GÜNDEM - 18 Eylül 2019 Çarşamba 03:41

Örgütten kaçıp teslim olanların yarısı çocuk

A
A
A
Örgütten kaçıp teslim olanların yarısı çocuk

2013-2016 yılları arasında teslim olan bin 949 teröristin yarısı 15-17 yaş aralığında...

İçişleri Bakanlığınca hazırlanan ‘PKK/KCK Terör Örgütünün Çocukları ve Kadınları İstismarı’ başlıklı raporda, örgütün çocukları dağa kaçırırken, yol kesme, uyuşturucu, aile ile tehdit etme gibi yöntemleri kullandığı ortaya çıktı. Raporda, 12 yaşına kadar küçüklerin PYD’ye katılmaya zorlandığı kaydedildi.
Rapora göre, PKK/KCK çocukların hukuki ehliyetsizliğinden faydalanarak onları ‘Kundaklama’, ‘Keşif-istihbarat çalışması yapma’, ‘Müzahir kitlesini genişletme ve kara propaganda yapmasını sağlama’ faaliyetlerinde kullanıyor.
Operasyonlarla eleman kaybeden PKK, eleman eksikliğini çocuk katılımını artırarak kapatmaya çalışıyor. Hedefleri ise kaçırılan çocukları ideolojik eğitimden geçirip kendilerine daha sadık kadrolar oluşturmak...
Raporda, 2013-2016 yılları arasında teslim olan bin 949 teröristin örgüte katılım yaşları incelendiğinden 15-17 yaş aralığında bir yoğunlaşma olduğu ve 18 yaş ve 18 yaş altı grubun teslim olanların yaklaşık yarısına karşılık geldiğinin tespit edildiği kaydedildi.
Yapılan çalışmada, teslim olan teröristler ile örgüte katıldığı tespit edilen çocuk teröristlerin yıllara göre yaş ortalamasının 16 olduğuna dikkat çekiliyor.
Almanya’da yayımlanan ‘Die Zeit’ adlı haftalık gazetede yayımlanan bir makaleden alıntı yapılarak hazırlanan raporda, terör örgütünün 10 yaşında bir çocuğu cephanelik olarak kullanılan bir evin önünde nöbet tuttuğu belirtiliyor.
Raporun en çarpıcı bölümlerinden birisi de kaçırılan çocukların dilinden verilen itiraflar. Örgütten kaçan çocuklardan 13 yaşındaki M.Y. markete içecek almaya giderken kod adı H.G. olduğunu öğrendiği PKK’lı tarafından kaçırıldığını söyleyerek “Elimi kolumu bağlayarak beni Hakurk’a götürdü. Beni eğitime alacakları sırada bir yolunu bularak örgütten kaçtım” dedi. 15 yaşındaki kız çocuğu E.A. da “Örgüte katılmazsam aileme zarar vereceklerini söylediler. Bunun üzerine dediklerini yaptım. Dağda hayat şartları çok zordu. Nöbet tutarken bir fırsatını bulup kaçtım” diye konuştu.
16 yaşındaki S.T ise “Orada aldığım maddeler nedeniyle bilincimi kaybediyordum. Nöbette uykuya kalınca beni tutukladılar. Baskılar üzerine fırsatını bulup kaçtım” dedi.
15 yaşındaki kız çocuğu S.A. ise “Beni kadın bölüğünde görevlendirdiler. Orada yaşları küçük olan çok sayıda kız çocuğu vardı. Bize din olarak Zerdüştlüğün benimsetilmeye çalışıldığını görünce örgütü sorgulamaya başladım ve kaçtım” ifadelerini kullandı.

Türkiye Gazetesi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana ‘Bir Yörük Öyküsü Sergisi’ büyük ilgi görüyor Türk kültür ve sanat hayatına önemli katkılarda bulunan özgün eserler, hizmetler sunan kişi veya kurumları, devlet adına onurlandırmak ve özendirmek üzere verilen Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’ne sahip, Türk sanat dünyasının önemli isimlerinden Etem Çalışkan’ın ‘’Bir Yörük Öyküsü’’ isimli sergisi Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde açıldı. Etem Çalışkan’ın harflerle resim yapan, renklerle duygularını anlatan, Türkiye’de belki dünyada da yaşayan tek sanatçı olduğunu söyleyen serginin küratörü Haluk Uygur, “Yörüklerin bağımsızlığını ve özgürlüğünü Çukurovalıların ise çalışkanlığını ve bereketini eserlerine taşıyan Çalışkan, Türk sanat tarihinde Anıtkabir’in hatlarını yazan, Atatürk’ün kişisel tarzını, liderlik anlayışını ve vasfını da yansıtan, son derece etkileyici, Türkiye’nin dört bir yanındaki resmi belgelerde, anıtlarda ve kamuya açık alanlarda yer alarak, halkın zihninde ve kalbinde özel bir yere sahip Atatürk’ün imzası olarak bilinen K.Atatürk simgesini tasarlayan kişi olarak tanınmaktadır. Dünya sanat tarihinde de harflerle resim yapan önemli bir sanatçı olarak anılacaktır’’ dedi. Sergi açılışının ardından düzenlenen söyleşide Etem Çalışkan, yörük kültürüne olan ilgisini ve bu kültürün sanatı üzerindeki etkilerini anlatarak, eserlerinin arkasındaki hikayeleri ve sanatsal sürecini de paylaştı. Büyük ilgi ve yoğun katılımla Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Kışla Yerleşkesi’nde gerçekleştirilen bu etkinlik sayesinde katılımcılar, hem sanatçının eserlerini yakından inceleme fırsatı buldu hem de Çalışkan’ın kişisel hikayelerini dinleyerek eserlerine ve düşüncelerine dair derinlemesine bilgi edindi.
Rize Tomurcuk çayın alım fiyatı 4 bin TL oldu ÇAYKUR kilogram fiyatı 40 bin TL’yi bulan beyaz çayın hammaddesi olan tomurcuk çayı bu yıl üreticiden 4 bin TL’ye satın alacak. Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü (ÇAYKUR) İmparatorların Çayı olarak bilinen Beyaz Çay üretiminde kullanılan tomurcuk çayın alış fiyatını açıkladı. Geçtiğimiz yıl kilogram fiyatı bin 500 TL olan tomurcuk çay, bu yıl kilogram fiyatı 4 bin TL’den alınacak. ÇAYKUR yapılan yazılı açıklamada beyaz çayda talebin arttığı dile getirilerek “Teşekkül olarak 2014 yılından itibaren üreticilerimizden yaş çay tomurcuğu satın alarak ürettiğimiz beyaz çay üretimine, artan piyasa talepleri doğrultusunda bu yıl da devam edilmektedir. Markamızın prestij ürünlerinden olan “Beyaz İksir” beyaz çayımızın üretim hammaddesi olan tomurcuk çayın geçen yıl 1.500 lira olan kilogram alım fiyatı, bu yıl 4.000 lira olarak belirlenmiştir. Yoğun uğraş ve toplama hassasiyeti gerektiren tomurcuk çay hasadına üreticilerimizin geçen yıllara göre daha fazla ilgi, özen göstermesi ümidiyle; hayırlı, bereketli bir çay sezonu temenni ederiz” ifadelerine yer verildi. Öte yandan üreticiden yaş olarak kilogram fiyatı 4 bin TL’den alınacağı duyurulan tomurcuk çayın ÇAYKUR tarafından işlem gördükten sonra kavanozlar halinde ‘Beyaz iksir’ adı altında satışı yapılıyor. Güncel fiyatı 800 TL olan 20 gramlık kavanozlar halinde satılan beyaz çayın kilogram fiyatı 40 Bin TL’ye ulaşıyor.
Trabzon Trabzon ’Gülcemal’ini bekliyor Trabzon’un Ortahisar ilçesinde Beşirli sahil şeridinde 9 yıl önce dolgu çalışmaları ile başlayan Gülcemal Projesinde tahkimat çalışmaları sürüyor. Dönemin Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu’nun Vizyon 2019 Projeleri arasında yer alan Sahil Dolgu Projesi’nin (Gülcemal) yapım çalışması 9 yıldır sürüyor. Trabzon’a soluk aldıracak yeni bir yaşam alanı olması için Karadeniz Sahil Yolu’nun Beşirli mevkiinde 2015 yılında dolgu çalışmalarının başladığı projede 250 dönümlük alanın tahkimatı yapıldı. Kalan 500 dönümlük alanda tahkimat çalışmaları sürürken, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç projede gelinen son durumu anlattı. Her yaştan vatandaşa hitap edebilecek bir yaşam alanı yapacaklarını belirten Başkan Genç, “Hemşerilerimizin geçmişte şöyle bir yakınması oldu. Bu sahil yolu yapıldı, önemli bir ulaşım aracı ama denizle birazcık bağlantımız kesildi şeklinde. Bu konuda bazı lokasyonlarda adımlar attık ama biz istiyoruz ki Ganita’dan başlayıp kesintisiz bir şekilde Akyazı’ya doğru ulaşalım. Öyle bir sahil bandımız hem de bir yaşam alanımız olsun. Bu açıdan Gülcemal ismiyle düşündüğümüz proje bizim için çok önemli. 250 dönümlük alanın tahkimatı yapıldı. Kalan 500 dönümlük alanda tahkimat çalışmaları bir taraftan devam ediyor. Burası bir yaşam alanı, regülasyon alanı gibi hem çocuklarımıza hem gençlerimize hem büyüklerimize ayrı ayrı hitap edecek ünitelerden oluşacak. Şehrin gelişen trendimiz turizm biliyorsunuz. Çok ciddi sayıda ziyaretçimiz geliyor. Onlar da bu tür alanlar istiyorlar. Lunapark tarzında da çocuğun eğleneceği alanlar, dinlenilecek eğlenecek şekilde bir konseptle birlikte bu dönem inşallah bunu şehrimize kazandıracağız” dedi.