POLİTİKA - 01 Ekim 2016 Cumartesi 20:05

Numan Kurtulmuş: 'Sela seslerinden rahatsız olan o sütü bozuklar...'

A
A
A
Numan Kurtulmuş: 'Sela seslerinden rahatsız olan o sütü bozuklar...'

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, darbe girişimi gecesi minarelerden sela okuyarak halkı sokağa çağıran müezzinleri darp eden ve yaka paça gözaltına almaya çalışanlar için, “Sütü bozuklar, kanı bozuklar, hainler bu toprakların, Anadolu ve Rumeli topraklarının tarih boyunca görmediği en büyük ihaneti ortaya koyan ihanet şebekeleri” dedi.

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Kocatepe Cami’nde düzenlenen Camiler Haftası’nın açılış töreninde, din görevlilerine ve katılımcılara hitap etti. Kurtulmuş, terörün ve İslamofobinin baskısı altında olduğu Müslüman coğrafyasında, bir dönem İslam medeniyetinin merkezi olan camilerin, yeniden ön plana çıkması konusundaki görüşlerini dile getirdi. Sınıfına, eğitimine, ırkına, mezhebine, meşrebine bakmaksızın bütün milleti, bütün ümmeti toplama yerinin camiler olduğunu dile getiren Kurtulmuş, yaşadığımız dönemde camilerin, toplumun merkezinden uzaklaşmasının ardından FETÖ gibi sahte örgütlerin oluşmasına sebebiyet verildiğine dikkati çekti.

“Eğer camilerimiz tam manasıyla bütün milleti, bütün cemaati toplama yeri olsaydı, birtakım insanları toplamak için FETÖ benzeri sahte örgütlere ihtiyaç kalmayacaktı”
Camilerin FETÖ gibi örgütlere karşı önemine değinen Kurtulmuş, “Eğer camilerimiz tam manasıyla bütün milleti, bütün cemaati toplama yeri olsaydı, insanları çeken bir yer olsaydı, birtakım insanları toplamak için FETÖ benzeri sahte örgütlere ihtiyaç kalmayacaktı. Cami, 78 milyonun, 1 buçuk milyar İslam aleminin toplanma yeri gerçekten olsaydı, birtakım sahte yerlerin Müslüman toplulukların içerisinden bir kısmını oluşturarak, ayrıştırarak başka cemaatleri, kapalı cemaatleri kurma yeri olmayacaktı” şeklinde konuştu.

“Herkese açık olan müesseselerin, bu fonksiyonlarını görmezse, o zaman birtakım gizli örgütler, birtakım din adına kapalı birtakım örgütler ortaya çıkıyor ve ümmetin çoğunluğundan farklı olarak gizli birtakım yapılanmalar ortaya koyuyor” diyen Kurtulmuş, bunu önlemenin yolunun da kapısı herkese açık olan camileri, medreseleri, dergahları yeniden inşa etmek olduğunu kaydetti.

Kurtulmuş, Camiler Haftasında bu konuların yeniden ele alınması gerektiğini söyleyerek, “Camiyi yeniden arınma, toplanma, toplumun merkezi, toplumsal sorunların çözüm merkezi haline getirmek zorundayız. Bunu yaparsak FETÖ benzeri sahte örgütlenmelere hiçbir şekilde meydanı boş bırakmayacağız. Bunu yaparsak İslam karşıtlarının, İslamofobia faaliyetlerini bu ülkede dahi yürütmesinin zeminini ortadan kaldıracağız” diye konuştu.

Camiyi hala merkez olarak gören bir medeniyetin, 15 Temmuz’da yeniden canlandığını söyleyen Kurtulmuş, buna örnek olarak da darbe girişimi gecesi selaları duyan vatandaşların demokrasisine, geleceğine, özgürlüğüne ve vatanına sahip çıkmak için meydanlara inmesini gösterdi. Kurtulmuş, “O gece camilerden yükselen, ‘es salatu ve’s-selamu aleyk’ sesleriyle, milleti yeniden Kerbela, Bedir, İstiklal Savaşı, Çanakkale ruhuyla buluşturdu” ifadesiyle camilerin yeniden toplumun merkezi haline geldiğine işaret etti.


“İhanet şebekelerinin mensupları 60 imam hatip ve müezzin arkadaşımızı sela okuyorlar diye darp etti”

Türkiye genelinde 60 tane müezzin ve imam hatibin, büyük medeniyetten nasibini almamış kişilerce ve darbe yanlılarınca darp edildiğini hatırlatan Kurtulmuş, şunları ifade etti:
“Sela seslerinden rahatsızlık duyan o sütü bozuklar, o kanı bozuklar, o hainler bu toprakların, Anadolu ve Rumeli topraklarının tarih boyunca görmediği en büyük ihaneti ortaya koyan o ihanet şebekelerinin mensupları 60 imam hatip ve müezzin arkadaşımızı sela okuyorlar diye darp ettiler, onları gazi ettiler. Hepsinden Allah razı olsun. O selayı okurken her birinizin başına bunlar gelebilirdi. O sela okumaya çıkan imam hatip ve müezzin kardeşlerim belki o camiden o minareden aşağıya inemeyeceğinizi bilerek okudunuz. Allah razı olsun. Bir ruhu, diriliş ruhunu inanç ve iman ruhunu bu topluma minerallerden dalga dalga yaydınız ve 15 Temmuz’un görünmez kahramanlarından oldunuz.”

15 Temmuz şehitlerini de rahmetle yad eden Numan Kurtulmuş, “Aziz milletimiz, 15 Temmuz akşamında uçaklara, helikoptere, tanklara ve makineli tüfeklere karşı zulmün, isyanın, tuğyanın yani Yezid siyasetinin araçlarına karşı göğsünü siper ederek Hazret, Ali, Hazreti Hüseyin ve Hazreti Hamza gibi dikilmesini bildiler ve şehit olmasını bildiler” ifadelerini kullandı.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AJet’in Ankara-Erzincan seferi yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara’ya geri döndü AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara Esenboğa Havalimanına geri döndü. Edinilen bilgilere göre AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan Boeing 737 tipi uçakta bomba ihbarı yapıldı. Ankara Esenboğa Havalimanından saat 23.55’te kalkan uçak, ihbar nedeniyle yaklaşık 40 dakika sonra Ankara Esenboğa Havalimanına döndü. Yolcuları tahliye edilerek güvenli bölgeye alınan uçakta güvenlik güçleri tarafından arama yapıldı. Yarım saat süren incelemenin ardından ihbarın asılsız olduğu öğrenildi. Uçakta bulunan yolculardan Murat Bozdelen ise o anları, “AJet firmasından Erzincan için biletimizi aldık. Saat 23.55’te bindik. Biz 40 dakikada indiğimizi sandık. Bize bilgilendirme yapılmadı. İndikten sonra sadece, kadınlar ve çocuklar çıksın, dediler. Biz de internete girip öğrendik ki bomba ihbarı varmış. Sonra buraya geldik, mağdur olduk. Bana kalsa ben biletin parasını isterim ama öyle bir şey yapmıyorlar. 7 gün bekletiyorlarmış” şeklinde anlattı. Uçakta bulunan başka bir yolcu Ayhan Akkaya ise “Saat 12’ye beş kala bindik. Uçak Ankara’ya geri indi. Bize hiçbir şey söylenmedi. 2 saat uçağın içerisinde bekledik. Yetkililerden cevap alamadık. Biz neden beklediğimizi sorduk. Pilot bey bilgi verecek, dediler ama bilgi veren olmadı. Güvenlik güçleri silahları ile gelince biz tedirgin olduk zaten. İlk önce bayanları aldılar. Sonra bizi aldılar. Buraya getirdiler bizi ama burada da yetkili bulamıyoruz” dedi.
Bayburt Bayburt’ta basit yaralama suçunda taraflar TSK’ya bağış yapma şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta ’Basit Yaralama’ suçunda taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) 10 bin lira bağış yapılması noktasında anlaştılar, dosya mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatıldı. K.A ve B.N.K isimli iki arkadaş dışarıda vakit geçirdikleri sırada araçla yanlarına gelen H.A ve R.A isimli şahıslar tarafından darp edildiler. Darp edildikleri iddiasıyla emniyete başvuran iki arkadaş H.A ve R.A’dan şikayetçi oldular. Mağdurların şikayeti üzerine şüpheliler H.A ve R.A hakkında ’Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya uygun bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Uzlaştırma bürosu ekipleri, mağdur taraflarla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur K.A ve B.N.K, TSK’ya bağış yapılması şartıyla şüphelilerle uzlaşacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdiler. K.A’nın ve B.N’K’nın uzlaşma talebini kabul eden şüpheliler, TSK’ya 10 bin lira bağışta bulundular. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosya mahkemeye intikal etmeden, çözüme kavuşturularak kapatıldı. Bununla birlikte, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, taraflarla görüşme sağlayan uzlaştırmacılara titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ederek, kişi onarıcı adalet anlayışına hizmet etme gayreti içerisinde olduklarını, kamuya yararlı edimleri Uzlaştırma Bürosu ekipleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların özenle yürütüldüğünü vurguladı.
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.