SAĞLIK - 20 Şubat 2018 Salı 10:55

Oğlunu hayatta tutabilmek için önce 20 kilo sonra karaciğerini verdi

A
A
A
Oğlunu hayatta tutabilmek için önce 20 kilo sonra karaciğerini verdi

Antalya’da "Mavi ışık" diye bilinen "Crigler Najjar" hastalığı nedeniyle günde 10-12 saat arasında ışık tedavisi gören Poyraz Ergün, babasının sanayide yaptırdığı fototerapi cihazı ve karaciğerini bağışlamasıyla hayata tutunmayı başardı.Bugün 3 yaşını geride bıraktı. Poyraz artık, istediği gibi koşup, oynayabiliyor.

Antalya’da şarküteri marketi işleten Servet ve Zeliha Ergün çiftinin bebekleri Poyraz’a doğumundan üç gün sonra rengindeki sarılık nedeniyle götürüldüğü hastanede dünyada yaklaşık 200 bebekte görülen ’mavi ışık hastalığı’ teşhisi konuldu. Doktorlar, bebeğin iyileşmesi için tek yolun karaciğer nakli olduğunu, ancak bu nakil için de bebeğin en az 8 kiloya ulaşması gerektiğini bilirdi. Doktorlar hastalığın hızla ilerlemesi üzerine minik bebeğin, mavi ışık tedavisi görmesi gerektiğini belirtti. Mavi ışık tedavisi için devlet hastanelerinde yer olmayınca, özel hastanelere de maddi imkansızlık nedeniyle gidemeyen baba Servet Ergün, mavi ışık veren fototerapi cihazının aynısını adlığı ölçüler doğrultusunda yapmaya başladı. Medikal firmasında çalışan bir teknikerin yardımıyla Ergün, 10 bin liralık cihazı sanayide 550 liraya yaptırmayı başardı. Babasının sanayide yaptırdığı cihazda 17 gün kalan minik Poyraz, Sağlık Bakanlığının girişimleriyle Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesinde orijinal fototerapi cihazına girmeye başladı. Poyraz daha sonra hayırseverler tarafından hediye dilen cihazla evde tedavisine devam edildi. Bir süre daha evde cihaza girmeye devam eden minik Poyraz’ın sağlığına kavuşabilmesi için karaciğer nakli olması gerekiyordu. Çağrı üzerine onlarca kişi Poyraz’a donör olabilmek için başvuru yaptı. Ancak uyumlu donör bulunamayınca Servet Ergün, karaciğerindeki yağlanmayı 4 ayda 20 kilogram vererek bitirdi. Yapılan tetkiklerin ardından minik Poyraz, 2 yıl önce babasından aldığı karaciğer parçasıyla sağlığına kavuştu. İki çocuğu da organ nakilleriyle sağlığına kavuşan baba Ergün, belirli aralıklarla Akdeniz Üniversitesi Hastanesine kontrollerini yaptırıyor. Bugünlerde 3 yaşına giren Poyraz, Ergün ailesinin mutluluğu oldu. Küçük Poyraz, ağaçlara çıkıp, dilediği gibi koşarken, yeniden üzerilerine güneşin doğduğunu belirtti.

Servet Ergün, Poyraz’la çok zorlu günler geçirdiklerini hatırlatarak, geldikleri noktanın ise sevindirici olduğunu kaydetti. Poyraz’ın doğumundan 3 gün sonra sararmaya başladığını sarılık şüphesi ile götürdükleri hastanede bebeklerine "Mavi ışık" diye tabir edilen "Crigler Najjar" hastalığı teşhisi konulduğunu hatırlattı.

"Zor günlerdi" 

Oğlunun mavi ışık tedavisinde de zorlandığını aktaran Servet Ergün, “Hem hastanelerde yer yok hem de benim maddi imkanım yoktu. Mavi ışık cihazı da alamıyordum değeri 10 bin TL’ydi. Ben de aynısını sanayide 500 TL’ye malettim. Uzun süre Poyraz mavi ışıkta tedavi gördü. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesindeki tedavisinin ardından Poyraz’ın bu hastalıktan kurtulması için karaciğer akli olması gerekiyordu. Karaciğer aramaya başladık. Çağrımızda 66 kişi donör oldu. Ama yapılan tetkiklerde uyum sağlanamadı” dedi.

"Oğluma karaciğerimi verdim"

Oğluna aşırı kilo ve karaciğerindeki yağlanma nedeniyle verici olamadığını dile getiren Servet Ergün, “O kadar donörden uygun verici çıkmayınca. Ben tekrar verici olmak istedim, önce fazla kilolarımdan kurtulmam gerekiyordu. 4 ayda 20 kilo verdim. Ardından yapılan tetkiklerinde ardından benden alınan karaciğer parçası oğluma yapıldı. Dünyada en çok istediğim şeydi oğluma organımı verebilmek. Bir başkasını üzmek, ya da incitmek istemedim. Dualarım kabul oldu, karaciğerim oğluma nasip oldu. Kızıma annesi, oğluma ben verici oldum. İki çocuğuma şuan çok sağlıklı” dedi.

"Yeniden güneşimiz doğdu"

Tedavi sürecinde 11 ay boyunca hiç evden çıkamadıklarını dile getiren Ergün, “Sürekli mavi ışıktaydık. Poyraz, mavi ışıkta kalmasaydı, bir müddet sonra hayatını kaybedebilirdi. Kabul gibi günler geçiriyorduk o dönem. Poyraz, karaciğer naklinden sonra sağlığına kavuşunca güneş bize yeniden doğdu. Dünyalar benim oldu. Allah herkese bu güzel günleri yaşatsın” diye konuştu.

"Hayalim oğlumun sağlığına kavuşmasıydı"

En büyük hayalinin oğlunun sağlığına kavuşması ve istediği gibi özgürce oynayabilmesi olduğunun altını çizen Ergün, “ Koşuyoruz, parkta, sokakta dilediğimiz gibi oynuyoruz. Her şeyimiz yolunda gidiyor. Kısa süre sonra okula başlayacak. Güzel günler yaşıyoruz. Oğlumun sarı renginin bitmesini ve beyaz renginde görmek istiyordum. Allah’ım bunu bize yaşattı. Bundan sonraki süreçte inşallah Poyraz’ı daha güzel günler bekliyor” dedi.

"En güzel örnek biziz" 

Ergün, yakınlarına veya ihtiyacı olan birine organ bağışında bulunma konusunda kafasında soru işaretlerini bulunanların tereddüt etmeden bağışta bulunmalarını önerdi.
Verici için hiçbir sorunun olmadığını en güzel örneklerinden birinin oğluna karaciğerini veren biri olarak kendisi olduğunu vurgulayan Servet Ergün, bağışladığı karaciğeriyle 3 yaşındaki oğlu Poyraz’ın sağlığına kavuştuğunu belirtti. Ergün, sanayide yaptığı mavi ışık cihazını da Konya’da ihtiyacı olan bir hastaya ulaştıklarını kaydetti. 

İsa Akar-Adem Akalan
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van Tavus kuşları emin ellerde Hakkari’nin Derecik ilçesinde jandarma ekiplerince yürütülen kontroller sonucu bir kamyonun kasasında ele geçirilen 5 tavus kuşu rehabilite edilmek üzere Van YYÜ Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürlüğüne getirildi. Hakkari’nin Derecik ilçesinde jandarma ekipleri, Beyazağaç Yol Kontrol Noktası’nda durdurulan kamyonette arama yapıldı. Yapılan aramada kamyonetin kasa içerisinde çuvallar içerisine saklanmış 5 adet tavus kuşu olduğu tespit edildi. Jandarma ekipleri tarafından el konulan tavus kuşlarını Doğa Koruma Milli Parklar (DKMP) Yüksekova Şefliği personeline teslim edildi. Tavus kuşları daha sonra rehabilite edilmek üzere Van YYÜ Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürlüğüne getirildi. Konuyla ilgili bilgi veren Van YYÜ Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan, "Kaçak yollarla ülkeye getirilen tavus kuşları olduğu ihbarı üzerine Doğa Koruma Milli Parklar Yüksekova Şefliği ekipleri tarafından jandarmadan teslim alınıp merkez müdürlüğümüze getirildi. B ibrada bu hayvanlara sadece rehabilitasyonları ve ev sahipliğini yapacağız. Rehabilitasyon merkezimiz Van Gölü havzasında, Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) 14. Bölge Müdürlüğü’ne bağlı, Siirt, Hakkari, Bitlis, Van ve Muş illeri çevresindeki hayvanların rehabilitasyonu ve tedavilerini yapıp doğaya gönderilmekte. Yaban hayvanı olmayıp ta bazen kaçak yollarla izinsiz halde yurda sokulan hayvanları da yedi emin olarak merkezimizde barındırıyoruz” dedi. DKMP 14. Bölge Müdürlüğü’nün getirmiş olduğu hayvanların refahını sağlayıp hem misafir ediyoruz hem de ekolojik dengede yeri varsa gidebilecek yerleri varsa gönderdiklerini ifade eden Merkez Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan, “Son zamanlardaki politikamız yerimiz müsait. Burada yaşamlarını sürdürmeleri için gerekli hazırlıklarımızı yaptık. Hem tavus kuşları hem de başka kuşlar için alan oluşturarak burada minyatür küçük bir doğal yaşam alanı oluşturup Van Gölü havzasındaki bütün hayvanların yaşayabileceği habitatı oluşturuyoruz ve burada misafir ediyoruz. Eğer doğaya dönebilecekler olursa doğaya salıyoruz” şeklinde konuştu.
Van Van-Bahçesaray karayolu 130 gündür kapalı Van’da kar yağışı ve düşen çığlardan dolayı yaklaşık 130 gündür kapalı bulunan Van-Bahçesaray karayolunun ulaşıma açılması için çalışmalar devam ediyor. Van’da 22 Aralık 2023 tarihinde yağan kar yağışı ile birlikte düşen çığlar sonucu Van-Bahçesaray yolu ulaşıma kapandı. Yaklaşık 4 aydan bu yana ulaşımın sağlanamadığı yolda Karayolları 11. Bölge Müdürlüğü 111. Şube Müdürlüğü’ne bağlı Görentaş Bakımevi ekipleri, kar kalınlığının yer yer 3 ile 5 metreyi bulduğu bölgede 3 bin rakımlı Karabet Geçidi’ne çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Çalışmalar büyük titizlikle devam ederken hafta içi yolun açılma planlanıyor. "Çığ altında kalan minibüs ortaya çıktı" 22 Aralık 2023 tarihinde gelen çığ nedeniyle yol kapanınca vatandaşlar ağaçlarını yola bırakıp yaya Bahçesaray ilçesine gitti. Gece gelen başka bir çığ bir yolda bırakılan hafif ticari araç ile minibüsün üzerine düştü. Minibüs yoldan yaklaşık 100 metre uçuruma sürüklenirken, hafif ticari araç ise yolda kaldı. Karayolları ekipleri ile vatandaşların yardımıyla araç kardan temizlenip bölgeden çekilerek ilçeye götürüldü. Minibüs ise olay yerinde kaldı. Yaklalık 4 aydır kar altına kalan minibüs, karların erimesiyle küçük bir bölümü ortaya çıktı. Van-Bahçesaray yolunun kapalı olması nedeniyle ilçeye Bitlis’in Hizan ilçesi üzerinden ulaşım sağlanıyor.