GENEL - 17 Ocak 2020 Cuma 09:59

Prof. Dr. Ahmet Sedat Aybar: “ABD-Çin ticaret savaşı sona erdi”

A
A
A
Prof. Dr. Ahmet Sedat Aybar: “ABD-Çin ticaret savaşı sona erdi”

ABD Başkanı Donald Trump ile Çin Devlet Başkan Yardımcısı Liu He arasında, Beyaz Saray'da düzenlenen törenle imzalanan ABD-Çin birinci faz ticaret anlaşmasını değerlendiren ve ticaret savaşının sona erdiği söyleyen Prof. Dr. Ahmet Sedat Aybar, “Birinci faz imzalandı ve bundan sonrakiler de devreye girecek gibi. Dünya ekonomisinin farklı şekilleneceği bir döneme girmiş olduk” diye konuştu.

İstanbul Aydın Üniversitesi(İAÜ) Ekonomi ve Finans Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Sedat Aybar, ABD ve Çin arasında imzalanan birinci faz ticaret anlaşması için “Birinci faz dökümüne baktığımızda imalat ve tarım sektörü dışında Çin’in finans sektörünü Amerikan şirketlerine açma iradesi var ve bu ilk defa oluyor. Bugüne kadar ticaret savaşı sürdürülürken korumacılık ve kısıtlamaların korunduğu alanların içinde kalmayıp finans alanlarını da kapsıyordu. Trump bu kavgada istediğinden fazlasını aldı” ifadelerini kullandı.

“Çin’in tercihleri değişti”

Çin’in ihracata dayalı bir büyüme modelini benimsediğini söyleyen Prof. Dr. Aybar “Çin bu düşünceden yavaş yavaş vazgeçip daha çok ithalata dayalı iktisadi büyüme modeline geçiyor. Özellikle Kuşak ve Yol İnisiyatifi çerçevesinde ithalat ve ihracat girişimini dış yatırımlarıyla dengeleyen bir politika izliyor. Bu politikayı izlerken içeride de istihdam oluşturacak ve yatırımları sürdürecek bir yapıyı oluşturmak istiyor. Bu, ticaret savaşının ithalat bacağının biraz daha serbest bırakılmasından geçiyor” dedi ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin, ABD sermayesine sürekli yaslanan bir ekonomiye sahip olduğunu belirtti: “İlk başlarda ucuz emek deposu olan Çin, Amerikan ve Batı sermayesiyle üretim yapmaya başladı. Dünya için üretim yaparken bir yandan da kendi iç pazarı için üretti. Kendisi için üretim yapmanın getirdiği doğal gelişme, Çin ekonomisini yenilikçi olmaya da zorladı. Bu dinamik harekete geçince, öncelikle başkalarını taklit eden Çin zamanla kendi yenilikçiliği üzerinden rekabet etmeye başladı. Özellikle dijital ekonomide üstünlük ele geçirdi. Bu bağlamda ABD, Çin’i kendisinden yapacağı ithalatı 200 milyar dolar arttırmak konusunda ikna etti ve Çin’i kur manipülatörü ülke olma statüsünden düşürdü. Bu gelişmenin Çin’e ticaret savaşının sağladığı fırsattan istifade ihracat yapan gelişmekte olan ülkeleri olumsuz etkileyeceği açık.”

“ABD ile Avrupa karşı karşıya gelebilir”

“ABD ile Çin’in ticaret anlaşması Avrupa ile ABD’yi karşı karşıya getirebilir” diyen Prof. Dr. Ahmet Sedat Aybar “AB, Çin ile ilişkiler geliştirmeye çalışıyor. Özellikle Çin’in getirdiği 5G teknolojisi ve onların üretim bandı üzerinden elde ettiği farklı üretim ve yenilikleri kendi kalkınmasına taşımak istiyor. Türkiye ise tüm bu olup bitenlerin tam ortasında, özellikle Kuşak – Yol İnisiyatifi çerçevesinde her iki taraftan da kazan kazan durumu elde edebilecek pozisyonda. ABD, birinci faz anlaşma içine fikri mülkiyet hakları maddesini ekleyerek Çin’in elde etmiş olduğu ama kendisiyle paylaşmadığı teknolojik avantajlarının bilgisini kendisiyle paylaşmaya zorluyor Çin’i” diye konuştu.

“Veri tabanı üzerinden politika geliştirmek avantaj sağlayabilir”

Çin ile ticaret haddinin Türkiye’nin aleyhine olduğu yönündeki düşüncelere değinen Aybar: “Biz Çin Halk Cumhuriyeti’ne 3 milyar dolar ihracat yapıyoruz. Oradan da 24 milyar dolarlık ithalatımız var. Ticaret haddinin aleyhimize olduğu değerlendirmesi bu rakamlar arasındaki büyük farktan kaynaklanıyor. Öte yandan, Çin ile ticaret yapan pek çok ülke ticaretlerinde Çin’e karşı açık veriyor. Bu durum mutlaka olumsuz bir anlam ifade etmiyor. Önemli olan bu açık veren ticaretin haddinin üçüncü ülkelerle olan ticareti ne kadar desteklediği, tamamlayıcı olduğunu tespit edebilmek. Bu hesabı yapabilmek için elimizde yeterli veri tabanı bulunmuyor. Bunun mutlaka geliştirilmesi gerekiyor. Örneğin ABD, birinci faz anlaşmaya veri tabanı açıklamasını da dahil etti. İkinci faz ticaret anlaşmasının maddelerinden bir tanesi de karşılıklı veri setlerini birbirlerine şeffaf bir şekilde açıklanmasıyla ilgili olacak. Bizim de bu şekilde bir düzenlemeye gitmemiz gerekebilir. Veri tabanı üzerinden ticari politika üretmemiz bizi avantajlı duruma götürecektir” ifadelerini kullandı. 

   

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Kocaeli İtfaiyesi, AFAD’ın en üst düzey arama kurtarma akreditasyonunu aldı Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi, kapsamlı hazırlık ve tatbikatların ardından AFAD’ın ağır seviye arama kurtarma akreditasyonunu kazanarak afetlere karşı tam donanımlı hale geldi. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı, uzun süreli hazırlıklar ve kapsamlı saha çalışmaları sonucunda AFAD’ın uluslararası standartlardaki en zor seviyesi olan "Kentsel Arama Kurtarma Ağır Seviye Ekip" Akreditasyon sınavını başarıyla tamamladı. Bu kapsamda büyükşehir itfaiyesi, zorlu süreci tamamlayarak iki ayrı enkaz alanında 10 gün boyunca kesintisiz görev yapabilme kapasitesine sahip ağır seviye akredite ekipler arasına girdi. AFAD standartlarında en üst yeterlilik seviyesi AFAD’ın uluslararası akreditasyon kuralları doğrultusunda oluşturduğu sistem kapsamında, Türkiye genelindeki arama kurtarma ekipleri ortak bir operasyon dili ve koordinasyon anlayışıyla sınava tabi tutuluyor. Ekipler; hafif, orta ve ağır olmak üzere üç seviyede sınıflandırılırken, ağır seviye akreditasyon arama kurtarma alanında ulaşılabilecek en üst yeterlilik olarak kabul ediliyor. Bu kapsamda büyükşehir itfaiyesi, bu zorlu akreditasyon testine katılarak, yetkinliğini ve başarısını bir üst seviyeye taşıdı. Tüm birimler sürece tam destek verdi Akreditasyon sürecinde büyükşehir belediyesinin ilgili tüm birimleri koordinasyon içerisinde görev aldı. Buna göre Afet İşleri ve Risk Yönetimi Dairesi Başkanlığı, Sağlık ve Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı, Yol Yapım Bakım ve Onarım Dairesi Başkanlığı, Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı, Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanlığı, Destek Hizmetleri Dairesi Başkanlığı ve Antikkapı Hızır 41 ekipleri süreç boyunca tüm imkanları ile destek verdi. Ana kamp alanı kuruldu Akreditasyon kapsamında oluşturulan ana kamp alanında ekiplerin tüm ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde kapsamlı bir kamp altyapısı kuruldu. Ana kamp alanında; yönetim ve haberleşme çadırları, sanitasyon ve arındırma alanları, banyo ve tuvaletler, 120 kişilik barınma alanı, yemekhane ve dinlenme alanları, arama kurtarma köpeği alanı ve köpek tedavi ünitesi, sağlık alanı ve bulaşıcı hastalık izolasyon bölgesi ve çay ocağı yer aldı. Gerçeği aratmayan zorlu saha uygulamaları Sahada gerçekleştirilen uygulamalarda ekiplerin teknik kapasitesi ve koordinasyon kabiliyeti test edildi. Gerçeği aratmayan zorlu saha çalışmaları kapsamında; 5 tonluk enkaz kütleleri domuz damı yöntemiyle kaldırılarak vinçle taşındı. Beton, çelik ve ahşap elemanları kesim yapılarak kontrollü şekilde ayrıldı. Oksijen-asetilen ile sıcak kesim uygulamaları yapıldı. İple erişim teknikleri kullanılarak yatay ve dikey kazazede tahliyeleri gerçekleştirildi. Temiz ve kirli çalışma yöntemleriyle beton kütlelerde enkaza giriş boşlukları 60x60 ölçülerinde açıldı. Güvenli çalışma için ahşap tahkimat ve destekleme yöntemleri uygulandı. Yaslama, kapı, pencere ve eğik tavan tahkimatları ile t-spot tahkimat uygulamaları başarıyla tamamlandı. Tüm bu zorlu aşamaları başarıyla tamamlayan ekipler AFAD’ın en üst yeterlilik seviyesine ulaştı. Büyükşehir afetlere karşı güçlü ve hazır Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin tüm birimlerinin birbirleriyle koordine şekilde yürüttüğü bu süreç, Kocaeli’nin ağır seviye arama kurtarma kapasitesini güçlendirirken, afetlere karşı kurumsal hazırlık ve müdahale seviyesini en üst noktaya taşıdı. Türkiye’de afetlere karşı güçlü ve her daim hazır bir kent olarak bilinen Kocaeli, büyükşehir ekipleri sayesinde bu niteliğini bir kez daha ortaya koydu.
İstanbul İleri yaş grubuna uygulamalı spor aktivitesi Yakın Doğu Üniversitesi ile Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği iş birliğiyle düzenlenen etkinlikte, egzersizin sağlıklı yaş alma sürecindeki kritik rolü bilimsel veriler ve uygulamalı çalışmalarla ele alındı. Sağlıklı yaş alma sürecine bütüncül bir bakış sunmak amacıyla düzenlenen "Sağlıklı Yaş Alma Yolculuğunda Egzersiz" etkinliği, Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi ile Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği iş birliğinde, Lefkoşa Türk Belediyesi ev sahipliğinde Merkez Lefkoşa’da gerçekleştirildi. Akademisyenler ve uzmanların katılımıyla düzenlenen etkinlikte, egzersizin yaşlanma sürecindeki önemi teorik bilgiler ve uygulamalı çalışmalar eşliğinde ele alındı. Egzersiz yaşlanma sürecini yavaşlatıyor Etkinlik, Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adile Öniz Özgören ile Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği Başkanı Prof. Dr. Hatice Jenkins’in açılış konuşmalarıyla başladı. Konuşmalarda, artan yaşlı nüfusla birlikte sağlıklı yaş alma kavramının giderek daha fazla önem kazandığı vurgulandı. Prof. Dr. Adile Öniz Özgören, sağlıklı yaş almanın yalnızca fiziksel değil, zihinsel ve sosyal boyutları da kapsadığını belirterek "Sağlıklı yaş almak; bedeni, zihni ve ruhu birlikte koruyabilmekten geçer. Doğru yaklaşımlar benimsendiğinde ileri yaşlar daha üretken ve anlamlı bir yaşam dönemine dönüşebilir" dedi. Beslenmenin sağlıklı yaş alma sürecindeki rolüne de değinen Prof. Dr. Özgören, dengeli ve bilinçli beslenmenin kronik hastalık riskini azaltmada belirleyici olduğunu vurguladı. Akdeniz diyetinin yaşlılık döneminde en uygun beslenme modellerinden biri olduğunu ifade eden Özgören, düzenli ve basit egzersizlerin kas-iskelet sistemi sağlığını koruduğunu ve yaşam kalitesini artırdığını söyledi. Kas gücü bağımsız yaşamın anahtarı İnsan ömrünün uzadığını ancak bu uzamanın büyük ölçüde yaşlılık döneminde gerçekleştiğini belirten Prof. Dr. Hatice Jenkins, bu sürecin sağlıklı geçirilmesinin bilinçli tercihlere bağlı olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Hatice Jenkins, "Ne kadar yaşadığımızdan çok, uzayan bu yılları nasıl yaşadığımız önemlidir. Yaş aldıkça kaslarımızı nasıl çalıştıracağımızı bilmek hayati önem taşıyor. Kas gücünün korunması, bireyin bağımsızlığını ve yaşam kalitesini doğrudan etkiler" diye konuştu. Son 30 yılda insan ömrünün ortalama 10 yıl uzadığına dikkat çeken Jenkins, gerçekleştirilen etkinliğin temel amacının, bireylerin yaşlanma sürecini daha sağlıklı ve aktif geçirebilmeleri konusunda farkındalık oluşturmak olduğunu belirtti. Teorik bilgiler uygulamayla desteklendi Etkinlik kapsamında, Kıbrıs Türk Fizyoterapistler Derneği Genel Sekreteri ve Yakın Doğu Üniversitesi öğretim üyesi Uzm. Fzt. Yelda Kıngır, "Kas-iskelet sistemi yaşa bağlı emekli olur mu?" başlıklı sunumunda, yaşlanmayla birlikte kas ve iskelet sisteminde meydana gelen fizyolojik değişimleri bilimsel veriler ışığında değerlendirdi. Kıngır, düzenli ve doğru egzersizin hareketsizliğin olumsuz etkilerini azalttığını ve fonksiyonel bağımsızlığın korunmasında kritik rol oynadığını vurguladı. Etkinliğin uygulamalı bölümünde ise Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğretim Üyesi Fzt. Nima Jabri, "Aktif Yaş Almada Egzersiz" başlığı altında katılımcılarla birlikte grup egzersizleri gerçekleştirdi. Jabri, ileri yaş bireyler için güvenli ve etkili egzersizlerin nasıl planlanması gerektiğini uygulamalı olarak gösterdi.
Düzce Düzce itfaiyesi 700 yangına müdahale etti Düzce Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü 2025 yılı boyunca bildirilen 1700 ihbarın 857 adedi için ekip yönlendirdi, 700 yangına müdahale etti. İtfaiye Müdürlüğü bir yıl boyunca yürüttüğü çalışmaların içeriği hakkında bilgi verdi. Ekipler toplamda bin 700 çağrıyı yanıtladı. Acil durumlara müdahale süreci kapsamında toplam 857 yangın ihbarına ekip yönlendirilirken bu ihbarlardan bina, atölye, motorlu araç, depo ile ormanlık alandan oluşan 696 adedi fiilen söndürüldü. Ayrıca 2025 yılı boyunca toplam 540 insan ve hayvan kurtarma çalışması, 90 trafik kazası ihbarında 58 adet kurtarma çalışması yapıldı. Yine evrak çalışmaları kapsamında müdürlük tarafından bin 200 adet yangına uygunluk ruhsatı düzenlendi. Bunların yanı sıra 180 kez su tahliye çalışması ve 61 adet baca temizleme denetimi gerçekleştirildi. 116 kez tatbikat ve eğitim düzenlendi Acil durumlara müdahale kapasitesinin artırılması ve vatandaşların bilinçlendirilmesi amacıyla yoğun bir eğitim süreci planlayan Düzce İtfaiyesi 2025 yılı boyunca 116 kez tatbikat ve eğitim organize etti. İtfaiye’nin görevlerinin öğrenilmesi, ekipmanlarının tanıtılması amacıyla yürütülen eğitimler kapsamında 4 bin kişiye birebir teorik ve pratik eğitim programı düzenlenerek sertifika verildi. Dış görevlerde Düzce farkı Özellikle yaz aylarında yoğun şekilde meydana gelen orman yangınlarına müdahale için de dış görevlere katılan Düzce İtfaiyesi 2025 yılı boyunca toplam 22 ekip ile dış görev çağrılarına yanıt verdi, müdahale çalışmalarına destek oldu.