DÜNYA - 07 Temmuz 2010 Çarşamba 09:11

Obama: İsrail'le kırılmaz bağlar

A
A
A
Obama: İsrail'le kırılmaz bağlar

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bir araya gelen ABD Başkanı Barack Obama, ülkesi ile İsrail arasında "kırılmaz bağlar" bulunduğunu söyledi

Obama, Washington'ı ziyaret eden İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray Oval Ofis'te biraraya geldi.

Görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında Obama, İsrail'in bazı malzemelerin Gazze'ye girmesine izin verme kararından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, bunun "gerçek bir ilerleme" olduğunu belirtti.

İsrail'in barış istediğine ve doğrudan görüşmelerin yeniden başlatılması konusunda ciddi olduğuna inandığını ifade eden Obama, ABD'nin, İsrail'den, güvenliğini zayıflatacak bir adım atmasını hiçbir zaman istemeyeceğini vurguladı.

Obama, ülkesi ile İsrail arasındaki ilişkilerde anlaşmazlıklar yaşandığı yönündeki yorumlara katılmadığını belirterek, İsrail'e verdiği desteğin hiçbir tereddüt içermediğini bildirdi.

İsrail protestosu

Obama ile Netanyahu'nun Beyaz Saray'daki görüşmesi sırasında, Beyaz Saray'ın önündeki Lafayette Parkı'nda toplanan bir grup gösterici, İsrail'i protesto etti. Göstericiler, ABD'nin İsrail'e yardımlarının sona ermesi ve İsrail'in Gazze'ye uyguladığı ablukayı kaldırmasını isteyen sloganlar attı, Filistin ve Gazze halkı için özgürlük talep eden pankartlar taşıdı. Aralarında bazı koyu dindar Musevilerin de bulunduğu göstericiler, ellerinde Türkiye ve Filistin bayraklarının yanı sıra iki bayrağın birleşiminden oluşan bayraklar da taşıdı. Gösteride herhangi bir şiddet olayı yaşanmadı.

Bir soru üzerine, İsrail ile Filistinliler arasında doğrudan görüşmelerin, Yahudi yerleşimlerinin inşası konusundaki kısmi moratoryumun Eylül ayında sona ermesinden önce başlayacağını umduğunu kaydeden Obama, İsrail'in bir dizi "kendine özgü" güvenlik tehdidiyle karşı karşıya olduğunu, nükleer programından dolayı İran'a baskı uygulamaya devam edeceklerini söyledi.

Netanyahu da Filistinliler ile barışı sağlamaya olan "bağlılıklarını" dile getirdi, ABD ile İsrail arasındaki ilişkilerin bozulduğuna dair haberlerin "tamamen yanlış" olduğunun altını çizdi.

Görüşmede birçok konuyu ele aldıklarını belirten Obama, Netanyahu'nun bazı malzemelerin Gazze'ye girmesine izin verme kararından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Bunu "gerçek bir ilerleme" olarak gördüklerini ifade eden Obama, İsrail'in Hamas'a füze ve silah ulaşmasının engellenmesine yönelik meşru güvenlik ihtiyaçları karşılanırken, Gazze halkının da ekonomik olarak gelişmesinin bir yolunun olduğuna inandıklarını kaydetti.

Obama, Netanyahu'nun Orta Doğu'da barışı istediğini ve bunun için riskler almaya hazır olduğuna inandığını bildirerek, görüşmede Netanyahu'nun Filistinlilerle ciddi müzakerelerde bulunmaya olan istekliliğini yeniden ortaya koyduğunu aktardı.

"İsrail doğrudan görüşmelere hazır"

ABD Başkanı Obama, İsrail'in güvenlik ihtiyaçlarının karşılandığı, Filistinlilerin de egemen bir devlete sahip olduğu bir çözüm vizyonunu yakalamanın artık tam zamanı olduğunu vurgulayarak, "Bu zor olacak, sıkı bir çalışma gerektirecek. Dolaylı görüşmeler zaten sürüyor şu anda ve bu görüşmelerin doğrudan görüşmelere yol açmasını umuyoruz" dedi.

İsrail hükümetinin de doğrudan görüşmelere hazır olduğuna inandığını belirten Obama, "İnsanların ciddi olduğunu gösteren ve bölgeye bunun sadece lafta kalmadığı mesajımızı veren güven inşası tedbirlerine ihtiyaç var" diye konuştu.

Çözüme kavuşturulması gereken konuların hala olduğunu, ABD ve İsrail olarak, bu konular üzerinde işbirliği halinde çalıştıklarını ifade eden Obama, ayrıca İsrail ile Filistin arasında barışın sağlanmasında çevre ülkelerin rolünün önemine dikkati çekerek, bu noktada Arap ülkelerinin de barışa destek olması gerektiğini söyledi.

Obama, Netanyahu ile İran konusunu da ele aldıklarını bildirerek, "ABD olarak, İran'a, uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmesi ve kendisini komşuları ve uluslararası topluma tehdit haline getiren provokatif davranışlarını durdurması için baskıyı sürdürmeye devam edeceklerini" tekrarladı.

Görüşmede, New York'ta düzenlenen "Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması (NPT) Gözden Geçirme Konferansı"nda ele alınan konuları konuştuklarını belirten Obama, ABD'nin bu konudaki politikasında değişiklik olmadığını Netanyahu'ya yeniden bildirdiğini kaydetti.

Obama, "İsrail'in büyüklüğü, tarihi, içinde bulunduğu bölge ve kendisine yönelik tehditler göz önüne alındığında, kendine has güvenlik ihtiyaçları olduğuna inandıklarını" ifade ederek, İsrail'in bölgedeki tehditlere cevap verebilir olması gerektiğini, bu nedenle "ABD olarak, İsrail'in güvenliğine olan bağlılıklarında hiçbir tereddüt yaşamadıklarını" bildirdi.

"ABD'nin İsrail'den güvenlik çıkarlarını zayıflatacak hiçbir adım atmasını asla istemeyeceğini" kaydeden Obama, ABD-İsrail ilişkilerinin her alanda güçlenmeye devam ettiğini söyledi.

"Güvenli bir barış"

İsrail Başbakanı Netanyahu ise Obama ile birçok konuda kapsamlı ve "mükemmel" bir görüşme yaptıklarını ifade etti.

"Önümüzdeki aylar ve yıllarda, yeni tehditlere karşı ülkelerimizi, halklarımızı ve ortak çıkarlarımızı korumak için birlikte çalışacağız" diyen Netanyahu, barışı sağlamanın yollarını bulma isteklerini dile getirdi.

Netanyahu, İran'ın nükleer silah edinmesi ihtimalinin "ufukta görünen en büyük yeni tehdit" olduğunu savunarak, "İran'ın her yere terör yaydığını ve halkını acımasızca yıldırdığını" söyledi. İran'a yaptırım konusunda BM Güvenlik Konseyi ve ABD Kongresi'nden çıkan kararlara işaret eden Netanyahu, diğer ülkelere de "ABD'nin yolunu izleyerek", İran'a karşı daha sert yaptırımlar benimsemeleri çağrısında bulundu.

Netanyahu, İsrail ile Filistinliler arasındaki barışa bağlılıklarını belirterek, barışın iki tarafın da hayatını daha iyi hale getireceğini ve bölgeyi değiştireceğini dile getirdi. "İsraillilerin barışın olması için çok şey yapmaya hazır olduğunu" bildiren Netanyahu, ancak atılacak tüm adımlardan sonraki barışın "güvenli bir barış" olmasından emin olmak istediklerini kaydetti.

Netanyahu, "Benimseyebileceğiz bir çözüm olduğunu düşünüyorum" diyerek, "doğrudan görüşmelere başlamanın tam zamanı olduğunu" vurguladı. Barışın herkes için en iyi seçenek olduğunu belirten Netanyahu, "Bunu yapmak için şu anda eşsiz bir zaman dilimi ve fırsata sahibiz" dedi.

Sorular

Obama, İsrail'in yeni yerleşim inşasına koyduğu moratoryumun Eylül ayında sona ereceği, bunun uzatılmasının doğrudan görüşmelere geçilmesinde yardımcı olup olmayacağına yönelik soru üzerine, "İsrail'in son aylardaki itidalli yaklaşımının doğrudan görüşmelere geçilmesi umutlarına yardımcı olduğunu" söyledi.

Doğrudan görüşmelerin, moratoryumun sona ermesinden önce başlaması halinde, bunun taraflarda daha fazla güven ve başarı iklimi yaratacağını ifade eden Obama, iki tarafça alınabilecek bir dizi güven inşası tedbiri olduğunu, bunun başarılı müzakereye yönelik olasılıkları geliştirdiğini kaydetti.

Filistinlilerin "uluslararası düzeyde İsrail'i sıkıntıya sokacak fırsatlar arayışı yerine yapıcı bir ton kullanmaları, provokatif dilden kaçınmaları ve tahrik için gerekçeler aramamaları"nın çok önemli olduğunu bildiren Obama, "Gazze'ye yönelik atılan bazı adımların güven inşasında yardımcı olduğunu ve bu konuda ilerleme sağlanması halinde, Filistinlilerin barışın, söylem ve şiddetin getiremeyeceği şeyleri getirebileceğini görebileceğini" ifade etti.

Obama, "Son bir yıl içinde İsrail ile aranıza mesafe koydunuz. Bu politikanızın bir hata olduğunu düşünüyor musunuz?" sorusu üzerine, bu tür bir yoruma katılmadığını bildirdi.

ABD ile İsrail arasındaki ilişkilerin özel olduğunu ve buna devamlı vurgu yaptıklarını belirten Obama, tanıştığından bu yana da Netanyahu'ya güvendiğini söyledi. "ABD'nin İsrail'in güvenliğine ve aralarında özel bağa bağlılığını" dile getiren Obama, "Bunu desteklemek için, sadece sözle değil, eylemlerle de gereken ne varsa yapacağız" diye konuştu.

İsrail'in güvenliğini temin edecek bir barışın sağlanması yolunda bazı stratejik ve taktik düzeyde zor seçimler olabileceğini ifade eden Obama, "Bunu Başbakan da anlıyor, birlikte bu yolda çalışacağız. Bu doğrultuda sadece önümüzdeki aylarda değil, yıllarda birlikte çalışacağız" ifadesini kullandı.

Netanyahu da Obama ile görüşmesinde, barış sürecini ilerletmek için gelecek günler ve haftalarda atılabilecek somut adımlar üzerinde durduklarını söyledi. "ABD ile İsrail arasındaki özel ilişkilerin sona erdiğine yönelik" yorumların tamamıyla yanlış olduğunu ifade eden Netanyahu, "Bu ilişkinin bir derinliği ve zenginliği var" dedi. Birçok alanda kalıcı bağlara sahip olduklarını belirten Netanyahu, Obama'nın, İsrail ile ABD arasındaki bağların "kırılmaz" olduğu yönündeki sözlerine katıldığını bildirdi.

kaynak: cnntürk

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Giresun Giresunspor - Sakaryaspor maçının ardından Trendyol 1. Lig’in 32. haftasında Giresunspor, konuk ettiği Sakaryaspor’a 3-2’lik skorla mağlup oldu. Karşılaşmanın ardından teknik direktörler açıklamalarda bulundu. Mücadele sonrası düzenlenen basın toplantısında konuşan Giresunspor Teknik Direktörü Serhat Güller, son dakikalarda yedikleri gollerle mağlup olmalarının üzücü olduğunu belirtti. Güller, maça kazanabilecekleri bir karşılaşma olarak hazırlandıklarını ifade ederek şunları dile getirdi: “Öncelikle son dakikalarda yediğimiz gollerle mağlup olduğumuz için tabii ki üzgünüz. Bu maç kendi adımıza kazanabileceğimiz bir karşılaşmaydı. Çok alan bulacağımızı tahmin ederek oynadığımız, hazırlandığımız bir karşılaşmaydı. İlk yarıda attığımız iki gol ile devreyi 2-1 önde kapattık. Fakat daha sonra özellikle ilk yarıda yanlış tercihlerden dolayı gol olması gereken iki tane daha pozisyonumuz vardı. Bunları değerlendiremedik. Genç takım olduğumuz zaman bunları tabii ki doğru tercihler yapmakta biraz sıkıntı yaşıyoruz. İkinci yarıda genel anlamda oyunu tutmaya çalıştık. Daha çok Sakaryaspor’un stoperlerini boş bırakarak onların oyuna girmesini ve oluşacak alanlarda da hızlı hücumlar yapmayı planlamıştık. İşin aslına bakarsanız onların oyun şablondaki tüm oyuncuları iyi bir şekilde marka ettik. Taa ki son dakikalara kadar. Uzatmalarda yediğimiz gol var. Kendi kalemize attığımız gol var. Daha önce de söylemiştim. Özellikle bizim gibi tecrübesiz takımlarda kişisel hatalar çok oluyor. Kişisel hataların da yine ağır bir bedelini ödedik. Sakaryaspor’a başarılar diliyorum. Yani biz her türlü olumsuzluğa rağmen, kulübümüzün içinde bulunduğu duruma rağmen ligi bırakmadan en iyi şekilde oynamaya Giresunspor’u en iyi şekilde temsil etmeye çalışıyoruz. Güzel bir karşılaşma oldu. Kaldı iki maçımız. Bu iki maçımızı da en iyi şekilde ciddi bir şekilde havlu atmadan oynamaya çalışacağız. İnşallah o maçı da kazanma şansımız olur. Sonuçta elden bir şey gelmiyor. Bazen saha içerisindeki hataları önlemek adına elden bir şey gelmiyor. Yapacak bir şey yok.” Turgay Karslı: "Kötü oynarsınız ama 3 puan alırsınız. Bu onlardan bir tanesiydi" Sakaryaspor Teknik Direktörü Turgay Karslı ise kötü bir oyun sergilediklerini söyledi. Karslı, kazanmanın önemli olduğunu ancak bazen kötü oyunlar sonucunda da galip gelmenin mümkün olduğunu belirterek, “Arkadaşlar bazı maçlar vardır. İzahı anlatılır. Taktik olarak teknik performans olarak değerlendirilebilir. Ama bazı müsabakalar vardır. Bugün oynadığımız gibi değerlendirmesi çok güçtür. Tamam biz bazı şeyleri ve bazı gerçekleri görüyoruz. Takım içindeki dengeleri eşit nitelikte tutmaya çalışıyoruz ama kağıtta yaptığınız iş bazen sahada birbirini tutmuyor. İnsan faktörü çok önemli. Bunları bir araya getirdiğinizde böyle bir sorun, böyle bir problem, böyle bir sonuç çıkıyor. Gerçekçi olalım. İlk yarıda çok üstün bir oyun oynamadık. Ama inanın Giresunspor’un ligdeki durumuyla alakalı hiçbir olumsuz bir düşünceyle sahaya çıkmadık. Onların ne kadar ciddiye aldığını bu olayı bizim de bu kadar hedefe yaklaşmışken kazanmak zorunda olduğumuzu bütün oyuncularımız biliyordu. Kötü oynadık, belki de oynadığımız sınırlı sayılı kötü oyunlarından bir tanesiydi. Rakibimizin tabii ki genç olması çok koşan oyunculara sahip olması bu skorla onları çok daha iştahlandırdı. Haklı buluyoruz. Küçücük bir özeleştiri yapalım. Mağlup olduğumuz bir oyunda galip geldikten sonra çok da fazla saha dışı münakaşalara girmemizin doğru olmadığını düşünüyorum. O konuda biraz kendimize ders vermemiz gerekiyor. Sonuçta biz burada bir camiayı temsil ediyoruz, Sakaryaspor’u temsil ediyoruz. Söylediğim gibi münferit davranmanın bir anlamı yok. Üç puan aldık. Çok güzel bir oyun muydu, hayır değildi. Kötü oynarsınız ama 3 puan alırsınız. Bu onlardan bir tanesiydi” diye konuştu.
Kayseri İYİ Parti’de liyakatsizlik istifası İYİ Parti Kayseri ilçe yöneticilerinden Hasan Mert Çakmak partisinden istifa ettiğini açıkladı. Çakmak istifa açıklamasında; "İYİ Parti’nin ilkelerinden ve çizgisinden ayrıldığını, liyakatsizlik sorunları ile karşı karşıya kaldığını gözlemledim. Bu sebeplerden dolayı, milletimizin umudu olma özelliğini yitiren İYİ Parti’den istifa etme kararı aldım" dedi. Partiden istifa ettiğini yaptığı yazılı açıklama ile duyuran Hasan Mert Çakmak, partinin ilkelerinden ve çizgisinden ayrıldığını ifade ederek; "2018 yılının başlarında, Türkiye siyaset sahnesinde yeni bir umut olarak doğan İYİ Parti, pek çok vatandaşın ve siyasi figürün ilgisini çekmişti. Ben de Hasan Mert Çakmak olarak, bu umut verici başlangıcın bir parçası olma niyetiyle, partimize katıldım ve o günden bu yana çeşitli görevler bulundum. Ancak bugün, üzülerek belirtmeliyim ki, İYİ Parti’nin ilkelerinden ve çizgisinden ayrıldığını, liyakatsizlik sorunları ile karşı karşıya kaldığını gözlemledim. Bu sebeplerden dolayı, milletimizin umudu olma özelliğini yitiren İYİ Parti’den istifa etme kararı aldım. İYİ Parti, kurulduğu ilk günlerde, liyakate dayalı bir yönetim anlayışı ve kutuplaşmayı aşma hedefi ile yola çıkmıştı. Ancak zamanla, bu hedeflerin geride kaldığını, partinin yönetim kademesinde liyakatten ziyade farklı önceliklerin belirleyici olduğunu üzülerek gözlemledim. Türkiye’nin içinde bulunduğu zorlu süreçte, halkımızın umudunu canlı tutacak, adaletli ve kapsayıcı bir siyaset anlayışına her zamankinden daha fazla ihtiyaç var. Bu düşünceyle, İYİ Parti’nin maalesef bu beklentilere cevap vermekten giderek uzaklaştığı kanaatindeyim. Görev yaptığım süre zarfında, partimizin ve ülkemizin geleceği için samimi çabalar sarf ettim. Ancak, parti içinde yaşanan bir takım gelişmeler ve karşılaştığımız liyakatsizlik problemleri, düşüncelerimde ciddi bir revizyon yapmamı gerektirdi. İYİ Parti’nin ilk kuruluş felsefesinden ve amaçlarından sapma eğiliminde olduğunu görmek, benim için derin bir hayal kırıklığı oldu. Sonuç olarak, bu kararı almamın temelinde yatan ana sebep, İYİ Parti’nin özünden ve milletimiz için taşıdığı umuttan uzaklaşmasıdır. Bir siyasetçi olarak, halkımıza hizmet etme misyonumun, şahsımın ve partimizin çıkarlarından önce gelmesi gerektiğine olan inancımı sürdürüyorum. Bu nedenle, bu ayrılık kararı, hem kişisel ilkelerime hem de ülkem için taşıdığım umuda olan bağlılığımın bir yansımasıdır. Bundan sonraki süreçte, Türkiye’nin ve Türk Milleti’nin menfaatleri doğrultusunda, liyakat ve adaleti ön planda tutan, kapsayıcı ve birleştirici bir siyaset anlayışını savunmaya devam edeceğim" ifadelerinde bulundu.,
Niğde Şehirdeki sorunlara yapay zeka ile çözüm ürettiler Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi ve Niğde Teknopark iş birliğinde düzenlenen "HackNiğde Geleceğin Çözümleri Hackathan" genç yetenekleri bir araya getirdi. 27-28 Nisan tarihlerinde Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Şehit Ömer Halisdemir Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen Geleceğin Çözümleri Hackathan’unda yazılım alanına ilgi duyan gençler, şehir teması ile 24 saati aşkın sürede projelerini geliştirerek seçici kurula sundular. 24 takım ve 85 yarışmacının katıldığı yapay zeka yazılım yarışmasında şehirde önce bir sorun belirleyen gençler, ardından bu soruna yapay zeka destekli çözüm projesi geliştirdi. Ödül töreninde konuşan Niğde Valisi Cahit Çelik, "Bugün üç takıma ödül vereceğiz ama kazanan aslında programa katılan tüm takımlar. Sadece şehirlerle ilgili değil, yapay zekanın etki ettiği birçok alan var. Güvenlikten eğitime, sağlığa kadar artık dijitalleşme ile birlikte yapay zeka her alanda var. Bu anlamda gençlerimizin geliştirdiği her projede ülkemiz kazanacak. Bugün gururla söylüyoruz ki Türkiye havacılık anlamında altın yıllarını yaşıyor ve sizler gibi on sene önce, 20 sene önce kendisini bu işe adayan kişilerin sayesinde yaşıyor. İnşallah sizlerin de çabaları, katkıları ile ülkemizi daha ileri taşıyacak" dedi. Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr Hasan Uslu ise katılımcılara teşekkür ederek, üniversitelerinin siber güvenlik ve yapay zeka alanında fakülte açacak altı üniversiteden birisi olduğunu ifade etti. Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesi Genel Koordinatörü ve Savunma Sanayi Müşaviri Alpaslan Kesici ise genç mühendislerin projeleri ile önemli ürünlerin ortaya çıktığını söyledi. Kesici, "Savunma sanayii alanında ülkemiz bu coğrafyada zoru başardı. Şu an savunma sanayii alanında bir marka değeri, patenti olan ve dünyada devler ligi içinde önemli başarılar elde eden bir ülke olarak şu anda karşınızdayız. Kaan uçağımızın prototipini uçurduk, tanklarımız, sihalarımız var ve elektronik harp anlamında da çok iyi bir yerdeyiz. Savunma sanayiinde bu ülke sizler gibi gençlere güvenerek, inanarak aslında bu işi başardı. Bilişim ve güvenlik sistemi alanında da ülkemizin genç mühendisleri inşallah bunu başaracak, emin adımlarla ilerliyoruz. Harikulade ürünlerimiz ortaya çıkmaya başladı. Yakında sizler de kendi bilişim sistemlerinizde kullanıyor olacaksınız ve bunu birlikte yine taçlandıracağız, dünya markası haline getireceğiz" diye konuştu. Yapılan konuşmaların ardından HackNiğde Geleceğin Çözümleri Hackathan’unun kazananları belli oldu. Çukur Takip Sistemi projesi ile Ehl-i Hack takımı birinci, PatiNet projesi ile YeniCherry takımı ikinci, SSW projesi ile ByteBenders takımı üçüncü oldu. Jüri Özel Ödülü’nü ise Gezdir projesi ile Team EMKA takımı kazandı.