SAĞLIK - 25 Ekim 2021 Pazartesi 10:40

Organ nakli bekleyenlere umut olmak için koştular

A
A
A
Organ nakli bekleyenlere umut olmak için koştular

Türkiye’nin en önemli koşularından biri olan ve bu yıl 7.’si düzenlenen ”Hayat Kurtarmak İçin Yarıştayız- Run For Life” koşu yarışı sona erdi. Yaklaşık bin 500 gönüllü 21 Ekim - 24 Ekim tarihleri arasında 6.5 milyon adımla 7.500 km mesafeyi organ bağışı bekleyenler için katetti.

Organ bağışı konusunda farkındalık oluşturmak ve bilinirliği arttırmak amacıyla Medicana Sağlık Grubu’nun desteğiyle Türkiye genelinde 21-24 Ekim tarihleri arasında binlerce gönüllünün katılımıyla sanal koşu düzenlendi. Yaklaşık bin 500 gönüllü 21 Ekim - 24 Ekim tarihleri arasında 6.5 milyon adımla 7.500 km mesafeyi organ bağışı bekleyenler için katetti. Run For Life katılımcılarının kalbi ortalama 6 milyon defa umut olmak için attı. ”Hayat Kurtarmak İçin Yarıştayız- Run For Life” sanal koşusu, bu yıl binlerce gönüllünün katılımıyla start aldı. Türkiye genelinde organ nakli bekleyen 27 binin üzerindeki hastaya dikkat çekmek amacıyla, spor tutkunlarını sanal koşuda bir araya getiren organizasyonda organ bağışı çağrısında bulunuldu. Türkiye’nin dört bir yanından sanal koşuya katılan gönüllüler, kendi belirledikleri 5 kilometre uzunluğundaki parkurda 21 Ekim 2021 günü 00.00’dan 24 Ekim 2021 günü 23.59’a kadar istedikleri bir zaman diliminde organ nakli bekleyenlere umut olmak için koştu. Caddebostan sahilinden koşarak destek verenler arasında Uluslararası Organ Nakli Hemşireleri Derneği Yönetim Kurulu Direktörü Doç. Dr. Arzu Kader Harmancı Seren, Medicana Sağlık Grubu organ nakli hekimleri, yüzlerce koşu grubu, nakil olan hastalar start noktasında yerini aldı.

“Türkiye resmi rakamlara göre 25 bine yakın organ bağışı bekliyor”
Organ nakli bekleyenlerin hayatına dokunarak geleceğe dair bir umut ışığı olabileceklerini vurgulayan Medicana Çamlıca Hastanesi Genel Müdürü Murat Kaya, “Türkiye'nin her yerinde olduğu gibi dünyanın birçok yerinde de bu koşumuza destek olarak, organ bağışına dikkat çekmek, farkındalık oluşturmak için bu koşumuza destek olan herkese ve sizlere katkılarınızdan dolayı öncelikle çok teşekkür etmek istiyorum. Organ bağışı konusu Türkiye'de ve dünyada son derece gündemde, çünkü bugün ülkemizde ve dünyada yapılan birçok organ nakli ameliyatlarının çok büyük bir kısmı canlıdan canlıya yapılan, aileden birinin ihtiyacı olan birine organ bağışlaması şeklinde yürüyor. Bu yapılan organ nakillerinin çok büyük bir kısmını oluşturuyor. Hâlbuki Türkiye'de bugün resmi rakamlara göre 25 bine yakın organ bağışı bekliyor. Bunlar da çok büyük bir kısmı böbrek bekliyor. Yaklaşık bine yakın kalp nakli bekleyen insan var. Dolayısıyla organ bağışına dikkat çekmek ve öldükten sonra organlarımızı yeni bir yaşama fırsat sağlayabilmesi için bu tip sosyal sorumluluk projeleriyle bunu desteklemeye, dikkat çekmeye, farkındalık oluşturmaya, duyarlılığa davet ediyoruz” dedi.

“Ülkemizde toplumu kadavra bağışları yönünde yönlendirmemiz gerekmektedir”
Türkiye’de organ bağışı konusunda farkındalığın daha da arttırılması adına açıklamalarda bulunan Medicana Karaciğer Nakli Sorumlusu- Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Ara “Ülkemizde 25 binden fazla organ nakline ihtiyaç duyan hastamız mevcuttur. Bunların 1. sırada böbrek nâkli, 2. sırada karaciğer nakilleri gelmektedir. Ben daha çok karaciğer nakilleriyle ilgileniyorum. Örneğin şu ana kadar ülkemizde bin yüz yetmiş karaciğer nakli yapılmıştır. Bunlardan bin 53’ü canlıdan canlıya, 117’si de kadavradan olan nakillerdir. Oranlamaya baktığımız zaman yüzde 90 canlıdan canlıya yüzde 10’da kadavradan olan nakillerdir. Amerika'da bu olay tam tersidir. Yüzde 96 kadavra yüzde 4 canlıdır. Ülkemizde de toplumun her kesiminde özellikle kadavra bağışları yönünde yönlendirmemiz gerekmektedir.” diyerek organ bağışının önemine dikkat çekti.

“Türkiye'de 50-60 civarında Kornea bankası var”
Medicana Çamlıca Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Peykan Türkçüoğlu, kornea nakli hakkında konuştu. Türkçüoğlu, “Yaptığımız cerrahiler içerisinde kornea nakli cerrahileri var. Kornea naklini şöyle özetlemem lazım. Kornea dediğimiz doku gözün saydam tabakası, ışığın gözün içerisine geçmesini, girmesini sağlayan bir yapı. Eğer bu yapı da bozukluk ve arıza meydana geldiği saydamını yitirirse biz bu yapıyı değiştirmemiz lazım. Ancak bu yapıyı değiştirdiğimizde gözün diğer yapıları sağlamsa o göz görüyor ve işe yarıyor. Çok seri şekilde yapılan bir cerrahi, Kornea bankalarından Kornea’yı elde edebiliyoruz. Türkiye'de 50-60 civarında Kornea bankası var. Bu Kornealar Türk hastaları ancak yeterli oluyor. O yüzden yurt dışından bize başvuran hastalar için biz yurt dışından kornea ithal ederek Kornea’yı yurt dışı hastalarımıza kornea nakilleri gerçekleştiriyoruz. Eğer ülkemizdeki vatandaşlarımız organ bağışına daha dikkat eder organ bağışı sayılarını arttırabilirsek ithal etme zorunluluğumuz kalmaz. Ve iç kaynaklarımız da hem Türk hastalarımızı hem yurt dışından bize başvurmuş hastalara kornea nakli yapma şansımız olur” ifadelerini kullandı.

Nakil Olan Hastalar da Koşanlar Arasında Yerini Aldı 3 ay önce böbrek nakli olan Cafer Ağdere (Alıcı), Sevda Eren (verici) farkındalık oluşturmak için Caddebostan Sahilinde koşanlar arasındaydı. Nakilli hastalar şunlara dikkat çekti. Cafer Ağdere “Türkiye'de insanlık adına, organlarını bağışlayan insanlar bence yeterli değil. Ama bu bilincin verilmesi lazım. Bu insanların bu konuda bilgili olması lazım. Kaderci toplum olduğu için biraz her şey kadere inanılıyor. Organ nakli bizim hayatımızı kurtardı. Onu da sağ olsun kız kardeşim gönüllü verdi. Şu anda çok sağlıklıyım. Çok mutluyum. Benim bütün insanlığa tavsiyem bence organlarını bağışlasın” şeklinde konuştu.

Sevda Eren ise, “Organ bağışı çok güzel bir duygu. Kendi başımıza gelmediği için bu süreçte ve daha önce bunun farkına varamamıştım. Ama bu süreçte çok önemli olduğunu anladım. Bizim başımıza gelmez sakın demeyin böyle düşünmeyin. Yaşatmak için organlarınızı bağışlayın” dedi.

Öte yandan Türkiye’nin en yüksek katılımlı sanal koşusuna sahne olan yarışta, parkurlarını tamamlayan gönüllülere online katılım sertifikası ve dijital madalya verildi.

Ömer Karaoğlu - Sevgi Canpolat

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AJet’in Ankara-Erzincan seferi yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara’ya geri döndü AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara Esenboğa Havalimanına geri döndü. Edinilen bilgilere göre AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan Boeing 737 tipi uçakta bomba ihbarı yapıldı. Ankara Esenboğa Havalimanından saat 23.55’te kalkan uçak, ihbar nedeniyle yaklaşık 40 dakika sonra Ankara Esenboğa Havalimanına döndü. Yolcuları tahliye edilerek güvenli bölgeye alınan uçakta güvenlik güçleri tarafından arama yapıldı. Yarım saat süren incelemenin ardından ihbarın asılsız olduğu öğrenildi. Uçakta bulunan yolculardan Murat Bozdelen ise o anları, “AJet firmasından Erzincan için biletimizi aldık. Saat 23.55’te bindik. Biz 40 dakikada indiğimizi sandık. Bize bilgilendirme yapılmadı. İndikten sonra sadece, kadınlar ve çocuklar çıksın, dediler. Biz de internete girip öğrendik ki bomba ihbarı varmış. Sonra buraya geldik, mağdur olduk. Bana kalsa ben biletin parasını isterim ama öyle bir şey yapmıyorlar. 7 gün bekletiyorlarmış” şeklinde anlattı. Uçakta bulunan başka bir yolcu Ayhan Akkaya ise “Saat 12’ye beş kala bindik. Uçak Ankara’ya geri indi. Bize hiçbir şey söylenmedi. 2 saat uçağın içerisinde bekledik. Yetkililerden cevap alamadık. Biz neden beklediğimizi sorduk. Pilot bey bilgi verecek, dediler ama bilgi veren olmadı. Güvenlik güçleri silahları ile gelince biz tedirgin olduk zaten. İlk önce bayanları aldılar. Sonra bizi aldılar. Buraya getirdiler bizi ama burada da yetkili bulamıyoruz” dedi.
Bayburt Bayburt’ta basit yaralama suçunda taraflar TSK’ya bağış yapma şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta ’Basit Yaralama’ suçunda taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) 10 bin lira bağış yapılması noktasında anlaştılar, dosya mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatıldı. K.A ve B.N.K isimli iki arkadaş dışarıda vakit geçirdikleri sırada araçla yanlarına gelen H.A ve R.A isimli şahıslar tarafından darp edildiler. Darp edildikleri iddiasıyla emniyete başvuran iki arkadaş H.A ve R.A’dan şikayetçi oldular. Mağdurların şikayeti üzerine şüpheliler H.A ve R.A hakkında ’Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya uygun bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Uzlaştırma bürosu ekipleri, mağdur taraflarla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur K.A ve B.N.K, TSK’ya bağış yapılması şartıyla şüphelilerle uzlaşacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdiler. K.A’nın ve B.N’K’nın uzlaşma talebini kabul eden şüpheliler, TSK’ya 10 bin lira bağışta bulundular. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosya mahkemeye intikal etmeden, çözüme kavuşturularak kapatıldı. Bununla birlikte, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, taraflarla görüşme sağlayan uzlaştırmacılara titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ederek, kişi onarıcı adalet anlayışına hizmet etme gayreti içerisinde olduklarını, kamuya yararlı edimleri Uzlaştırma Bürosu ekipleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların özenle yürütüldüğünü vurguladı.
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.