GÜNDEM - 26 Kasım 2021 Cuma 11:39

Pandemide kadınlar akademik çalışmalarına ara vermek zorunda kaldı

A
A
A
Pandemide kadınlar akademik çalışmalarına ara vermek zorunda kaldı

COVID-19 pandemisinin sosyal bilimler üzerindeki etkisi değerlendirildi. Konuyu değerlendiren Dr. Öğr. Üyesi Viktoriia Demydova, “Ev işçiliği, çocuk bakımı, yaşlı bakımı ve karantinadaki değişimler kadın öğretim üyelerinin ruh sağlığı ihtiyaçlarını artırdı ve akademik çalışmalar yapmak için ayrılan süreyi azalttı” diye konuştu.

COVID-19'un araştırmacıların faaliyetleri üzerindeki etkileri üzerine 2021-2022 yılları arasında İstanbul Gelişim Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi’ne yapılan başvurular incelendiğinde yapılan değerlendirmeye göre Covid-19 pandemi döneminin etkisi olduğu gözlemlendi.

COVID-19 pandemisinin sosyal bilimler üzerindeki etkisinin büyük olduğunu ifade eden, Dr. Öğr. Üyesi Viktoriia Demydova, “Sosyal bilimler alanlarındaki araştırmaların yürütülmesi ve bu alandaki bilim insanlarının çalışmalarını pandemi dönemine uyarlamaya teşvik etti. Pandemi politikaları, yerel uygulamaları, aile içi ilişkileri, öğrenci sorunlarını, eğitimi, iş ve işçi sorunlarını, tüketimi etkileyerek birçok alana yeni bir pencere açtı. Gelişen bu yeni sorunlara ve bunların çözümlerine yönelik bir arayışa giren araştırmacıların pandeminin getirdiği sosyal müdahale, sosyal mesafe, kısıtlamalar gibi tedbirler kapsamında zaman zaman olumsuzluklar da yaşayarak bir çıkmaza girdikleri oldu” dedi.

“Araştırmaların hangi sorun alanlarına odaklandığı görüldü”
Demydova konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu sorunun cevabını almak için İstanbul Gelişim Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi’ne yapılan başvurular ele alındı. İstanbul Gelişim Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi (İGÜSBD), uluslararası hakemli bir dergi olması sebebiyle geniş ve güvenilir veriler sağlamaktadır. Yılda iki kez Nisan ve Ekim aylarında yayımlanmakta ve dergiye felsefe, halkla ilişkiler, idari bilimler, iktisat, iletişim bilimleri, istatistik, işletme, lojistik, psikoloji, siyasal bilimler ve sosyoloji konu başlıkları çerçevesindeki bilimsel makaleler kabul edilmektedir. Derginin bu geniş alanı virüsün ve dolayısıyla pandeminin etkisini anlamamız açısından büyük bir fırsat tanıdı. Dergi, Nisan ve Ekim olmak üzere yılda iki kere yayınlanmakta ve pandemi dönemine denk gelen Nisan-Ekim 2021 ve Nisan 2022 arasındaki başvurular ele alınarak araştırmaların hangi sorun alanlarına odaklandığını gösterdi.”
Pandeminin birçok alanı etkilediği gibi araştırmaları da etkilediğini belirten Dr. Demydova, “Ek olarak, ev işçiliği, çocuk bakımı, yaşlı bakımı ve karantinadaki değişimler kadın öğretim üyelerinin ruh sağlığı ihtiyaçlarını artırdı ve akademik çalışmaları yapmak için ayrılan süreyi azalttı” ifadelerini kullandı.

“Ekonomi alanında yapılan araştırmalar dikkat çekiyor”
İGÜSBD dergisine gelen makale başvurularında ağırlıklı olarak ekonomi alanında yapılan araştırmaların dikkat çektiğini söyleyen Dr. Demydova, “Bu durum pandeminin beraberinde getirdiği izolasyonlar ile birlikte ekonomik hareketliliğin azalması durumunun görünürlüğü ile değerlendirilebilir. Yine başka bir örnekte sosyal medya paylaşımlarındaki içerik verilerine yer verildiği görüldü. Bir başka örnek ise pandeminin aile içi ilişkilere etkisini inceleyen araştırmalardır. Bu araştırmalar ile pandeminin bu ilişkileri nasıl etkilediği sorusuna cevaplar arandı. Böylece Türkiye’deki mevcut durumu ortaya koymaya çalıştığımız İGÜSBD örneğinde pandeminin sosyal yaşam, tüketim, normalleşme, nefret söylemi, iş yaşamı, riskler, eğitim ve politikalar alanında mikrodan makroya birçok düzlemde araştırmalara yeni ufuklar açarak gelecek çalışmalar için temel oluşturduğu anlaşıldı” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tunceli Tunceli’de DHKP/C operasyonu: 1 şüpheli tutuklandı Tunceli’de polis ekiplerince, DHKP/C terör örgütünün il genelindeki faaliyetlerinin deşifre edilerek engellenmesine yönelik yürütülen çalışmalar kapsamında düzenlenen operasyonda 1 şüpheli yakalanarak tutuklandı. Tunceli İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, DHKP/C silahlı terör örgütünün il genelinde yürüttüğü faaliyetlerin tespit edilmesi, deşifre edilmesi ve engellenmesine yönelik çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Bu kapsamda yapılan istihbari ve teknik çalışmalar neticesinde, kendisini sözde gazeteci ve muhabir olarak tanıtarak habercilik faaliyeti adı altında örgüt propagandası yaptığı belirlenen bir şahıs hakkında operasyon düzenlendi. Yapılan çalışmalarda, C.B. isimli şahsın DHKP/C terör örgütünün talimatları doğrultusunda Moğultay Mahallesi’nde yasaklı materyallerin bulunduğu bir kütüphane oluşturduğu, bu içeriklerle ilgili olarak sosyal medya hesapları üzerinden örgüt propagandası yaptığı tespit edildi. Bunun üzerine şüphelinin yakalanmasına yönelik adli süreç başlatıldı. 19 Aralık 2025 günü sabah saatlerinde şüphelinin ikamet adresine Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince operasyon düzenlendi. Operasyonda C.B. yakalanarak gözaltına alındı. Şahsın ikametinde yapılan aramalarda, toplatma kararı bulunan çok sayıda kitap, dergi ve gazete ile birlikte 1 adet cep telefonu, 1 adet SIM kart, 1 adet dizüstü bilgisayar, 1 adet flash bellek ve 5 adet CD ele geçirildi. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüpheli, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Terörle mücadele kapsamında yürütülen çalışmaların kararlılıkla sürdürüleceği bildirildi.
Kütahya Bilal Erdoğan Kütahya’da konuştu: "Büyük mesafeler katettik" İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, Kütahya’da düzenlenen "Sivil Toplum Kuruluşlarının Rolü" paneline katıldı. Kütahya Kadim Konağı’nda gerçekleştirilen Küresel Araştırma ve Düşünce Merkezi Genel Kurulu ve panel programına İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, Prof. Dr. Ömer Türker, Prof. Dr. M. Sait Gökalp, Prof. Dr. Süleyman Elik, Prof. Dr. Ubeydullah Sezikli, akademisyenler, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve davetliler katıldı. Panelde konuşan Bilal Erdoğan, Türkiye’nin 25 yıl önce 200 milyar dolar seviyesinde olan milli gelirinin bugün 1,6 trilyon dolara ulaştığını söyledi. Kişi başına düşen milli gelirin ise 3 bin dolardan 18 bin dolara yaklaştığını ifade eden Erdoğan, bu ekonomik büyümenin toplumun beklentilerini de köklü şekilde değiştirdiğini dile getirdi. Ekonomik gelişmenin sivil toplumu da güçlendirdiğini vurgulayan Erdoğan, "Anne babalarımızın yaşadığı Türkiye ile bugün çocuklarımızın yaşadığı Türkiye aynı değil. Gelişen bir ülkede sivil toplumun büyümesi, taleplerin artması ve gönüllülüğün yaygınlaşması kaçınılmazdır" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde ulaşım, sağlık ve eğitim başta olmak üzere birçok alanda büyük mesafeler kat edildiğini belirten Bilal Erdoğan, geçmişte siyasetten beklentilerin ‘devlet baba’ anlayışı çerçevesinde şekillendiğini hatırlattı. Erdoğan, "Bugün Türkiye’de devletin sunduğu hizmetler birçok alanda gelişmiş ülkelerle yarışır hale geldi. Cumhurbaşkanımız siyasetin gerçekten bir şeyler yapabildiğini topluma gösterdi" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinin toplumsal dönüşümde belirleyici olduğunu ifade eden Erdoğan, "Toplumun önünde yürüyerek ezberleri bozdu. Değeri, elbette ki olmadığı zaman daha net anlaşılacak. Büyük liderlerden sonra bu hep yaşanmıştır" dedi. Sivil toplum kuruluşlarının sahaya daha fazla hakim olması gerektiğine dikkat çeken Bilal Erdoğan, sağlık, eğitim ve sanayi gibi alanlarda işi doğrudan yapanların çözüm üretmesi gerektiğini söyledi. Erdoğan, "Bir hastalığı yaşayanlar, o hastalıkla ilgili en doğru çözümü siyasetçiye anlatmalı. Seramikten eğitime kadar her alanda, o işin erbabı siyasete yol göstermeli" ifadelerini kullandı. Kültür ve kimlik vurgusu da yapan Erdoğan, Türkiye’nin gelişmek için kendi değerlerinden vazgeçmek zorunda olmadığını belirtti. Erdoğan, "Cumhurbaşkanımızın liderliğinde görüldü ki gelişmek için kimliğimizi reddetmemiz gerekmiyor. Kendi kültürümüzle, kendi inancımızla da dünyanın zirvesine oynayabiliriz" dedi. Kendi kültürüne yaslanmadan başka kültürlerle sağlıklı ilişki kurulamayacağını söyleyen Erdoğan, "Köklerimizden ilham alarak dallarımızı her yere yaymamız gerekiyor. Kendi toprağında kök salmayanın başka yerlere uzanması mümkün değildir" şeklinde konuştu. Program, panel değerlendirmeleri ve genel kurulun ardından sona erdi.