SAĞLIK - 30 Kasım 2019 Cumartesi 14:43

Prof. Dr. Ataş: 'Ülkemizde işitme kaybı sorunu yaşayan insanların sayısı milyonun üzerinde'

A
A
A
Prof. Dr. Ataş: 'Ülkemizde işitme kaybı sorunu yaşayan insanların sayısı milyonun üzerinde'

Prof. Dr. Ahmet Ataş, "Ülkemizde işitme cihazının kullanımının yıllık yaklaşık 250 bin civarında olduğunu tahmin ediyoruz. Fakat işitme kaybı sorununu yaşayan insanların milyonun üzerinde olduğunu çok rahat söyleyebiliriz" dedi.

İşitme Cihazı İthalatçıları Derneği (İŞİTDER), Harbiye Askeri Müze Kültür Sitesi'nde işitme cihazı teknolojisindeki güncel teknolojileri, gelişmeleri, ürün ve hizmetleri paylaşmak ve işitme kaybına dikkat çekmek amacıyla 3'üncü İşitme Teknolojileri Sempozyumu düzenliyor. Bugün başlayan sempozyum yarında da devam edecek. Sempozyumun bir diğer amacının da odyoloji ve odyometri öğrencilerine yönelik kariyer planlama paneli sayesinde kariyerlerini planlamaları yardımcı olmak olduğu belirtildi. Sempozyumda İŞİTDER Başkanı Ersin Oray ve Prof. Dr. Ahmet Ataş işitme kaybı ve işitme cihazları hakkında bilgiler paylaştı.

"Yaşlılığa bağlı demansın en önemli sağlık sorunlarından bir tanesi işitme kaybı"

Sempozyum hakkında bilgi veren Ersin Oray, "Sempozyumun bu yıl 3'üncüsünü yapıyoruz. Amacımız; işitme kaynının farkındalığını arttırmak ve İşitme kaybının en önemli tedavisi olan işitme aletlerinin ve işitme cihazlarının, yeni nesil öğrencilerimiz ve diğer işitme profesyonelleriyle buluşturulmasıdır. Bunu konuda yeni teknolojilere adapte olunması çok önemli. İşitme kaybı zamanında tedavi edilmediğinde ciddi sağlık sorunlarını beraberinde getirebiliyor. Özellikle bu konu, Dünya Sağlık Örgütünün 2009 yılında yaptığı çalışmadan ve en son 2012 yılında yapılan çalışmadan sonra önem kazandı.

Yaşlılığa bağlı demansın en önemli sağlık sorunlarından bir tanesi işitme kaybı. İşitme kaybı olan bireyler zamanında işitme cihazı kullanmazlarsa ya da önleyemezlerse bu durum demansa ve alzemiera yol açıyor. Yeni işitme cihazı teknolojileri, işitme kaybı yaşayan insanları işitme dünyasına adapte ediyor. Böylece sosyal hayatta ve mesleklerinde kolaylıklar yaşıyor. Sempozyumda yaklaşık 750 odyoloji öğrencisi, işitme profesyonelleri ve hocamız var. Etkinlikten çok olumlu geri dönüşümler alıyoruz" dedi.

Cihazların temin edilmesi konusuna değinen Oray, "Devletimiz, işitme cihazları konusunda bir geri ödeme yapıyor. Yani SGK şemsiyesi altında olan vatandaşlar bin lira civarında bir geri ödeme alabiliyor. Cihazlar bu rakamdan biraz daha pahalı. Ardaki farkı vatandaşlar kendi imkanlarıyla karşılıyorlar" şeklinde konuştu.

"70 yaşına gelenlerin yüzde 50'sinde işitme kaybı görüyoruz"

İşitme kaybının demans ve alzemiera etkisini değerlendiren Prof. Dr. Ahmet Ataş, "Özellikle son 5 yıldır bu konu yaygın şekilde gündem geldi. Bilimsel olarak kanıtlamanın çok zor olduğu konulardan bir tanesi. Biz biliyoruz ki hem demans hem de alzemier açısından işitme kaybı açısından çok önemli bir risk unsuru. İnsanların işitme kaybı konusunda çok duyarlı davranmaları gerektiği ortaya çıkıyor. İşitme kaybı doğuştan itibaren olabiliyor. Nörolojik etkilenmeleri açısından tartıştığımız zaman 60 yaş üstü grubu kast ediyoruz. Özellikle 65 yaş üstündeki insanların yüzde 30'unda işitme kaybı görülürken, 70 yaşına gelindiğinde yüzde 50'sinde işitme kaybı görüyoruz. Onun için özellikle 60 yaş üstü grup daha ciddi risk taşıyor. Bu riskin ortadan kaldırılması için takiplerin mutlaka yaptırılması gerekiyor" diye konuştu.

"İşitme kaybı sorununu yaşayan insanların milyonun üzerinde olduğunu söyleyebiliriz"

Ülkemizde işitme cihazı kullanımı konusuna dikkat çeken Prof. Dr. Ataş, "Ülkemizde işitme cihazına karşı arzuladığımız bir yaklaşım oluşturulmadı. Bu konuda ülke olarak Yunanistan'ın gerisindeyiz. Orada daha fazla cihaz satılıyor. İşitme cihazının kullanımının yıllık yaklaşık 250 bin civarında olduğunu tahmin ediyoruz. Fakat işitme kaybı sorununu yaşayan insanların milyonun üzerinde olduğunu çok rahat söyleyebiliriz" açıklamasında bulundu.

"Kalabalık ve gürültülü ortamda yanlış anlamalar işitme kaybının en belirgin özelliği"

İşitme kaybının belirtilerini açıklayan Prof. Dr. Ataş, "İşitme kaybının en belirgin özelliği; birden çok insanın bir araya geldiği ve biraz gürültülü ortamlarda yanlış anlamaya başlanılmışsa bu bir alarmdır. Mutlaka işitme ile ilgili bir değerlendirme yapmamız gerekiyor. Çünkü halkımızda genelde şöyle bir yanılsama var: İşitme kaybı denilince hiçbir sesi duymama gibi algılanıyor. Gündelik yaşamımızda her frekans niteliğinden sesler var. Bunların bir kısmı kalın bir kısmı ince ses. Kalın sesleri daha az kaybederken, ince sesleri daha hızlı kaybediyoruz. Seslerin bir kısmını duyarken bir kısmını duymadığımız için anlayamıyoruz ya da yanlış anlaşılmasına neden oluyor. Onun için 60 yaş üzerindekilerin düzenli olarak mutlaka yılda 1 kez işitme testlerini yaptırmaları lazım" ifadelerini kullandı.

"İşitme cihazının gözlükten hiçbir farkı yok"

Prof. Dr. Ataş sözlerini şöyle tamamladı: "Cihaz kullanma konusunda da tedirgin olmasınlar. İşitme cihazının gözlükten hiçbir farkı yok. Sonuçta zayıf olan bir işlevimizi kuvvetlendirme amacıyla takıyoruz. 10 yıl önce daha zorlanıyorduk. Bugün teknoloji geliştiği için fayda sağlayacak şekilde uygulama yapabiliyoruz".

Adem Gürer - Murat Ergin

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara CHP lideri Özel’den hükümet ve muhalefete çağrı: “15 maddelik listeyi el birliğiyle yapacağız” Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, hükümet ve muhalefet liderlerine çağrıda bulunarak, emeklilerin sorunlarını çözmek için hazırlanan 15 maddelik listeyi açıklayan Özel, “15 maddelik listeyi el birliğiyle yapacağız, 16 milyonun yüzünü güldüreceğiz” dedi. Türkiye’nin dört bir yanından Ankara’ya gelen on binlerce emekli, Tandoğan Meydanı’nda CHP tarafından düzenlenen Büyük Emekli Mitinginde bir araya geldi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, emeklilerin yaşadığı geçim sıkıntısına dikkat çekmek için toplanan kalabalığa destek olmak amacıyla mitinge katılarak açıklamalarda bulundu. Özel, yaptığı konuşmada, 19 Ocak’ta emeklilere bir söz verdiğini hatırlatan Özel, seçim çalışmaları sırasında çıktığı 105 meydanda emeklilerin sorununu dile getirdiğini ifade etti. “Hakkınızı söke söke alacağım” Tandoğan Meydanı’nda toplanan kalabalığı Türkiye’nin en kalabalık korosu olduğunu belirten Özel, “Dünyanın en acıklı şarkısını nasıl söylüyorlar? İşte dünyanın en büyük korosunun söylediği en acıklı şarkı. Emeklinin sorununu çözmezseniz bundan sonra meydanlar bizimdir dedik. Bu sesi ya duyacaklar ya da söz verdiğim gibi durmayacağım, susmayacağım ve sizin sesinizi mutlaka duyuracağım. Hakkınızı söke söke alacağım” ifadelerini kullandı. “Yılların emeğine bir motosiklet parası emekli ikramiyesi verenlere yazıklar olsun” Emekli ikramiyelerine de değinen Özel, “Emekliler, eskiden emekli olduklarında emekli ikramiyesiyle ev alabiliyorlardı. Sonra ev alamıyorlardı arabaya düştü. Şimdi, yılların emeğine bir motosiklet parası emekli ikramiyesi verenlere yazıklar olsun” diye konuştu. “Emekliler yurtta kalma derdinde değil, kendi kirasını ödeme, karnını doyurma derdinde” Emeklilerin tatil yerlerinde bulunan yurtlarda ücretsiz konaklayabileceğini içeren yeni düzenlemeye ilişkin ise Özel, “Yaz aylarında 65 bin kapasiteli emekli misafir hanesi yapacaklarmış. Alay ediyorlar. Emekli ‘açım’ diyor, bu; ‘yurda git tatil yap’ diyor. Emekli sokağa çıkamıyor, o;’ Çeşme’deki Antalya’daki ve Mersin’deki yurda git’ diyor. Tüm kapasite kullanılsa 250 emekliden biri gidebilir ama hiç biri gidemez çünkü emekliler yurtta kalma derdinde değil, kendi kirasını ödeme ve karnını doyurma derdinde. Verdiğiniz parayla ev kirası verirsen aç kalırsın, karnını doyurursan sokakta kalırsın. Yazıklar olsun bu düzene. Bunu değiştireceğiz” açıklamasında bulundu. “IMF’nin hayaleti aramızda dolaşıyor” diyen Özel, kalabalığın arasındaki Gulyabani maketin işaret ederek, sözlerine şöyle devam etti: “Başımızda bir Gulyabani var. Mehmet Şimşek, bu Gulyabani’ni al saraya götür. Artık emeklinin yakasından insin, birazcık da zenginlerden alsın.” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve tüm liderlere çağrıda bulunan Özel, Emeklilerin yaşadığı sorunları çözmek için hazırladıkları 15 maddelik listeyi şu şekilde açıkladı: “15 maddelik listeyi el birliğiyle yapacağız, 16 milyonun yüzünü güldüreceğiz. En düşük emekli aylığının hiçbir dönemde asgari ücretten az olamayacağını yasal düzenlemeye bağlayalım. Prim güncelleme kat sayısı, aylık bağlanma oranı, aylıkların alt sınırını hakkaniyetli ölçüde artıralım. İntibak Yasası çıkararak, 2000 yılı öncesi, 2000 ile 2008 yılı arası ve 2008 yılı sonrası ayrımları ortadan kaldıralım. Emeklilerimize ciddi yük oluşturan ilaç katılım paylarını, fiyat farklarını ve muayene ücretlerini artık ortadan kaldıralım. Emeklilere sendikal örgütlenme hakkı tanınmalı, emekli sendikalarına yıldırma amaçlı kapatma davaları derhal geri çekilmelidir. Emekli bayram ikramiyeleri asgari ücret seviyesine çıkarılmalıdır. Kurumların özel sandıklarından emekli olanların, özel bankaların kendi sandıklarından emekli olanların bayram ikramiyeleri eşitlenmeli. İlaç katkı payları düşürülmeli ve onlara da promosyon ödemesi yapılmalıdır. Emekliler için emekli kart çıkarılmalı; elektrik, doğalgaz ve su faturalarında yüzde 25 ila 40 arasında indirim yapılmalıdır. Emeklilikte kademe bekleyenlerin sorunları çözülmelidir. 65 yaş üstü ulaşım sorunu asla bir daha hiçbir emeklimizi rencide etmeyecek şekilde, şoför esnafını da düşünerek onları karşı karşıya bırakmadan devlet eliyle şoförün değil devletin cebinden çözülmelidir. Çalışmak zorunda kalan emeklilerden SGK Destek Primi kesilme uygulaması bitirilmeli. Emeklilerin kredi ve kredi kartı borçları bir sefere mahsus bütün faizleri silinerek 5 yıla bölünmeli, bu kamburdan emekliler kurtarılmalıdır. Vergide adalet mutlaka sağlanmalı, herkesten kazancı ölçüsünde vergi almalı ve dolaylı vergiler kademeli olarak sıfırlanmalıdır.” Özel’den ilk seçim vaadi Özel, ilk seçim vaadini açıklayarak, iktidara geldikleri zaman ilk 100 günde yapılacak olan yasal düzenlemelerle en düşük emekli maaşını önce asgari ücrete, 2 yıl sonra ise bir buçuk asgari ücret tutarına çıkaracaklarını vaat etti.
Sinop Türkeli’de "Müfredattan Marifete Kültür Nesli" etkinlikleri Sinop’un Türkeli Belediyesi ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ortaklığında ‘’Müfredattan Marifete Kültür Nesli’’ konulu Eğitim ve Kültür Etkinlikleri düzenlendi. 23-24 Mayıs 2024 tarihlerinde düzenlenen Türkeli Eğitim ve Kültür Günlerinin açılış programına Belediye Başkanı Veysel Şahin, İlçe Milli Eğitim Müdürü Recep Anar, şube müdürleri, okul yöneticileri, öğretmen ve öğrenciler katıldı. Açılış konuşması İlçe Milli Eğitim Müdürü Recep Anar, teşekkür konuşması ise Belediye Başkanı Veysel Şahin tarafından yapıldı. Yapılan açılışın ardından alanında uzman katılımcılarla iki gün boyunca öğrenciler ile edebiyat, sahne sanatları, sinema, tiyatro, ses ve ritim, anlam ve istifham atölyeleri ile öğrencilerin kültürel ve sanatsal yönden çalışmaları yapıldı. 23-24 Mayıs tarihlerinde yapılan etkinliklerde öğrenciler, alanında uzman katılımcılarla birlikte başarılı ve farklı çalışmalar yaparak hoşça vakit geçirdiler. Kapanış töreninden önce ilçede ilkokul, ortaokul ve lise öğrencileri arasında yapılan “Filistin” temalı şiir yazma ve okuma yarışması yapıldı. Yarışmaya katılan tüm öğrenciler ve 2023-2024 eğitim öğretim yılında kompozisyon-şiir yazma ve okuma yarışmalarında il birincisi olan öğrencilere ödüller verildi. İlçe Milli Eğitim Müdürü Recep Anar, yaptığı kapanış konuşmasında şunları söyledi: “İki gün boyunca ilçemizde yapmış olduğumuz etkinlikler ile öğrencilerimizin okuma-yazma ve anlama, tiyatro, sinema, ses ve ritim çalışmaları yaptık. Yapılan çalışmaların amacı; öğrencilerimizin edebiyat, sahne sanatları, sinema, ses ve ritim, anlam ve istifham atölyeleri ile öğrencilerin kültürel ve sanatsal yönden gelişmelerine, ülkesi, milleti ve insanlık için çalışma idealine sahip, millî ve manevî değerlerimizi özümsemiş, geleceğin sanatkâr ve sanatsever bireyleri olarak yetişmelerine katkı sağlamaktır. Bu katkının sağlanmasında emeği geçen Türkeli Belediyesine, yönetici ve öğretmen arkadaşlarıma ve ülkemizin değişik yerlerinden katılım sağlayan misafirlerimize teşekkür ediyorum”.
Çorum Sungurlu’da kick boks şampiyonları yetiştiriliyor Çorum’un Sungurlu ilçesinde erkeklerden sonra bu yıl ilk defa başlatılan kızlar kick boks kursu yoğun ilgi görüyor. Kick Boks antrenörü Fatih Dumlupınar, “Daha çok erkek sporcularımıza yönelik açtığımız kursumuzu genç kızların yoğun talebi üzerine, bu yıl ilk defa ilçemizde başlatmış bulunmaktayız. Başlangıcından bu yana gün be gün artan sporcu sayısı bizleri şaşırttı. Ta ki imkanlarımız sporcularımızın taleplerini karşılayamaz oldu” dedi. Geçmişte ve günümüzde savunma sporları hem erkekler tarafından hem de kadınlar tarafından birçok sebepten dolayı tercih edildiğini belirten Dumlupınar, “Bunların başında kişisel gelişim, kendini savunma, hobi amaçlı, sağlıklı bireyler olmak, eğlenmek, eğlenceli ve güzel vakit geçirmek, sosyal bir ortam oluşturmak, gelecekte başarılı bir sporcu olarak şampiyonalara katılıp milli takıma seçilip ülkemizi dünya çapında temsil etmek gibi birçok etmenden dolayı bu sporlar tercih edilmektedir. Bu sporlardan bir tanesi de kıck bokstur. Günümüzde hızlı bir şekilde gelişim gösteren kick boks sporuyla uzun zamandır ilçemiz Sungurlu’da da yapmak isteyen herkesi buluşturmak gayretinde olduk” dedi. Kadına şiddetin hat safhaya ulaştığı günümüzde kadının toplumda ikinci plana itildiğini, dünya hayatında her toplumda bir gerçek olduğuna dikkat çeken Dumlupınar, “Kadınlar bir şey yapamaz, erkeğin yaptığı bir şey kadın için uygun değildir felsefesi ile yıllardır kadının yerini toplumda geri plana atmıştır. Daha önce birçok spor dalında olduğu gibi kick boks federasyonun ülkemizde 2004 yılında kurulmasından bugüne kadar binlerce kadın bu sporu yapmak için yoğun bir şekilde çalışıyor. Çalışmaya da devam etmektedir. Kadının toplum içindeki fonksiyonunu artırmaya çalışmak biz spor gönüllülerinin bir vazifesi. Kadının da erkek gibi kendini koruması, günlük hayatında başına gelebilecek olan olumsuz durumların önüne geçmek için ilçemizde de bu sporu kadınlarımıza kazandırdık. Yıllardır acaba talep olur mu, talep olur fakat devamlılık olur mu gibi şüphelerimiz bu spora başlayan kadın sporcularımızın talepleri ve gayretleri sonucunda tamamen gitmiş oldu. Kalabalık bir kadro oluşturmanın sevincini yaşıyoruz. Bu kadro her geçen gün bayanlarımızın talebi sonucu genişlemektedir. Çalışmalarımız tüm yoğunluğu ile devam etmekte. Beklentimizin üzerinde bir başarı sergilemeleri ise bizlerin şüphelerinin ne kadar da yersiz olduğunu gösterdi. İleriki dönemde de hem bu spora başlamış hem de yeni başlayacak kadın sporcularımızla ilçemizde kick boks sporu devam edecektir” şeklinde konuştu. Sadece sporla değil sosyal aktivitelerle sporcularımızı hayatın telaşesinden, stresinden, sıkıntısından bir nebzede uzak tutmanın gayreti içinde olduklarını anlatan Dumlupınar "Elimizdeki imkanlarla bu gayretimizi sürdürmeye devam edeceğiz. Sağlıklı bir toplumun oluşabilmesi için kadınlarımıza büyük sorumluluklar düşmektedir. Gelecekte yetişecek nesillerin daha sağlıklı olabilmesi, kadınlarımızın kendini sağlıklı yetiştirmesine bağlıdır. Bunun yolu da ilk olarak spordan geçmekte. Kadınlarımızın hem kendini daha iyi savunması, hem de toplumumuzun sağlıklı bireyler yetiştirmesi için ilçemizde de kadınlarımızı bu sporu yapmaya davet ediyoruz. Yeni sezon kayıtları ile birlikte ilçemizde bu sporu yapmak isteyen hem erkek hem de kadınlarımızı bizimle birlikte çalışmaya bekliyoruz. Kursumuzun başladığı günden itibaren sporcularımıza yöneltmiş olduğum neden bu sporu yapmak istiyorsun sorusu sonucunda en önemli nedenin kendini toplumdan gelebilecek olumsuz durumlara karşı korumak ve toplumda kendini ispatlamış bir birey olarak yer almak cevapları geldi. Kursumuz sürecinde bu beklentilerinin karşılandığını gördük. Bundan sonraki dönemlerde de kadınlarımızın bu cevapları bu sporu yapmak isteyen herkesin kafasındaki soru işaretlerine bir cevap olsun. Hem sporcularımızın hem de sporcu velilerinin kafasında oluşan diğer bir soru işareti ise acaba çocuğum bu sporu yaparken bir sakatlık yaşar mı, acaba kendisine bir zarar dokunur mu? Aldığımız tedbirler ile hem velilerimizin hem de bu sporu yapmak isteyen herkesin kafasında oluşan soruların yersiz olduğunu da eklemek isterim. Bu tedbirler sonucu, geçen süre zarfında sporcularımız en ufak bir zarar görmemiştir. Sporcularımızın büyük bir çoğunluğu eğitim hayatına devam eden öğrencilerimizdir. Hem kişisel gelişimlerine hem de eğitim hayatlarına katkısı, sporcu velilerimizin zihinlerindeki olumsuz düşüncelerin yersiz olduğunu da bizlere gösterdi. Bu sporu ülkemize kazandıran Kick boks federasyonu başkanı Salim Kayıcı’ya teşekkürü bir borç bilirim. Ayrıca bu imkanların ilçemizde de oluşmasında büyük emekleri olan antrenörüm Aydın Fırat hocamı saygıyla anmak istiyorum” ifadelerini kullandı.