GÜNDEM - 02 Temmuz 2020 Perşembe 11:21

Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi’nde ilk kalp ameliyatı

A
A
A
Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi’nde ilk kalp ameliyatı

Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi’nde ilk kalp ameliyatı 31 haftalık 900 gram ağırlığındaki Umut Can bebeğe yapıldı. Ameliyat için bebeğin 1 aydır bulunduğu yoğun bakım ünitesi ameliyathane çevrilirken başarılı operasyonu gerçekleştiren Çocuk Kalp Cerrahı Prof. Dr. Ali Rıza Karacı, "Cemil Taşcıoğlu Hocamızın adının verildiği hastanenin ilk ameliyatı; küçük bir kalbin büyük bir ameliyatını yaptık, çok sevinçliyiz” dedi.

Pandemi sürecinde hizmete açılan ve Türkiye'nin Covid-19 ile mücadelesine katkı sağlayan Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi’nde ilk kalp ameliyatı gerçekleştirildi. Melek ve Seyfi Çetin çiftinin 27 haftalık olarak dünyaya gelen ve erken doğumdan kaynaklı kalp rahatsızlığı yaşayan bebeği 1 ay boyunca yoğun bakımda kaldı. Uygulanan ilaç tedavisinin ardından minik bebeği ameliyata almak için hazırlıklar başladı. Bebeğin durumundan dolayı yoğun bakım ünitesi ameliyathaneye çevrilerek operasyon burada gerçekleştirildi. Çocuk Kalp Cerrahı Prof. Dr. Ali Rıza Karacı’nın yaptığı 1 saatlik ameliyatla minik bebeğin kalp rahatsızlığı giderildi.

Bebeğin adını "Umut Can" koydular

Erken doğum olması nedeniyle hala tedavisi süren bebeğin ameliyatının başarılı geçtiğini öğrenen ailesi büyük sevinç yaşadı. Aile, adını Can koymayı planladıklarını ancak doğumdan sonra yaşadığı rahatsızlık nedeniyle iyileşmesini her gün büyük bir umutla bekledikleri bebeğin adını Umut Can koydukları belirtti. Ailesinin ilk bebeği olan Umut Can’ın tedavisi devam ederken aile minik bebeği kucaklarına alacakları günü bekliyor.

“Küçük bir kalbin büyük bir ameliyatını yaptık”

Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi’nin ilk kalp ameliyatını gerçekleştiren ve minik bebeğin tedavi sürecinin devam ettiğini Çocuk Kalp Cerrahı Prof. Dr. Ali Rıza Karacı, “Bebeğimiz 27 haftalıkken doğru, dokuz yüz gram ağırlığında bu hastalarda normalde kapanması gereken bir açıklık vardır. Bu damar açık kaldığı zaman hasta kalp yetmezliğine giriyor, solunum cihazına bağlı kalıyor. Biz ameliyatla oradaki açıklığı kapattık. Bu çocuğun ameliyatını gayet güzel şekilde yaptık, başarılı geçti. Bu çocuklar riskli oldukları için oldukları yerde ameliyatlarını yapıyoruz. Yoğun bakımda yatıyorlar genelde, yoğun bakımı ameliyathaneye dönüştürüyoruz. Çünkü ameliyathaneye transferleri daha riskli oluyor. Ameliyathane şartlarını yoğun bakımda oluşturduktan sonra burada ameliyatlarını yapıyoruz. Sonra yoğun bakımda kalmaya devam ediyor. Bundan sonra akciğerlerinin hızlı bir şekilde toparlanmasını bekliyoruz. İlerleyen birkaç hafta içinde de genellikle solunum cihazından ayrılıyorlar. Cemil Taşcıoğlu Hocamızın adının verildiği hastanenin ilk ameliyatı; küçük bir kalbin büyük bir ameliyatını yaptık. O nedenle bizde çok sevinçliyiz” dedi.

“Dünyalar benim oldu, çok sevindim”

Tüm sağlık çalışanlarına çok teşekkür ettiğini ifade eden anne Melek Çetin, “Yüksek tansiyonum vardı, erken doğum oldu. Bu rahatsızlığı öğrendik ama Allah’a şükür iyi. Çok zor. Dua ettim bol bol, bir saate yakın sürdü. Ameliyattan sonra dünyalar benim oldu, çok sevindim” şeklinde konuştu.

“Bizim için bir umut olması neticesinde ‘Umut’ ismini koyduk”

Umut Can’ın ameliyatının başarılı geçmesiyle büyük sevinç yaşadıklarını söyleyen baba Seyfi Çetin, “Eşim erken doğum yaptı, doktorlarımız bizi her gün bilgilendirdi. Önceki amaçları ilaç tedavisiydi sonra ameliyata başvurdular. İlaç tedavisiyle düzelmeyeceğini öğrendiler yaklaşık 1 aylık süreçte ilaç tedavisi uyguladılar. Bir ay boyunca bu hastanede yoğun bakım ünitesinde ilaç tedavisi uygulandı. Dün bilgi almaya geldiğimizde doktorumuz bize bu açığın kapatılması gerektiğini söyledi. Bütün doktorlarımıza sağlık çalışanlarımıza teşekkür ediyoruz. Hem üzüntüyü hem sevinci bir arada yaşadım. Doktorumuz bize ameliyat öncesinde çok umut verici konuştu. Ameliyattan çıktığında da iyi haberini almak bizim için çok sevindirici oldu. İlk çocuğumuz bizi hayata tekrar bağladılar. Yeni hastanemizdeki bütün çalışanlarımıza çok teşekkür ediyoruz. Ellerinden gelen bütün özveriyi gösteriyorlar. Adı Umut Can Çetin, Can ismini zaten düşünüyorduk. Böyle erken doğum neticesinde yaşaması ve bizim için bir umut olması neticesinde başına da Umut ismini koyduk” diye konuştu.

Hasibe Karadağ - Emre Baba
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli "Sizi umreye götüreceğiz" yalanıyla vatandaşları 10 milyon TL dolandırdıkları iddia edilen şüpheliler: "Asıl mağdur biziz" Umre ziyaretine gitmek isteyen 412 kişiyi 10 milyon TL dolandırdığı iddia edilen turizm acentesi sahibi ve aracı şahıs tutuklandı. İlk ifadesi ortaya çıkan acente sahibi, "Vatandaşların uçuşlarının ertelenmesinden kaynaklı bütün ekip arkadaşlarımız ve bize güvenen insanlar mağdur olmuşlardır. Uçuş firması yetkilileri yerine biz gözaltına alındık" dedi. Romanlar Konfederasyonu Başkanı Ahmet Çokyaşar’ın (53) sahibi olduğu turizm acentesinin Kocaeli, İstanbul, Bursa, Sakarya, Balıkesir, Düzce gibi illerde umre ziyaretine gitmek isteyen yaklaşık 412 kişiyi yaklaşık 10 milyon TL dolandırdığı iddia edildi. Umreye gitme tarihinin geçmesi üzerine vatandaşlar şüphelilerle irtibata geçerek polis şikayette bulundu. Sakarya’da camide müşteriler ile yapılan toplantı sırasında Çokyaşar ve 4 şüpheli Sakarya’da gözaltına alındı. İfadesi alınan 5 şüpheli savcılık tarafından serbest bırakılmasına karar verildi. Ancak Bursa’da da yapılan şikayetler üzerine Bursa Cumhuriyet Savcılığı’nın talimatıyla Ahmet Çokyaşar ve aracı olduğu iddia edilen Ersoy Y. (50) serbest bırakılmadan gözaltı süreçleri devam etti. Diğer 3 şüpheli ise serbest bırakıldı. "Asıl mağdur olan biziz" Sakarya’dan SEGBİS aracılığıyla Bursa 2. Sulh Ceza Hakimliği’ne bağlanan şüpheliler, "Dini inanç ve duyguların istismarı suretiyle dolandırıcılık" suçundan ifade verdi. Suçlamaları kabul etmeyen Ahmet Çokyaşar, "Asıl mağdur olan taraf biziz, firma iki kere uçuşlarımızı iptal etti. Bilgiyi aldığımız an itibari ile emniyete suç duyurusu yaptık. Uçakları ertelenen yolcularımız ile görüşmek için Sakarya’ya gittik. Aynı suçtan dün Sakarya’da serbest bırakılmıştık ancak Bursa’daki vatandaşların yine suç duyurusunda bulunması üzerine 3 gündür gözaltına olduğumuz için müşterilerimizle irtibata geçemedik. Uçuş firması yerine bizler bugün buradayız. Vatandaşların uçuşlarının ertelenmesinden kaynaklı bütün ekip arkadaşlarımız ve bize güvenen insanlar mağdur olmuşlardır. Bu mağduriyetin ortadan kaldırılması için serbest kalmamız gerekmektedir. Uçuş firması yetkililerinin acil olarak gözaltına alınmasını talep etmekteyiz. Asıl bizler dolandırıldık. Bu olaydan dolayı çok üzgünüm, sizlerden yardım talep ediyoruz, biz bu sorunu çok kısa zamanda çözecek pozisyondayız. Öncelikle serbest bırakılmayı talep ederim” diye konuştu. "Biz tüm ücretleri uçuş firmasına yatırmıştık" Çokyaşar’ın savunmasına katılan müdafisi Av. Nurcan Özlen, "Müvekkilimiz uçuşların iptal edildiğini 30 Nisan tarihinde öğrenmiştir, bu haberi alır almaz firma hakkında şikayetçi olduk. Firma sahibi hem Sakarya’da yürütülen soruşturmada hem de Kocaeli’de yürütülen dosyada şüpheli konumundadır. Biz tüm ücretleri uçuş firmasına yatırmıştık. Müvekkilimin dolandırıcılık kasti söz konusu değildir. Aksine biz mağduruz” şeklinde konuştu. "Umreyi iyi bildiğim için insanlar benimle gelmek istedi" 29 senedir kamu personeli olarak görev yaptığını söyleyen Ersoy Y., "Ben de umreye gidecektim, orayı iyi bildiğim için insanlar benimle gelmek istedi. İnsanlar umreye gideceğimi duyunca beni arayarak, ‘Birlikte gidelim’ dediler. 12 kişi bana para verdi, ben de parayı yatırdım fakat Umre’ye gitmemize 2 gün kala uçuş firması uçuşun iptal olduğunu bildirdi. İtibarımdan dolayı bu 12 kişinin parasını hemen ödemek istiyorum yeter ki serbest kalayım. Öncelikle serbest bırakılmayı talep ederim, hakimliğiniz aksi kanaatte ise adli kontrol hükümlerinin uygulanarak serbest bırakılmamı talep ederim” ifadelerini kullandı. "Ersoy umreye gitmek istemeyenlerin paralarını geri iade etmiştir" Ersoy Y. müdafisi Av. Gizem Dirbisoğlu ise "Müvekkilim daha önce de bu turizm firması ile umreye gitmiştir. Ersoy umreye gitmek istemeyenlerin paralarını da geri iade etmiştir. Müvekkil mağdur durumdadır, tutuklanması ağır bir tedbir olacaktır. Fazla şikayetçi olduğu için herkes para verdiğini iddia etmiştir ancak müştekinin gerçeğe aykırı beyanları ile müvekkilin tutuklanması hakkaniyete aykırı bir durum olacaktır. Turizm firmasının yetkilisini müvekkilim vatandaşlara bildirmiştir, kendisi sadece aracıdır. Ersoy Y., bir kuruş dahi kar sağlamadan vatandaşların parasını turizm firmasına yatırmıştır. Maddi menfaat yoktur” dedi. İfadelerinin ardından 2 şüpheli, "Dini inanç ve duyguların istismarı suretiyle dolandırıcılık" suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.