı, kazanmanın önemli olduğunu ancak bazen kötü oyunlar sonucunda da galip gelmenin mümkün olduğunu belirterek, “Arkadaşlar bazı maçlar vardır. İzahı anlatılır. Taktik olarak teknik performans olarak değerlendirilebilir. Ama bazı müsabakalar vardır. Bugün oynadığımız gibi değerlendirmesi çok güçtür. Tamam biz bazı şeyleri ve bazı gerçekleri görüyoruz. Takım içindeki dengeleri eşit nitelikte tutmaya çalışıyoruz ama kağıtta yaptığınız iş bazen sahada birbirini tutmuyor. İnsan faktörü çok önemli. Bunları bir araya getirdiğinizde böyle bir sorun, böyle bir problem, böyle bir sonuç çıkıyor. Gerçekçi olalım. İlk yarıda çok üstün bir oyun oynamadık. Ama inanın Giresunspor’un ligdeki durumuyla alakalı hiçbir olumsuz bir düşünceyle sahaya çıkmadık. Onların ne kadar ciddiye aldığını bu olayı bizim de bu kadar hedefe yaklaşmışken kazanmak zorunda olduğumuzu bütün oyuncularımız biliyordu. Kötü oynadık, belki de oynadığımız sınırlı sayılı kötü oyunlarından bir tanesiydi. Rakibimizin tabii ki genç olması çok koşan oyunculara sahip olması bu skorla onları çok daha iştahlandırdı. Haklı buluyoruz. Küçücük bir özeleştiri yapalım. Mağlup olduğumuz bir oyunda galip geldikten sonra çok da fazla saha dışı münakaşalara girmemizin doğru olmadığını düşünüyorum. O konuda biraz kendimize ders vermemiz gerekiyor. Sonuçta biz burada bir camiayı temsil ediyoruz, Sakaryaspor’u temsil ediyoruz. Söylediğim gibi münferit davranmanın bir anlamı yok. Üç puan aldık. Çok güzel bir oyun muydu, hayır değildi. Kötü oynarsınız ama 3 puan alırsınız. Bu onlardan bir tanesiydi” diye konuştu.
Kayseri İYİ Parti’de liyakatsizlik istifası İYİ Parti Kayseri ilçe yöneticilerinden Hasan Mert Çakmak partisinden istifa ettiğini açıkladı. Çakmak istifa açıklamasında; "İYİ Parti’nin ilkelerinden ve çizgisinden ayrıldığını, liyakatsizlik sorunları ile karşı karşıya kaldığını gözlemledim. Bu sebeplerden dolayı, milletimizin umudu olma özelliğini yitiren İYİ Parti’den istifa etme kararı aldım" dedi. Partiden istifa ettiğini yaptığı yazılı açıklama ile duyuran Hasan Mert Çakmak, partinin ilkelerinden ve çizgisinden ayrıldığını ifade ederek; "2018 yılının başlarında, Türkiye siyaset sahnesinde yeni bir umut olarak doğan İYİ Parti, pek çok vatandaşın ve siyasi figürün ilgisini çekmişti. Ben de Hasan Mert Çakmak olarak, bu umut verici başlangıcın bir parçası olma niyetiyle, partimize katıldım ve o günden bu yana çeşitli görevler bulundum. Ancak bugün, üzülerek belirtmeliyim ki, İYİ Parti’nin ilkelerinden ve çizgisinden ayrıldığını, liyakatsizlik sorunları ile karşı karşıya kaldığını gözlemledim. Bu sebeplerden dolayı, milletimizin umudu olma özelliğini yitiren İYİ Parti’den istifa etme kararı aldım. İYİ Parti, kurulduğu ilk günlerde, liyakate dayalı bir yönetim anlayışı ve kutuplaşmayı aşma hedefi ile yola çıkmıştı. Ancak zamanla, bu hedeflerin geride kaldığını, partinin yönetim kademesinde liyakatten ziyade farklı önceliklerin belirleyici olduğunu üzülerek gözlemledim. Türkiye’nin içinde bulunduğu zorlu süreçte, halkımızın umudunu canlı tutacak, adaletli ve kapsayıcı bir siyaset anlayışına her zamankinden daha fazla ihtiyaç var. Bu düşünceyle, İYİ Parti’nin maalesef bu beklentilere cevap vermekten giderek uzaklaştığı kanaatindeyim. Görev yaptığım süre zarfında, partimizin ve ülkemizin geleceği için samimi çabalar sarf ettim. Ancak, parti içinde yaşanan bir takım gelişmeler ve karşılaştığımız liyakatsizlik problemleri, düşüncelerimde ciddi bir revizyon yapmamı gerektirdi. İYİ Parti’nin ilk kuruluş felsefesinden ve amaçlarından sapma eğiliminde olduğunu görmek, benim için derin bir hayal kırıklığı oldu. Sonuç olarak, bu kararı almamın temelinde yatan ana sebep, İYİ Parti’nin özünden ve milletimiz için taşıdığı umuttan uzaklaşmasıdır. Bir siyasetçi olarak, halkımıza hizmet etme misyonumun, şahsımın ve partimizin çıkarlarından önce gelmesi gerektiğine olan inancımı sürdürüyorum. Bu nedenle, bu ayrılık kararı, hem kişisel ilkelerime hem de ülkem için taşıdığım umuda olan bağlılığımın bir yansımasıdır. Bundan sonraki süreçte, Türkiye’nin ve Türk Milleti’nin menfaatleri doğrultusunda, liyakat ve adaleti ön planda tutan, kapsayıcı ve birleştirici bir siyaset anlayışını savunmaya devam edeceğim" ifadelerinde bulundu.,
Niğde Şehirdeki sorunlara yapay zeka ile çözüm ürettiler Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi ve Niğde Teknopark iş birliğinde düzenlenen "HackNiğde Geleceğin Çözümleri Hackathan" genç yetenekleri bir araya getirdi. 27-28 Nisan tarihlerinde Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Şehit Ömer Halisdemir Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen Geleceğin Çözümleri Hackathan’unda yazılım alanına ilgi duyan gençler, şehir teması ile 24 saati aşkın sürede projelerini geliştirerek seçici kurula sundular. 24 takım ve 85 yarışmacının katıldığı yapay zeka yazılım yarışmasında şehirde önce bir sorun belirleyen gençler, ardından bu soruna yapay zeka destekli çözüm projesi geliştirdi. Ödül töreninde konuşan Niğde Valisi Cahit Çelik, "Bugün üç takıma ödül vereceğiz ama kazanan aslında programa katılan tüm takımlar. Sadece şehirlerle ilgili değil, yapay zekanın etki ettiği birçok alan var. Güvenlikten eğitime, sağlığa kadar artık dijitalleşme ile birlikte yapay zeka her alanda var. Bu anlamda gençlerimizin geliştirdiği her projede ülkemiz kazanacak. Bugün gururla söylüyoruz ki Türkiye havacılık anlamında altın yıllarını yaşıyor ve sizler gibi on sene önce, 20 sene önce kendisini bu işe adayan kişilerin sayesinde yaşıyor. İnşallah sizlerin de çabaları, katkıları ile ülkemizi daha ileri taşıyacak" dedi. Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr Hasan Uslu ise katılımcılara teşekkür ederek, üniversitelerinin siber güvenlik ve yapay zeka alanında fakülte açacak altı üniversiteden birisi olduğunu ifade etti. Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesi Genel Koordinatörü ve Savunma Sanayi Müşaviri Alpaslan Kesici ise genç mühendislerin projeleri ile önemli ürünlerin ortaya çıktığını söyledi. Kesici, "Savunma sanayii alanında ülkemiz bu coğrafyada zoru başardı. Şu an savunma sanayii alanında bir marka değeri, patenti olan ve dünyada devler ligi içinde önemli başarılar elde eden bir ülke olarak şu anda karşınızdayız. Kaan uçağımızın prototipini uçurduk, tanklarımız, sihalarımız var ve elektronik harp anlamında da çok iyi bir yerdeyiz. Savunma sanayiinde bu ülke sizler gibi gençlere güvenerek, inanarak aslında bu işi başardı. Bilişim ve güvenlik sistemi alanında da ülkemizin genç mühendisleri inşallah bunu başaracak, emin adımlarla ilerliyoruz. Harikulade ürünlerimiz ortaya çıkmaya başladı. Yakında sizler de kendi bilişim sistemlerinizde kullanıyor olacaksınız ve bunu birlikte yine taçlandıracağız, dünya markası haline getireceğiz" diye konuştu. Yapılan konuşmaların ardından HackNiğde Geleceğin Çözümleri Hackathan’unun kazananları belli oldu. Çukur Takip Sistemi projesi ile Ehl-i Hack takımı birinci, PatiNet projesi ile YeniCherry takımı ikinci, SSW projesi ile ByteBenders takımı üçüncü oldu. Jüri Özel Ödülü’nü ise Gezdir projesi ile Team EMKA takımı kazandı.