SAĞLIK - 07 Nisan 2021 Çarşamba 15:43

'Parkinson hastalığı 10 milyondan fazla insanı etkiliyor'

A
A
A
'Parkinson hastalığı 10 milyondan fazla insanı etkiliyor'

Parkinson hastalığı için Nöroloji Uzmanı Uzm. Dr. Oğuzhan Onultan, ''Hastaların yüzde 96’sı 50 yaş üstü olan, erkeklerde kadınlara göre 1,5 kat fazla görülen ve dünyada 10 milyon üstünde insanı etkilediği tahmin edilen sistemik bir hastalıktır'' dedi.

Parkinson Hastalığı beynin hareketlerini kontrol etmekle yükümlü bölgesindeki hücrelerin çalışmaması ile ortaya çıkan ilerleyici bir hastalıktır. Bu sebeple Parkinson Hastalığında ellerde titreme ya da başka hareket bozuklukları görülür diyen Medicana Kadıköy Hastanesi Nöroloji Uzmanı Uzm. Dr. Oğuzhan Onultan, kesin olarak sebebi bilinmemekle birlikte bazı toksinlere maruz kalma ya da genlerin bu konuda etkin olduğunun düşünüldüğünü ancak genetik olarak geçişin de çok ender olduğunu söyledi. Uzm. Dr. Oğuzhan Onultan, parkinson hastalığı hakkında açıklamalarda bulundu.

''Erkeklerde 1.5 kat fazla görülüyor''
Parkinson hastalığının erkeklerde 1.5 kat fazla görüldüğünü vurgulayan Uzm. Dr. Oğuzhan Onultan, ''Hastaların yüzde 96’sı 50 yaş üstü olan, erkeklerde kadınlara göre 1,5 kat fazla görülen ve dünyada 10 milyon üstünde insanı etkilediği tahmin edilen sistemik bir hastalıktır. Vücuttaki diğer organları da etkiler. Depresyon ve psikolojik değişiklikler, çiğneme, yutma ve konuşmada zorluklar, uykuya dalamama ve kabızlık dikkati çekmelidir. Parkinson hastalığının bulguları çok fazla değişiklik gösterir ve başka hastalıkların bulgularıyla da karışabilir. Tanı koyduracak tek bir test yoktur. Beyin MR görüntülemesi diğer hastalıkları ayırt etmek için istenebilir. Bunun yanı sıra kullanmış ya da kullanmakta olduğunuz ilaçlar da öğrenilmek istenecektir. Bazı ilaçların Parkinson yapıcı yan etkileri vardır. Ancak tanı doktorun muayenesi ile konulur. Ellerdeki her titreme Parkinson değildir. Hareketlerde yavaşlama, mimiklerde azalma, yürüyüşün küçük adımlı ve hafif öne eğik olması ilk belirtiler olabilir'' şeklinde konuştu.

''Beyin pili denenebilir''
Uzm. Dr. Onultan, sözlerine şöyle devam etti: ''İlerleyici bir hastalık olan parkinsonun ilerleme hızı kişiden kişiye değişir. Erken dönemlerdeki bulguları dikkatten kaçabilir. Titreme gibi bulguları vücutta tek taraflı başlayıp, hastalık ilerledikçe vücudun diğer yarısına da geçebilir. Parkinson hastalığında beyindeki dopamin denen maddenin seviyesi düşer. Doktorunuz ilaçlarla beyin dopamini oluşturacak tedavinize başlar. Eğer ilaçlar yetersiz kalırsa, özellikle titremeler için işe yarayan DBS ( Derin Beyin Stimülasyonu) denen beyine pil takılması yöntemi denenebilir. Beynin dopamin üreten kısmına konuşlandırılan bir kablo ve pil ile elektrik uyarılarla titremenin azaltılması sağlanır''.

Fizik tedavi hastalığın her evresinde destek
Fizik tedavinin önemine dikkat çeken Uzm. Dr. Onultan, ''Parkinson hastalığında fizik tedavi hastanın kas kuvvetini arttırarak ve dengesini sağlamasını sağlayarak günlük yaşamlarında bağımsız olmalarını sağlamaktadır. Ayrıca meşguliyet terapisi denen gündelik hayattaki işlerini görebilme ya da yeni hobiler oluşturmaya yönelik eğitimler de fizik tedavi programları kapsamında hastalara yardımcı olmaktadır. Parkinson hastalığında ortaya çıkan alçak sesle konuşma ya da dilin dolanır gibi konuşma hali için de konuşma terapisi yine fizik tedavi programları içinde uygulanmaktadır'' diye konuştu.

''Ambalajlı gıdalardan da uzak durulması gerek''
Akdeniz diyeti olarak tariflenen yeşillik ve sebzeden zengin diyet Parkinson Hastalığında ortaya çıkabilecek kabızlığın da önüne geçeceğini aktaran Uzm. Dr. Onultan, ''Ambalajlı gıdalardan da uzak durulması gerek. Ayrıca yapılacak fiziksel aktivite, yürüyüş de hem kabızlığın önüne geçmek hem de kas kuvveti ve dengenin korunması için önemli olmaktadır. Parkinson hastalarında aldıkları ilaçların kana geçişlerinin azalmaması için proteinli gıdaları ilaç saatlerinden bir saat önce ya da sonra almaları önerilmektedir. Parkinson hastalarının ilaçlarını düzgün bir şekilde ve saatlerinde almalarının yanı sıra masaj, tai chi sporu, yoga ve meditasyondan da fayda gördükleri görülmüştür'' ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ordu 70 kişilik otobüsün Ayşegül kaptanı Ordu’da, Büyükşehir Belediyesi özel halk otobüsünde dolmuş şoförlüğü yapan Ayşegül Kurt, bu meslekte ildeki tek kadın olarak görev yapıyor. 8,5 metre uzunluğunda ve 70 kişi kapasiteli otobüsü kullanan Ayşegül Kurt, yolcular ve meslektaşlarından da tam destek alıyor. Geçen yıllarda İstanbul’da memleketi Ordu’da servis şoförlüğü yapan evli ve 3 çocuk annesi Ayşegül Kurt (47), bir arkadaşının tavsiyesi üzerine dolmuş şoförü olmaya karar verdi. Geçen yıllardan da gelen tecrübesi ile direksiyonun başına geçen Kurt, 8,5 metre uzunluğunda ve 70 yolcu kapasitesine sahip Ordu Büyükşehir Belediyesi Özel Halk otobüsü 1. etapta şoför olarak göreve başladı. Yaklaşık 2 haftadır 52 numaralı otobüsü kullanan kadın kaptan, meslektaşları ile yolcuların kendisine destek verdiğini belirtiyor. “Çocukluktan bu yana hevesti” Büyük araç kullanmayı çok sevdiğini, geçmişte de farklı araçlar kullandığını söyleyen Ayşegül Kurt, “Çocukluktan gelen bir heves. 15 gün önce bu mesleğe başladım, ilk defa görenler şaşırıyor ve tebrik ediyorlar. Genel olarak iyi gidiyor, ilk kez bu meslekte Ordu’da kadın görüldüğü için tebrik ediyorlar. Şoför arkadaşlar da gayet yardımcı oluyor, şu an için iyi gidiyor” diye konuştu. “Büyük sorumluluk üstleniyoruz” Trafikte bu araçları kullanmanın zor olduğuna, bir de yolcu sayısı fazla olunca daha çok dikkatli olunması gerektiğine değinen Kurt, “Ayakta, çocuk, yaşlı ve engelli yolcu oluyor, tüm bunları takip ederek araç kullanmak gerekiyor. Ayakta oldukları için ani fren gibi davranışları yapmamak gerekiyor, büyük bir sorumluluk alıyoruz” ifadelerine yer verdi. "Diğer sürücüler trafikte bizi sıkıştırınca zorlanıyoruz" Trafikteki diğer sürücülerin özellikle toplu taşıma araçlarının olduğu noktalarda daha çok dikkat etmeleri gerektiğini söyleyen Kurt, “Ani sollamalar, makas atma gibi davranışlarda özellikle toplu taşıma araçlarından uzak durmalarını rica ediyorum. Biz de kendimizi risk altına alıyoruz, sonuçta can taşıyoruz. Sinyal vermeden önümüze kırıyorlar, bu noktalarda da zorlanıyoruz çünkü ani fren yapamıyoruz” şeklinde konuştu. “Eşimle gurur duyuyorum” Eşine her zaman destek olduğunu ve bundan sonraki süreçte de olmaya devam edeceğini söyleyen Ahmet Kurt, “Her zaman arkasındayım, gurur duyuyorum. İnşallah Allah’ım kazasız ve belasız araç kullanmayı nasip eder. İnsanlarımız da artık çok olumlu sonuçlar veriyorlar” ifadelerine yer verdi. Yolcular ise kadınları bu tür sektörlerde görmekten dolayı mutlu olduklarını dile getirdiler.
Aydın Başkan Doğanca’dan belediyenin mali durumu açıklaması Aydın’ın Kuyucak İlçe Belediye Başkanı Uğur Doğanca, 1 Nisan’da devraldıkları belediyenin mali durumu hakkında açıklama yaptı. Bankada belediyenin parası olduğuna dair çıkan dedikodular üzerine çalışma başlatan Başkan Doğanca, belediyenin mali durumunu açıklayarak dedikodulara son noktayı koydu. 31 Mart 2024 mahalli seçimlerinde partisi CHP’den aday olan ve seçimi kazanan Başkan Uğur Doğanca ve ekibi, son günlerde Kuyucak Belediyesi’nin kasasında 20 milyon 366 bin TL bulunduğu yönündeki açıklamalara karşı mali durum ile ilgili yaptığı çalışmayı pankart yoluyla vatandaşlara duyurdu. “Açıklama yapma zorunluluğu ortaya çıktı” Başkan Doğanca vatandaşlar arasında çıkan dedikodular nedeniyle bu çalışmayı yapma zorunluluğu duyduklarını ifade ederek: “Seçimlerden sonra geçen 35-36 günlük süre içerisinde belediyedeki görev aldığımız tarihten itibaren çalışmalarımıza başladık. Bu anlamda bu gecen süreç içerisinde vatandaşlarımız arasında bazı dedikodular ve söylentiler kulağımıza gelmekteydi. Bizde bununla ilgili olarak halkımızın gerçekleri öğrenmesi ve doğruları anlaması anlamında bazı çalışmalar içerisine girdik. Birçok belediyemizde belediye başkanı arkadaşlarımız belediyenin borçları ilgili olarak bazı çalışmalar yaptı. Ve gerçeklerin gün yüzüne çıkması adına da bunları bir afiş ve pankart olarak belediye alanı önüne asma yoluyla halka duyurma yoluna gitti. Geçen süreç içerisinde vatandaşlarının doğruları görmesi ve vatandaşlarımızın arasında dedikodu mekanizmasıyla oluşacak yanlış bilgilendirmelerin önüne geçmek için biz de bu çalışmalarımızı bir pankart yaptırarak belediye binamızın önüne astık. Tabi ki belediyemizin borçları olacaktır. Bunda hiçbir sıkıntımız yoktur. Ancak devir teslim töreninde de olduğu gibi vatandaşımıza yanlış bilgiler verildiğinden dolayı vatandaşımızın da doğruyu görmesi adına böyle bir çalışma yapmak istedik. Böyle bir çalışmayı yaptıktan sonra pankart haline getirip belediye önüne astık. Çünkü devir teslim töreninde verilen ifadelerde, 20 milyon 360 bin lira gibi bir rakamın devredildiği ve bize bırakıldığı, yine resmi kurumlara herhangi bir borç olmadığı söylendiğinden dolayı vatandaşlarımızın doğruları bilmesi anlamında bu çalışmayı yaptık. Evet, yaptığımız incelemeler noktasında bankada 20 milyon 366 bin lira değil, 14 milyon civarında rakamın olduğunu gördük. Belediye tabi ki yaptığı hizmetler karşılığında borçlanabilir. Ancak bunları da doğru şekilde vatandaşımıza aktarmamız gerekiyor. Bize de bu belediyeyi devreden arkadaşlarımızın da doğruları söylemesini isterdik. Ama yaptığımız incelemeler noktasında doğrular olmadığı, yanlış ifadeler kullanıldığını, yanlış bilgilendirmenin yapıldığını fark ettik. Bu anlamda da yaptığımız çalışmalar noktasında da belediyemizin taksitlendirilmiş borçları ile beraber piyasaya olan borçlarının toplam 31 milyon civarında olduğunu tespit ettik” “Daha faturalandırılmayan borçlar da gelecek” Başkan Doğanca konuşmasının devamında, “Tabi bu arada şunu da belirtmek isterim ki devam eden işlerle ilgili olarak henüz daha tarafımıza faturalandırılmamış yaklaşık olarak 5-6 milyon liralık daha bir fatura tutarı ile karşı karşıya kalacağız. Bu vermiş olduğum rakamın içersin de henüz karşımıza gelmediği için bunlar yok. Buradaki amacımız; ‘belediyenin borcu var. Böyle bir belediye devraldık’ demekten ziyade söylenenlerle gerçeklerin vatandaş vezninde vücut bulması. Onun için böyle bir çalışma yaptık. Ayrıca iki tane de çöp kamyonumuzun geleceği söylenmişti. Biz de o ifadelere bakarak sanki hibe olarak geliyor zannettik. Ama onu da gördük ki yine iller bankasından kredi çekme yoluyla bu çöp kamyonlarımız hizmetimize girecek. İlk anlaşmalarını bizden önceki yönetim yapmış. Kredi sözleşmesini de biz imzaladık. Bunun da bilgisini vermek isterim. Vatandaşlarımızın doğru bilgilerle ve şeffaf bir şekilde bilgilendirilmesini istiyoruz. Sosyal medya birçok şeyler yazılıyor, çiziliyor. Biz bunlara takılıp kalmayacağız. Bundan sonrasında ki süreç içerisinde de biz şeffaf bir belediyecilik anlayışını da vatandaşlarımıza da göstereceğiz. Yaklaşık üçer dörder aylık periyotlarla belediyenin çeşitli gider kalemlerindeki değişimleri, gider farklılıklarını vatandaşımızla beraber izleyeceğiz, göreceğiz. Tüm vatandaşlarımızı sevgi ve saygı ile selamlıyorum. Onları hep doğru bilgilere kavuşturacağımızın sözünü veriyorum” dedi. Öte yandan 2014-20124 yılları arasında satılan taşınmazların listesi ise 2 pankartla vatandaşlara sunuldu.
İstanbul İşsizlik oranı Mart ayında yüzde 8,6 oldu İşsiz sayısı Mart ayında bir önceki aya göre 19 bin kişi azalarak 3 milyon 57 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 0,1 puan azalarak yüzde 8,6 seviyesinde gerçekleşti. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Mart ayı İşgücü İstatistikleri’ni paylaştı. Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre; 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2024 yılı Mart ayında bir önceki aya göre 19 bin kişi azalarak 3 milyon 57 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 0,1 puan azalarak yüzde 8,6 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 6,8 iken kadınlarda yüzde 12,0 olarak tahmin edildi. Mevsim etkisinden arındırılmış istihdam oranı yüzde 49,5 oldu İstihdam edilenlerin sayısı 2024 yılı Mart ayında bir önceki aya göre 139 bin kişi artarak 32 milyon 588 bin kişi, istihdam oranı ise 0,2 puan artarak yüzde 49,5 oldu. Bu oran erkeklerde yüzde 66,9 iken kadınlarda yüzde 32,5 olarak gerçekleşti. Mevsim etkisinden arındırılmış işgücüne katılma oranı yüzde 54,2 olarak gerçekleşti İşgücü 2024 yılı Mart ayında bir önceki aya göre 121 bin kişi artarak 35 milyon 645 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise 0,2 puan artarak yüzde 54,2 olarak gerçekleşti. İşgücüne katılma oranı erkeklerde yüzde 71,8 iken kadınlarda yüzde 36,9 oldu. Genç nüfusta mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı yüzde 15,1 oldu 15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,4 puan azalarak yüzde 15,1 oldu. Bu yaş grubunda işsizlik oranı; erkeklerde yüzde 11,7, kadınlarda ise yüzde 21,2 olarak tahmin edildi. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi 43,8 saat oldu İstihdam edilenlerden referans döneminde işbaşında olanların, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi 2024 yılı Mart ayında bir önceki aya göre 0,3 saat artarak 43,8 saat olarak gerçekleşti. Mevsim etkisinden arındırılmış atıl işgücü oranı yüzde 24,1 oldu Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı 2024 yılı Mart ayında bir önceki aya göre 0,4 puan azalarak yüzde 24,1 oldu. Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 16,1 iken işsiz ve potansiyel işgücünün bütünleşik oranı yüzde 17,3 olarak tahmin edildi.
Düzce Çölyak hastalarına glütensiz menü DÜZCE(İHA) – Düzce Valisi Selçuk Aslan, Çölyak Hastalığı Farkındalık Gününde Çölyak Hastalarıyla birlikte Atatürk Devlet Hastanesinde özel olarak hazırlanan glütensiz yemek yedi. Çölyak Hastalığına dikkat çekiliyor. Düzce İl Sağlık Müdürlüğü koordinesinde Atatürk Devlet Hastanesi’nde Çölyak hastalığına dikkat çekmek amacıyla farkındalık etkinliği düzenlendi. Düzenlenen etkinliğe Vali Selçuk Aslan, Sağlık Müdürü Dr. Yasin Yılmaz, Milli Eğitim Müdürü Emrullah Aydın, sağlık çalışanları ve çölyak hastaları katıldı. Vali Selçuk Aslan Çölyak’ın bir hastalık olmadığını işaret ederek “Çölyak rahatsızlığı belli tahıl ürünlerinde bulunan glüten ürününün bazı bünyelerde özellikle bağırsak rahatsızlığına sebep olmasıyla ortaya çıkan bir rahatsızlık çeşididir. O yüzden hastalık olarak adlandırmıyorum. Farkında olabildiğimiz ölçüde basit diyet alışkanlıklarımızla bu konuda hassasiyeti olan insanlarımız açısından hayat konforu bozulmadan yaşamını sürdürmeye imkan veren bir durum. Bu noktada temel farkındalığı oluşturmalıyız. Diyete dikkat etmeliyiz. Glütenin zarar verdiği bünyelerde glütensiz yaşamı sürdürebilmeliyiz” ifadelerinde bulundu. Hastanede özel menü Açıklamaların ardından Vali Aslan, Sağlık Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen ve Türkiye’de ilk olan Kamu Hastaneleri Genel Müdürlüğü Verimlilik ve Kalite Uygulamaları Dairesi Başkanlığı tarafından iyi uygulama örnekleri arasında gösterilen “Glütensiz Menü” uygulaması hakkında bilgi aldı. Sağlık Müdürü Dr. Yasin Yılmaz, 2021 yılının Haziran ayından bu yana Atatürk Devlet Hastanesi mutfağında diyetisyen gözetiminde glütensiz ürünler tercih edilerek glütensiz yemek menüsü hazırlandığını ve diyetisyenin yönlendirdiği hasta ve hasta yakınlarının faydalandığını bildirdi. Ayrıca, Atatürk Devlet Hastanesi’nin yanı sıra, 5 ilçe hastanesi personellerine hizmet verilerek glütensiz yemek temini yaptığını aktardı. Bilgilendirmenin ardından Vali Aslan, çölyak hastalarıyla birlikte yemek yedi.