ASAYİŞ - 26 Kasım 2014 Çarşamba 22:24

Polis kurşunuyla öldüğü iddia edilen gencin davası ertelendi

A
A
A
Polis kurşunuyla öldüğü iddia edilen gencin davası ertelendi

İzmir’de iki yıl önce çıkan tartışmada bir kişiyi öldürdüğü, iki kişiyi ise yaraladığı iddia edilen polis memurunun yargılanmasına devam edildi.

Müebbet istenen sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilirken, duruşma karar için 28 Kasım’a ertelendi.
Karabağlar ilçesinde, 2 yıl önce çıkan tartışmadan Emrah Barlak'ı öldürdüğü ve Erhan Barlak ve Faruk Karahan yaraladığı iddia edilen polis memuru İmran K.'nin İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına devam edildi.
Duruşmaya, 25 yıl hapis cezası istemiyle tutuklu yargılanan sanık polis memuru İmran K'nin avukatı Tolga Yurdakul, ölen Emrah Barlak'ın annesi Gülpaşa Barlak, babası Nusrettin Barlak, avukatları Aykut Dikencik, Süphan Erkan, Nergiz Tuba Aslan ve Fatma Demirel katıldı. Dava nedeniyle, duruşma salonunda ve adliye çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alınırken, salona giren kişilerse teker teker arandı.

POLİS MEMURUNUN TAHLİYESİNİ TALEP ETTİ
Sanık avukatları, "kasten adam öldürme" suçundan müebbet, "kasten yaralama" suçundan yargılanan İmran K.'ya, diğer polislerin ibret alınması mantığıyla ceza verilmemesi gerektiğini savundu. Duruşma salonuna olay anında kullanıldığı iddia edilen sandalyede getirilerek suç kapsamında olduğu ve sandalyenin demirden olması sebebiyle öldürücü bir silah vesilesi girebileceği belirtildi. Sanık avukatlar, olay anında polis memuruna yoğun bir saldırı olduğunu ve ateş etmeye zorlandığını savunarak, meşru müdafaa sınırının aşılması sebebiyle İmran K.’nın tahliyesini talep etti.

"CEZAEVİNDEYKEN ÇOCUĞUM DÜNYAYA GELDİ"
Sanık polis memuru ise duruşmada tartışmada kimseyi tehdit etmediğini iddia etti. Olayı anını anlatan İmran K., "Aksine bana kanunsuz olarak yoğun baskı yapıldı. Şahıslar üzerime birden saldırmaya başladı. Bu esnada telsizden yardım istedim. Telsizle konuştuğumu görünce, telsizimi almaya çalıştılar. Telsizi kaptırmamak için biber gazı sıktım ve 30-40 kişinin arasında kaldım. Birden arkamda bir acı hissettim. Döndüm ve Emrah Barlak isimli şahıs elinde bıçakla beni yaraladı. Biber gazı sıkmaya başladım. Şahıs geriye doğru kaçtı Ancak biber gazımın bittiğini görünce tekrar üzerine saldırdı. Olay anında yanımda cop yoktu. Keşke olsaydı ancak yoktu. Silahımı çıkarttım şahısları korkutmak için üç el aralıklarla yere ateş ettim. Hep yere doğru ateş ettim. Ancak ona rağmen ısrarla üzerime geldiklerinde silah ateş aldı. Ama ben kasten ateş etmedim. Cezaevindeyken çocuğum dünyaya geldi. Ben tahliyemi istiyorum" diyerek kendini savundu.
Duruşma mevcut hüküm kararının açıklanması üzerine 28 Kasım’a ertelendi.

OLAY
Olay, 12 Ağustos 2012 tarihinde 9781 sokak ile 3800 sokak kesişiminde saat 15.15'te meydana geldi. Asayiş şubede görevli ekip otosu, iddiaya göre devriye görevini yaptıktan sonra yol kenarına park etti. Bu sırada, ehliyetsiz olan Erhan Barlak'ın kullandığı otomobil, ekip otosuna çarptı. Ekip otosundan inen polis memurları, tutanak tutmak istedi. Ceza yazılmasına engel olmak isteyen Erhan Barlak, yanındaki ağabeyi Emrah Barlak ve Faruk Karahan ile polis memurları arasında tartışma başladı. Çıkan tartışmada polis memuru İmran K. iddiaya göre silahına davrandı ve Emrah Barlak da bu silahtan çıkan kurşunlarla hayatını kaybetti. Aynı olayda Emrah Barlak’ın kardeşi Erhan Barlak, Faruk Karahan ise yaralandı. Olayın ardından Cinayet Büro Amirliği tarafından gözaltına alınan polis memuru İmran K. açığa alındı ve açılan davada mahkemece tutuklandı. Sanık polis memuru İmran K. hakkında, "kasten adam öldürme" suçundan müebbet ve "kasten yaralama" suçundan 25 yıl, polise karşı geldikleri iddia edilen Erhan Barlak ve Faruk Karahan hakkında ise 2 ile 9 yıl arasında hapis istemiyle dava açılmıştı.

MİHRAP DÜZÖZ - SİNAN YENİÇERİ 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AK Parti Sözcüsü Çelik’ten DEM Parti’ye eleştiri: "Kimse meşru siyaset alanında aldığı yetkiyi gayrimeşru birtakım girişimler için kullanamaz” AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, DEM Parti’yi eleştirerek, "Kimse meşru siyaset alanında aldığı yetkiyi gayrimeşru birtakım girişimler için kullanamaz” dedi. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin Merkez Yürütme Kurulu toplantısının devam ettiği sırada basın toplantısı düzenledi. Çelik’in gündeminde İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Irak Ziyareti ve DEM Partili yöneticilerin milli değerlere yönelik tutumu vardı. “Söz konusu Siyonizm olunca bütün hak ve hürriyetler askıya alınıyor” Gazze’deki durumun birinci gündem olmaya devam ettiğini bildiren Çelik, “Uluslararası Adalet Divanı kararlarına ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarına rağmen hiçbir güç Netanyahu Hükümeti’nin soykırımcı politikasını durduramıyor. Son dönemde meydana gelen bütün protestoların neticesi olarak gündeme gelen birtakım eylemlerde görülen şudur ki; verilen tepkiler Gazze meselesinde insani bir duruşu bastırmaya insanlığın ve vicdanın sesine tepki vermeye dönük olaraktır. Düşünceye, felsefeye, vicdana vurulan bu ters kelepçe şu anda en önemli gündem maddesi olmaya devam ediyor. Söz konusu Siyonizm olunca bütün temel hak ve hürriyetler askıya alınıyor. Siyonizmin karşısında insanlığın birikimi olan basın ve ifade hürriyeti tamamen işlevsiz hale getiriliyor” ifadelerini kullandı. “(Irak) Tek seferde en çok anlaşma imzalanan ziyaret budur” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Irak ziyaretine ilişkin konuşan Çelik, 12 yıl aradan sonra Irak’a gidildiğini hatırlatarak, “Irak’ta pozitif yöndeki bu gelişmeleri görmek 12 yıl aradan sonra son derece memnuniyet verici oldu. Görüşmenin başlıkları çok kapsamlıydı; terörle mücadele, sınır aşan sular, güvenlik, savunma sanayii, ticaret, sağlık, enerji, iletişim, ulaşım gibi konularda çok kapsamlı değerlendirmeler yapıldı” diye konuştu. Çelik ayrıca “Tek seferde en çok anlaşma imzalanan ziyaret budur. Yaklaşık 27 kalemde anlaşma imzalanmıştır” açıklamasında bulundu. Irak’ın terör örgütü PKK’yı yasaklı örgütler listesine almasını olumlu olarak değerlendirdiklerini belirten Çelik, “Irak makamlarının PKK’yı yasaklı örgütler listesine almasını elbette memnuniyetle karşılıyoruz ama doğrudan terör örgütleri listesine alması gerektiğini de ifade ediyoruz. PKK Irak’ın toprak bütünlüğüne de halkına da karşı olan bir terör örgütüdür” ifadelerini kullandı. “Hiç kimse meşru siyaset alanında aldığı yetkiyi gayrimeşru birtakım girişimler için kullanamaz” Konuşmasının devamında DEM Parti yöneticilerin milli değerlere karşı olan tutumunu eleştiren Çelik, “Bazı DEM Parti yöneticileri İstiklal Marşı’na saygısızlık yapıyorlar, bayrağımıza saygısızlık yapıyorlar, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e saygısızlık ve Cumhurbaşkanımıza saygısızlık yapıyorlar. İstiklal Marşımız, bayrağımız, Atatürk ve devletin başı olarak Cumhurbaşkanımız konusunda gösterilmesi gereken saygı hem siyasetin gereğidir hem de ilkelerin gereğidir. Hiç kimse meşru siyaset alanında aldığı yetkiyi gayrimeşru birtakım girişimler için kullanamaz” şeklinde konuştu. Konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Çelik, “Türkiye’de artık Parlamenter Sistem ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini bilek güreşi gibi bunu sunmaktan artık vazgeçmek lazım. Vatandaş kararını vermiştir ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi milletimizin iradesiyle onaylanmıştır ve ülkemiz bu sistemle yönetilmektedir” dedi. Öğretmen atamaları Çelik, öğretmen atamalarına ilişkin soru üzerine, “Onunla ilgili takvim çalışıyorlar. Sayı da çalışıyorlar. Ama kısa zamanda açıklarlar. Kendileri her zaman bizim gündemimizde, kuşkusuz sadece bu konularla ilgili olarak değil diğer konularla da ilgili olarak. Takvim çalışması yapılıyor. Yakında açıklanır” cevabını verdi. “Bu açıklamayı yanlış bir açıklama olarak değerlendiriyoruz" Çelik, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yabancı bir medya kuruluşuna verdiği röportajda Hamas’a dair açıklamalarının sorulması üzerine, “Bu açıklamayı yanlış bir açıklama olarak değerlendiriyoruz. Hamas’ın bir terör örgütü olarak suçlanması tamamen yanlıştır. Ortada bir terör varsa Netanyahu hükümetinin soykırımcı politikasıdır” yanıtını verdi.