GÜNDEM - 07 Temmuz 2015 Salı 15:29

Ölümün kıyısından kurtulan genç o anları anlattı

A
A
A
Ölümün kıyısından kurtulan genç o anları anlattı

Bursa’nın Mudanya ilçesinde boğulan ve ölümün kıyısından sahil güvenlik ekiplerinin nefes kesen operasyonuyla kurtulan 18 yaşındaki Muhammet Demirci tedavi gördüğü hastaneden taburcu oldu. Hayatını kurtaran askerlere teşekkür eden Demirci, "Bir daha hayatta denize girmem. Şu anda durumum çok iyi. Eski sağlığıma kavuştum" dedi.

Edinilen bilgiye göre, çarşamba günü serinlemek için Güzelyalı’da denize giren 18 yaşındaki Muhammet Demirci, imdat çığlıklarının arasında gözden kayboldu. Vatandaşların ihbarı üzerine gelen Sahil Güvenlik Komutanlığı ekipleri, Muhammet'in kurtarılması için seferber oldu. Özel bir tim tarafından sudan çıkarılan Muhammet Demirci'ye sahil güvenlik ekipleri ilk olarak kalp masajı ile suni teneffüs uyguladı. Uzun uğraşlar sonucu kalbi yeniden atmaya başlayan gence tatlı su içirildi. Ardından sedye ile ambulansa bindirilen Muhammet götürüldüğü Çekirge Devlet Hastanesinde tedavi altına alındı.

“SU BOYUMU GEÇTİ”
Tedavisinin tamamlanmasının ardından bugün merkez Osmangazi ilçesi Adnan Menderes Mahallesi’ndeki evine gelen genç, “Ben denize açıldım. Su boyumu geçti. O sırada batmaya başladım. Yanımdaki arkadaşlarım beni denizden çıkartamadı. Su yuttum. Bulunduğumuz noktaya sahil güvenlik ekibi şans eseri geliyormuş. Ekipler botla gelip beni sudan çıkartmış. Bana uzun süre kalp masajı ve suni teneffüs yapmışlar. Öyle hayata dönmüşüm” dedi.

“BENİ KURTARANLARA TEŞEKKÜR EDİYORUM”
Gözünü açtığında kendisini yoğun bakımda bulduğunu ifade eden Muhammet Demirci, “Beni kurtaran komutanlara çok teşekkür ederim. Ölümden döndüm. O anı kötü hissettim. Komutanlar olmasa belki ben bugün hayatta olmazdım. Şu an durumum çok iyi. Evde dinleniyorum. Biraz yorgunluk var. Eski sağlığıma kavuştum. Bir daha denize hatta havuza bile girmeyi düşünmüyorum” şeklinde konuştu. 

BURAK TÜRKER 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kars Karslı vatandaştan duyarlı davranış Ermeni-Türk harbinde Kars’ta 1920 yılında şehit düşen Yüzbaşı Faik Bey’in mezarına duyarlı vatandaş tarafından önce bayrak dikildi, ardında da mezarın bulunduğu bölge temizlendi. Tarihi Benli Ahmet İstasyonu’nda dört tarafı duvarla çevrili olan Yüzbaşı Faik Bey’in mezarının anıt mezar haline getirilmesini isteyen vatandaşlar, mezarlıkta 5 ayrı mezarın bulunduğuna dikkat çekerek mezarın olduğu bölgenin koruma altına alınması gerektiğini veya buraya anıt mezar yapılmasını istedi. Kars’ın en işlek caddelerinden birisi olan Faikbey Caddesi’ne ismi verilen Yüzbaşı Faik Bey’in mezarının tarihi istasyonda bulunduğunu ifade eden vatandaşlar, "Kars ve civarının Ermenilerden geri alınması için yapılan harekat esnasında 12. Tümen, 36. Alay 1’inci tabur komutanı yüzbaşı Faik bey 14 Ekim 1920 tarihinde Ermeni-Türk harbinde, Berne (Koyunyurdu) Köyü’nün doğusundaki tepede birliğin başında olduğu sırada çarpışmalarda şehit düştü. Ben de her sene geliyorum. Otlarını temizliyoruz, bayrağını taktık. Her yıl bu ayalarda gelip buranın bakım ve onarımı yapıyorum" dedi. Duyarlı vatandaş daha sonra Yüzbaşı Faik Bey’in bulunduğu mezarın etrafını temizledi, mezarın üzerinde bulunan ağaç parçalarını ve istenmeyen otlarını topladı, mezarlığın içerisindeki bayrağı değiştirdi. Şehitlere dua eden vatandaş daha sonra bölgeden ayrıldı.
Antalya Eşinden para istedi, ’param yok’ cevabını alınca hayatı değişti, kendi işinin patronu oldu Kocası harçlık vermeyince kendi dükkanını açan kadın, 36 yıldır mesleğini icra ediyor. Antalya’nın Serik ilçesinde yaşayan Fahriye Altınkaynak, 36 yıldır hayali olan olan terzilik mesleğini sürdürüyor. Altınkaynak, terziliğe hobi olarak başladı. Eşinden bir ihtiyacı için bir miktar para istediğinde “Param yok” cevabını alan Altınkaynak, kendi iş yerini açtı. Evindeki el makinesi ve kumaşlarla birlikte dikiş, giyim üzerine açtığı küçük bir dükkanla geçimini sağlamaya başlayan Fahriye Altınkaynak (62), “Herkes bana, "Başaramazsın, yapamazsın, tek başına bir bayansın” dedi. Ben de yapabilirim dedim” dedi. Terzilik mesleğiyle çocuklarını okuttu İş yeri açtığı zaman müşteri gelmesi için konfeksiyonlara broşür ve kartvizit dağıttığını anlatan Fahriye Altınkaynak, mesleğinin çocukluk hayali olduğunu aktardı. Eşinin işine karşı gösterdiği tüm direnişlere rağmen, 36 yıllık zaman zarfında 3 çocuğunun üniversite öğrenimini tamamladığını açıklayan Altınkaynak, meslekte nasıl başarıya ulaştığını şu sözlerle ifade etti: "Mesleğim, çocukluk hayalim. Bu işe önce evde başladım. Fakat evde olmuyordu, eve gelen çocuklarıyla geliyordu, çalışma imkanım olmuyordu. Sonra çok acil bir para ihtiyacım oldu. Eşimden para istedim, ’Param yok’ dedi. Eşimin bana öyle demesi çok üzdü. Oturup düşündüm ve bir iş yeri açmaya karar verdim. Hemen araştırmaya başladım ve dikiş, giyim üzerine bir dükkan kiraladım ama hiçbir şeyim yoktu, sadece küçük bir el makinem vardı. Herkes bana, ’Başaramazsın, yapamazsın, tek başına bir bayansın’ dedi. Ben de ’Neden, ben de yapabilirim’ dedim. Evimdeki makinemi iş yerime getirdim. Broşürler, kartvizitler bastırdım. Bütün konfeksiyonları dolaşarak dağıttım. ’Yapılacak tadilat işlerinize talibim’ dedim. Evdeki kumaşlarımı getirdim, dükkanıma yerleştirdim, badana yaptım. Eşim şiddetle karşı çıktı, ’Yapamazsın, uğraşamazsın, otur evde yemeğini yap’ dedi. Ama ben kararlıydım. Çok ağır bir kelime kullandı. Eğer hayat müşterekse ve ben çalışmıyorsam, almakla mükelleftir kendisi. Almıyorsa, ben de bir şeyler yapma ihtiyacı hissettim. Kimseye muhtaç olmak istemedim. O kadar zor ki birilerine muhtaç olmak. Azmettim ve yavaş yavaş müşterilerim gelmeye başladı. Sonra eşimden ayrıldım." Kadınların hayatta her zaman üretken olması gerektiğini anlatan Altınkaynak, “Elimden geldiği kadar helalinden olsun diye gece gündüz, gece yarılarına kadar çalıştım. 3 çocuğum ve 8 torunum var. Oğullarım ve kızım üniversiteyi bitirdi ve hepsinin mesleği var. Torunlarımla mutluyum ve en güzeli bir işim var. Bir kadın, üretken ve karınca gibi olmalı. İlla ki, iş yeri açması gerekmiyor. Evde, tarlada, fabrika başka bir iş yerinde çalışsın ama üretsin. Kadınlar, kimseye muhtaç olmamalı, dimdik ayakta kalmalı” diye konuştu.