SAĞLIK - 06 Şubat 2015 Cuma 12:31

Ortodonti tedavisi her yaşta yapılabilir mi?

A
A
A
Ortodonti tedavisi her yaşta yapılabilir mi?

Bozuk çene yapısı, çapraşık ya da ayrık dişler, kişinin dış görünüşü ve gülümsemesi üzerinde önemli olumsuz etkilere neden oluyor.

Ülkemizde özellikle çocukluk çağı diş tedavilerinin aksatılması sebebiyle pek çok yetişkin, ağız sağlığı ve estetiği konusunda ancak ileri yaşlarda tedavi görebiliyor.Türkiye, Avrupa ve Amerika’nın aksine ortodontik tedavilere sıcak bakmayan ülkeler arasında yer alıyor. Ortodontik tedavinin neden olduğu estetik kaygılar, kişilerin ağız sağlığı ve estetiği ile ilgili radikal karar vermelerini engelliyor. Uzmanlar konuyla ilgili ebeveynleri uyarıyor, çocukluk ve gençlik döneminde, ortodontik tedavilere başlanmasının, bireyin gelecek hayatı için çok önemli bir karar olduğunun altını çiziyor.

DİŞ TELLERİ ÇOCUĞUNUZUN PSİKOLOJİSİNİ BOZMASIN
Okul çağı çocuk ve gençler için diş teli kullanmak, onların sosyal yaşamları üzerinde olumsuz etki bırakıyor. Diş telleri nedeniyle alay konusu olan çocuklar, ileriki yaşlarında da bu dönemin travmatik etkilerini yaşamaya devam ediyorlar. Çapraşık dişlerin yeniden düzene girmesi ve ağız yapısının tamamen düzelmesi amacıyla yapılan ortodonti tedavilerinde gelinen son nokta, konuyla ilgili bir devrim niteliği de taşıyor. Görünmeyen diş telleri olarak bilinen Lingual Ortodonti Tekniği, dişlerin arka yüzüne takılan tellerle gerçekleştiriliyor. Dışarıdan bakıldığında asla görünmeyen bu teller, çocuğun dış görünüşünü etkilemediği için, sosyal hayatını özgüveni sarsılmadan sürdürmesini sağlıyor. Çocuklar için lingual teknik, 12 yaştan itibaren uygulanabiliyor.

YETİŞKİNLER İÇİN ORTODONTİ TEDAVİSİ HER YAŞTA YAPILABİLİR
İş ve özel yaşamında, tellerden kaynaklanan olumsuz görüntü nedeniyle ortodontik tedavi görmek istemeyen yetişkinlerin sayısı hiç de az değil. “Bu yaştan sonra tel mi takılır?” diye düşünen pek çok kişi, ya sorununun çözümünü diş kaybı yaşayacakları farklı estetik diş uygulamalarında arıyor ya da var olan görüntüsünü değiştirmeye cesaret edemiyor. Lingual teknik, benzeri estetik kaygılar taşıyan yetişkinler için de bilinen en etkin ortodonti tedavisi olarak dikkat çekiyor. Dışarıdan görünmemesi ve tedavi süresi boyunca ağız temizliğinde sağladığı pratiklik, lingual tekniğin yetişkinler tarafından tercih edilmesinin en büyük sebebi olarak görülüyor.

Dişlerdeki çapraşıklık ya da ayrıklık nedeniyle, doğru kapanmayan bir ağız, sindirimden, temizliğe, diş ve diş eti sağlığından farklı metabolizmal hastalıklara kadar birçok rahatsızlığa zemin hazırlıyor. Konuyla ilgili görüşlerini ileten Lingual Ortodonti Uzmanı Cem Caniklioğlu, ağız ve diş sağlığının estetik kaygılardan çok, sağlık sebepleri nedeniyle değerlendirilmesi gerektiğini belirtiyor.“Günümüzde çapraşık dişlerle ilgili birçok uygulama yapılıyor. Ancak bunların çoğunda diş sağlığı değil, diş estetiği ön plandadır. Dişlerinize çekim, kesim ya da törpü gibi hiçbir işlem yapılmadan, doğal halleri üzerinden sürdürülen Lingual tedavi, diş sağlığını koruyarak tedavi olmanın en gelişmiş yöntemidir. 12 yaşından itibaren herkese uygulanabilen bir tedavi olması da, kişilerin ağız ve diş sağlıkları ile ilgili problemlerini ileriki yaşlara ertelememeleri konusunda yardımcı oluyor” diyen Dr. Cem Caniklioğlu, ağrısız, acısız ve uzun vadede en doğru karar olan Lingual tekniğin, en radikal ve en estetik tedavi olduğunun da altını çiziyor. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Afyon Afyonkarahisar Belediyesinden tescilli ürünlere ‘logo kullanım hakkı’ açıklaması Afyonkarahisar Belediyesi, Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan coğrafi işaret tescili alınan yöresel ürünlerin, üretim ve satışını yapan işletmeler için ‘logo kullanım hakkı’ başvuru sürecini 6 Mayıs’ta başlatıyor. Afyonkarahisar Belediyesi’nden yapılan açıklamada, yöresel ürünlerin kalite ve standardının korunması amacıyla Türk Patent ve Marka Kurumu’na yapılan başvurular neticesinde Afyonkarahisar’ın toplam 50 ürününün coğrafi işaret tescilinin alındığı belirtildi. Bu ürünlerden 18’nin Afyonkarahisar Belediyesi, diğer 32 ürünün ise ilçe belediyeler ve diğer kurum ve kuruluşlar tarafından tescillenerek koruma altına alındığı ifade edildi. Yöresel ürünlerin coğrafi işaret tescilini alan kurumların, ilgili ürünün üretim ve satışını yapan işletmelere, bir dizi denetim sürecinden sonra ‘logo kullanım hakkı’ vermeye haiz olduğu belirtilen açıklamada, geçmişte logo kullanım hakkı kazanan birçok işletmenin toplu satış ve zincir marketlere ürün tedariki gibi ticari anlamda önemli kazanımlar elde ettiği vurgulandı. Bu çerçevede Afyonkarahisar Belediyesi’nin ilk etapta tescilini aldığı 13 ürünle ilgili ‘logo kullanım hakkı’ başvuru sürecini 6 Mayıs Pazartesi günü başlatacağı bildirildi. Başvuru sürecinin 13 Mayıs’ta sona ereceği bildirildi. Açıklamaya göre, logo kullanım hakkı için başvurusu alınacak ürünler ise şöyle; ‘Afyon Kaymaklı Ekmek Kadayıfı, Afyon Lokumu, Afyonkarahisar Patatesli Ekmeği, Afyon Hurma Baklavası, Afyon Bükmesi, Ağzıaçık, Afyon Kebabı, Patlıcan Böreği, Afyon Övmesi, Mercimekli Pilav, Göce Köftesi, Ak Pide ve Haşhaşlı Katmer.’
İzmir Selçuk Belediyesi atalık tohumlardan ürettiği fideleri halkla buluşturdu Selçuk Belediyesi Efes Tarlası Yaşam Köyü’nde atalık tohumlardan ürettiği fideleri ve kompost gübreyi halk ile paylaştı. Selçuk Belediyesi Efes Tarlası Yaşam Köyü’nde atalık tohumlardan üretilen 14 bin adet fide, 2 ton kompost gübreyi halkla buluşturdu. Atalık tohumları çoğaltmak, tarımsal üretimi desteklemek, halkı üretime dahil etmek amacıyla Efes Tarlası Yaşam Köyü ile önemli bir tarımsal kalkınma hamlesi başlatan Selçuk Belediyesi, bu yıl da atalık tohumlardan üretilen fideleri Selçuk halkı ile buluşturdu. Aslanlı Havuz Parkı Yanında kurulan stantlarda kıl tatlı biber, Aydın Karasu uzun patlıcan, Selçuk kara karpuz, köy domatesi, kara kavun, topan patlıcan, salatalık fidelerine ve kompost gübre dağıtımına vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Efes Tarlası Yaşam Köyü’nde atalık tohumlardan üretilen fideleri ve kompost gübreyi vatandaşlara meclis üyeleri ile birlikte dağıtan Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, "Biz çok uzun yıllardan beri Efes Tarlası Yaşam Köyü’nde park bahçe atıklarından faydalanarak kompost gübrelerimizi üretiyoruz. Kompost gübrelerimizi vatandaşlarımıza ve üreticilerimize dağıtıyoruz. Efes Tarlası Yaşam Köyü’nde atalık tohumlardan fidelerimizi üretiyor, vatandaşlarımız için çok daha sağlıklı bir üretimle çok daha sağlıklı bir gelecek sağlamaya çalışıyoruz. Sağlıklı bir gelecek için çalışmaya, üretmeye devam edeceğiz” dedi. Diğer yandan Efes Tarlası Yaşam Köyü’nde üreticiler için 2 bin adet nektarin, elma ve kayısı fidanının dağıtımı yapıldı.
Hakkari Yüksekova-Şemdinli fay zonunda deprem ihtimali korkuttu: “Irak’ın kuzeyinde ve Güney Azerbaycan’ın Türkiye’ye sınır il ve ilçelerinde yıkım yaşanabilir” Hakkari’de sismik boşluk olan Yüksekova-Şemdinli fay zonu üzerinde muhtemeller dahilinde 7,0 ile 7,6 arası bir deprem olabileceğini ve muhtemel felaketlere sosyal medya hesaplarında dikkat çeken Deprem Araştırmacısı Baturhan Öğüt, “Hakkari depremi komşu illerde, Irak’ın kuzeyinde ve Güney Azerbaycan’ın Türkiye’ye sınır il ve ilçelerinde yıkım yapabilir” dedi. Deprem Araştırmacısı Baturhan Öğüt, Yüksekova-Şemdinli fay sonu üzerinde yaşanabilecek muhtemel depremde ortaya çıkacak felaket senaryolarını şöyle özetledi. “Depremde bütün yollar kapanabilir” Öğüt, muhtemel bir depremde Şırnak Hakkari otoyolu ve Hakkari merkez, Yüksekova ve Van otoyolu aktif heyelan bölgesinde olduğu için heyelan ya da tonlarca ağırlığa sahip koca kaya kütlelerinin ana ikmal yolları olan bu yollara düşebileceğine dikkat çekerek, "Yollar ulaşıma kapanabilir, nitekim bu yolların kapanması durumunda Van merkezden ya da Şırnak merkezden otoyollar vasıtasıyla gerekli yardım ve arama kurtarma ekipleri teçhizatları ile deprem bölgesine ulaşımı aksayabilir. Bu yollardan geçtiğim için biliyorum dik yamaçlardan oluşmakta" ifadelerini kullandı. “Depremde en çok Yüksekova etkilenecek” Muhtemel depremde en fazla yıkım alacak yerin Yüksekova ilçesi olduğunu söyleyen Öğüt, şöyle konuştu: "Zemini ayrılmamış kuvaterner yani depreme karşı en dayanıksız zemin türüdür ve Yüksekova Selahattin Eyyubi Havaalanı da bu zemin üzerine kuruludur ve en düşük ihtimalle bile pisti hasar görebilir ve uçaklar iniş yapamayabilir. Heyelan bölgelerinde düşmeye yani kaymaya müsait kayalar ya da kaya parçaları tespit edilip gerekli müdahale ile yok edilmelidir. Gerekirse ordu devreye girmeli, her türlü -en kötü- ihtimale karşı havaalanı yakınına hem tırlar hem askeri nakliye uçakları ile konteyner, arama kurtarma da kullanılan teçhizatlar, temel ihtiyaç malzemeleri ve çadırlar sevk edilmelidir. Bölge tam anlamıyla depreme karşı hazırlıklı hâlde olmalıdır." “Türkiye’ye komşu ülkeler de muhtemel depremde etkilenecek” Öğüt son olarak, “Ayrıca muhtemel Hakkari depreminde Şırnak merkezde heyelan olabilir. Bu durum için de ayrı bir önlem alınmalıdır, Hakkari depremi komşu illerde ve Irak’ın kuzeyinde ve Güney Azerbaycan’ın Türkiye’ye sınır il ve ilçelerinde yıkım yapabilir” ifadelerini kullandı.