ASAYİŞ - 28 Ekim 2020 Çarşamba 15:46

Oğlunu boğduğu iddiasıyla tutuklanan futbolcu ilk duruşmada savunma yapmadı

A
A
A
Oğlunu boğduğu iddiasıyla tutuklanan futbolcu ilk duruşmada savunma yapmadı

Bursa’da 5 yaşındaki oğlunu hastanede boğarak öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan Süper Lig eski futbolcusu Cevher Toktaş’ın yargılanmasına başlandı. Bursa 16’ncı Ağır Ceza Mahkemesinde hakim karşısına çıkan Toktaş, "Savunma yapmayacağım. Avukatım yapsın" dedi.

Süper Lig’de 2008- 2009 sezonunda Hacettepe Spor Kulübü’nde oynayan, son olarak geçen sezon Bölgesel Amatör Lig’deki Bursa Yıldırımspor’da kaptanlık yapan Cevher Toktaş (33), 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı günü oğlu Kasım’ı (5) öksürük ve yüksek ateş şikayeti ile Dörtçelik Çocuk Hastanesine götürdü. Doktorun muayene ettiği Kasım, korona virüs şüphesiyle hastaneye yatırıldı. Cevher Toktaş, doktorlara haber verip refakatçı olarak yanında kaldığı oğlunun fenalaştığını söyledi. Yoğun Bakım Ünitesi’ne alınan Kasım Toktaş, yapılan tüm müdahalelere rağmen yaşamını yitirdi. Ölüm raporunda ’nefes yetersizliği’ yazılan Kasım, 24 Nisan’da Hamitler Mezarlığı’nda toprağa verildi.

Kasım Toktaş’ın ölümünün üzerinden 12 gün geçtikten sonra Cevher Toktaş karakola giderek, oğlunu kendisinin öldürdüğünü söyledi. Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro ekiplerince ifadesi alınan Toktaş, oğlunu sevmediğini, sinir krizi geçirip yastıkla boğduğunu öne sürdü. Toktaş emniyetteki ifadesinde, "Oğlumun yanında refakatçi olarak kaldığım sırada sinir krizi geçirdim. Yatakta yatmakta olan oğlumun yüzüne yastık bastırdım, sonra doktorlara seslendim. Onlar da gelip muayene ederek, yoğun bakıma aldılar. 2 saat sonra oğlumun ölüm haberi aldım. Cenazesini ertesi gün Hamitler Mezarlığı’nda toprağa verdik. Herkes oğlumun hastalıktan dolayı öldüğünü düşünüyor. Yaşadıklarım gözümün önünden gitmedi. Polise gittim. Kasım’ı hiç sevmedim. Sevmediğim için öldürdüğümü düşünüyorum" dedi.

Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Cevher Toktaş, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Bursa Adli Tıp Kurumunda küçük Kasım’ın bedeninden alınan numuneler incelendi ancak ölüm nedeni belirlenemedi. Bunun üzerine soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcısı, Kasım’ın kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için dosya ve örneklerin İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilmesine ve rapor alınmasına karar verdi. İstanbul Adli Tıp İhtisas Dairesinde hazırlanan raporda imzası bulunan doktorlar, Bursa Adli Tıp Kurumunun raporu ve minik Kasım’dan vücudundan alınan bulguların yeniden incelemeleri sonucunda, ölümün hastanede verilen ilaç veya uygulanan tedavi kaynaklı olmadığını, Kasım’ın nefes alamaması nedeniyle ’boğularak’ öldüğüne oybirliği ile karar verdi.

Bursa 16’ncı Ağır Ceza Mahkemesinde hakkında ’altsoydan akrabayı kasten öldürmek’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açılan Cevher Toktaş’ın yargılanmasına bugün başlandı. Cevher Toktaş duruşmaya Bursa E Tipi Cezaevinden SEGBİS’le katılırken, Cevher Toktaş’ın babası Rıfat Toktaş, annesi Semra Toktaş, sanık avukatı ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının avukatı salonda hazır bulundu. Mahkemede savunma yapması için söz verilen Cevher Toktaş, "Bir şey demeyeceğim. Savunma yapmayacağım. Avukatım yapsın" dedi.

Sanık avukatı Fırat Can Güngör, müvekkilinin öz oğlunu öldürmesini gerektirecek bir nedene sahip olmadığını, oğlu hasta olmasına rağmen bir süre hastaneye götürmemesi nedeniyle öldükten sonra kendisini suçladığını ve bu nedenle tahliyesini istediklerini belirtti.

Tanık olarak dinlenen sanığın babası Rıfat Toktaş, "Oğlumun böyle bir şey yapacağına inanmıyorum. Torunumun ilaç alerjisi nedeniyle hayatını kaybettiğini düşünüyorum. İlk günden beri bunu savunuyorum. Oğlumun böyle bir şeyi yapmasına ihtimal yok. Karıncayı incitmeyen çocuk kendi canını nasıl öldürebilir. Oğlum baskı altında kaldı. Hanımı da söylemiş, ’Başkalarını hastaneye götürdün, çocuğunu götürmedin’ diye. Bu da onu etkiledi. Oğlum çocuğunun ölümünden dolayı kendisine ceza vermek istiyor" diye konuştu.
Sanığın annesi Semra Toktaş, "Öyle iyi bir babaydı. O an kendisini suçlu hissettiği için öyle davrandı herhalde. Oğlumun böyle bir şey yapacağına inanmıyorum. O çocuklarını çok severdi" dedi.
Cumhuriyet savcısı, bazı hastane personeli ile olayda hayatını kaybeden Kasım Toktaş’ın İstanbul’daki annesinin SEGBİS’le dinlenmesine ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi. Sanığın tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti, eksik evrakların tamamlanmasına, olay günü maktul Kasım Toktaş’a müdahalede bulunan doktor ve hemşerilerin tanık olarak dinlenmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AJet’in Ankara-Erzincan seferi yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara’ya geri döndü AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara Esenboğa Havalimanına geri döndü. Edinilen bilgilere göre AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan Boeing 737 tipi uçakta bomba ihbarı yapıldı. Ankara Esenboğa Havalimanından saat 23.55’te kalkan uçak, ihbar nedeniyle yaklaşık 40 dakika sonra Ankara Esenboğa Havalimanına döndü. Yolcuları tahliye edilerek güvenli bölgeye alınan uçakta güvenlik güçleri tarafından arama yapıldı. Yarım saat süren incelemenin ardından ihbarın asılsız olduğu öğrenildi. Uçakta bulunan yolculardan Murat Bozdelen ise o anları, “AJet firmasından Erzincan için biletimizi aldık. Saat 23.55’te bindik. Biz 40 dakikada indiğimizi sandık. Bize bilgilendirme yapılmadı. İndikten sonra sadece, kadınlar ve çocuklar çıksın, dediler. Biz de internete girip öğrendik ki bomba ihbarı varmış. Sonra buraya geldik, mağdur olduk. Bana kalsa ben biletin parasını isterim ama öyle bir şey yapmıyorlar. 7 gün bekletiyorlarmış” şeklinde anlattı. Uçakta bulunan başka bir yolcu Ayhan Akkaya ise “Saat 12’ye beş kala bindik. Uçak Ankara’ya geri indi. Bize hiçbir şey söylenmedi. 2 saat uçağın içerisinde bekledik. Yetkililerden cevap alamadık. Biz neden beklediğimizi sorduk. Pilot bey bilgi verecek, dediler ama bilgi veren olmadı. Güvenlik güçleri silahları ile gelince biz tedirgin olduk zaten. İlk önce bayanları aldılar. Sonra bizi aldılar. Buraya getirdiler bizi ama burada da yetkili bulamıyoruz” dedi.
Bayburt Bayburt’ta basit yaralama suçunda taraflar TSK’ya bağış yapma şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta ’Basit Yaralama’ suçunda taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) 10 bin lira bağış yapılması noktasında anlaştılar, dosya mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatıldı. K.A ve B.N.K isimli iki arkadaş dışarıda vakit geçirdikleri sırada araçla yanlarına gelen H.A ve R.A isimli şahıslar tarafından darp edildiler. Darp edildikleri iddiasıyla emniyete başvuran iki arkadaş H.A ve R.A’dan şikayetçi oldular. Mağdurların şikayeti üzerine şüpheliler H.A ve R.A hakkında ’Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya uygun bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Uzlaştırma bürosu ekipleri, mağdur taraflarla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur K.A ve B.N.K, TSK’ya bağış yapılması şartıyla şüphelilerle uzlaşacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdiler. K.A’nın ve B.N’K’nın uzlaşma talebini kabul eden şüpheliler, TSK’ya 10 bin lira bağışta bulundular. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosya mahkemeye intikal etmeden, çözüme kavuşturularak kapatıldı. Bununla birlikte, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, taraflarla görüşme sağlayan uzlaştırmacılara titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ederek, kişi onarıcı adalet anlayışına hizmet etme gayreti içerisinde olduklarını, kamuya yararlı edimleri Uzlaştırma Bürosu ekipleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların özenle yürütüldüğünü vurguladı.
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.