TEKNOLOJİ - 09 Temmuz 2021 Cuma 12:06

Pandemi döneminde hurda parçaları toplayıp üç ayrı araç yaptı

A
A
A
Pandemi döneminde hurda parçaları toplayıp üç ayrı araç yaptı

Aksu Uçak Bakım Teknolojileri Teknik Anadolu Lisesi son sınıf öğrencisi Efe Can Çakal, pandemi döneminde yaptığı üç projesiyle okulun gözdesi oldu.

Antalya’nın Aksu ilçesinde bulunan Aksu Uçak Bakım Teknolojileri Teknik Anadolu Lisesi son sınıf öğrencisi 17 yaşındaki Efe Can Çakal, hurda ve atık malzemeleri toplayarak, okulunda aldığı eğitimler ışığında; microlight (delta kanat), güneş enerjisiyle ve benzinle çalışan araçlar üretti.

Son sınıf öğrencisi Efe Can Çakal, en büyük hedefinin insansız hava araçları üzerinde çalışmak olduğunu söyledi. Pandemi döneminde bir yıl içerisinde 3 projesini hayata geçirdiğini kaydeden Efe Can Çakal, “Microlight (Delta kanat), benzinle çalışan araç ve güneş paneli ile çalışan aynı zamanda elektrik üreten aracı pandemi sürecinde yaklaşık bir yıl içerisinde tamamladım” dedi.

Pandemi döneminde hurda parçaları toplayıp üç ayrı araç yaptı

“Dağılmış bir durumdaydı”

Araçların hepsinin çalışır durumda olduğunu ve okula ait uçak hangarında yerini aldığını ifade eden Efe Can Çakal, “Güneş paneli projesiyle TÜBİTAK’a da katıldık. Kendi enerjisini üreterek çalışan bir makine ve aynı zamanda geri dönüşümü desteklemiş oluyoruz. Maket uçakları, okulumuzda bulunan model uçaklardan biriydi. Dağılmış bir durumdaydı. Okul Müdürümden rica ettim, bunu kendim topladım, revize ettim. İçten yanmalı motoru vardı ve yakıtla çalışan motorunu elektrikli motorla değiştirdim” diye konuştu.

“Hepsini geri dönüşümden, hepsini hurdadan devşirerek yaptım”

Çalışmak için pandemi döneminde evini ve babasının atölyesini kullandığını dile getiren Efe Can Çakal, “Geri dönüşüm yapmak için elimizdeki hurda malzemeleri, hurda metalleri, profilleri, boruları kullandım. Hepsini geri dönüşümden, hepsini hurdadan devşirerek yaptım ”dedi. Hedeflerinin havacılık sektöründe ilerlemek olduğunu ifade eden Efe Can Çakal, insansız hava araçları üzerinde çalışmak istediğini söyledi.

Pandemi döneminde hurda parçaları toplayıp üç ayrı araç yaptı

“Gelecek sene havada uçarken görürseniz şaşırmayın”

Aksu Uçak Bakım Teknolojileri Teknik Anadolu Lisesinin, beş yıl içerisinde güzel bir ivme yakaladığını kaydeden Okul Müdürü Haldun Çevik, “Devlet büyüklerimiz, öğrencilerimiz, velilerimiz ve oklumuzla bir bütün olduk. Şu an da Türkiye’nin en donanımlı, en zengin, eğitim kalitesi yönünden önde gelen eğitim kurumlarından biri haline geldik. Bunu da öğrencilerimiz yaptığı projelerle taçlandırdılar. Uçak sanayisi hızla ilerliyor ve genç beyinler büyüyor. Bu genç beyinlerin uçak sanayisinde olması en büyük hedefimiz. Kendi ürettikleri ve kendi hayal güçlerini zorlayarak yaptıkları bu uçaklarla havacılıkta bende varım demeleri bizleri gururlandırıyor. Efe Can öğrencimiz, pandemi dönemini değerlendirerek okulda ki öğretmenleri ve atölyemizde yapmış olduğu projelerle bizim hangarımızı taçlandırdı. En büyük hayalimiz öğrencimizin ilk çalışması prototip uçağı havalandırıp, havada kalmasını sağlamak. Gelecek sene havada uçuyorken görürseniz şaşırmayın” dedi.

Akif Yılmaz - Hilal Kara
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Muğla’dan yapılan her 100 dolarlık ihracatın 72 doları su ürünlerinden Türkiye, 2024 yılının Ocak-Nisan döneminde 82 milyar 873 milyon dolar ihracat yaparken, Ege Bölgesi, Türkiye ihracatına 14 milyar 284 milyon dolarlık katkı sağladı. Ege Bölgesi’nin 2024 yılının ilk dört aylık döneminde ihracatı 2023 yılının aynı zaman diliminde yüzde 3 artış gösterdi. Egeli ihracatçılar, Türkiye ihracatının yüzde 17,23’ünü gerçekleştirdi. Su ürünleri sektörünün ihracatından yüzde 70’ten fazla pay aldığı Muğla, 2024 yılında ihracat artışını sürdürmeyi başardı. 2023 yılının Ocak-Nisan döneminde 368 milyon dolar ihracat yapan Muğla, 2024 yılının dört aylık döneminde ihracatını yüzde 13’lük gelişimle 415 milyon dolar şeklinde kayda aldı. Muğla, 2024 yılının Ocak - Nisan döneminde Ege Bölgesi illeri arasında ihracatını en çok artıran ikinci il olmayı başardı. Rusya bir, Yunanistan iki, ABD üçüncü sırada Muğla’dan yapılan her 100 dolarlık ihracatın 72 dolarına imza atan su ürünleri sektörü, 261 milyon dolar döviz getirisine imza attı. Madencilik sektörü 40,4 milyon dolarlık ihracat yaparken, yaş meyve sebze sektörü 16 milyon dolarlık ihracat performansı ortaya koydu. Rusya Federasyonu 51,6 milyon dolarlık ihracatla Muğla’nın ihracat yaptığı ülkeler listesinde zirvedeki yerini korurken, Muğla’dan Yunanistan’a 42,8 milyon dolarlık ihracat yapıldı ve Yunanistan zirve ortağı oldu. ABD bu iki ülkeyi 32 milyon dolarlık ihracatla izledi.
Ankara Öz İplik-İş Sendikası Genel Başkanı Ay: “İşçi hakları ve sürdürülebilirliği gündemine almayan firmalar risk altında” Tüm Dokuma, İplik, Trikotaj, Hazır Giyim, Konfeksiyon ve Deri İşçileri Sendikası (Öz İplik-İş) Genel Başkanı Rafi Ay, işçi hakları ve sürdürülebilirliği gündemine almayan firmaların risk altında olduğunu belirterek, “Ülkemizin kalkınması, sektörümüzün ayakta kalabilmesi için ihtiyaç duyan firmalara destek olmaya hazırız” dedi. Öz İplik-İş Sendikası Genel Başkanı Rafi Ay, Kurumsal Sürdürülebilirlik Durum Tespiti Direktifi’nin 24 Nisan’da Avrupa Parlamentosu tarafından kabul edilmesiyle beraber onaylanan direktifi ve sürdürülebilirlik konusunu değerlendirdi. Ay, Avrupa Birliği’nde faaliyet gösteren şirketlerle beraber Türkiye başta olmak üzere dünyanın birçok yerinde faaliyet gösteren şirketler için direktif uygulamalarının önemli olduğunu vurguladı. Sektördeki küresel manzaranın değiştiğine vurgu yapan Ay, “Ülkemizde sektörü ayakta tutmak için dönüşmek zorundayız. Bundan başka yol yok. Kurumsal sürdürülebilirlik direktifi, işçi haklarını ve sendikaların rolünü güçlendirerek sürdürülebilir bir iş dünyasının oluşturulmasına katkı sağlayacaktır. Çalışan hakları kapsamında, sendikal örgütlenme ve toplu pazarlık haklarının tanınması ve desteklenmesi hususu önem arz etmektedir” açıklamasında bulundu. “Sektörümüzün ayakta kalabilmesi için ihtiyaç duyan firmalara destek olmaya hazırız” Ay, doğrudan ve dolaylı iş ilişkileri de dahil olmak üzere şirketlerin kendi operasyonlarında, yan kuruluşlarında ve tedarik zincirlerinde geçerli olacak direktifin, Türkiye’de üretim yapan tekstil, hazır giyim ve deri sektöründe faaliyet gösteren birçok firmayı yakından ilgilendireceğini vurguladı. Ay, “Buradan sektörde örgütlü olduğumuz veya olmadığımız firmalara sesleniyoruz. Süreci yakından takip ediyoruz. Konuyla alakalı yeterli kapasite ve bilgi birikimine sahibiz. Bünyemizde kurduğumuz sürdürülebilirlik birimimiz mevcut. İşçimizin refahı, ülkemizin kalkınması, sektörümüzün ayakta kalabilmesi için ihtiyaç duyan firmalara destek olmaya hazırız” şeklinde konuştu. “Sektörde hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” Söz konusu direktiften çıkan sonuca da dikkati çeken Ay, “Tekstil, hazır giyim ve deri sektöründe küresel görünüm değişmiştir. Bildiğiniz gibi AB, karbon ve işçi haklarına yönelik ihlalleri ticaretin asli unsuru haline getirmiştir. Şimdi de görüyoruz ki imzalanan direktifle AB, firmaların üretim ve tedarik süreçlerinde çevresel ve sosyal haklara etkilerini önemsemeleri ve özen göstermeleri konusundaki hassasiyeti sağlamayı hedeflemektedir. Bu gelişmeler, ülkemize her yıl 20 milyar dolardan fazla net ihracat geliri sağlayan, doğrudan ve dolaylı 2 milyona yakın hanenin geçimini sağlayan, bir sektörde hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını göstermektedir” değerlendirmesinde bulundu. Öte yandan, Avrupa Konseyi tarafından onaylanan bir diğer önemli direktif ise Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetle Mücadeleye ilişkin direktif olarak öne çıktı. Öz İplik İş Sendikası Uluslararası İlişkiler Sekreteri Fulya Pınar Özcan ise yeni kurallar, toplumsal cinsiyete dayalı şiddeti önlemeyi ve başta kadınlar ve aile içi şiddet mağdurları olmak üzere mağdurları korumayı amaçlayan direktifi değerlendirdi. Direktifin sendikaların ya da sosyal ortakların güvenli iş yerlerine yönelik tedbirler alması için herhangi bir atıfta bulunmadığını söyleyen Özcan, “Direktif, işverenlere de kadın işçileri iş yerinde korumaları için gerekli bir yükümlülük getirmiyor. Uluslararası çalışma örgütünün iş yerlerinde şiddet ve tacizin önlenmesi sözleşmesinden (ILO C190) direktifte açıkça bahsedilmiyor. Ancak elbette eksik ve eleştirdiğimiz kısımlar olmasına rağmen direktif; Avrupa Birliği’ne üye devletlerin kadına yönelik şiddeti sona erdirmeye yönelik yasal yükümlülüklerini ve politikalarını yerine getirmeleri için atılmış önemli bir adımdır. Üye devletler, kadınların ve kız çocuklarının hayatlarını kurtarmak için bu kapsamlı kurallar dizisini uygulamaya koymalıdır” açıklamasında bulundu. Avrupa Parlamentosunun onayladığı direktiflerin iş dünyasının geleceği için önem arz ettiğinin altını çizen Öz İplik İş Sendikası Genel Başkanı Rafi Ay, Öz İplik İş olarak Kurumsal Sürdürülebilirlik Durum Tespiti Direktifi başta olmak üzere emek gücünü koruyan her türlü uygulamanın destekçisi ve takipçisi olacaklarını belirtti.