Ekrem Açıkel’in yönettiği “Süleyma Soylu ile Seçim Özel” programına katılan Soylu, yazarlarımız Fuat Uğur ile Cem Küçük’ün sorularını cevaplandırdı. Soylu’nun açıklamalarından bazı satır başları şöyle:
DHKP-C’nin bütün yapılanması bizim istihbaratımız tarafından çözüldü. Biz bütün terör örgütlerini net bir şekilde görüyoruz, izliyoruz.
Meclis’teki olayda o iki kişiden birinin Mahmut Tanal’la bir bağlantısı var. Teröristin telefonundan Mahmut Tanal ve bazı milletvekilleri aranmış. Tanal’ın ‘esas hedef bendim’ değerlendirmesi boş bir kelamdır. Popülizm oluşturmak için yapılmış bir değerlendirme.
CHP’nin uzun zamandan beri oluşturduğu bir algı var. Bugüne kadar CHP her seçimde ‘hile var, hırsızlık var’ dedi. Akla hayâle gelmeyen saçma sapan bahaneler üretti. Ama bu seçimde hiçbir şey söylemediler. Acaba neden? Bakın şurada otuzdan fazla Binali Bey’e sıfır yazılmış. Bununla oynayan sandık başkanıdır. Ben sandık kurulu başkanlığı yapmış bir adamım. Bunları iyi bilirim. Binali Bey niye mağdur? Onun aldığı oyu almış Vatan Partisi’ne yazmış, CHP’ye yazmış, şuna yazmış buna yazmış. Bunu yapan oradaki sandık kurulu başkanıdır. Bunu başkası yapamaz. Amerika ‘biz bunu not ettik’ diyecek, biz de bu işten vaz geçeceğiz. Yok ya! Ben bu milletin oyunu savunamadıktan sonra bu demokrasi çöker. Ben demokrasi mücadelesi vermiş bir ailede büyüdüm. Bu konuda hak iddia edemeyecek tek kurum vardır, o da CHP’dir. Bu hile metodu bunlara çok net bir şekilde anlatılmış. Zamanında açık oy gizli tasnif yapmış olanlar bugün bu hileleri çok rahat yapabilirler. Peki neden bütün ilçelerde değil de sadece Büyükşehir oylarında bunu yaptılar? Dediler ki tek vuruş yapalım, altın vuruş yapalım. Güçleri ancak bu kadarına yetti. Öyle bir mahalle baskısı oluşturdular ki, kendi hakkımızı savunamaz hâle geldik. Sandık görevlileri içinde 700 civarında birinci dereceden yakını, ikinci dereceden yakını, FETÖ ile bağlantılı olanlar var. YSK’nın “partilere sandık başkanları listesini veriyoruz” kararı önceden verilmiş olsaydı biz bugün bunları tartışıyor olmazdık. Biz 230 bin memur ile igili kiminle bağlantılı olduğuna dair bilgileri sarı zarflar içinde bildirdik. 23 Haziran seçiminde İstanbul bizim küresel akıl merkezimiz mi olacak, birinin arka bahçesi mi olacak, buna karar vereceğiz. Şu anda herkes alarm vaziyetinde. Biz YSK ile görüştük, seçime halel gelmemesi için adımlar atılıyor.
ÇÖZÜM SÜRECİ DİYENLER PKK İLE KOL KOLA GİRENLER
Terörle mücadele konusunda ciddi bedeller ve maliyetler ödedik. Özellikle kürt kardeşlerimiz bu bedelleri ödemiştir. Bundan bizim dışımızda herkes istifade etmiştir.
Allah’a hamdolsun. Terör konusunda bütün dünyanın karşı tarafı desteklemesine rağmen, biz bütün terör örgütleriyle başarılı bir mücadele yürüttük. Bütün bunları yaparken dış dünyanın ciddi bir kuşatmasıyla da karşı karşıya kaldık. Şimdi terör örgütü dağlarda 15 bin teröriste kadar barındırmıştır. Şimdi sayı 700’ün altındadır. Yeni bir çözüm süreci söz konusu değil. Bu seçimde PKK ile kol kola girenler bize bu iftiraları atıyor. Ben o coğrafyaya gidiyorum, o çocukları görüyorum. Onlar bu terör belasından kurtulmanın mutluluğunu yaşıyor. Onlar bugün yazılım öğreniyor, kodlama ögreniyor. Biz terörü bitirmek için her türlü meseleyi en ince detayına kadar değerlendiriyor, kooriden ediyoruz. Öcalan’ın avukatlarıyla ilgili çok önceden talepler geliyordu. Devlet şimdi bu görüşmeyi uygun gördü. Açlık grevindeki 7 kişi intihar etmek suretiyle öldü. Açlıktan ölen yok, bunlar kendilerini astılar.
Kayyumlardan HDP’Ye geçen belediyelerle ilgili milletimiz rahat olsun, hepsini takip ediyoruz. Kimseye ülkemizin kaynaklarını terör örgütlerine peşkeş çekmelerine müsaade etmeyiz. Güneydoğu’da HDP’den kayyum yönetimine geçmiş 94 belediyeden 45’ini AK Parti ve diğer partiler aldı. Bu büyük başarı.
Kültür merkezleri yapıldı. Bu çocuklar orada hayat buluyorlar. Güvenlik kuvvetlerimiz orada güvenliği sağlarken bir taraftan da şefkat kollarıyla onları sarıyor.
VERİ KOPYALAMA OKYANUS ÖTESİNİN İŞİ
Televizyonlarda bilir bilmez bol keseden konuşanlar, yorum yapanlar Ekrem İmamoğlu’nun KKTC’deki deftere “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı” olarak imza atmasını eleştirmiyor. Kendisine mazbata verilir verilmez belediyenin kozmik odasının veri tabanını kopyalamak istemesi oldukça manidardır. Kişisel verileri koruma hukuku var. Kimse bunu kopyalayamaz. Ben göreve gelince talimat versem bu bilgileri kopyalayabilir miyim, böyle bir şey olabilir mi? Bunların en temel felsefesi rövanşizimdir. Kimden, Tayyip Erdoğan’dan ve milletten. Türkiye 2002’den beri darbelere teslim olmadı. Bu rövanşizmi ayakta tutan bir zihniyet var. Bu veri kopyalama teşebbüsü 17-25 Aralık teşebbüsü ile aynıdır. Bunun talimatını veren okyanus ötesidir. Bu devlet zihniyetiyle bağdaşmaz. Bu emanete hıyanettir.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, TGRT HABER’deki program öncesi İhlas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Mücahid Ören’le sohbet etti.
