GENEL - 11 Şubat 2008 Pazartesi 13:48

Padişah II. Abdülhamit Han mezarı başında anıldı

A
A
A
Padişah II. Abdülhamit Han mezarı başında anıldı

Sultan II. Abdülhamit Han, vefatının 90. yıldönümünde tarihçilerin ve sevenlerinin katıldığı törenle mezarı başında anıldı.

Törene Eminönü Belediye Başkanı Nevzat Er, değerli tarihçiler, bilim adamları, akademisyenler, sevenleri ve vatandaşlar katıldı. 

Her sene 10 Şubat yaklaştığında bir tartışmadır başlar: "Kızıl sultan mı ulu hakan mı?" Hemen herkesin bir fikri vardır Sultan II. Abdülhamid konusunda... Bilen de konuşur, bilmeyen de...  Bu durumun farkına varan 90 tarihçi, vefatının 90. yılında Sultan Abdülhamid'i çeşitli etkinliklerle anlattılar.. Yard. Doç. Dr. Erhan Afyoncu ve Dr. Coşkun Yılmaz önderliğinde bir araya gelen 90 tarihçi, önce Abdülhamid'in vefat ettiği Beylerbeyi Sarayı'nda buluştu. Saat 13.30'da da Sultan Abdülhamid'in Divan Yolu'ndaki türbesine gelen tarihçiler, II. Abdülhamid ile dönemini değerlendiren konuşmalar yaptılar. Sultan Abdülhamid'i anma programlarına 13 Şubat Çarşamba günü saat 20.00'de yine birçok akademisyenin katılımıyla Üsküdar Belediyesi Altunizade Kültür Merkezi'nde devam edilecek. 33 yıl gibi uzun bir süre Osmanlı devletini yöneten sultan II. Abdülhamid, 10 Şubat 1918'de Beylerbeyi Sarayı'nda vefat etmişti. 

Programa katılan tarihçilerden bazıları şunlar: Prof. Dr. Mehmet İpşirli, Prof. Dr. İdris Bostan, Prof. Dr. Abdulkadir Özcan, Prof. Dr. Feridun Emecen, Prof. Dr. Ali Akyıldız, Prof. Dr. Tufan Buzpınar, Prof. Dr. Ali Arslan, Prof. Dr. M. Akif Aydın, Prof. Dr. Süleyman Beyoğlu, Prof. Dr. Vahdettin Engin, Prof. Dr. Zekeriya Kurşun, Prof. Dr. Cezmi Eraslan; Doç. Dr. Haluk Dursun, Doç. Dr. Arif Bilgin, Doç. Dr. Mustafa Küçükaşçı, Doç. Dr. Bilgin Aydın, Doç. Dr. Osman Köse.

Sultan II. Abdülhamid Han’ın cumhuriyetinde banisi olduğu vurgulandı. Çünkü cumhuriyeti kuran kadro, onun yaptığı okullardan mezun oldular. Dr. Erhan Afyoncu “Kanuni olmak kolaydır ama II. Abdülhamid olmak zordur” diyerek onun tarihimizdeki yerini, önemini ve büyüklüğünü anlattı. “Biz tarihçiler olarak, tarihimizdeki insanları bilimsel olarak araştırır, yapılanları ortaya koymaya çalışırız. Biz kimseyi yargılamayız. Genellikle tarihle ilgisi olmayanlar yargılamada bulunur” dedi.  Diğer bir akademisyen Süleyman Nazif ve Rıza Tevfik'in yazdığı pişmanlık şiirlerine vurgu yaparak, bazı insanlar sonradan onu anladılar, dedi.

Mezarı başındaki törenlere geçen yıl katılan torunlarının gelmediği gözlendi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Başkan Pehlivan: "Menemen, Şehit Kubilay ve silah arkadaşlarını bağrına bastı" Şehit Asteğmen Kubilay ile şehit bekçiler Şevki ve Hasan, şehadetlerinin 95. yıl dönümünde Menemen’de törenle anıldı. Menemen Belediye Başkanı Aydın Pehlivan, "Asteğmen Kubilay’ın, kent dışından gelen karanlık odaklar tarafından şehit edilişinin hiçbir izahı yoktur. Ancak Menemen, o günden bu yana Şehit Kubilay’ı ve silah arkadaşlarını bağrına basmış, aziz hatıralarını her zaman saygı, minnet ve sevgiyle yaşatmıştır. Her 23 Aralık’ta aynı inanç ve kararlılıkla burada olmaya devam edeceğiz" dedi. Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı, Menemen dışından gelen bir grubun ilçede başlattığı ayaklanma girişiminde şehit düşen Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay, Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki, Yıldıztepe’de bulunan Kubilay Anıtı’nda anıldı. Düzenlenen törende Şehit Kubilay ve silah arkadaşları anılırken, Kubilay Anıtı’na çelenk sunuldu ve şehitlikte yatan vatan evlatlarının kabirlerine karanfil bırakılarak dualar okundu. "Şehit Kubilay’ı rahmet ve minnetle anıyoruz" Törene katılan ve 95 yıl önce bayraklaşan şehadetiyle İnkılap Şehidi olarak hafızalara kazınan Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay’ın aziz hatırasını her daim yaşattıklarını ifade eden Menemen Belediye Başkanı Aydın Pehlivan, "Her 23 Aralık’ta burada, bu şehitlikte aynı inanç ve aynı kararlılıkla olmaya devam edeceğiz" dedi. "Dinmeyecek acı" Başkan Pehlivan, "İnkılap şehitlerimiz Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay, Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki; bu ülke için hiçbir zaman dinmeyecek bir acıdır. İlçemiz Menemen içinse tam anlamıyla derin bir yaradır. Asteğmen Kubilay’ın, kent dışından gelen karanlık odaklar tarafından şehit edilişinin hiçbir izahı yoktur. Ancak Menemen, o günden bu yana, Şehit Kubilay’ı ve silah arkadaşlarını bağrına basmış, aziz hatıralarını saygı, minnet ve sevgiyle yaşatmayı görev bilmiştir. Bu topraklarda doğan her Menemenli bilir ki; Şehit Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay sadece bir asker değildir. O, bir fikrin, bir inancın, bir Cumhuriyet idealinin temsilcisidir. Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün en büyük eserim dediği Cumhuriyetimiz, uğruna şehit ve gazi olanların bizlere mukaddes bir emanetidir. Bu nedenle Şehit Kubilay’ı anmak, bu toprakların bağımsızlık ve özgürlük ruhuna olan bağlılığımızı tazelemektir. Onları hatırlamak, bu toprakların bağımsızlık ve özgürlük ruhuna olan sarsılmaz bağlılığımızı yeniden ifade etmektir. Şehit Asteğmen Kubilay’ın aziz hatırası bize, karanlığa karşı uyanık olmayı, ayrışmaya karşı birlik olmayı, umutsuzluğa karşı inancı korumayı öğretir. 23 Aralık tarihi, Menemen İnkılap Şehitleri’nin yası, saygıyla anıldığı günün adıdır. Bu ve bunun gibi anmalar, siyasete malzeme yapılamayacak kadar kıymetli ve ağır konulardır. Tıpkı dinimiz, kutsal kitabımız, bayrağımız, vatanımız ve elbette Atamız gibi, siyaset üstüdür. Bu nedenlerle bizler, tıpkı 10 Kasım’da Atatürk’ü andığımız gibi, her 23 Aralık’ta da Şehit Kubilay’ın yasını tutuyor, saygı ve minnetle anıyoruz. Ülkesi ve milleti için karanlığa karşı bedenini siper eden tüm şehitlerimizi bir kez daha saygı, minnet ve hürmetle anıyorum. Böylesine karakterli, cesur ve vatanına adanmış evlatlar yetiştiren kıymetli ailelerine de şükranlarımı sunuyorum" dedi.