GÜNDEM - 26 Mart 2020 Perşembe 19:43

Onun derdi kuzuları

A
A
A
Onun derdi kuzuları

Afyonkarahisar’da dışarı çıkamayan ihtiyaç sahibi 72 yaşındaki Emine Kılıçarslan’ın, evinde beslediği 2 kuzusu için 112 ekiplerine yaptığı yardım çağrısı sonrası yaşananlar hem gülümsetti hem de yürekleri ısıttı.

İçişler Bakanlığı’nın Korona virüs tedbirleri kapsamında yayımladığı genelgeyle sokağa çıkma yasağı getirilen 65 yaş ve üstü vatandaşların talep ve ihtiyaçları ‘Vefa Destek Grubu’ ekipleri ve gönüllüler tarafından karşılanıyor. Bu çerçevede, yurt genelinde olduğu gibi Afyonkarahisar’da da tedbirlerin başladığı ilk günden itibaren tüm talepleri karşılayan ekipler, bir yardım çağrısı sonrası yürek ısıtan bir olay yaşadı.

Kuzu yemi yerine gıda kolisi götürdüler
Afyonkarahisar Merkez Mecidiye Mahallesi’nde iki kuzusuyla birlikte yaşayan 72 yaşındaki Emine Kılıçarslan, Korona virüs tedbirleri kapsamında bir süre evinden çıkamadı. Bu sırada kuzularının yemi biten ve İçişleri Bakanlığı’nın sokağa çıkma yasağına uyarak evde kalan Kılıçarslan, kuzuları için 112’den destek istedi. Kılıçarslan’ın yardım talep ettiği kuzuları ‘torunları’ zanneden 112 çağrı ekiplerinin yönlendirdiği, Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) ve Türk Kızılay gönüllüleri yaşlı kadının evine gıda kolisi götürdü.

Gıda yardımını kabul etmedi
Kılıçarslan, bir süre sonra evine gelen gönüllü ekipleri elinde gıda kolisiyle görünce şaşırarak, aslında evinde yaşadığı kuzuları için yem istediğini söyledi ve maddi durumu kötü olmasına rağmen yapılan yardımı kabul etmedi. Bu durum karşısında şaşkınlık yaşayan gönüllüler, gıda kolisini bırakarak evden ayrıldı ve bir süre sonra temin ettikleri yemi yaşlı kadına teslim etti. Yaşanan bu olay, hem yürekleri ısıttı hem de gülümsetti.

Kuzularıma yem getirdiler
Emine Kılıçarslan yaptığı açıklamada, kuzuları için yem istediğini fakat ekiplerin gıda kolisini getirdiğini söyledi. Gıda kolisini almak istemediğini ifade eden Kılıçarslan şöyle devam etti:
“Çağrı merkezini aradım. Neye ihtiyacın var? dediler. Ben 'kuzularıma yem istiyorum' dedim. Yiyecek ihtiyacın var mı? diye sordular. Ben 4 aydır evde değilim az çok var dedim. Tamam dediler. Aylığım var ama ben gidemedim aylık almaya. Ben kuzularıma yem istiyorum deyince onlar da torunlarım olduğunu düşünüp bana gıda kolisi getirmişler. Ben almak istemedim koliyi. Kuzularımın yemi olmadığını söyledim. Onlar da koliyi bırakıp, kuzulara bakıp gittiler. Daha sonra yem alıp getirdiler, Allah razı olsun.”

Yaz geldiği zaman bahçeye indireceğim
Evden çıkmaktan korktuğunu belirten Kılıçarslan: “Ben gıda kolisini almak istemedim, çünkü benden daha çok ihtiyacı olanlar vardır. Haram olur diye düşündüm. Allah razı olsun verdiler gittiler. Korona var diyorlar 72 yaşındayım ben evden çıkmıyorum ölürüm diye korkuyorum. Ekmeğim falan var aldırdım. Şuan bir ihtiyacım yok. 15 gündür kuzularımla yaşıyorum. Kuzular duracak artık büyüteceğim. Şuan geceleri üşüyorlar yaz geldiği zaman bahçeye indireceğim” dedi.

Anadolu insanın güzelliği
Türk Kızılayı Afyon Şube Başkanı Fatih Okyar ise Afyonkarahisar’da güzel bir olay yaşandığını ifade ederek şunları söyledi:

“Anadolu insanımızın güzelliğini anlatan bir olay yaşadık. Teyzemi dün 112 çağrı merkezimizi aramış. Kuzularına yem istemiş. Bizim gönüllü arkadaşlarımız da bunu yanlış anlamışlar gıda paketi talep ettiğini düşünmüşler. Arkadaşlarımız eve geldiğinde evdeki ortamı görüyorlar. Teyzemiz gerçekten ihtiyaç sahibi bir aile. Anadolu insanın güzelliği işte burada teyzemiz Kızılay’ın yardımlarını kabul etmiyor. Benden daha fazla ihtiyaç sahibi insanlar olabilir diyerek bunu geri çeviriyor. Sadece yem istediğini söylüyor. Daha sonra yine valiliğimizce oluşturulan birimler çerçevesinde yem ihtiyacı da karşılandı. Bizim böyle güzel insanlarımız olduğu sürece hem millet hem devlet olarak sırtımız yere gelmez. Allah teyzemiz gibi insanların sayısını artırır inşallah.”

Onun derdi kuzuları

Torun yerine kuzuları görünce şok oldum
Emine Kılıçarslan’ın evine gıda paketini götüren ekibin arasında yer alan AFAD Gönüllüsü Kıymet Yıldız da, evinden çıkamayan yaşlılar için gönüllü olarak çalışmaya başladığını kaydetti. Kendilerine gelen bilgi doğrultusunda Emine Kılıçarslan’ın evine gıda paketi götürdüklerini dile getiren Yıldız şöyle devam etti:
“Teyzemiz gıda yardımı istemiş. Biz koliyi aldık geldik, teyze kapıyı açtı. Teyze koliyi görünce şaşırdı zaten ben gıda yardımı istemedim. Kuzularım aç dedi. Koli benim elimde kaldı. Sonra işte kuzular deyince ben sandım ki torunları var herhalde. Yukarı çıktık ben torun bekliyorum kuzuları görünce şoka girdim. Olayın güzel olan tarafı şu: Teyze; “Ben kuzular için 3 kilo yem istedim. Beni anlayamamışlar koli gelmiş. Daha çok ihtiyacı olan insanlar var ben bunu istemiyorum, günah olur” dedi. Biz ikna ederek bıraktık. Biz evden çıkarken bile arkamızdan bağırıyordu “Günah olur başkasına götürün” diye. Anadolu insanın güzelliği buydu. Daha sonra AFAD gönüllüsü arkadaşımız eve kuzu yemi getirip bıraktı.”
Öte yandan Yıldız, güzelliklerin artması ve daha fazla insan sayısına ulaşılması için herkesi AFAD’da gönüllü olmaya davet etti.

Mevlüt Tınas

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çanakkale SOLOTÜRK pilotlarından Alan Başkanı Kaşdemir’e, Şehitler Abidesi yakınında havada çekilmiş imzalı fotoğraf Çanakkale’de 3 gün boyunca gösteri uçuşu gerçekleştirerek, vatandaşlara unutulmaz anlar yaşatan SOLOTÜRK ekibi, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir’i ziyaret etti. SOLOTÜRK Pilotları Binbaşı Murat Bakıcı ve Binbaşı Yasin Dikkule, Alan Başkanı Kaşdemir’e, imzaladıkları Şehitler Abidesi yakınında havada çekilmiş olan fotoğrafı takdim etti. Çanakkale’de 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 24-25 Nisan Kara Savaşları’nın 109’uncu yıl dönümü anma törenleri programları kapsamında, Çanakkale ve Çanakkale Savaşları’nın yaşandığı Tarihi Gelibolu Yarımadası’ndaki Şehitler Abidesi’nde gösteri uçuşu gerçekleştirerek, Çanakkale halkına ve Türkiye’nin dört bir noktasından kente ve Tarihi Yarımadaya gelen ziyaretçilere unutulmaz anlar yaşatan SOLOTÜRK ekibi, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir’i ziyaret etti. SOLOTÜRK Pilotları Binbaşı Murat Bakıcı ve Binbaşı Yasin Dikkule, Alan Başkanı Kaşdemir’e, imzaladıkları Şehitler Abidesi yakınında havada çekilmiş olan fotoğrafı takdim etti. Başkan Kaşdemir, SOLOTÜRK ekibine teşekkür etti. Ziyarete ait fotoğrafları sosyal medya hesabından paylaşan Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, “Gökyüzünün Kartalları SOLOTÜRK ekibi ziyaretimize geldiler. 3 gün boyunca Çanakkale olarak bizlere gurur ve heyecan dolu zamanlar yaşattılar. Şehitler Abidesi yakınında havada çekilmiş olan fotoğrafı imzalayıp bize takdim etmelerine çok sevindim ve hemen başucuma koydum. Yine görüşeceğiz ve onları Çanakkale’de misafir edeceğiz. Onlar da Çanakkale’de uçmaktan çok keyif almışlar. İyi ki varlar” ifadelerini kullandı.
İstanbul Sevil Becan: "Bizler bir oldukça Fenerbahçe’mizi kimse yenemez" Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Başkan Adayı Sevil Becan, "Bugün burada kim seçilirse seçilsin, hep birlikte sizlerin karşısına çıkıp birlikte seçilen adayı kutlayalım. Bizler bir oldukça Fenerbahçe’mizi kimse yenemez. Biz umutluyuz ve diyoruz ki; geleceğin Fenerbahçe’si, geleceğin Yüksek Divan Kurulu için, barış ve beraberlik için desteklerinizi ve oylarınızı bekliyoruz" dedi. Fenerbahçe Seçimli Yüksek Divan Kurulu Toplantısı, Fenerbahçe Spor Kulübü Faruk Ilgaz Tesisleri’nde yapılıyor. Toplantıda konuşma yapan Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Başkan Adayı Sevil Becan, "Bugün Fenerbahçe’mize 3 yıl boyunca hizmet edecek olan Yüksek Divan Kurulu başkanlığı heyetini seçmek üzere toplandık. Sizlerle burada tekrar buluşmak, görüşmek çok güzel. Kulübümüz tüzüğünde Yüksek Divan Kurulu’nun temel görevi danışma kurulu olarak tanımlanmıştır. 25 yıllık, çeyrek asırlık spor kulübü kongre üyeliğinin sonrasında oluşan bu kurul aslında bir akil insanlar kuruludur. İletişimin ne kadar önemli olduğunu çok iyi bilen bir kişi olarak, yüksek divan kurulunun da üye ilişkilerinin de ekibinin olması gerektiğini düşünüyorum. Her üyenin fikrine saygı gösteren, dayanışma içerisinde çalışan ekip olacağız. Bu kapsamda üyeleri dinleyecek, talep ve üyeleri toplayacağız. Yüksek Divan Kurulu’nun stratejik planını uygulayacağız ve kademelerle hayata geçireceğiz. Bugün burada kim seçilirse seçilsin, sizlerin karşısına çıkıp hep birlikte seçilen adayı kutlayalım. Bizler bir oldukça Fenerbahçe’mizi kimse yenemez. Biz umutluyuz ve diyoruz ki; geleceğin Fenerbahçe’si, geleceğin Yüksek Divan Kurulu için, barış ve beraberlik için desteklerinizi ve oylarınızı bekliyoruz" ifadelerini kullandı.
Muğla Başkan Aras Muhtarları tek çatı altında buluşturdu Muğla’da iki ayrı çatı altında faaliyet gösteren Muhtarlar Federasyonu Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıda Başkan Aras’ın girişimleri ile tek çatı altında toplanma kararı aldı. Muğla İli Muhtarlar Federasyonu Başkanı Hayretten Akay ve Muğla Muhtarlar Federasyonu Başkanı Kadir Gümüş’ün başkanlığını yürüttüğü iki federasyon gerçekleştirilen toplantıda Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın girişimi ile tek çatı altında toplanma kararı verdi. Muhtarların yerel yönetimler ile vatandaş arasında en önemli köprü olduğunu belirten Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, vatandaşa verilecek hizmetlerin tek elden yürütülmesinin Muhtarların tek çatı altında hizmet vermesi ile daha da artacağını belirtti. Yapılan görüşmeler sonunda Muhtarların Muğla Muhtarlar Federasyonu çatısı altında birleşilmesine karar verilirken, Muğla Muhtarlar Federasyonu Başkanı Kadir Gümüş’ün 31 Mart seçimlerinde Kozağaç Mahallesinde tekrar Muhtar seçilmemesi nedeniyle önümüzdeki süreçte yapılacak seçimli olağanüstü genel kurulda yeni başkanın seçilecek. Muğla İl Muhtarlar Federasyonu Başkanı Hayretten Akay, “Muğla Büyükşehir Belediye Başkanımız Ahmet Aras ev sahipliğinde 13 ilçemizin Muhtarlar Derneği Başkanı ve iki Federasyon Başkanının katıldığı toplantıda Muhtarların sorunları konuşulurken, iki ayrı federasyonunun tek çatı altında birleşmesi gündeme geldi. Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımız Ahmet Aras’ın bu önerisi yapılan oylamada birleşme kararı çıktı. Önümüzdeki üç ay içinde olağanüstü seçimli genel kurulda yeni başkan seçilecek. Tek çatı altında toplanmamız biz muhtarların sorunlarının hem yerelde hem genel genelde elimizi daha da güçlendireceğine inanıyorum. Hayırlı olsun” dedi.
Samsun Bu proje üzüm çeşitlerini eksi 35 dereceye kadar dayanıklı hale getirecek SAMSUN (İHA) – Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bülent Köse tarafından yürütülen proje ile üzüm çeşitleri eksi 35 dereceye kadar dayanıklı hale getirilecek. Köse, “Üzümlerin ülkemizde Erzurum, Kars, Ardahan gibi sert kış soğuklarının olduğu iklimlerde dahi yetişebilmesini hedefliyoruz” dedi. OMÜ Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Bağ Yetiştiriciliği ve Islahı Anabilim Dalı Öğr. Üyesi Doç. Dr. Bülent Köse’den alınan bilgilere göre, "vitis vinifera L." türüne giren kültür asması çeşitlerinin büyük çoğunluğu kış soğuklarına karşı hassas olması ve bunların soğuk-karasal iklimlerde yetiştiriciliği önemli bir sorun olarak görülüyor. Avrupa asmaları olarak bilinen vitis vinifera çeşitlerinde asma gözleri dönem ve çeşitlere bağlı olarak eksi 15 derece ile eksi 25 derecenin derecenin altındaki düşük sıcaklarda don zararına uğrayabiliyor. Aşırı kış soğuklarının hakim olduğu iç veya doğu bölgelerimizde asma sürgünlerinin toprağın veya karın altında gömülmeleri ile yapılan yetiştiricilik hem zahmetli hem de masraflı bir uygulama oluyor. Geliştirilen bu proje ile üzüm çeşitlerinin eksi 35 dereceye kadar dayanılmasını hedefleniyor. Böylece hem ekonomik kayıpların hem de bazı bölgelerde üzüm yetiştirilmesinin önü açılmış olacak. "Büyük oranda başarı sağladık" Proje hakkında bilgi veren Doç. Dr. Bülent Köse, "Kış soğuklarına dayanıklı üzüm çeşitlerinin geliştirilmesi projesi yapıyoruz. İlkbahar geç tonlarından etkilenmeyecek geç uyanan üzüm çeşitlerini geliştirilmesini hedefliyoruz. Çekirdekli veya çekirdeksiz, beyaz ya da renkli üzüm çeşitlerinin geliştirilmesi yönünde üniversitemiz tarafında desteklenen proje ile yürütmekte olduğumu bir çalışmadır. Kültür asması en çok eksi 25 dereceye kadar dayanımı olan bir türdür. Ülkemizde iç ve doğu bölgelerimizde kış sıcaklıklarının eksi 30 derecelere kadar düştüğünü görüyoruz. Bu da yıllık sürgünler üzerindeki gözlerin donmasına ya da verim kayıplarına neden oluyor. Burada yaptığımız çalışmada 2 farklı soğuğa dayanıklı üzüm çeşidinden aldığımız polenlerle Karadeniz Bölgesi’nde yetişen kokulu üzüm çeşitleri ile bazı sofralık üzüm çeşitlerini melezleyerek soğuğa dayanıklı üzüm çeşitleri geliştirmeyi amaçlıyoruz. Kullandığımız tozlayıcılar ise eksi 40 dereceye kadar dayanıklı olan Kuzey Amerika orjinli üzüm çeşitlerinden elde edilen polenlerdir. Melezleme yoluyla elde ettiğimiz üzüm çekirdeklerini çimlendirerek, bu bitkilerde dona dayanım testi yapıyoruz. Bu sene laboratuvar ortamında yaptığımız dona dayanım testlerinden olumlu sonuçlar aldık. Eksi 30 derece ve üzerinde dayanımı olan genotipler belirledik. Bu çalışma uzun soluklu bir çalışma olacak. Elde ettiğimiz genotiplerin ülkemizde Erzurum, Kars, Ardahan gibi iklimlerde dahi yetişebilmesini hedefliyoruz" dedi. Yurdun iç bölgelerinde kışın sıcaklıkların zaman zaman eksi 30 derecelerin dahi altına kadar düştüğünü belirten Köse, "İklim değişikliği etkileri yıldan yıla daha fazla hissediliyor. 2021 yılı Şubat ayı içerisinde Bolu’da sıcaklığın eksi 30 derece olarak ölçülmesi, iklim değişikliğinin etkilerinin ilerleyen dönemlerde daha şiddetli hissedilebileceğini göstermektedir. Yürütmekte olduğumuz soğuğa dayanıklı üzüm çeşitlerinin geliştirilmesi projesi kapsamında Kuzey Amerika orjinli, eksi 40 dereceye kadar dayanımı yüksek vitis riparia kökenli üzüm çeşidine ait çiçek tozları kendi üzüm çeşitlerimiz ile melezlenmektedir. Elde edilen melez bitkilerden dona dayanımı yüksek olarak belirlenen adayların, ülkemizin Erzurum, Kars gibi çok soğuk iklimlerinde dahi yetişebilmesi hedeflenmektedir. Bağcılıkta yetiştiricilik aşamasında sıkça karşılaşılan sorunlardan bir diğer sorun da ilkbahar geç donlarıdır. Ülkemizde mart ayının sonu ile nisan ayının ilk haftasına denk gelen günlerde sık sık geç donlar meydana gelmektedir. Meyvecilikte olduğu gibi bağcılıkta da ilkbahar geç donları yetiştiriciler açısından önemli bir sorundur. Yürüttüğümüz bu projede aynı zamanda geç uyanan, ilkbahar don riski olan bölgelerde yetişebilecek çeşitlerin geliştirilmesi de hedeflenmektedir. Bu sayede ilkbahar geç donlarının meydana getirdiği ekonomik kayıpların azaltılmasına da katkı sağlanmış olacaktır" diye konuştu.