ASAYİŞ - 14 Temmuz 2014 Pazartesi 16:23

Öldürülen Mehtap Ay’ın cenazesi Adli Tıp’tan alındı

A
A
A
Öldürülen Mehtap Ay’ın cenazesi Adli Tıp’tan alındı

Sultangazi’de eşi tarafından silahla vurularak öldürülen Mehtap Ay’ın cenazesi, yakınları tarafından Adli Tıp Kurumu’ndan alındı.

Sultangazi 75’inci yıl Mahallesi’nde tartıştığı eşi tarafından silahla öldürülen Mehtap Ay’ın cenazesi, inceleme yapılmak üzere Adli Tıp Kurumu’na kaldırılmıştı. Burada yapılan incelemenin ardından Mehtap Ay’ın yakınları cenazeyi Adli Tıp Kurumu’ndan aldı.

Mehtap Ay’ın cenazesi Sultangazi Zübeyde Hanım Mahallesi’nde bulunan Ulu Camii’nde ikindi namazını müteakiben son yolculuğuna uğurlanacak.

AHMET FARUK SARIKOÇ

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Giresun Giresun’da "Düzensiz Göçle Mücadele Koordinasyon" toplantısı gerçekleştirildi Giresun’da düzenlenen Düzensiz Göçle Mücadele Koordinasyon toplantısında Karadeniz Bölgesi illerinde yürütülen çalışmalar, mevcut durum analizleri ile kurumlar arası iş birliği ele alındı. Toplantıya Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, Artvin Valisi Turan Ergün, Gümüşhane Valisi Aydın Baruş, Giresun Valisi Mehmet Fatih Serdengeçti, Trabzon Vali Yardımcısı Hacı Osman Hökelekli, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral B. Murat Yakın, Sahil Güvenlik Doğu Karadeniz Grup Komutanı SG Binbaşı Aytaç Bayırlı, İl Emniyet Müdür Vekili Uğur Özdoğanoğlu, İl Göç İdaresi Müdürleri ile ilgili kurum temsilcileri katıldı. Toplantı kapsamında Trabzon, Artvin, Giresun, Gümüşhane ve Rize İl Göç İdaresi Müdürlükleri tarafından sunumlar gerçekleştirildi. Ayrıca İnsan Ticaretiyle Mücadele Ulusal Eylem Planı (2025-2030) çerçevesinde yürütülen faaliyetler ve hedeflenen yol haritaları değerlendirildi. Toplantının açılışında konuşan Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, düzensiz göçün günümüzde yalnızca Türkiye’nin değil, tüm dünyanın ortak sorunu haline geldiğini belirterek, insanların daha iyi yaşam koşulları arayışıyla farklı ülkelere yöneldiğini ifade etti. Sürecin kontrolsüz ilerlemesinin ülkeler ve şehirler açısından ciddi düzen ve güvenlik sorunlarına yol açabileceğini vurguladı. İlde yaklaşık 12 bin yabancı uyruklu kişinin yaşadığını belirten Vali Yıldırım, Karadeniz Bölgesi genelinde de benzer rakamların bulunduğunu söyledi. Emniyet, jandarma ve sahil güvenlik birimleriyle koordineli şekilde düzensiz göçle mücadele edildiğini ifade eden Yıldırım, yakalanan düzensiz göçmenlerle ilgili işlemlerin İl Göç İdaresi Müdürlüklerince yürütüldüğünü, bir kısmının sınır dışı edildiğini, bir kısmının ise ülkede kalmaya devam ettiğini dile getirdi. Toplantının sonunda, bölge genelinde izlenecek yol haritası, alınan kararlar ve bir sonraki toplantının tarihi hakkında genel değerlendirmelerde bulunuldu.
Samsun Canik Belediyesi sokaklarda aydınlatma çalışmalarına devam ediyor Canik Belediyesi, ilçedeki sokak ve park alanlarında tasarruf özellikli aydınlatma sistemlerinin kurulumunu sürdürüyor. Çalışmaların enerji verimliliği ve güvenliği artırmayı hedeflediği belirtildi. Aydınlatma çalışmalarıyla ilçenin sokaklarını aydınlık ve güvenli bir hale getirdiklerini belirten Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı, aynı zamanda estetik bir görünüme kavuşturduklarını söyledi. Canik’in sokaklarını tasarruf özellikli aydınlatma sistemleriyle donatmaya devam ettiklerini ifade eden Başkan İbrahim Sandıkçı, aydınlatma çalışmalarıyla sokakları aydınlık ve güvenli bir hale getirdiklerini ifade etti. Aydınlatma ve çevre düzenleme çalışmalarıyla sokakları ve park alanlarını ayrıca estetik bir görünüme kavuşturduklarını belirten Başkan İbrahim Sandıkçı, "Canik’imizin sokaklarını aydınlık ve güvenli bir hale getirmeye devam ediyoruz" dedi. "Güvenli ve estetik sokaklar" Canik’te aydınlatma ve çevre düzenleme çalışmalarıyla sokakları aydınlık ve estetik görünüme kavuşturmayı sürdürdüklerini söyleyen Başkan İbrahim Sandıkçı, "Canik’imizde aydınlatma çalışmalarımızı hummalı bir şekilde sürdürüyoruz. Enerji verimini ön planda tutarak gerçekleştirdiğimiz aydınlatma çalışmalarımızla sokaklarımızı aydınlık ve güvenli bir hale getiriyoruz. Aydınlatma ve çevre düzenleme çalışmalarıyla sokaklarımızı estetik bir görünüme kavuşturuyoruz. Tasarruf özellikli aydınlatma sistemlerimizle sokaklarımızı güvenli hale getiriyor, enerji tüketiminde tasarruf sağlıyoruz. İlçemiz için gayretle çalışıyor, çehreye değer katan eserleri hayata geçirmeye devam ediyoruz" şeklinde ifade etti.
Van Van’da sigara bırakma polikliniklerinde 800 kişi sigarayı bıraktı Van İl Sağlık Müdürlüğü bünyesinde faaliyet gösteren Sağlıklı Hayat Merkezlerindeki sigara bırakma polikliniklerinde, 2025 yılı içerisinde yaklaşık 800 kişinin sigarayı bıraktı. Kent genelinde hizmet veren 17 sigara bırakma polikliniği aracılığıyla vatandaşlara ücretsiz danışmanlık ve tedavi desteği sunulurken, tütün kullanımının azaltılması ve toplum sağlığının korunması hedefleniyor. Sağlık personeli tarafından yürütülen çalışmalar kapsamında, sigarayı bırakmak isteyen bireyler düzenli olarak takip edilerek tedavi süreçleri destekleniyor. Yapılan değerlendirmelerde, 2025 yılı içerisinde sigara bırakma polikliniklerine toplam 2 bin 614 kişinin ayaktan başvurduğu, bu kişilerden bin 800’üne sigara bırakma ilacı başlandığı ve tedaviye uyumu yüksek olan grubun yaklaşık yüzde 40’ının sigarayı tamamen bıraktığı kaydedildi. "Van’ın 13 ilçesinin 11’inde sigara bırakma polikliniğimiz bulunuyor" Konuya ilişkin konuşan İl Sağlık Müdürü Op. Dr. Muhammed Tosun, Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu’nun destekleriyle koruyucu sağlık hizmetlerinde önemli bir noktaya gelindiğini belirtti. İl Sağlık Müdürü Tosun, "İnsanları hastalanmadan önce; gerek kronik hastalıklara gerekse akut hastalıklara yakalanmadan önce, koruyucu sağlık hizmetlerimizle bilinçlendiriyor, hastaneye gitmeye gerek kalmadan, hastalık aşamasına gelmeden tedavi imkânları sunuyoruz. Bu hizmetlerden biri de Sağlıklı Hayat Merkezlerimiz ve ilçe sağlık müdürlüklerimiz bünyesinde başlayan, daha sonra sokaktaki her caddeye ve ara sokağa kadar yayılan sigara bırakma timleri ve polikliniklerimizdir. Hâlihazırda 17 noktada sigara bırakma polikliniği hizmeti veriyoruz" dedi. "Yüzde 40’ı sigarayı tamamen bıraktı" Sigara bırakma polikliniklerine sigaraya başlamış, bırakmayı düşünen ya da bu süreçte desteğe ihtiyaç duyan vatandaşların başvurduğunu dile getiren Tosun, "Bunun yanında yerinde sigara bırakma polikliniklerimiz ile sahada aktif görev yapan mobil timlerimiz de bulunuyor. Mobil timlerimiz, dükkân dükkân gezerek sigaranın zararlarını anlatıyor, sigarayı bırakmak isteyenlere yol gösteriyor. Ayrıca sigara bırakma mobil aracımız da şehrin kalabalık noktalarında, meydanlarda ve caddelerde hizmet vererek, sigarayı bırakmak isteyen vatandaşlarımıza hem bilgilendirme yapıyor hem de işlemlerini yerinde gerçekleştiriyor. 2025 yılı içerisinde il genelinde hizmet veren 17 sigara bırakma polikliniğine toplam 2 bin 614 kişi ayaktan başvurdu. Bu vatandaşlarımızdan bin 800’üne sigara bırakma ilacı başlandı. Tedaviye uyumu yüksek olan bu grubun yaklaşık yüzde 40’ı sigarayı tamamen bıraktı. Bu veriler doğrultusunda, ilimizde 2025 yılı içerisinde yaklaşık 800 vatandaşımız sigaraya veda etti" diye konuştu. Vatandaşın daha sağlıklı bir yaşama kavuşması için çalışmalarının devam edeceğini ifade eden Tosun, sigaranın; KOAH, kalp krizi ve benzeri pek çok kronik hastalığın en önemli tetikleyicilerinden biri olduğu düşünüldüğünde, bu başarının toplum sağlığı açısından ne kadar önemli olduğunun bir kez daha ortaya çıktığını kaydetti. (YLM-MSA-Y)
Ordu HAK-İŞ Başkanı Arslan: "Asgari ücret tespit komisyonu değişmeli" Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ) ve HİZMET-İŞ Sendikası Genel Başkanı Mahmut Arslan, "Eğer asgari ücret tespit komisyonunu sağlıklı bir şekilde oluşturamazsak, buradan çıkacak olan asgari ücret de sağlıklı olmayacağını hep anlatageldik. Asgari ücret tespit komisyonu değişmeli" dedi. Genel Başkanı Mahmut Arslan, Ordu’da bir otelde düzenlenen HAK-İŞ/HİZMET-İŞ Sendikası Ordu Şube Başkanlığı 3. Olağan Genel Kurulu’na katıldı. Genel kurulda konuşan Arslan, çalışma hayatı ve asgari ücret başta olmak üzere gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. "Asgari ücret tartışmalarını 50 yıldır yaşıyoruz" Türkiye gündeminin yoğun olduğunu belirten Genel Başkan Mahmut Arslan, son 22 gündür çalışma hayatının asgari ücret tartışmalarıyla geçtiğini ifade etti. Arslan, "Biz bu tiyatroyu 50 yıldır yaşıyoruz. Konfederasyonumuz HAK-İŞ, hep şunu söyler; asgari ücret tespiti, tespit komisyonunun yapısıyla doğrudan ilgilidir. Eğer asgari ücret tespit komisyonunu sağlıklı bir şekilde oluşturamazsak, buradan çıkacak olan asgari ücret de sağlıklı olmayacaktır. Bunu hep anlatageldik. Ve her seferinde de bir taraftan çalışanların büyük beklentileri, işverenlerin kaygıları, hükumetin denge kurma politikalarının hemen hemen her seferinde istisnalar hariç işçilerin taleplerinin karşılanmadığı, hayal kırıklığı yaşandığı bir asgari ücreti 50 yıldır biz yaşıyoruz. HAK-İŞ olarak bu süreçte birincisi asgari ücretin ne anlama geldiğini iyi anlatmamız, asgari ücret tespit komisyonunun neden değişmesini istediğimizi, dünya ile kıyaslayarak burada bir yanlışlığın olduğunu anlatmaya çalıştık. Maalesef uzun süre bunu anlatamadık" diye konuştu. "Bizim talebimiz, asgari ücrette evli ve 2 çocuklu bir işçiyi hedef almaları" Genel Başkan Arslan, "Asgari ücreti bir kişi, bir çalışan için belirliyorlar. Bizim HAK-İŞ olarak taleplerimizden bir tanesi, asgari ücrette evli ve 2 çocuklu bir işçiyi hedef almaları. Onun hayatını asgari şartlarda idame ettireceği bir ücretin belirlenmesidir. Dolayısı ile Türkiye’de uzun yıllardır bu konuda da bizim taleplerimiz doğrultusunda ne vergi düzenlemesinde, ne de asgari ücrette bu hususta istediğimiz noktaya getiremediğimiz konulardan bir tanesi. Asgari ücretlilerin ülke içerisindeki çalışanlara oranının yüksek olmasının tabi ki ülkemizin ekonomisine, vergi gelirlerine ciddi yansıması da var. Ülkede çalışanların yüzde 50’nin asgari ücretle çalıştığı düşünülürse, bu belirlediğimiz asgari ücret değil, genel ücret olarak söz konusu oluyor. Burada ciddi bir yansıma var" ifadelerine yer verdi. "Umarım çalışanlar hayal kırıklığına uğramadan gerçekleşmiş olur" Bu yıl asgari ücret tespit komisyonunda işçi temsilcilerinin yer almamasına da değinen Arslan, "Bu sene işçilerin olmadığı asgari ücret tespit komisyonunda Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun (TİSK) hükumete bizim işçilerin olmadığı bir dönemi fırsata dönüştürerek asgari ücretle ilgili düzenlemeyi arzu ettikleri noktaya getirmeye çalışmalarını bence doğru bulmuyorum. Böyle bir çalışma olduğunu da söylemiyorum ama görünen o ki böyle bir ilişki biçimi gelişiyor ve burada her bir çalışan için bu yıl bin TL’lik asgari ücret desteği sağlanıyordu, umarım bu destekler çok olağanüstü bir şekilde artmaz ve işçilerin olmadığı bir asgari ücret tespit komisyonu yine makuliyet çizgisini aşmadan, gerçekten çalışanları büyük bir hayal kırıklığına uğratmadan gerçekleşmiş olur" diye konuştu. "TÜİK sepeti ile işçinin sepeti aynı değil" Asgari ücret belirlenirken Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) enflasyon rakamlarının esas alındığını hatırlatan Arslan, kurumun kendisine değil, kullandığı enflasyon sepetine itiraz ettiklerini söyledi. Arslan, "TÜİK, Avrupa ile entegre olmuş önemli bir kurumdur. İtirazımız kurumun belirlediği enflasyon sepetinedir. Asgari ücretlinin sepeti ile TÜİK’in sepeti arasında ciddi bir sorun vardır. İşçilerin harcama kalemlerinde en büyük pay gıda, kira, enerji ve ulaşım. TÜİK ülke genelinde bir enflasyon belirliyor. Biz diyoruz ki; asgari ücretlinin harcama sepetine uygun bir kriter belirleyelim. En başta gıda enflasyonu, ardından kira, ulaşım ve enerji esas alınmalıdır" dedi. "Hep çalışanlardan fedakarlık beklenmemeli" "Biz çalışanlarımızın haklarını korurken, elbette ki işletmelerimizi yok saymıyoruz. Onlar yoksa zaten çalışanlar da yok ama adil bir paylaşımı hepimizin üstlenmesi gerekiyor" diyen Arslan, şöyle konuştu: "Bu ülkenin geçiş döneminde zaman zaman çok kazananların fedakarlık yapması gerekiyor. Neden hep emekçilerden bekleniyor? Kiralın yüksek olduğunu biliyoruz. Asgari ücretli bir çalışan nasıl ayakta kalacak? Kiralar, gıda enflasyonunu üst üste koyarsanız ailede birkaç kişi çalışmazsa, çalışan asgari ücretli ikinci bir iş yapmazsa gerçekten iki yakası bir araya gelmesi mümkün değil, tablo ortada. Dolayısıyla işverenlerimizin bu konuda anlayış göstermesi gerekiyor. Asgari ücretliler de bu ülkenin çocukları ve bu ülke için sorumluluklarını yerine getiren insanlar. O zaman bu konuyu hükumetimiz ve işverenler bu dönem makul bir düzeyde asgari ücreti belirleme konusunda samimi bir şekilde çalışması gerekiyor." Programa, ilçe belediye başkanları, sendika üyeleri ve ilgililer de katıldı.