GÜNDEM - 22 Ekim 2017 Pazar 13:42

Pakistan Başbakanı ATAK’a hayran kaldı

A
A
A
Pakistan Başbakanı ATAK’a hayran kaldı

Pakistan Başbakanı Şahid Hakan Abbasi, Türkiye’nin yerli askeri helikopteri T129 ATAK ile test uçuşu gerçekleştirdi. Abbasi, “Bence bu helikopter, bir pilot olarak söyleyebilirim ki dünyadaki en iyi, en etkin taarruz helikopteri” dedi.

D-8 Zirvesi kapsamında İstanbul’da bulunan Pakistan Başbakanı Şahid Hakan Abbasi ve beraberindeki heyet, Türk Havacılık ve Uzay Sanayi (TAİ) tarafından üretilen yerli T129 ATAK helikopterini yakından incelemek ve test uçuşu gerçekleştirmek üzere bu sabah saatlerinde Atatürk Havalimanı Genel Havacılık Terminali Apronu’na geldi.

ATAK HELİKOPTERİYLE TEST UÇUŞU YAPTI

Burada ilk olarak yerli askeri helikopter ATAK’ın tanıtımı gerçekleştirildi. Helikopterin kokpitine oturarak detaylı bilgiler alan Pakistan Başbakanı Şahid Hakan Abbasi daha sonra ATAK helikopteriyle uçuş deneyimi yaşadı. TAİ test pilotu Arif Ateş eşliğinde helikopterin ön koltuğuna oturan Abbasi, genel havacılık apronundan havalanarak yaklaşık yarım saat İstanbul semalarında test uçuşu gerçekleştirdi.

“DÜNYANIN EN İYİ TAARRUZ HELİKOPTERİ”

Yaklaşık yarım saat süren test uçuşunun ardından Atatürk Havalimanı muhabirlerinin sorularını yanıtlayan Pakistan Başbakanı Şahid Hakan Abbasi, helikopterden övgü dolu sözlerle bahsederek, “Uçuş gerçekten çok iyiydi. Çok etkileyici bir helikopter. TAI Genel Müdürü Temel Kotil ve ekibine çok teşekkür ediyoruz. Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a çok teşekkür ediyoruz. Bence bu helikopter, bir pilot olarak söyleyebilirim ki dünyadaki en iyi, en etkin taarruz helikopteri. Pakistan Silahlı Kuvvetleri tam 4 yıldır bu helikopteri her türlü koşulda en ince ayrıntısına kadar denedi ve birinci sırada seçerek helikopteri teknik yönden beğendi ve başarılı buldu. Şuanda sözleşme görüşmelerimiz son hızı ile devam etmekte. Her şey olumlu anlamda devam ediyor. İnşallah bu helikopteri alıp en kısa sürede Pakistan Silahlı Kuvvetleri envanterine yerleştireceğiz” dedi.

TAI Genel Müdürü Temel Kotil ise iki ülke arasında yapılan görüşmelere ilişkin, “Biz de beğendiği için Pakistan Başbakanına teşekkür ediyoruz. İşbirliği için konuşuyoruz. İnşallah Türkiye’mizi koruyan bu helikopter işlemler uygun gelirse Pakistan’ı da korumaya devam edecek” değerlendirmesinde bulundu.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) de aktif olarak kullandığı ATAK helikopteriyle yakından ilgilenen Pakistan ile Türkiye arasında görüşmeler devam ederken, bir süre önce de bir adet T129 ATAK helikopteri deneme amacıyla Pakistan’a gönderilmişti. Yapılacak görüşmelerin ardından satış konusunda nihai sonuç alınması durumunda Türkiye, Cumhuriyet tarihinde ilk kez başka bir ülkeye üst seviye askeri araç satışı yapmış olacak.

KENDİ SINIFININ EN İYİSİ

ATAK projesi, TSK’nın taarruz ve taktik keşif helikopteri ihtiyacının karşılanması amacıyla 2007 ve 2010 yıllarında imzalanan sözleşmelerle hayata geçirildi. İlk olarak 50 adet helikopter olarak yapılan planlamaya, 9 adet Erken Duhul Helikopteri (EDH) eklendi. AgustaWestland tasarımı A129 gövdesi, TSK’nın ihtiyaçlarına uygun şekilde motor, aktarma organları ve kuyruk palleri (pervane) değiştirildi. Ayrıca milli silah sistemleri monte edildi. Bu çalışma sonucu ortaya çıkan T129, dünyada kendi sınıfındaki en etkin taarruz helikopteri oldu.

Yakın hava desteği görevleri ve çok amaçlı görevler için iki tip olarak tasarlanan T129 ATAK, ağır silah yükü ile zorlayıcı “sıcak hava-yüksek irtifa” görevleri için tasarlandı. Yakın hava desteği görevleri için T129A, 76 adete kadar 70 mm güdümsüz roketler ve 500 adet mühimmat kapasiteli 20 mm top ile donatıldı. T129 B ise çok amaçlı görevlere uygun olarak en modern elektronik harp gereçleri ile entegre edildi.

Ferhat Yasak 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Tarımsal girdi fiyatları yıllık yüzde 33,66 arttı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ekim ayına ilişkin Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi (Tarım-GFE) verilerini açıkladı. Buna göre Tarım-GFE, ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 2,04, geçen yılın aralık ayına göre yüzde 29,06, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 33,66 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 32,3 artış gösterdi. Ana gruplar incelendiğinde, bir önceki aya göre tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksi yüzde 2,12, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksi ise yüzde 1,57 yükseldi. Geçen yılın aynı ayına göre ise tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 34,79, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 27,19 artış kaydedildi. Alt gruplar bazında yıllık Tarım-GFE verilerine göre 6 alt grupta artış oranı ortalamanın altında, 5 alt grupta ise üzerinde gerçekleşti. Yıllık artışın en düşük olduğu alt gruplar yüzde 18,91 ile tarımsal ilaçlar ve yüzde 20,98 ile bina bakım masrafları olurken, en yüksek artış yüzde 64,33 ile veteriner harcamaları ve yüzde 47,39 ile gübre ve toprak geliştiricilerde görüldü. Aylık Tarım-GFE’ye göre ise 6 alt grup daha düşük, 5 alt grup daha yüksek değişim gösterdi. Ekim ayında aylık bazda artışın en düşük olduğu alt gruplar yüzde 0,09 ile enerji ve yağlayıcılar, yüzde 0,27 ile gübre ve toprak geliştiriciler olarak belirlendi. Buna karşılık, aylık artışın en yüksek olduğu alt gruplar yüzde 5,61 ile veteriner harcamaları ve yüzde 4,71 ile tohum ve dikim materyali oldu.
Ankara 7 ilde 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik operasyon: 67 şüpheli yakalandı, 42’si tutuklandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya 7 ilde dolandırıcı, tefeci ve göçmen kaçakçısı 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik düzenlenen operasyonlarda 67 şüphelinin yakalandığını ve 42’sinin tutuklandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, Cumhuriyet Başsavcılıkları ile Jandarma KOM Daire Başkanlığı koordinesinde; İl Jandarma Komutanlıklarınca 7 ilde 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik operasyonlar düzenlendi. Şüphelilerin; Denizli’de 30 ayrı iş yerinden organize şekilde hırsızlık yaptıkları, Yalova’da nitelikli dolandırıcılık suçunu organize şekilde yönettikleri, İzmir’de trafo ve enerji nakil kablosu hırsızlığı yaptıkları, Iğdır’da göçmen kaçakçılığı suçunu işledikleri ve Muğla’da tefecilik yaptıkları, Tekirdağ ve Şanlıurfa’da terör örgütüyle bağlantıları olduklarını söyleyip para talep ederek vatandaşları dolandırdıkları tespit edildi. Düzenlenen operasyonlar ile hesaplarında son 5 yıl içerisinde 251 Milyon Türk lirası hesap hareketi bulunan 67 şüpheliyi yakalandı. 42’si tutuklandı. 23’ü hakkında adli kontrol hükümleri uygulandı. Diğer 2 şüphelinin işlemleri devam ediyor. Ayrıca operasyonlar sonucu çok sayıda dijital materyal ile muhtelif miktarda nakit para ve ziynet eşyası ele geçirildi.
Erzincan Erzincan’da soğuk hava nedeniyle sürüler yayladan indirildi Erzincan’da yüksek kesimlerde görülen kar yağışı ve soğuk havayla birlikte yaylalarda bulunan küçükbaş hayvan sürüleri donma tehlikesi nedeniyle merkeze ve köylere taşındı. İlkbahar aylarından itibaren yaylalarda kalan küçükbaş hayvanlar, hava sıcaklıklarının düşmesi ve kar yağışının başlamasıyla birlikte daha güvenli alanlara çekildi. Üreticiler, kış şartlarının ağırlaşması nedeniyle sürülerini Erzincan merkez ve çevre köylere indirerek ahırlara aldı. Kış boyunca hayvanların yem, saman ve arpa ile besleneceği öğrenildi. Üreticilerden İlhan Koyun, nisan ayı sonunda koyunlarını yaylaya çıkardıklarını belirterek, "Aylarca yaylada kaldık, süt ve peynir üretimi yaptık. Aralık ayının sonlarına doğru havalar sertleşince geri dönmek zorunda kaldık. Kış aylarında yem ve saman temini bizim için en büyük sıkıntı" dedi. Tulum peyniri üreticisi Özkan Beydili ise bahar aylarında çıktıkları yaylalarda aralık ayına kadar kaldıklarını ifade ederek, soğuk havanın etkisini artırmasıyla köylerine dönmek zorunda kaldıklarını söyledi. Beydili, hayvancılığın büyük emek ve fedakârlık gerektirdiğini vurguladı. Üretici Ferdi Kaya da ilkbaharda yaylaya çıkarılan koyunların yaz boyunca otlatıldığını ve peynir üretimi yapıldığını belirterek, "Hava şartları sertleşince dönüş hazırlıklarına başladık. Hayvanlar ilkbahara kadar yem ve arpa ile beslenecek" diye konuştu. Erzincan’da her yıl kış mevsimiyle birlikte yaşanan bu dönüş, bölgedeki küçükbaş hayvancılığın doğayla iç içe süren zorlu üretim sürecini bir kez daha gözler önüne serdi.